bugün

kara kitap

"insanlar orhan pamuk denince ermeni meselesini değil bu kitabı konuşmalı" dediğim kitap. tuhaf kurgusu sizi bambaşka bir dünyanın içine sokar. o kadar içine girersiniz ki kitabın adınızı sorsalar "galip, yoksa celal miydi, rüya olmasın sakın?" tereddüdünü yaşamanız muhtemeldir. pamuk'un muhteşem tasvirleriyle gözünüzün önünde duran ama asla göremediğiniz bir istanbul'u görürsünüz.ruh halleri arasında evrilir, şizofreninin de paranoyanın da tadına varırsınız. belki de foucault'nun dediği gibi onların birer patolojik vaka değil, hayatın parçaları olduğunu düşünürsünüz. epigrafları ise basit görünümleri altında müthiş esrarlar taşır, zihninize siz farketmeden kazınıverirler. kara kitap ortaçağ büyücülerinin kara kaplı büyü kitaplarına benzer gerçekten, tılsımı sizi farklı buudlara taşır. ve kitaptaki o meşhur epigrafta ibn-i zerhani'nin dediği gibi:"hiç bir şey hayat kadar şaşırtıcı olamaz, yazı hariç..."