bugün
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu19
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak14
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz15
- anın görüntüsü21
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- anneler günü17
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- evlilik yaşı kaç olmalıdır11
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi190512
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması12
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- ali koç9
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması17
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması23
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- cami tuvaletinin paralı olması9
kapitalizmin yarattığı bilim çerçevesinden bakan, ortaçağ hakkında hiçbirşey okumayan ve ortaçağ'a ilişkin bilgisi engizisyon mahkemelerinden öteye gitmeyen, bugün gördüğü kötü bir olayı hemen "bunlar ancak ortaçağ'da olur" şeklinde yorumlayan zihniyettir.
bu zihniyetin; üniversite gibi, belediyecilik gibi varlığını bugünlere kadar sürdürebilmiş modern kurumların 11.yy-12.yy larda (yani ortaçağ'da) kurulduğundan haberi yoktur. kendi fikri sığlığını okyanus derinliği zannenden, herşeyin bir an içinde -sanki geceden sabaha- büyüyüp geliştiğini düşünen bu zihniyeti kant'a, voltaire 'e havale ediyor, sizleri mehmet ali kılıçbay'la başbaşa bırakıyorum. bakın kendisi ne diyor:
"tanınmayan, tanınmadığı için de kötülenen ortaçağ, emsalsiz bir düş alemine sahiptir. tanımadıkları bir hayvanı hemen öldürmek gibi ilkel bir reflekse sahip insanların çoğunlukta olduğu bir dünyada ortaçağ'ın da aynı muameleyle sıklıkla karşılaştığını görmek üzüntü vericidr, ama gene de anlaşılır niteliktedir. sade ruhlar karmaşaya tahammül edemezler ve zaten kendi küçük dünyalarının karmaşasını "karmaşa" olarak görmekle rahatlayan bu gibileri, tarih içinde başka kompleksler görmek istemezler. ve bundan da beteri, herkes kendi düşlerine hayrandır. milli piyangodan para kazanma düşleri görenlerin, ortaçağ'ın zengin ve yaratıcı hayal alemini algılamaları ve kavramaları beklenemez."
mehmet ali kılıçbay, "düşsel ortaçağ" (2001)
ayrıca (bkz: ortacag/@derkenar)
aşağıdaki entryler üzerine gelen edit: bu yazının yazarı ortaçağ'ın aydınlık olduğunu iddia etmemekte, sadece ona karanlık denilmesini eleştirmektedir. o sayılan berbat olayların bu çağda yaşandığını o da bilmektedir.
fakat bunların yanında bugunkü avrupa'yı oluşturan kurumsal, ilmi, sanatsal değerlerin, yani avrupa'yı avrupa yapan unsurların da bu dönemde yeşerdiğini naçizane hatırlatmak istemiştir.
tarih, asla siyah veya beyaz diye nitelenecek çağlar yaratmamıştır. lütfen tarihi görmek istediğiniz gibi değil, olduğu gibi anlamaya çalışınız..
bu zihniyetin; üniversite gibi, belediyecilik gibi varlığını bugünlere kadar sürdürebilmiş modern kurumların 11.yy-12.yy larda (yani ortaçağ'da) kurulduğundan haberi yoktur. kendi fikri sığlığını okyanus derinliği zannenden, herşeyin bir an içinde -sanki geceden sabaha- büyüyüp geliştiğini düşünen bu zihniyeti kant'a, voltaire 'e havale ediyor, sizleri mehmet ali kılıçbay'la başbaşa bırakıyorum. bakın kendisi ne diyor:
"tanınmayan, tanınmadığı için de kötülenen ortaçağ, emsalsiz bir düş alemine sahiptir. tanımadıkları bir hayvanı hemen öldürmek gibi ilkel bir reflekse sahip insanların çoğunlukta olduğu bir dünyada ortaçağ'ın da aynı muameleyle sıklıkla karşılaştığını görmek üzüntü vericidr, ama gene de anlaşılır niteliktedir. sade ruhlar karmaşaya tahammül edemezler ve zaten kendi küçük dünyalarının karmaşasını "karmaşa" olarak görmekle rahatlayan bu gibileri, tarih içinde başka kompleksler görmek istemezler. ve bundan da beteri, herkes kendi düşlerine hayrandır. milli piyangodan para kazanma düşleri görenlerin, ortaçağ'ın zengin ve yaratıcı hayal alemini algılamaları ve kavramaları beklenemez."
mehmet ali kılıçbay, "düşsel ortaçağ" (2001)
ayrıca (bkz: ortacag/@derkenar)
aşağıdaki entryler üzerine gelen edit: bu yazının yazarı ortaçağ'ın aydınlık olduğunu iddia etmemekte, sadece ona karanlık denilmesini eleştirmektedir. o sayılan berbat olayların bu çağda yaşandığını o da bilmektedir.
fakat bunların yanında bugunkü avrupa'yı oluşturan kurumsal, ilmi, sanatsal değerlerin, yani avrupa'yı avrupa yapan unsurların da bu dönemde yeşerdiğini naçizane hatırlatmak istemiştir.
tarih, asla siyah veya beyaz diye nitelenecek çağlar yaratmamıştır. lütfen tarihi görmek istediğiniz gibi değil, olduğu gibi anlamaya çalışınız..
güncel Önemli Başlıklar