bugün

huzurevinde ağzı kokan aciz nine

Bir sosyal sorumluluk projesi kapsamında huzurevine gidip yaşlıları sevindirmek adına düzenlenen bir etkinlik sayesinde hissedilen kokunun sahibi, yaşlı, aciz ninedir.

Arkadaşlar beni bilen bilir. Çevremde son derece yardımsever ve merhametli biri olarak bilinirim. Ama bazen hayat insanın üstüne çok fazla gelebiliyor ve sinirlerinize kolay kolay hakim olamıyorsunuz. Bu nine de insanı zıvanadan çıkarmak için başlı başına yeterli bir sebepti. Bahsedilen etkinlik sabah kahvaltısı etkinliğiydi. Huzurevinde yaşayan elden ayaktan düşmüşleri ziyaret edip kahvaltı yapacaktık.

Ben ve 3 arkadaşım huzurevine vardık. Kahvaltı hazırlanıyordu huzurevinin gorevlileri tarafından. Diğer 2 bayan arkadaşım da kahvaltının hazırlanmasına bir yandan yardım ediyordu. Ben ve mucahit yaşlılarla baş başa kalmıştık.

Derken yaşlı bir nine yanıma geldi. Oldukça yakın bir mesafeden guleç bir ifadeyle konuşmaya başladı. O an beynim uyuştu. 2 saniyeliğine beynimin durduğunu hissettim. Evet, nine çöp konteynırı yutmuştu.

Yutkundum. Cevabım ağzımdan çıkarken sesim tam çıkamadı. Koku sadece burnumu değil, dilimi de etkilemişti. Tekrar bir şeyler söyledi. Koku olanca gorkemiyle burnumun en ıssız sokaklarını fethetmişti.

Sinirlerim daha fazla gerilemezdi. içimi kocaman bir öfke bulutu sardı. Hem bu aciz, yalnız nineyi ziyarete geliyoruz hem de bu boktan kokuyu çekiyoruz. Hiçbir şey demeden kapıyı vurup çıktım.

O günden beri yaşlı morukları hiç sevmem. Gebersinler bir an önce zaten hiçbir faydaları yok topluma. Özellikle huzurevindekilerin. Yalnızlar zaten. Ölsene niye yaşıyosun, amacın ne?