bugün

yusuf ile züleyha

züleyha yusuf'a seslenir;

âh benim! âh benim!
ey adım adıyla yazılacak olan.
sularıma dökülen karanlık, yoklarımı örten aydınlık
tezatlarım benim, benim tekrirlerim
ama muhabbetinden asla rücu etmediğim
gün geçtikçe çoğalan benzetmelerim
sözcüklerim, lugatim, lisan hacmince vasıfladığım vâsifim.

züleyha yusuf'a bir mektup yazmaya başlayınca, gördü ki hitaptan öteye geçemedi. anladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yok. ve züleyha'nın lugatinde yusuf'tan öte sözcük yok.

yusuf, dedi, kelamım artık sende hükümsüz. ama kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümseme. bil ki kelamdan da ötede sadece âh var, âh ki dünya onun üzerinde durur, gökkubbe onun hararetiyle döner..*