bugün

assassin s creed unity

hayvan gibi umutlarım var bu oyun ile alakalı.

"ya bokunu çıkardılar"
"kabak tadı vermeye başladı"
"sıktı artık yeter"
gibi cümleler kurmadan önce düşünülmesi gerekiyor her şeyden önce. üçüncü oyunun facia olduğuna, gerek karakterler, gerek oynanış yönünden bizi içine çekemediğine katılıyoruzdur diye düşünüyorum. ayrıca sadece bu değil, oyundaki şehirler de aşırı derecede tek düzeydi ve italyan mimarisinin harikalığı o kadar zaman gözümüze sokulduktan sonra, aşırı derecede kuru gelmişti. dördüncü oyunda hem karakteri, hem mimariyi(kısmen), hem sıkıcılığı çözmüşlerdi, - yani öyle duydum, öyle gördüm - fakat yine de oyun gerçek bir süikastçi oyunu havasında geçmekten çok, bildiğin korsan oyunu tadındaydı.

ancak bu oyuna gelirsek, fransız mimarisinin italyan mimarisinden, teknik yönü hakkında pek bilgim olmasa da, gözle görülür biçimde aşağı kalır yanı olacağını düşünmüyorum. o binalara tırmanmak en az ACII'dekilere, Brotherhood'dakilere ve Revelations'dakilere tırmanmak kadar zevkli olacaktır. Bir kere ubisoft bu işi çözmüş, bu beni sevindirdi.
Ayrıca, ubisoft bir fransız firması. yani bizi büyük ihtimalle daha çok ayrıntı, daha çok detay bekliyor.

Şimdi geriye sadece karakterleri ve hikayeyi güzel şekilde bağlamak kalıyor. Bana kalırsa biraz Ezio'dan, biraz Edward'dan derken harika şeyler yaratabilirler ana karakter konusunda, kimse de çıkıp "eee dünün aynısı?" demez.
hikaye konusuna gelirsek de, "olm fransız devrimi lan!" demek istiyorum.

görsel

hadi be ubisoft, kurtar şu seriyi.