bugün
- en çok sevişmek istediğin kimse8
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması17
- arda güler10
- icardi190511
- jose mourinho52
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür17
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi13
- nihavend longa20
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı24
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı13
- şu an ihtiyacım olan şey8
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz16
- uzun entry giren erkek12
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün16
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- amında oyalanmak istiyorum12
- anın görüntüsü10
- kizil kara17
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- albay kemal16
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- aşkım kapışmak8
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu16
- ismail kartal9
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri10
- dinci zekası8
- magicovento38
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak30
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- sözlük kızları sözlük erkeklerine yazıyor mudur17
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
- almanyada hilafet gösterisi12
- 99 098 146 tl satılan saat12
introsu insanın üzerine dağlar deviren orhan gencebay şarkısı.
Şöyle de bir hikayeye sebep olmuştur:
--spoiler--
Lisedeydim, aşk denen duyguyu ömrümde ilk defa hissediyordum. Bir türlü ona açılamamamdan dolayı geceleri çok sarsıcı ve histeri nöbetleri şeklinde geçiyordu. Ergenlik dönemimdi ve daha büyük bir iç sıkıntısı olamazdı. Cesaretli değildim. Geceleri bu şekilde geçerken gündüzleri bıkmadan usanmadan en yakın ve tek arkadaşım olan Ömer\'e onun akıl alan, el titreten, histeri nöbetlerine sebep olan güzelliğini anlatıyordum. Anlatacaklarımı bitirip baştan anlatıyordum. Ömer\'de sıkılmadan bir kere dahi oflamadan büyük bir istekle beni dinliyordu.
Okulun son günüydü karneler dağıtılacaktı. O günün gecesi karanlık nöbetlerin, bunaltıcı düşüncelerin eşliğinde ona açılmaya karar vermiştim. Bundan sonra hayatımın hiç bir döneminde o geceki kadar cesur olamadım. Benimkisi karanlık ve tek kişilik bir cesaretti. Sabaha bu şekilde girip gömleğimi, pantolonumu, kravatımı büyük bir özenle kendim ütüledim. Babamın parfümlerinden sıktım, jilet gibiydim. Evden çıkmaya karar verdiğim anda aklıma babamın divanın altındaki dolapta sakladığı Jack Daniels geldi. Geçen hafta benim ön sıramda oturan Umut ile Kazım aralarında konuşurlarken onlardan alkolün cesaret verdiğini duymuştum. Dolabı açıp bir kadeh doldurup hızlıca içip bitirdim. Bir anda bütün vücudumu kezzap içmiş hissi kapladı. ikinci kadehte ne hissettiğimi hatırlamıyorum. ilk kadeh kadar iz bırakamadı tıpkı sonraki bütün kadehler gibi. Şişeyi eski yerine bıraktım. Kapıya yönelip evden çıktım.
Okulun arka bahçesinde onu, her gün gizli gizli izlediğim zilin çalmasını beklediği bankta bulacağımı biliyordum. Tüm heyecanımla ve patlayan cesaretimle oraya gittim. Bu defa gizliden gizliye değil, tüm benliğimle karşısına dikilecektim. Onu sevdiğimi söyleyecektim. Kantinin olduğu köşeyi döndükten sonra karşımda oturuyor olacaktı. Hiç teklemeden, tereddüt etmeden o köşeyi döndüm.
Gördüklerim karşısında bir ölünün yıkılmışlığını henüz hayattayken yaşadım.
Dünyanın başına yıkılması bu deyimi edebiyat dersinde beş tane cümlenin içinde kullanmıştım.
işte o cümlelerin hepsi bir olup benim başıma yıkılıldılar.
Çok acı vericiydi. içerisinde dünyanın başına yıkılması deyimi geçen beş cümleye yenildim.
Ömerin kollarının altında ona sarılırken gördüm. Omzunu göğsüne dayamıştı. Ömere anlattığım bütün hayallerin öznesi kendisi olmuşu. Ömer, her defasında büyük bir heyecanla beni dinleyip ona karşı cesaretlendirirdi. Neden böyle olmuştu? Yediğim darbeye mi yanacaktım artık hiç dostumun kalmamasına mı yanacaktım.
Gözlerime perde indiği için sonrasını hatırlamıyorum. Karanlık.
Karnemi bir buçuk ay sonra annem aldı. Notlarım iyi değildi. O yaz babam beni Hamit Abinin yanına çırak olarak verdi. Oto tamircisindeki ilk iş günümün sabahında Hamit Abi anahtar tezgahının üstündeki radyoyu açarak çayı demlememi istedi. Tezgahtaki anahtarları bir süre inceledikten sonra radyoyu açtım:
Orhan Gencebay: Sevmek çok zormuş. Diyordu.
O büyülü ses hayatımda yediğim ilk darbeyi ingiliz anahtarlarının üzerindeki tozlu bir radyonun içinden yüzüme vuruyordu.
--spoiler--
Şöyle de bir hikayeye sebep olmuştur:
--spoiler--
Lisedeydim, aşk denen duyguyu ömrümde ilk defa hissediyordum. Bir türlü ona açılamamamdan dolayı geceleri çok sarsıcı ve histeri nöbetleri şeklinde geçiyordu. Ergenlik dönemimdi ve daha büyük bir iç sıkıntısı olamazdı. Cesaretli değildim. Geceleri bu şekilde geçerken gündüzleri bıkmadan usanmadan en yakın ve tek arkadaşım olan Ömer\'e onun akıl alan, el titreten, histeri nöbetlerine sebep olan güzelliğini anlatıyordum. Anlatacaklarımı bitirip baştan anlatıyordum. Ömer\'de sıkılmadan bir kere dahi oflamadan büyük bir istekle beni dinliyordu.
Okulun son günüydü karneler dağıtılacaktı. O günün gecesi karanlık nöbetlerin, bunaltıcı düşüncelerin eşliğinde ona açılmaya karar vermiştim. Bundan sonra hayatımın hiç bir döneminde o geceki kadar cesur olamadım. Benimkisi karanlık ve tek kişilik bir cesaretti. Sabaha bu şekilde girip gömleğimi, pantolonumu, kravatımı büyük bir özenle kendim ütüledim. Babamın parfümlerinden sıktım, jilet gibiydim. Evden çıkmaya karar verdiğim anda aklıma babamın divanın altındaki dolapta sakladığı Jack Daniels geldi. Geçen hafta benim ön sıramda oturan Umut ile Kazım aralarında konuşurlarken onlardan alkolün cesaret verdiğini duymuştum. Dolabı açıp bir kadeh doldurup hızlıca içip bitirdim. Bir anda bütün vücudumu kezzap içmiş hissi kapladı. ikinci kadehte ne hissettiğimi hatırlamıyorum. ilk kadeh kadar iz bırakamadı tıpkı sonraki bütün kadehler gibi. Şişeyi eski yerine bıraktım. Kapıya yönelip evden çıktım.
Okulun arka bahçesinde onu, her gün gizli gizli izlediğim zilin çalmasını beklediği bankta bulacağımı biliyordum. Tüm heyecanımla ve patlayan cesaretimle oraya gittim. Bu defa gizliden gizliye değil, tüm benliğimle karşısına dikilecektim. Onu sevdiğimi söyleyecektim. Kantinin olduğu köşeyi döndükten sonra karşımda oturuyor olacaktı. Hiç teklemeden, tereddüt etmeden o köşeyi döndüm.
Gördüklerim karşısında bir ölünün yıkılmışlığını henüz hayattayken yaşadım.
Dünyanın başına yıkılması bu deyimi edebiyat dersinde beş tane cümlenin içinde kullanmıştım.
işte o cümlelerin hepsi bir olup benim başıma yıkılıldılar.
Çok acı vericiydi. içerisinde dünyanın başına yıkılması deyimi geçen beş cümleye yenildim.
Ömerin kollarının altında ona sarılırken gördüm. Omzunu göğsüne dayamıştı. Ömere anlattığım bütün hayallerin öznesi kendisi olmuşu. Ömer, her defasında büyük bir heyecanla beni dinleyip ona karşı cesaretlendirirdi. Neden böyle olmuştu? Yediğim darbeye mi yanacaktım artık hiç dostumun kalmamasına mı yanacaktım.
Gözlerime perde indiği için sonrasını hatırlamıyorum. Karanlık.
Karnemi bir buçuk ay sonra annem aldı. Notlarım iyi değildi. O yaz babam beni Hamit Abinin yanına çırak olarak verdi. Oto tamircisindeki ilk iş günümün sabahında Hamit Abi anahtar tezgahının üstündeki radyoyu açarak çayı demlememi istedi. Tezgahtaki anahtarları bir süre inceledikten sonra radyoyu açtım:
Orhan Gencebay: Sevmek çok zormuş. Diyordu.
O büyülü ses hayatımda yediğim ilk darbeyi ingiliz anahtarlarının üzerindeki tozlu bir radyonun içinden yüzüme vuruyordu.
--spoiler--
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar