bugün

sözlük yazarlarının itirafları

ben bugün acayip bir şey fark ettim sözlük. benim çok erdemli, üstün, karakterli arkadaşlarım var lan.
valla bak. adam sekiz yıllık arkadaşım, adamın her bokunu gördüm.
süleymancı yurdunun çatısında sigara içerken kırağı sebebiyle kayıp, kazan dairesinin çatısına düştüğünü de gördüm,
yine aynı çatıda çiftleşen iki kuşa attığı taşın dönüp kendi kafasına geldiğini de götümü ayıra ayıra izledim,
osuruğunu 3 saniye yaktığına da şahit oldum
su içme iddiasına girip 14. bardakta üstüme kustuğunu da gördüm,
tabi mezkur fiilden ötürü bilahere dalağını s...erek cezai infaz yaptım ama olsun.

bu gözler gördü böyle şeyleri.
şimdi ben bu adamı nasıl önemseyebilirim ki?
yarın bir gün kitap bassa, platona nazariye yazsa ben bunu nasıl ipleyim ki?
sorun da aslında bu işte...

yakınımızdaki insanları genelde beğenmiyoruz.
insani hatalarını gördüğümüz kimseler gözümüzde basitleşiveriyor. biz çok üstünüz ya anuna koyyim.
hep ağzımızda aynı terane:
"sen bi de onu bana sor"
"dışı seni içi beni yakar"
falan filan...

lan arkadaş karşındaki de insan be.
en nihayetinde bir insan. basit ihtiyaçları, içgüdüleri, korkuları ve aşağılık yanları olan bir insan.
zayıf yaratılışta. güdüleri var. sinirlerinin bir sınırı var.
Napolyon pezevengi işini biliyormuş.
bir liderden bahsedildiğini duyunca, "bir de karısına sorun bakalım" demiş.
aşağılamanın en kolay yolu. kaç tane taşaklı adam gördüysek genelinin yanında yakınında "yeaabizoadamınaslınıastarınıcemaziyelevvelinibiliriz" frekansından takılan itnelere de şahit oluruz.

yazının götü başı dağıldı ama anladınız siz mevzuyu.
olm anlayışlı olun lan biraz.
mesela burnunuzu karıştırırken aynaya bakın, ya da aynaya bakarken burnunuzu karıştırın. Fark etmez, denedim ikisi de aynı oluyor. Ama mesela aynayı karıştırırken burnuna bakınca olmuyor.
Neyse işte bakın, bakın ve o ilkel varlığı görün.
O hırt sizsiniz. Peki bu görüntü garibinize gidiyor mu: nayn!!
kimse bakmazken "taşaklar ile göt arasındaki o muhteşem aralığı" kaşıyorsun ya hani.
hah işte o an yüzünün ve genel olarak o tipinin resmini getir gözünün önüne,
evet evet, barışıksın değil mi o halinle. barışıksın. doğru da yapıyorsun. adamsın.
tüm bunları yaparken 20 dakika sonra cebeci kampüsünde keynesyen iktisadın 3. dünya ülkelerinde neden olduğu rezonal etkiyi tartışıyorsun,
dtcf kampüsünde komün oluşturup 'kızlı-erkekli' politik-etik parçalamalar yapıyorsun.

hah işte sen bunları yapıyorsun ama ben konuyu nereye bağlayacağımı unuttum amk.
Dur dur aklıma geldi, sen bu iki ayrı dünyayı birlikte götürüyorsun ya hani, işte yakın arkadaşların seni sikine takmıyor.

Yahu size samimi olacağım, konunun aslı şu:(siktir edin yukarıda okuduğunuz her şeyi)
bu yukarıda bahsettiğim yavşak, bi tane kitap yazdıydı.
ben de yazarken götümle güle güle elemanı elimden geldiğince rezil ettiydim yakın çevreme bu kitabı ve bizim otmanı.
geçen bi telefon geldi, bu bebeyi sordular, ben de adamı salladım,
bi hafta sonra tekrar aradı adam. yine salladım ama işkillendim bi yandan da.
aradım bu malı sordum olm ne ayak lan bu adam diye,
regülatör müymüş animatör müymüş editör müymüş öyle bişeymiş.
kitap taslağında etraflıca bir değişiklikle birlikte basmayı kabul etmiş.
e diyeceksiniz ki seni niye aradılar? orası ayrı bir olay.
bizim fukara piç, kontörlü hattına güvenemediği için benim numarayı vermiş taslağı yolladığı yayınevlerine.
bana da söylemeyi unutmuş bu numara olayını.

sonuç olarak bizim elemanla gurur duydum lan.
bugün taslağı okudum baya da sağlam yazmış.
benim tasvirlerimi ve esprilerimi de kullanmış ama olsun.
basılınca 10 tane ulusözlük için alır, 10 şanslı yazara hediye ederim.
benimle arayı iyi tutun olm bence.
bebe Nobel neyim alırsa imzalı kitabı var onun bende diye kız tavlarsınız.
köfteler sizi.

not:
ilk satırı okudum da aslında çok mal başlamışım yazıya.
erdemle kitap yazmanın ne alakası var amk.
bugün tonla geri zekalı andaval kitap yazıyor, dimi yani...

son bir betimleme:
bir kitap 22 ayşe kulinci (çok pis laf sokarım) binlerce de avanak.
tepinip duruyorsunuz lan.
alın , kültürlenin.