bugün

üçüncü köprü intihardır

istanbul'un intihar projesidir tamamen . ihtiyaç evet , dünya sisteminin bize ihtiyaç olarak dayattığı her ne varsa bütün bunları yüklenen tırlar , kamyonlar , arabalar bu köprünün üzerinden geçerek memleketin en ücra koşesine kadar o ''ihtiyaç '' maddelerini taşıyacaklar .
Buna paralel hava da , su da , toprak da ihtiyaçtır . hem de ihtiyaçların en temeli , istanbul'a , Boğaz'a köprüler yapıyoruz ama suyu ve havayı , ormanı ve insanı ihmal ediyoruz . ihmal ediyoruz çünkü bütün bunlar yağmalanacak mal olarak bakıyoruz .

Zamanın Çevre bakanı 3.köprü için şunları söylüyordu :''boğaz üzerinden kurulacak üçüncü bir köprü istanbul'un akciğerlerini yok edecek , yoğun trafiğine kesinlikle bir çözüm olamayacak . Tam aksine , kurulacak köprünün çevresinde ve köprüyü şehir merkezine bağlayacak yol üzerinde yoğun bir yapılaşma ve nüfus artışı olacak . Boğaz üzerinde kurulacak 3. bir köprü yerine tüp geçit , raylı tramvay ve metro gibi alternatiflere önem verilmesi daha yararlı olacaktır . ''

Bilindiği gibi istanbul'un ormanları ve tarım alanları da daha çok kuzeyde bulunuyor . Bunlara şehrin ''akciğeri'' olarak deniyor .

Aslında istanbul'un kuzey-güney ekseninde değil de ; Doğu-Batı ekseninde büyümesi öngörülmüştür ki , doğrudur .Buna paralel yapılan köprüler zorunlu olarak kuzeyden geçirilmiştir .

Köprülerin inşası ile birlikte vücut bulan çevre yolları geçtikleri alanların her iki yanını önce tarımdan soyutlamış , daha sonra hızlı , düzensiz ve denetimsiz bir yapılaşmaya açmıştır . (bkz: Gecekondululaşma)

Bu yollar güzergahındaki arsa spekülasyonu korkunç boyutlara ulaşmış , yağmacılık göçle birleşince istanbul'un kangren olan meselelerini iyice arapsaçına çevirmiştir .

Şimdi yine muhtemelen kuzeye , yani Beykoz - Sarıyer güzerkahları arasına bir köprü inşası daha önce gördüğümüz tüyler ürpertici filmi bir kez daha tekrarı olacaktır .

Mevcut köprülerin doğal dengeyi zorlayan , hatta kısmen yok eden varlığı , su havzalarının elden çıkması , Barajların süratle kirlenmesini getirmektedir . Elmalı barajının ve birçok barajın durumu ortadadır birbirimizi kandırmamıza gerek yok .

Boğazda üçüncü köprü trafik çözümünden ziyade Büyüyen istanbul'u çok daha hızlı bir şekilde büyümesini arttıracak ve nüfusu kuzeye doğru göç ettirmeye zorlayacaktır .

istanbul'da her gün trafiğe çıkan araçların sayısı korkunç bir biçimde artmakta , otomotiv sanayi yanında ithal oto kampanyaları ile bu alan alabildiğine pohpohlanmaktadır . Oysa trafiğe çıkan araçların yürüyeceği yol kapasitesi hayli sınırlıdır . Üstelik park yeri diye bir mesele de yok sayılmaktadır . istanbul sokaklarının iki yanına park edilen arabalar bırakın diğer araçların geçmesini , yayaların bile yolda yürümesini güçleştirmektedir .

Bu durumda yöneticiler , ilgilenenler belli yerlerde bina ve arsa istimlaki ile park yerleri açmayı düşünmemektedir . Bu bir yana , nerede yeşil alan için ayrılmış saha varsa , bir sabah kalktığımızda oranın da işgal edildiğini ve oraya da yeni bir avm ya da apartmak dikildiğine şahit olmaktayız .

istanbul'a göç sürdüğü müddetçe , otomobil edinme arzusu akıllara sokulduğu sürece ; ağacın , toprağın ve suyun kıymeti bilinmediği , buna paralel yağmacılık devam ettiği sürece , Boğaz'a değil üç köprü , on üç köprü yapsanız mesele çözümlenemez .