bugün

sözlük yazarlarının itirafları

değişim konusunda kafamı çok yoruyorum
yani yaradılışımızda değişimin olup olmadığını sorguluyorum
sonra - irade - denen gücümüzün bunu elde ettiğine inanıyorum
geçmişe dönüp bakınca ne çok hatam varmış diyorum
iyi ki yapmışım dediklerim de oluyor
keşkelerim de
keşkelerimin üzerine ne çok kafa yorardım eskiden diyorum
hatta geçmişte yazdıklarımı okuyorum
oha lan resmen ölmüşüm diyorum
acı çekmek üzerine düşünüyorum daha sonra
ve
şu sonuca vardım
kesinlikle kendi seçimimiz,bunu her zaman düşünmüşümdür
acı çekmeyi seven insanlarız bizler
bizler kim miyiz
melankoliyi sevenler,
o siyah beyaz fotoğraflar,
ufak not defterine karalanmış sarhoşken yazılan şiirler, öyküler,
şairlerin dizelerinde kendimizi bulmalar,
yeraltı edebiyatına sarılmalar,
sigara bitmeden diğer sigarayı yakmalar,
tanımadığımız insanlara çektiğimiz acıları anlatmalar,
acılara ortak olmalar,
hiçbir şeyin düzeleceğine inanmam ben tavırları,
siyahı sevmeler.

bunların hepsi gidiyormuş sözlük ben bunu gördüm, yaşadım
ve
yaşıyorum, şükür !

kendi değişimini istemeli insan diye düşünüyorum,
bazıları mutsuzluğu bir hayat biçimi olarak seçebilmektedir
fırsatları yok saymak,
kendine olan güveni görememek,
inanç konusunda zayıf olmak
bunlar kişinin değişmesini zaten zorlar,
ama
güçlü birisi tüm bunların üstesinden gelebilir.
acı çekiyorum ve ayaktayım hala demek
güçlü olmanın bir şekli olsa da tercih meselesi diye düşünüyorum.
zira kişi istediği zaman çok şey başarabiliyor,
isteme yetimizi sayesinde hayatta kalabiliyoruz,
mutlu oluyoruz,
içiyoruz, yiyoruz, sevişiyoruz,
ve bu isteme yetimizi eğitemediğimiz de ya da
söz geçiremediğimiz de bazı şeyler yolunda gitmiyor,
yoluna koymak bizim elimizdeyken
ne diye daha fazla rakı içip sofraları anason kokuturken ağlayalım,
ne diye sigaramızı söndürdüğümüzde ağzımızdan acılarımızı dile getiren
bir kaç dize çıksın,
mutlu iken de şiir okuyabilir,
hüzünlünebiliriz pekala,
bardağın dolu tarafı da var la !

hem de sırf dem.