bugün

hayata dair iç burkan detaylar

Ankara'da kış mevsimi, soğuk, hafif kar serpiştiriyor ama Ankara'nın o meşhur ayazı yok daha ortada bir kaç saat var ona. iki kızkardeşten biri dersaneden, biri okuldan çıkmış vitrinlere baka baka, ama oyalanmadan dolmuş duraklarına gidiyor. o sırada 4-5 yaşlarında iki küçük çocuk görüyorlar öyle de güzeller ki, metroya girmeye çalışıyorlar ama belliki bir yere gitmeyecekler, ısınacaklar orada biraz, ellerinde birer baskül var, koşarak merdivenlerden iniyorlar. iki kızkardeş onlara bakar, gözgöze gelirler "tartılıcaktık" çıkar ağızından iki kızın. hemen geri çıkarlar merdivenleri daha da hızlı, minnacık elleriyle baskülü önlerine koyarlar kızların hemen tartılır kızlar."ne kadar" sorusuna "200"diye cevap verirler.(200binlira o zmanlar ytl yoktu)hemen ceplerdeki, cüzdanlardaki bozuk paralar çıkarılır, bu sırada küçük kardeş çocuklarla konuşmak için"200 er dimi" diye sorar. gelen cevap içi burkmakla kalmaz, paramparça eder, o minicik çocuk "yok 100erden 200" der ve iki kızkardeş varolan bozuklukları bırakıp, ağlamamaya çabalayarak ordan uzaklaşır.