bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

her gece yattığımda rüyamda sana sarıldığımı görmek, her sabah kalktığımda yanımda olacağını, olmasan bile aramış olabileceğini ummak... telefon çaldığında heyecanlanmak, msnde bi konuşma açıldığında sen misin diye merak etmek... bunlara mahkum olmak ne kadar zormuş meğerse.

yaşadığımız yalan zamana rağmen, bunca olan şeye rağmen bugün şu dakika elini uzatsan tutacağım için salağım. her bıraktığın açıkta yüzüne çarptığım gerçekleri ses çıkaramadan kabullendiğin için, bana o fırsatı verdiğin için sen benden daha salaksın. ama galiba ben bi adım öndeyim senden, hala seni düşündüğüm için...

bugüne kadar hislerimi dile getirememiş olsam içim acırdı belki. şimdi merak ediyorum neden hala içimde o acı var diye? sebebi bunlarsa bile bu hissettiklerimi de sana söyleyecek kadar eğilmeyeceğim senin önünde.

peki neden? neden gelemeyeceğimi bildiğin halde kolların açık bana doğru? eğer aşk anlayışın bana acı çektirmekse ben ne yapabilirim ki? zaten her dakika çektiğim acıyla biraz daha şiddetlendiriyorum demek her şeyi...

ben her dakika senin yüzünü hayal ederken arkada şu anda çalan parça benle dalga geçiyor resmen:

oh you look so beautiful tonight
in the city of blinding lights...

26 ocak 2007 - ankara
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar