kıbrıs ta askerlik yapmak

piyade siken bayırları ile tanışmak, 500 metre ilerideki rumlarla göz göze olmak, teğmen dinç'in yumruklarına rağmen gülebilmek, çarşıyı sabırsızlıkla bekleyip çarşıda hiçbir şey yapamamak, istihkaka yazılıp istihkak beklemek, sigara bitince başkalarına dünya para bayılmak, ankesörlü telefon bile bulamayıp karakolun tek harici hattında sabaha kadar sıra bekleyip 10 dakikalık konuşmanın 3 dakikasını anlayabilmek, harici telefonun her çalışında acaba beni mi arıyorlar diye heyecanlanmak, tek başına kilometrelerce yürüyüp nöbete gidip gelirken hayali kahramanlarla gülmek, bir anda daralıp hıçkıra hıçkıra ağlamak, çıkacağın günün hayaliyle avunurken uykuya dalmak, rüyalara yeniden boyut kazandırmak, uzun zaman sonra yeniden aşık olmaktır. kıbrıs'ta asker olmak; uzakta olmak, özlemektir.