bugün

auckland

izmir'de sıcaklardan beynimi tavaya akıtmış gezerken buranın on derecelik soğuğu ve sert rüzgarları sebebiyle hastalığı kapmış bulunuyorum. aslında şehirler hakkında uzun uzun yazmayı seviyorum. fakat, auckland beni yaşadığım yerde hissettirdiği için fazla yazabileceğimi sanmıyorum. bir milyon üç yüz bine yakın bir nüfus, kozmopolit bir dağılım, her milletten insan, saygı ve tolerans bu şehrin havasına işlemiş. yazın nasıl oluyor etraf bilmiyorum. fakat, surf yapmak ve yüzmek için harika koylar ve kumsallar var. yine de köpekbalığı saldırıları yaygın olduğu için dikkat etmekte fayda var. yüzmeye elverişli hava olsaydı, mutlaka yoğun bir araştırma yapar, belki de havuzlarda bu ihtiyacımı karşılardım. nüfus demin dediğim gibi ideal, yine de çalışmak için gelenler, turistler ve diğer gezginler şehrin nüfusunun bir buçuk milyonu aşmasını sağlıyorlar. bu arada bu şehire ulaşım son derece pahalı. promosyon bilet sadece tek kişinin gidiş - dönüşünde 5.700 tl'ye patladı... ayrıca buraya gelecek parayı bulan, bir de üstüne türk temalı bir restoran açan vatandaşımız paraya para demez. çünkü buradaki türk restoranları, alakasız çer çöp adamların ellerinde, insanlara damak tadımızı yanlış yansıtıyorlar. ama burada et yemek büyük bir keyif. dünyanın en kaliteli büyükbaş hayvanları, son derece güzel bir şekilde beslenilerek, huzurlu bir şekilde kesime gönderiliyor. insan sağlığına ve kesimlik hayvanın ömrünü iyi bir şekilde geçirmesine çok dikkat ediliyor. bu arada itiraf etmek gerekirse türkiye'ye et ithalatı yapacak büyük bir firmayı temsilen gelen vatandaşlarımızla karşılaşınca hem üzüldüm, hem de sevindim. türkiye'de özellikle büyük perakende mağazalarında satılan et demeye bin şahit isteyen şeylerden sonra buranın ürünleri sizi mutlu edecektir. konuyu fazla dağıtmadan, söylemek gerekirse, bir gün ülkemiz iyice boka sarar da, ailemin geleceği için terketmem gerekirse, ikinci hayatımız için ihtimaller arasında auckland ilk sıralarda yer alacaktır. görüşmek üzere, istikamet yeniden tayvan.

görsel

görsel

görsel

edit: fotoları daha düzgün şeyettim. * bu arada kamera, bana ait olmayan bir nikon d3x.:)