bugün

hayata dair iç burkan detaylar

eski, küçük hafızalı mp3 çalarımı kardeşime verdim. daha büyüğünü almak için yola çıktım. giderken yolda giysileri yırtık pırtık, ayakkabıları delik deşik, teni soğuk ve sıcağın karışımı olan mor-siyah'a çalan yaşlı, evsiz bir amca gördüm. uyuyordu. ya da belki de ölmek üzereydi. ya da ölmüştü. adımlarımı hızlandırarak yürüken içimden kendi kendime ''ulan eskisi de yetiyordu. ne gerek var şimdi yenisine? insanlar açlıktan ölüyor.'' diye söylendim. anlarsınız işte. üzülmüş olmak için üzüldüm. gittim aldım mp3 çaları. hayırlı olsun.

edit: bi de artı veriyorlar ya.***