tanrı

yok olduğunu düşünenlerin en büyük savı, o'nu göremiyor olmalarıdır. vaziyete buradan bakınca, münkirlerin hali pek de yadırganamaz. ve fakat:

nereden biliyorsun göremediğini? ya görüyor da, gördüğünün farkında değilsen? gördüğün hiçbir şeye ''tanrı'' demeyeceksin. hal böyle olunca, göremeyeceğin bir şeyi tanrı olarak tasavvur etmeye çalışıyorsun! eğer tanrı'yı görecek olursan; o, tanrı olmayacaktır senin için. zira, ona başka bir isim koyacak ve bilinçaltında yarattığın ''tanrı görünmez'' koşulundan dolayı münkirlikten kurtulamayacaksın. her türlü bir çıkmazdasın sen! çünkü, tanrı'yı, o'nu göremediğin için inkar etmen aslında kendi kendine ''o'nu göremeyeceğim'' demekten başka bir şey değil. çevrende gördüğün herşeyden onu soyutluyor, gördüğün hiçbir şey olamayacağına iman etmişsin sen. bu halde kendi koyduğun görünmezlik kuralının içinde maphussun sen!

bu yüzden allah batın ve de zahirdir. batındır; çünkü algılarının ötesinde bir muhtevası vardır ve de zahirdir ki; yarattıkları üzerinde tecelli eder/görünür. gördüğün her şey allah'tır ve de gördüğün hiçbir şey allah değildir. zira o, varlıkta ve de yoklukta ''vardır''. ama sen, görmediğini iddia etmekten başka bir şey söylemiyorsan münkirsindir. allah bir elmanın içindeki kurdun, galaksinin herhangi bir yerinde çoktan soğumuş bir yıldızın, kafanın içinden geçen elektrik sinyallerinin, 3 boyutlu uzaydaki tasavvurlarının içinde olduğu gibi, 3 boyutu, rölativiteyi, kuantum yasalarına tabi işleyişi de ihtiva eder. ve tanrıyı görmememk; bakarkör olmak değil, gördüğünün farkında olmamaktır.