bugün

muhafazakar demokrasi

"türkiye'de ve dünyada muhafazakârlığın yayılmasında yeni liberal politikaların sistematik dayatması belirleyici bir rol oynadı. bu dayatma, yeni ekonomik ilişkilerle, sosyal inşalarla ve bazı ülkelerde darbelerle gelişti. solun yaşadığı krizi değerlendiren sistem dünya çapında yenilenmiş bir muhafazakârlık anlayışını çeşitli mekanizmalarla işledi ve geliştirdi. devlet, aile, sermaye ve klasik cinsiyet ilişkileri yeniden kutsandı. binyıllardır biriken iktidar zihniyetinden hiç de kopuk olmayan, yeniliğini mekanizmalarının çeşitliliğinden alan 'yeni muhafazakârlığın' saltanatı başladı. yeni muhafazakârlık, yeni liberalizmin bir başka adıdır. 80'li yıllarla beraber sol çıta aşağı düşünce, yeni liberal ve yeni muhafazakâr politikalar eskisinden çok daha sistematik olarak işlemeye başladı. üstelik 'yenilik' ve 'değişim' etiketiyle... bir kapma aygıtı gibi işleyen sistem çeşitli üslupları kendi içinde eriterek 'değişim' adına toplumsal ve siyasal yapıların varlığını güçlendirdi.

toplumsal dayatmalar, ataerki, heteroseksizm, milliyetçilik gibi toplumsal iktidar sistemleriyle gerçekleşirken, toplumsal iktidar güçleri ile ezilenler arasında bir mücadele zaten yürüyor. ancak ekonomik, siyasal ve sosyal düzenlemelerle ezilenlerin örgütsüzleştirilmesi, iktidarın muhafazakâr politikalarına karşı toplumsal direnci de zayıflatıyor. tabii bu dayatmaları, tercihlerden soyutlamak zor. insan belirlenen bir nesne değildir yalnızca. bilinçli bir öznedir. itaat edimi bile, tercihi barındırır. tercih ettiğimiz ekonomik sistemler, yaşam biçimleri ve politikalara göre bir 'mahalle baskısı' geliştiriyoruz, sonra ona tabi oluyor, karşı çıkamıyoruz.

bazı insanlar nasıl ki özgürlük için, demokrasi için, eşitlik için mücadele ediyorlarsa, iktidar sistemlerinin ayakta kalması için, birilerinin de muhafazakâr politikaları örgütlemesi gerekir. öyle de oluyor. alışkanlıklarla, geleneklerle, toplumsal bilincin içine sızmış anlayışlara dayanarak çeşitli ideolojik merkezler yeni liberal politikaları ve yeni muhafazakârlık anlayışını sistematik olarak yayıyorlar. 12 eylül harekâtı demokratik dönüşüm hareketlerine karşı muhafazakâr bir harekât değil miydi? din derslerinin zorunlu kılınması, yök'ün kuruluşu ya da travestilere ekran yasağı getirilmesi tesadüf müydü?

günümüzde de dört koldan muhafazakâr politikalar yayılıyor, muhafazakârlığa karşı veriliyormuş gibi görülen mücadelenin, başka bir yerden muhafazakârlığı nasıl geliştirdiğini hepimiz görüyoruz. başörtüsü ekseninde ya da din ekseninde verilen mücadeleye bakalım. iki tarafta da aynı ekonomik ilişkiler, aynı aile ve devlet anlayışı var. erdoğan ne kadar muhafazakârsa baykal da o kadar muhafazakâr. sürekli bir çalkantı var ama muhafazakârlığın kendisi, sistemin var olma biçimi sorgulanmıyor, ona karşı köklü, radikal bir mücadele gelişmiyor.

iktidar sistemlerinin köklü bir gelenek yarattığı toplumsal yapımızda zaten muhafazakâr özellikler güçlüydü. şimdi yeni mekanizmalarla beslenerek kendini tazeliyor. sosyal alanların daralması, herkesi evine ya da işine kapattı. çocuklar da artık kapalı ortamlarla büyüyorlar. insanlar, eskisinden çok daha fazla daraltılmış bir yaşama gömüldüler. üstelik bu yaşam iletişim sistemleriyle kuşatılıyor ve bir tüketim alanına dönüştürülüyor. gayet postmodern öznelerle işleyen, çelişkilerle dolu bir magma yığını içindeyiz. semra özal ya da bülent ersoy gibi figürlerin üsluplarından dökülen aile-millet-din-devlet söylemlerine iyice alıştık. çelişkilerle, tutarsızlıklarla dolu, hafızası olmayan, kutsallıklarla ve tüketim enerjisiyle ayakta tutulan, değişimi hayal edemeyecek kadar iradesiz bir yığına dönüşüyoruz hızla.

muhafazakârlık modernlik karşısında, modernlik öncesi yapılarla özdeşleşecek bir anlayış değildir. özellikle yeni muhafazakârlık, çok modern bir durumdur. modern devletin, modern ailenin, modern sömürü biçimlerinin, modern yaşam biçimlerinin savunuşudur. bunların dışında olanın deli, terörist, çağdışı, sapık ilan edilmesidir, muhafazakârlığa karşı verilen mücadelenin başarısızlığında muhafazakârlığın tanımlanması ya da tanımlanamaması önemli bir rol oynar, muhafazakârlığa karşı verilen mücadele modernlik mücadelesi değildir. modern sorunlar içinde, muhafazakâr anlayışlara karşı bütünlüklü ve tutarlı bir özgürlük anlayışına ihtiyaç vardır."

(bkz: pınar selek)