bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

tek derdim sensiz yaşamamak. ama seninle bir derdim yok. sadece benim derdim bu. "hadi bu sefer" diyebilen bir saf'ım bence. cunku anlamanı istedigim de bir sey kalmıyor bu dert yüzünden. onceden de vardı boyle bir derdim. bir sefer daha oldu. ama bırak ders almak denen seyi bir kenara, daha o yaramı kapatamamısken sana geldim. sigaraya alıstıgımı, hep içtiğim bir sey oldugunu dusunemiyorum artık. her seferinde ne umut kalıyor, ne varolusum, ne ciğerim. sensiz icmemeyi beceremiyorum artık. "kendini kaptırma" dediginde "benim annem öldü" diyen birinin gozu oldu bütün yaşamım. duraksadım bak simdi, biraz once yani, ağlıyorum. gozyaşlarım bu sırada aklıma geliyor, onlara içiyorum her defasında. "tamam acıklama yapmama gerek yok". oyle sıkıyorum ki kendimi, "oldun" sen artık diyorum.

sadece sen de değil bakma sana yazdığıma, insancıklar var, senin göremediğin maalesef, heh tam onlar işte, sıyırmama sebep oldular biraz da. evet umursama dogru düzgün konuşabildildiğimi. her normal davrandığın zaman, iyi insan oluyorsun çünkü. anlaşılmaktı biraz da derdim. "bağlanma", "kendini kaptırma", "biraz zaman" denilen hiç bir yerde olmak istemedim, barınamadım. başka bir yer olsaydı oraya giderdim, seni de sıkmazdım inan bana. ama öyle kalabalıklar var ki, ben de ilk rastladığım sen oldugundan sana geldim. seni farkettiğmden. ve ağlıyorum hala o kalabalıktan gelmediğimi görebilmen için. sen de farket istiyorum. ama, kirlenmek güzeldir diye gözümüzün içine sokuldu bi kere. neyse ya ben boşveremiyorum. sen boşver ama. aklina bişey sokmamak isteyen benim bunu da biliyorsun. siktir et ama, kaptırmayayım kendimi. ona da sen karar ver.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar