bugün

entry'ler (316)

arda turan

şaka bir yana başakşehir fatih terim stadyumu nda oynayacaktır *

ironinin böylesi....

26 ağustos 2017 floyd mayweather vs conor mcgregor

her ne kadar boks sporu için bir şey ifade etmese ve hatta gelenekçi boks severler tarafından büyük bir tepki ile karşılansa da yılın en çok ses getiren müsabakası! pardon sirk gösterisidir *

evet ben de bir boks severim ve bu maç sadece bir etkinlik, eğlencelik benim gözümde....fakat bu kadar devasa bir tanıtıma kayıtsız kalmak da mümkün değil; bu sebeple teknik dışına çıkmadan bir şeyler yazmak istedim.

öncesinde kısaca ringe çıkacak sporcuları tanıyalım.

floyd mayweatherjr. 49-0'lık mükemmel bir kariyere sahip, ağır sıklet efsanesi rocky marciano ile birlikte tarihin en iyi kazanma/kaybetme oranına sahip, 67 kiloda dövüşen süper bir boksördür. kişiliğinden ötürü sevilmemesi, genelde rakipleri ile düşüşteyken dövüşmesi vs. sebeplerle bazıları tarafından tüm zamanların en iyi boksörü olarak gösterilmese de gelmiş geçmiş en iyi savunma yapan boksör olduğu tartışmaya kapalıdır. 40 yaşındadır ve son maçını 2 yıl önce yapmıştır.

conor mcgregorbu gece ringe çıkacak olsa da bir boksör değil; bir mma dövüşçücü, ufcstarıdır. son maçlarını 70 kiloda yaptı ve kariyer istatistiği 21-3. dünyadaki en ünlü ufc dövüşçücü, korkusuz, rakiplerinin kafasına giren bir manyak. fakat sorun şu ki sekizgende süper bir dövüşçü olsa da bir boksör değil ve tam da bu yüzden maça boks severler uzaktan bakıyor, anlamsız buluyor, hatta otoriteler dahil bir çok kişi bunun resmi bir boks maçı olarak kabul edilmemesi gerektiğini bile savunuyor.

belki dünyadaki en popüler iki dövüş sporunun en iyilerinin dövüşmesi ilgi çekici fakat ringde boks kurallarının uygulanacak olması maçı anlamsız kılıyor, mc gregor'un cesaret gösterisi dışında. mma bildiğiniz gibi karma dövüş sanatı ve mcgregor'un branşlarından biri de boks ve maçlarında boks yapıyor, fakat bu işin nirvanası ile maça çıkacak kadar boks yapabiliyor olması teknik olarak imkansız.

bu uzun girişten sonra daha derin teknik analizine girelim. boksörler (bundan sonra mma'i unutacağız) kabaca bazı temel kriterler ile değerlendirilir. tabii bir çok yan faktör mevcuttur fakat defans, kondisyon, dayanıklılık (darbelere), güç (yumruk şiddeti), hız ve tecrübe üzerinden yapılacak bir karşılaştırma genel fikri verecektir.

defans: tartışmaya kapalı, tabii ki money bu alanda çok üstün. notorious un ufc maçlarında dahi yumruk savunmasının çok iyi olmadığı söylenir. bu maça özel izin verilen 8 oz'luk eldivenler özellikle shoulder roll savunmasını küçülteceğinden sıkıntı yaratabilir floyd'a. fakat savunma demek floyd demek, sırf ayak oyunları ile mcgregor'un vurmaya çalışacağı o soldan rahatlıkla kaçacaktır.

kondisyon: floyd kariyeri boyunca ringde dövüştü ve son 10 maçından 9'u 12 raundun sonunda bitti. 36 dakika ringde kalmak konusunda hiç bir zaman sıkıntı yaşamadı, maçların sonlarını hep rahat getirdi. öte yandan mma 5'er dakikadan 5 raunt süren ve 25 dakika dövüşülen bir spor. buna ek olarak mcgregor'un maçları çoğunlukla 2 raunt içinde bitti (24'de 22). uzun süre dövüşmeye alışkın değil mc gregor ve bu durum sıkıntı yaratabilir mcgregor'a. floyd için ise verdiği 2yıllık ara ve yaşının 40'ı aşması kısmen sorun olabilir.

dayanıklılık (yumruk kaldırma, çene): floyd çok az yumruk alan bir boksör, defansif kalitesi sayesinde. conor ise ufc'de yumruklardan pek kaçamayan bir görüntü çizmiş, fakat çok dayanıklı. zaten maçı uzatmak istiyorsa bu yumruklara dayanmak zorunda. floyd'un çenesinin iyi olduğu bilinir fakat şimdiki rakibinin yumruk şiddeti kendi sıkletinde aldığı yumruklara göre sert olabilir. bu alanda eşitler denebilir.

hız: floyd çok hızlı el ve ayaklara sahip, öte yandan mc gregor hiç bir zaman çok hızlı bir dövüşçü olarak değerlendirilmemiş. mc gregor'un sahip olduğu asıl yetenek rakibinin bir sonraki hareketini tahmin edebilmesidir. fakat yine yaş ve inaktivite sıkıntı yaratmazsa floyd'a bu alanda rakip olamaz mc gregor.

güç: mcgregor'un önde olduğu tek alan. sert bir solak ve şampiyonluklarını bu sol yumruğuna borçlu. floyd'dan net bir şekilde daha büyük ve iri. tartımda da yaklaşık 2 kg. fazla geldi ve maç günü yaklaşık 75-76 kg. olması bekleniyor. daha uzun ve uzanma mesafesi (188cm) de daha geniş. kariyerinin hiç bir döneminde floyd için güç oyun planının bir parçası olmadı, vurmaktan çok boks yaparak kazandı maçlarını. fakat bu alanda mcgregor net şekilde üstün. ayrıca 8oz eldivenler burada ilginç sonuçlar doğurabilir.

tecrübe: tartışmasız floyd. oscar de la hoya, manny pacquiao, saul alvarez, ricky hatton, miguel cotto yu yenmiş, 5 ayrı sıklette 12 kez şampiyon olmuş bir sporcudan bahsediyoruz. conor ilk kez ringe çıkacak, aralarında uçurum var bu konuda.

genel görüntünün kimin lehine olduğu açık. ben de bu gece floyd'un kariyerinin en kolay maçlarından birine çıkacağını ve kendisi için tek riskin kafasına yumruk atmak isteyen biri ile karşı karşıya olması ile sınırlı olduğunu düşünüyorum. tabii ki sıradan biri değil conor, özel bir dövüşçü fakat bu maç adeta bir dekatloncunun usain bolt ile 100 metre yarışına girmesi gibi bir şey. kazanma şansı yok yani. neticede elinde küçük bir sakatlık olduğundan ve bu yüzden idman sıklığını azalttığından bahsedilse de maç içinde sıra dışı şeyler yaşanmazsa floyd'un rahat bir şekilde, zorlanmadan kazanacağını düşünüyorum. aksi durum ise boks tarihinin en büyük sürprizi olarak gösterilen mike tyson'un buster douglas 'a mağlup olmasını bile fersah fersah aşacaktır, en nihayetinde o maçta 2 boksör dövüşüyordu, arada büyük fark var. bu gerçekleşirse boks sporu için de feci bir geceye tanıklık etmiş oluruz.

nihai kelamımı edeyim; 6-10. rauntlar arası floyd mayweather nakavt veya corner retirement ile kazanacaktır.

eğer boks ile paylaşımlar ilginizi çekiyorsa https://twitter.com/Cem_Aksoy_35 dan beni takip edebilirsiniz.

29 nisan 2017 anthony joshua vladimir kliçko maçı

başlığa birden bire üşüşen boks uzmanlarını görünce bana bir an ülkede boksun futboldan bile daha popüler olduğunu düşündüren maç olmuştur *

işin teknik, taktik kısmına bakacak olursak; maç öncesi beklentiler (bkz: #36474987) ilk rauntlar itibari ile karşılanmış olsa da; özellikle wladimir klitschkonun beklenenden daha cesur ve hareketli bir maç çıkardığını söylemenin mümkün olduğunu düşünüyorum. wlad kesinlikle tyson fury (bkz: #31443364) maçından çok daha hazır görünüyordu özellikle strateji anlamında. anthony joshuaise beklenenden daha temkinli fakat baskılı idi. derken 5. rauntta kıyametler koptu; ilk önce AJ eski şampiyona saydırdı ardından wlad ayağa kalkıp yaralı aslan modunda ringi dar etti genç şampiyona. bu rauntta atılan 35 power punch ise ağır sıklet ortalaması olan 20'den %75 daha fazla idi ve bu iki boksörü de aşırı yordu. fakat aj'de yorgunluk çok belirgindi, aşırı kas kütlesi ve wlad'ı indirmek için harcadığı enerji onun toparlanmasını zorlaştırdı ve dr.steelhammer ın ünlü sağ direği 6.rauntta kendisine kanvası gösterdi. zor da olsa ayağa kalktı ki wlad maç sonundaki basın toplantısında anthony'nin o yumruğun ardından ayağa kalkamayacağını düşündüğünü söyledi. maçın bu bölümü; bir çok otoriteye göre maçın kırılma anıydı. wlad'ın yorulmuş ve ağır bir darbe ile düşmüş Aj'in üstüne özellikle 6 ve 7. rauntlarda çok cesurca gitmemesi (kariyerinin hiç bir döneminde çok baskıcı bir boksör olmadı) ve yine basın toplantısında belirttiği gibi nakavtın zamanının geleceğini hissetmesi sebebi ile bunu biraz da bilinçli olarak yapmaması ve bu sırada puanlamayı da düşünmesi wlad'a pahalıya mal oldu. oysa aj ilk 5 rauntta 65 isabetli yumruk atmışken takip eden 5 rauntta 27'ye düşmüştü isabeti. toparlanması çok uzun sürse de britanyanın altın çocuğu 11. raunttaki korkunç sağ aparkatı ile maçı teknik nakavt evresine soktu.

bu maçla uzun yıllardır ağır sıklete uğramayan boks heyecanı tüm dünyayı kaplamış oldu adeta. 2000'li yıllarda beklentileri karşılamaktan uzak olan ağır sıklete sonunda boks geri dönü. sırf bu sebeple bile kaybedeni olmayan bir maç izlediğimizi söyleyebilirim. maçı kazanmasından da öteanthony joshua hakkındaki; bu maç onun için erken mi? henüz kariyerinin tepe noktasına ulaşmadan bu maça çıkmak akıllıca mı? wlad gibi bir tecrübe ile dövüşmek için çok tecrübesiz değil mi? çenesi bu maçı kaldırabilir mi? gibi soruları hem de maç içinde adeta cehennemden çıkarak yanıtlamış oldu. wladimir klitschko ise ilerleyen yaşında gösterdiği bu performans ve kariyerinin belki de en heyecanlı maçını geride bırakarak gerçek bir şampiyon olduğunu herkese kanıtlamış oldu.

maçın kontratında rövanş maddesi var fakat rövanş olsa da bu yıl içinde olmasını mümkün görmüyorum, 2018'de de wlad'ın fiziksel yaşlanması 2. maçın durumunu belirler.

boksa ilginiz varsa bu twitter adresini https://twitter.com/Boks_Analiz takip edebilirsiniz. Türkiye'de bulamayacağnız türden yorumlar oluyor.

29 nisan 2017 anthony joshua vladimir kliçko maçı

Genç aslan yaşlı kurta karşı…

Londra’da biletlerin aylar önce tükendiği ve bu sebeple 10 bin ek bilet satılan Wembley’de 90bin kişi önünde yapılacak olan megafight.

tüm dünyayı ekrana kilitleyen 8 haziran 2002 lennox lewis mike tyson maçı ndan sonra boksun geleneksel olarak en popüler sıkleti olan ağır sıkletteki en önemli mücadeledir. hatta o maçı maçı o zaman boks tarihinde ilk kez olacak şekilde hem hbo hem de showtime kanalları canlı ve öde-izle sistemi ile yayınlamışlardı ve bu akşamki maçı da bu iki dev kanal beraber yayınlayacak. (biri canlı, biri banttan) sırf bu bile maça dünyada nasıl bir ilgi olduğunu bizlere göstermekte.

Öncelikle boy ve uzanma mesafeleri dışında boks tekniği anlamında tamamen zıt özelliklere sahip iki olimpiyat şampiyonu boksörün bu megafight’a hangi şartlar altında geldiğine bakalım. Ev sahibi veibf kemerini geçen yıl beline takan britanyanın altın çocuğu anthony joshuayaptığı 2 kemer savunmasını da nakavtla ve ezici üstünlüklerle geçerek kariyerini 18 maçta 18 nakavtlı galibiyete taşımış durumda. 27 yaşında ve kariyerinin adeta ok gibi yükseldiği bir dönemde çıkıyor bu maça. çok güçlü ve patlayıcı yumruklarına ek olarak, bu yumrukları birçoklarının kendisini benzettiği mike tysongibi çok hızlı bir şekilde çıkarmakta. disiplinli dövüşüyor, defansı da iyi fakat şu ana kadar rakipleri onu hemen hiç baskı altına alamadığı için yumruklara karşı göstereceği direnç ve çenesi soru işareti olmaya devam ediyor. Ayrıca 18 maçının hemen hepsinde erken nakavtlara gidebildiği için şu ana kadar sadece 44 raunt dövüşmüş vaziyette ve 3 raunttan uzun süren sadece 2 maçı mevcut, bu sebeplerle maç ileri rauntlara giderse vücudundaki kas kütlesi düşünülürse kondisyon sıkıntısı yaşayabilir diye bir düşünce de mevcut. ayrıca bu kadar ağır bir maça bu denli az tecrübe ile çıkması cidd bir risk taşıyor kendisi için, karşısındaki yaşlı kurt da düşünülürse.

wladimir klitschkoise yaklaşık 17 ay önce bu sıkletin kralı idi. mükemmel sol direği ve ardından indirdiği sağı, ring aklı, rakiplerini boy avantajını da kullanarak kendisine uzak tutarak ve sıkıştığı anlarda da uyanık taktiklere başvurarak 11,5 yıl boyunca ağır sıklete hükmetti, 4 kemerli bir şampiyondu, fakatbryant jennings maçında verdiği kötü sinyallerin ardından underdog tyson fury ’e bir sürpriz sonucu kaybederek tüm kemerlerinden oldu. o maçta klasik stilinin dışına çıkamamanın ve esnek olmamanın cezasını çekmiş ve kariyerinin neredeyse tamamında boyu nedeniyle alçak guardla ve mesafeyi koruyarak dövüşen eski şampiyon o maçta bu formülünde ısrar etmiş ve çok kötü bir performans göstermişti. sonucundan bağımsız olarak; son derece seyir zevkinden uzak, kalitesiz bir maçtı. bu şokun ardından şimdi bir yeniden doğuş maçına çıkıyor eski şampiyon, kaybettiği kemerlerin üçü ortada ve boks dünyasından çok kendisini kendisine ispat etmenin motivasyonuyla. ayrıca artık savunan değil saldıracak modda olacak, daha rahat dövüşmesi olası. fakat Dr.Steelhammer artık 41 yaşında ve 17 aylık bir aranın onu nasıl etkileyeceği bir muamma. gerçi maç öncesi tartımda fit göründü, zaten bu verdiği uzun ara ile vücudunu ilk kez dinlendirme şansı bulduğunu belirtmişti ve normalde maça çıktığı kiloların altına inmiş durumda, görünen o ki wlad daha hızlı olması gerektiğinin farkında joshua’ya karşı. her zaman çok profesyonel bir sporcu olmuş, zaten biraz da o sayede bu kadar uzun ve başarılı bir kariyer yapmış, AJ’in şu ana kadar yaptığı tüm maçların sayısı 18 iken 23 unvan maçına çıkmış ve 306 raunt ringde kalmış bir tecrübe abidesi. deplasmanda birtanya’nın altın çocuğuna karşı 90 bin kişi önünde belki de kariyerinin en zor sınavını verecek ve kaybederse bunun bir dönüşü olmadığını da iyi biliyor.

maçın taktiksel yanına bakacak olursak; joshua'nın seyircisi önünde erken bir nakavt için wlad'e yüklenmesi ve wlad'ın de ilk rauntları savunma pozisyonunda geçirmesi akla en yatkın gelen senaryo. AJ için biraz erken gibi görünse de, kariyerinin bu aşamasında bu riski alıyor ise kesinlikle saldırgan ve atak dövüşecektir, baskı altına alacaktır rakibini. bu sırada Dr.Steelhammer ünlü sol direğini çalıştırıp, mesafeyi korumaya çalışacak ve kontra yumruklar kovalayacaktır ve bu maça zaten fazla olan kas kütlesini iyice arttırarak gelen joshua'yı yormaya çalışacaktır. Bu sırada bol bol sarılma da görebiliriz hem maçı soğutmak hem de yine joshua’yı yormak ve onun istediklerini yapmasını engelleyerek sinirsel olarak yıpranmasını sağlamak için. Özetle wladdan; sol direklerle uzak tut, yakalarsan sağ vur, yaklaşırsa da sarıl ve üzerine yüklen şeklinde bir hareket planı bekliyorum. maçın uzamasının, AJ üzerinde yaratacağı baskı ve yorgunlukla birleşince kendisine yarayacağını biliyor wlad; joshua'nın uzun dövüş tecrübesi halen çok az. mental olarak ise iki boksör de bana maça fazlası ile hazır göründü ve ikisi de iyi çalışmış, bu çok açık. AJ maça favori olarak çıkıyor ve rakibine karşı güç, dinamizm, hız ve ev sahibi avantajı var.

Bu kadar yazdıktan sonra tahmin yapmadan olmaz; aj'nin kendi evinde sahip olduğu IBF kemerine, WBA Super ve IBO kemerlerini de ekleyeceğini ve eğer bunu başarırsa arkasında olan promotör ve halk desteği ile beraber kısa vadede sürpriz olmaz ise ağır sıkleti tamamen domine edeceğini düşünüyorum. Korkunç bir yumruk gücü var ve disiplini ile wlad’ı maç uzasa dahi bir şekilde, bir yerde yakalayacağını ve Britanya tarihinin bu en büyük maçında işi nakavtla bitireceğini düşünüyorum. Hatta şu şekilde bitireyim; nakavt olmasa da 12 raunt sonunda ortak kararla kazanacaktır AJ; wladı kazanırken göremiyorum şok bir altın yumruk haricinde.

ayrıca ilginizi çekiyor ise https://twitter.com/Boks_Analiz adresinde boks ile ilgili çok başarılı yorumlar oluyor, takip edebilirsiniz.

fatih keleş

60 kiloda (hafif sıklet) 2011 Avrupa Amatör Boks Şampiyonu Trabzon'lu boksörümüz. 2012 yılında da Londra Olimpiyatları'nda çeyrek finale yükselmişti. 2016 yılının Nisan ayı ile birlikte erol ceylan promotörlüğünde profesyonel boksa adım atmış ve şu ana kadar yapmış olduğu 7 (5KO) maçı da kazanmıştır. son maçlarını 66 kg welterweightsınırında yapmakta olup en kayda değer galibiyeti alman denis krieger'e karşı almıştır. genel olarak yumruk gücü iyi olan fakat ilerleyen rauntlarda kondisyon sıkıntısı çeken bir görüntü vermektedir. bu akşam ataşehir'de düzenlenen gecede de ringe çıkacak olup kendisinden rahat bir galibiyet beklemekteyim. 2017 yılı kariyerinde önemli bir yer tutabilir, yapacağı maçlarla federasyonların sıralamalarında yükselmesi beklenmektedir. fakat henüz çok ciddi bir test ile karşılaşmadığı ve sıkletinde dövüşen çok sayıda kaliteli boksör olması nedeniyle geleceğine dair bir şey söylemek için erken olduğunu düşünüyorum.

4 mart 2017 tony bellew david haye maçı

ingiltere'nin boks derbisi.

birbirleri ile rekabetleri 2007 yılına kadar dayanan iki düşman boksörün reytingleri altüst edecek, büyük merakla beklenen maçı. yoruma başlamadan önce 2007 yılında rekabetin fitilini ateşleyen sparring ’den bahsetmeden olmaz. kariyerinin en parlak döneminin arefesindeki David Haye o zamanlar amatör bir boksör olan Tony Bellew (ve David Price) ile antreman maçı yaptığında tony bellew kendisini bayağı zor durumlara sokar ve bu olay Bomber ’i fazlasıyla cesaretlendirir ve belki de bu hafta sonundaki maçın altyapısını oluşturmuş olur.

Son olarak Bellew’in 15 Ekim’de unvanını ilk kez koruduğu maçın ardından David Haye’e biraz da küfürle karışık meydan okuması ile bu derbi kaçınılmaz bir hal aldı.

http://fightclub.com.tr/v...-meydan-okudu-alt-yazili/ (Türkçe altyazılı)

ardından da ilk maç toplantısında beklenen oldu ve taraflar birbirine girdi.

http://www.youtube.com/watch?v=8ZA4kdoPd80

öncesinde yaşananlar belki de şimdiden maçın önüne şimdiden geçmiş olsa da teknik ve taktik içinde kalarak bu büyük mücadeleyi yorumlamaya çalışacağım.

david haye; önemli bir geçmişi olan (28-2-0, 26KO), yarı ağır sıklette (cruiserweight) bir dönem 3 kemere birden sahip olmuş ve ardından çıktığı ağır sıklette de efsane nikolay valuev i yenerek dünya şampiyonu olmuş elit bir boksördür. Halen tüm otoriteler tarafından ağır sıkletin en iyi birkaç boksöründen biri olarak gösterilir.

tony bellew ise (28-2-1, 18KO); hafif ağır sıklette başladığı kariyerinde unvan maçlarına çıksa da kazanamamış ve Adonis Stevenson mağlubiyetinin ardından yarı ağır sıklete çıkmış ve bu sıklette çıktığı 8 maçı da kazanarak, WBC unvanının şimdiki sahibi durumuna gelmiştir. Fakat hiçbir zaman şampiyon olduğu cruiserweight sıkletinin bile en elit boksörlerinden biri olarak gösterilmemiştir

Bu genel bilgilere, maçın Haye’in sıkletinde yapılacağını da eklersek aslında favorinin kim olduğunu söylemek pek zor değil ve dünya boks kamuoyu ortak bir şekilde Hayemaker in kazanacağından neredeyse emin. Tony Bellew kazanırsa son yılların en büyük sürprizlerinden birini yapmış olacağı da çok açık.

Kafa karıştırıcı tek nokta; Haye’in verdiği 3 yıllık ara ile beraber uzun zamandır üst düzey maça çıkmamış ve kariyerinin en iyi yılları olan 2007-2011 yıllarının geride kalmış olması. Buna karşın T.Bellew kariyerinin en iyi döneminde. Dolayısı ile Bomber açısından, Haye ile karşılaşmak için olabilecek en iyi zamanlama şu an ve eski Haye’e karşı şansı olmadığını kendisinin de bildiğinden eminim.Ayrıca Bellew; (191 cm boy, 188 cm uzanma) her ne kadar üst sıklete çıkacak olsa da Haye (191 cm boy, 198 cm uzanma) ile aynı boyutlarda olması sebebi ile sorun yaşayacağını düşünmüyor.

Ben ise bu konuda tam tersini düşünüyorum;
T.Bellew; kariyeri boyunca hareketli olan ve yumruklardan iyi kaçabilen bir boksör olmadı. Son maçlarına göre en az 5-10 kg. arası daha ağır şekilde maça çıkacağı için defoları iyice ortaya çıkacaktır. Fakat bunun yanında en iyi yanı olan güçlü yumrukları daha da yıkıcı olabilir. Bunlar dışındaki en büyük avantajı hırsı, azmi ve iyi olan kondisyonu.

Buna karşın Haye aslında bu maçı Bellew kadar ölüm kalım savaşı olarak görmüyor. Onun için ağır sıklette çıkacağı bir unvan maçı öncesi (muhtemelen Anthony Joshua) iyi bir deneme, yeniden kendini boks dünyasına hatırlatma, para ve pazarlama maçı. T.Bellew’e karşı her alanda üstün denebilir, daha hareketli, çabuk, yumruklarını çok hızlı ve ani çıkarıyor, daha atletik ve yumrukları her şartta daha güçlü. Uzanma mesafesi avantajına da sahip.

Ben özellikle Bellew’in maça özellikle Haye’den ani yumruk/kontra yememek için çok çekimser başlayacağını, kondüsyonuna güvenerek mümkün olduğunca maçı uzatmaya çalışacağını düşünüyorum. Haye ise erken ve sükseli bir nakavt için yüklenecek, sürekli girip çıkarak Bellew’i tüketmeye çalışacaktır. Tahmini her ne kadar zor olsa da maçın nakavtla biteceğini ve Bellew’in yedinci raundu göremeyeceğini düşünüyorum.

boks ile ilgileniyorsanız https://twitter.com/Cem_Aksoy_35 adresimi takip edebilirsiniz.

ali eren demirezen

an itibari ile derecesini 3-0'a taşımış ülkemiz adına yarışan boksörümüz. şu ana kadar derecesini geliştirmek adına yetersiz rakiplerle dövüşmüştür ve son maçında rakibi emre altıntaş'ı 4 kez yere yatırmıştır.

ali eren'i izlediğim kadarı ile mümkün olduğunca disiplinli ve kapanarak dövüşmeye çalışıyor. biraz da rakiplerinin seviyesinden dolayı baskılı dövüşüyor fakat kesinlikle daha sert vurmalı. özellikle amatörden gelen sert yerine çok vurma disiplininden biraz olsun kurtulmalı. 190 cm boyu ile ideal bir fiziği de var, bakalım almanya'da yaşayan en önemli türk promotör erol ceylan ile girdiği serüveni nereye kadar sürecek?

2016 yılında profesyonel boks

Ağırsıkletin 2016 yılı kabus gibi geçti dense herhalde yanlış olmaz. Geleneksel olarak “profesyonel boksun yarısı” denen ağırsıklet bırakın diğer 16 sıkletin toplamı kadar olmayı; 2016 yılında yaşananlar sıkletin yıllardır süperstar üretememe problemine eklenince popülerlikte bazı sıkletlerin gerisine bile düştü. Bu yıl ağır sıklette gerçekleşmeyen maçlar, doping skandalları, güçsüz rakip seçen şampiyonlar ve birbirleri ile maç yapmamak için köşe kapmaca oynayan boksörler (ve onları yönlendiren promotörler) ile hatırlanacak. Bunlara ek olarak seneye Wladimir Klitschko galibiyeti ve 3 kemerle giren Tyson Fury ’nin mental ve fiziksel sorunları sebebiyle bir türlü maça çıkacak duruma gelmemesi, akabinde kanında uyuşturucu çıkması sebebi ile rövanş maçının gerçekleşmemesi kemer maçlarına büyük sekte vurdu, adeta sıkleti paralize etti, sene sonuna tüm kemerleri elinden alınmış devrik bir şampiyon olarak girdi Fury.

Peki 2016 herkes için mi kötü geçti? Tabii ki hayır!!! Ağır sıklette 2016’nın kazananı kesinlikle ingilizlerin altın çocuğu Anthony Joshua idi. 2012'nin olimpiyat şampiyonunun zirveye çıktığı yıl oldu 2016 ! ilk önce 2015 yılı sonunda ezeli rakibi ve amatörde yenilmiş olduğu Dillian Whyte ’ı yendi, T.Fury’den boşalan IBF kemerini Charles Martin ’i 2.rauntta spekteküler bir şekilde nakavtlayarak ele geçirdi ve ardından da 2 kez unvanını korudu.

Sadece artık kemeri olan bir şampiyon durumuna geldiği için değil; yaşı, gücü ve çalışma azmi ile ağır sıkleti gelecekte domine edebileceğini öngörmek çok da zor değil. Yapmaya başladığı büyük reklam anlaşmaları ve Showtime kanalı ile ABD pazarına girmesi ile bu sıkletin geleceği olacağı düşünülüyor. Şu anda 18 maçta 18 KO ile mükemmel bir istatistiğe sahip ve hakkındaki tek çekince çok ciddi bir rakip tarafından test edilmemiş olması ki o teste de olabilecek en ciddi rakibe karşı 2017 Nisan ayı içinde girecek!

2016 yılı AJ dışında bir şampiyon daha çıkardı. Daha doğrusu Fury’nin kemerlerinden bir diğerine Yeni Zelenda’lı görece az tanınan Joseph Parker kondu. Kendisi aslında Joshua için zorunlu rakip konumunu da kazanmıştı fakat boşa çıkan WBO kemeri için Meksika’lı Andy Ruiz ile maça çıkmak tabii ki daha mantıklı olandı ve Parker da A.Ruiz’i 12 raunt sonunda çok yakın geçen bir maçla yenip WBO kemerinin yeni sahibi oldu. Her ne kadar henüz seviyesi tartışılsa da henüz 25 yaşına girmeden 22-0’lık bir derece ile bu ünvana ulaşması ve yıl içinde 5’te 5 yapması ile yılın saygı duyulan performanslarından birine imza attı.

Yıla kemerle girip kemerle bitiren sadece WBC şampiyonu Deontay Wilder oldu. Onun için klasik haline gelen düşük profilli rakip seçmeye devam etti ve 2 kez unvan korudu. Povetkin’de çıkan doping sebebi ile kariyerinin en zor maçına çıkmaktan da kurtulmuş oldu. Bakalım ciddi bir rakiple 2017 içinde dövüşecek mi?

2016 yılının diğer başarılı isimleri; AJ mağlubiyeti sonrası 4’de 4 ile kimsenin beklemediği bir geri dönüş yapan Body Snatcher Dillian Whyte(Derek Chisorakarşılaşması yılın en iyi ağırsıklet maçıydı), rakip bulmakta zorlansa da WBA ‘de 1., WBC ‘de 3. Sıraya yükselen King Kong Luiz Ortiz, düşük profilli olsa da 2 maçla geri dönüş yapan David Haye, unvan maçında Parker’e kaybetmesine rağmen beğenilen Andy Ruiz, rakip seçimi sorgulansa ve büyük paralı bir maç kovalasa da halen kariyerinde sadece Klitschko mağlubiyeti bulunan Kubrat Pulev, maçlarına 130 kg. civarında çıkan fakat balyoz gibi vuran Big Baby Jarrell Miller idi.

Yılın en büyük skandallarına ise maalesef favori boksörüm Alexander Povetkin imza atmış oldu. WBC kemeri için Deontay Wilder ‘ın zorunlu rakibi konumunda idi ve Mayıs ayında Moskova’da karşılaşacaklar, adeta Rocky4 filmi hayat bulacaktı. Söz konusu maç yılın en merakla beklenen ağırsıklet mücadelesi idi ve özellikle zayıf rakiplerle dövüştüğü için eleştirilen Wilder ‘ın üst düzey bir boksöre karşı ne yapacağı merak konusu idi. Fakat maalesef maça bir hafta kala Povetkin ‘in VADA tarafından yapılan kan testinde çıkan meldonium maddesi maçın iptalini sağladı ve bu olay yılın boks dünyasındaki en büyük fiyaskosu olarak akıllarda kaldı. Maç ardından tarafların birbirlerine karşı yaptıkları ağır suçlamalar ve WBC nin soruşturmayı bitirememesi de gündemi çok uzun süre meşgul etti ve Povetkin’e ceza verilmesine gerek duyulmadı ve Wilder’ın da Arreola maçında sakatlanması sebebi ile ortaya çıkan geçici kemer maçı için de Povetkin – Stiverne maçı Aralık ayının 17’sine ayarlandı. Yine Rusya’da gerçekleştirilecek maçtan bu sefer sadece 1 gün önce Povetkin’in kanında yine dopinge rastlandı. Bu sefer skandal başka bir hal aldı; WBC maçın statüsünü iptal etti, Stiverne maça çıkmayacağını bildirip, ilk uçakla ABD’ye döndü ve WBC ‘nin bir diğer önemli boksörü Johann Duhaupasapar topar maça çıkarıldı. Pove tabii maçı sert bir nakavtla 6. Rauntta kazandı fakat bu maçın yapılması bile ciddi şekilde eleştirildi.

Ülkemiz adına ağır sıkletteki önemli gelişmeler 2016 olimpiyatlarına henüz ilk turda veda eden Ali Eren Demirezen ’in Türkiye bayrağı altında profesyonel boksa geçiş yapması ve ilk iki maçını kazanması idi. Ayrıca Almanya adına dövüşen Türk asıllı boksör Ağıt Kabayelnamağlup bir şekilde 15. Galibiyetine ulaştı ve seviye maçı niteliğindeki karşılaşmada C.Lewandowski’yi nakavtla geçti. Bir diğer Türk asıllı Alman boksör Erkan Teper ise C.Hammer’a kaybederek belki de bir kemer maçı şansını kaybetmiş oldu.

2017 yılına girerken takvimdeki önemli ağır sıklet maçları ise şu şekilde;

04.022017; Ağıt Kabayel vs. Mariusz Wach
25.02.2017; Deontay Wilder vs. Andrzej Wawrzyk, WBC unvan maçı
25.02.2017; Artur Szpilka vs. Dominic Breazeale
04.03.2017; Tonny Bellew vs. David Haye
29.04.2017; Anthony Joshua vs. Wladimir Klitschko, IBF, WBA Süper, IBO unvan birleştirme maçı

Boks ile ilgileniyorsanız Twitter adresimi takip edebilirsiniz. https://twitter.com/Cem_Aksoy_35

2016 yılında profesyonel boks

profesyonel boks süper orta sıklette (76 kg/ 168 lbs) bu sene bizler için çok önemli gelişmeler yaşandı. Şu an itibari ile Türkiye bayrağı altında dövüşen tek önemli boksörümüz “Mr.Robot” Avni Yıldırım 2016 yılı içinde hafif ağırdan süper orta sıklete iniş yaptı ve WBCile IBF’de ilk 15’e girmeyi başardı. Avni; özellikle Kasım ayı başında WBC 7 numarasıSchiller Hyppolite ’i yenmesi ile bu sıklette en hızlı yükselen boksörler arasına girmeyi başardı ve yılı 6 galibiyetle kapatarak gelecek için umut verdi. Özellikle WBC’nin 3 numarası olarak yılı kapıyor olması ile 2017 yılı sonu veya 2018 başında her şeyin iyi gitmesi halinde bir unvan maçı hakkı yakalayabilir. (IBF’de 10.sırada)

Avni’nin heyecan verici yükselişi dışında çok hareketli bir görüntüsü yoktu süper orta sıkletin. 4 büyük organizasyonda da sadece birer tane unvan maçı oldu ve 76 kg bu alanda belki de ağır sıkletten sonraki en kısır sıklet olarak kaldı. Bu durgunluğa bir de Fedor ChudinovFelix Sturm WBA Super unvan maçının sıkıcılığı, puanlama felaketi ve Sturm’da çıkan doping de eklenince 2016’nın boks severler için bu sıklet özelinde pek keyifli geçmediği sanırım rahatlıkla söylenebilir. Bir diğer ilginç istatistik de; bu 4 unvan maçında herhangi bir nakavt çıkmaması idi. Sturm’un durumunun belirsizliği de düşünülürse el değiştiren tek unvan veteran “King” Arthur Abraham ’ınki oldu. Sene başında ABD’de gerçekleşen maçta Gilberto Ramirez tüm rauntlarını kazandığı maçta Abraham’ı yenerek hem unvanı henüz 24 yaşında iken kazandı hem de bu sıkletin geleceği olabileceğini herkese gösterdi. Bunun dışında IBF ve WBC şampiyonlarıJames DeGale ve Badou Jack unvanları pek de parlak olmayan performanslarla koruyarak 2017 yılının ilk büyük kemer birleştirme maçı için el sıkıştılar. 14 Ocak’daki maçın sonucunun bu sıklette taşları yerinden oynatacağı kesin. Badou Jack’in yüksek ihtimal maçın sonucundan bağımsız olarak hafif ağır sıklete çıkma ihtimali var ve kazanması durumunda 2 kemer birden boşa çıkarabilir.

2016’nın bu sıkletteki bir diğer başarılı boksörü WBC mandatory challangerdurumuna yükselen Callum Smith olurken, vatandaşı “Saint” George Groves şu ana kadar 3 kez unvan maçı kaybetmesine rağmen yeniden sıralamalarda tırmanmayı başardı. Sanırım bu inatçılık ile WBA kemerini kapacak 2017 içinde. King Arthur’da eminim yeniden zorlamaya çalışacaktır. Bu bilinen boksörler dışında henüz çok popüler olamasa da dikkatinizi henüz 20 yaşında 16-0 (15KO) istatistiği olan David Benavidez ’e çekmek isterim. Sıkletine göre boyu uzun olmasına rağmen, hareketli ve yaşına göre çok olgun dövüşen Red Flag yakın zamanda tüm boks severlerin ismini duyacağı bir yetenek.

2017’ye girerken bu sıkletin önümüzdeki birkaç yılını; Callum Smith, Gilberto Ramirez, sıklet yükseltmezse James DeGale ve David Benavidez’in şekillendireceğini düşünüyorum. WBA regular kemerini kazanan Tyron Zeuge ’nin ve eski süper şampiyon F.Chudinov’un bu boksörlerin seviyesine çıkacağını sanmıyorum. Avni’nin geleceğini ise 1-2 üst ve elit seviye boksör ile yapacağı step up maçlarında elde edeceği sonuçlar belli edecek. Tabii Canelo ’maçı olmazsa GGG Gennady Golovkin ’nin bu sıklete yükselme ihtimali olabilir ki bu kartların tamamen yeniden karılmasını sağlar.

andre ward

an itibari ile dünyanın p4p (tüm sıkletlerde) en iyi boksörü olarak kabul edilmektedir.

fakat onu bu seviyeye taşıyan sergey kovalev maçındaki hakem kararları tartışmaya açık olmaya devam edecektir, özellikle rövanşa kadar.

avni yıldırım

dünkü maçın öncesine dair uzun bir yazı yazmıştım fakat maçın kendisi https://www.uludagsozluk.com/e/34612501/ entry'i yazmak için harcadığım zamandan kısa sürdü :)

avni beklentileri aşan şekilde kazandı, sanırım kimse bu kadar erken bir nakavt beklemiyordu. ilk raunttan itibaren üstünlüğünü kurdu, rakibi grogi duruma getirdi ve 3.rauntta da çeneye attığı sol kroşe ile işi bitirdi. eski maçlarının aksine, sol jab'i daha çok kullandı, bu olumlu bir gelişme. daha derin analize girmek mümkün değil, lakin maç kısa sürdü fakat maça hazırlığın çok iyi yapılmış olduğu çok açıktı. presli bir boks ile rakibine nefes aldırmadı, ilk kez bu kadar deneyimli ve kaliteli bir rakiple dövüşmesine rağmen!

bu maç ardından ibf ve wbc den sonra 'wbo' da da ilk 15'e girecektir. bu federasyonun sıralamaları dikkate alınırsa şampiyonlar dışında; george groves , callum smithve patrick nielsenile ilerde karşılaşma ihtimali çok olası. genel olarak da en azından şimdilik; gilberto ramirez, callum smith ve david benavidez den uzak duruşması gerektiğini düşünüyorum!

izleyici çekmek ve popülerliğini perçinlemek için maçlarının lokasyonu da düşünülürse özellikle almanya'nın kaliteli orta sıkletileri ile 1-2 maça da çıkabilir avni, özellikle felix sturm , vincent feigenbutz ve robin krasniqi ile.

bakalım bu serüven nereye varacak?

5 kasım 2016 avni yıldırım schiller hyppolite maçı

profesyonel kariyerine 2014 yılında başlayan fakat o yıl sadece 1 maç yapan, 2015'de ahmet öner ile çalışmaya başlamasının ardından maç sıklığını arttıran ve 2016 yılında hafif ağır sıkletten süper orta sıklete düşüp bu sıklette yaptığı 3 maçı da kazanarak 13-0-0(8 KO)'lık kusursuz bir istatistiğe sahip avni yıldırım ın kariyerinin adeta dönüm noktası olan maçtır. avni; şu anda wbc de 4; ibfde ise 10 numarada ve avni'nin mu maçı da kazanması durumunda 2017 veya 2018 başlarında içinde bir unvan maçı veya unvan maçı elemesine çıkacağını öngörmek zor değil. şu an profesyonel arenada türk boksunun tartışmasız en önemli maçıdır. maç ntvspordan naklen yayınlanacak ve münih'te gerçekleşecektir. bu dövüş aynı zamanda avni'nin hafif ağır sıklette almış wbc international silver kemeri için yapılacak.

rakip schiller hyppolite için de kariyerinin en önemli maçı olduğunu söylemek yanlış olmaz, her ne kadar 21-1-0 (14 KO) gibi bir geçmişe sahip olsa da rakiplerinden sadece Francy Ntetu ve Norbert Nemesapati nin kayda değer boksörler olduğunu düşünüyorum. Zaten mağlubiyetini kariyerinin başlarında Ntetu'dan almış idi; sd ile. S.Hyppolite; avni'nin 65 rauntuna karşı 109 raunt dövüşmüş bir boksör ve 5 yıldır pro arenada, dolayısıyla daha tecrübeli. Bir dönem avni gibi schiller de hafif ağır sıklette dövüşmüş idi ve schiller; avni'den 3 cm. daha uzun; 183 cm boyunda.

maç analizi yapacak olursak;

iki boksörün stilleri ise birbirinden taban tabana zıtı;

* rakip uzak avni yakın dövüşüyor,
*schiller kontracı bir boksör iken avni; presli ve sadırgan
* avni çenesine çok güveniyor, sağlam bir çenesi var; schiller'in pek değil
*rakibin yumrukları çok hızlı, avni daha yavaş yumruk çıkartıyor
*rakibin yumrukları görece daha güçsüz
*schiller daha hareketli ve hızlı; avni ise daha sabit dövüşüyor, genelde rakibe direk gidip baskı kuruyor, ringi çok gezmiyor

ayrıca schiller hiç 12 raunt dövüşmemiş, avni dövüştü ve kondüsyon sıkıntısı yaşamıyor.

maçtan sonra daha detaylı analizler yaparız, fakat ben avni'nin maçı bir şekilde kazanacağını düşünüyorum. tahminim 7-10. rauntlar arası nakavt ile avni'nin alacağıdır. hakem kararına kalmasının avni için riskli olabileceğini de belirteyim çünkü avni savunma eksiklikleri sebebi ile çok yumruk alabiliyor ve pres yapamaz ise geriye düşebilir, hiç bu seviyede bir boksör ile dövüşmedi, unutulmamalı.

schiller'in darnell boone maçında yaşanan ilginç double knockdown'u da izlemenizi öneririm.

https://www.youtube.com/watch?v=kh6rfr68aey

göster kendini evlat göster!!!

boks takip etmek isterseniz; https://twitter.com/cem_aksoy_35 adresimi ziyaret ediniz.

ali eren demirezen

bugün profesyonel kariyerine almanya'nın hamburg kentinde başlayacak boksördür. amatör kariyerinde 2013 Akdeniz oyunlarında gümüş madalyası var. en önemli başarılarından biri 2016 Olimpiyat Şampiyonu ve son zamanlarda amatör boksa ambargo koyan Tony Yoka 'yı nakavtla yenmesidir. eğer kariyeri iyi bir şekilde devam ederse ve Yoka'da pro olursa ilerde karşılaşmaları beklenebilir, boks dünyası bu şekildeki amatörden profesyonele geçen rekabetleri sever. dolayısıyla sıradan bir amatör boksöre göre daha iyi şartlarda başlıyor profesyonel kariyeri.

bir çok türk boksörün olduğu gibi almaya 2da faaliyet gösteren promotör erol ceylan tarafından yönlendirilmektedir kariyeri.

tyson fury

29 ekim 2015'de kazandığı ünvanı kontrattaki rövanş şartına rağmen çeşitli bahaneler ortaya sürerek yaklaşık 1 yıldır savunamadığı için ünvanları elinden alınacakken bir de kanında vada testinde kokaine rastlandığından ek ceza da alacak boksördür. bir kariyerin nasıl yanlış yönetileceğine dair adeta ders vermiştir son zamanlarda. çok saygı duyulan (stili sevilen demiyorum) ve 9.5 yıldır ünvanlarını koruyan bir rakibi yenip 3 kemerli bir şampiyon olmuşken; inanılmaz bir hızla dibe vurmuştur.

aldığı aşırı kilolar, maça bir türlü hazır hale gelememesi, medya önünde rakibi vladimir kliçkoyu aşağılaması ve en son promotörü tarafından "mental ve fiziksel" olarak hazır olmadığı için maça çıkamayacak hale gelmesinin bildirilmesi yetmezmiş gibi bir de kokain işin içine karışmıştır.

açıkçası benim felsefem şudur; özellikle bireysel spor yapıp da kokain kullanan sporcuya acınmaz, büyük bir aptallıktır yaptığı çünkü. Hadi takım sporcusu olsan anlarım, tüm oyuculardan numune almıyorlar, yırtma şansın var. Ama doping ajansının kıskacında isen; önceden hakkında zaten şüpheli bir durum varsa ve büyük bir maçın arefesinde halen kokain kullanıyorsan 3 ihtimalden bahsedilebilir;

a. salaksın
b. yaptığın işi ciddiye almıyorsun, profesyonel değilsin
c. psikolojik sorunların var.

Tahminim Fury daha çok 2 ve. 3. durumların bir karışımını yaşıyor, zaten bipolar rahatsızlığı izleri taşıdığı da söylenir.

bugün de ilk önce boksu bıraktığını içeren bir tweet atmış, insanları trollemesinin ardından da çark etmiştir. sanırım göründüğünden de daha derin ruhsal sıkıntılar yaşıyor, son bir yılda yaptıkları hayıra yorulacak şeyler değil .

Neticede zaten stili ve izlemesi çok zevkli olan bir boksör değildi. Gördüğüm en kötü ağır sıklet ünvan maçlarından biriyle (belki de en kötüsü) unvana ulaşmıştı ve üstüne üstlük dengesizlikleri ile 1 yıldır sıkleti kilitlemişti. yakında kemerleri alınır, boşa çıkartılır ve artık ağır sıklet boksu izlemeye başlarız.

avni yıldırım

dün itibari ile istatistiğini 13-0-0'a taşımış olup; bu yıl mayıs ayında indiği süper orta sıkletteki derecesini de 3-0-0 yapmıştır. dünkü maçta karşılaştığı; Aaron Pryor Jr 38 yaşında artık ve avni gibi boksörler için bir test boksörü sınıfında olan bir rakipti. maçtan önce herhangi bir federasyonda ilk 40'ta olmadığı gibi boxrec sıralaması ise 111.lik idi. bu nedenle maçı avni'nin kazanması önemli bir başarı olarak görülmemeli, zaten beklenen bir sonuçtu. önemli olan nasıl kazandığı ve bu maçtaki performansı idi, maddeler halinde özetlemek gerekirse;

* rakip avni'den 12 cm uzun idi, uzanma mesafesi ise 25 cm fazlaydı. Avni ilk kez bu kadar uzun bir rakiple mücadele etti.
* avni maç boyunca rakibi kovaladı, kondisyonu iyi idi. baskılı dövüşü sayesinde de tüm rauntları kazandı.
* gövdeye az yumruk attı, oysa bu tarz uzun rakipleri yıpratmak için bunu denemesi gerekirdi. zaten hemen hemen hiç jab atmıyor. böyle olunca baskısı sınırlı kaldı, sadece kafaya vuracağı kroşelerle rakibi indirmeye çalıştı, indiremedi.
* rakibinin maçı soğutmak ve nefes almak için yaptığı sarılmaları engelleyemedi. oysa ya iterek ya da aparkatlarla rakibinin bunu yapmasını engelleyebilirdi. bu sarılmalarda gereksiz yere çok taşıdı rakibini.
* yine daha önceki maçlarda olduğu gibi çok kontra yumruk aldı. gardını yukarıda tutsa ve iyi küçülse de yüzü biraz deforme de oldu. bunun temel sebebi bel üstü hareketliliğinin az olması. eskivler gelişebilir ama vücut yapısı burada çok önemli ve avni'nin gövdesi korkarım hiç bir zaman çok çevik olamayacak, yapısından ötürü.
* rakibini 2-3 kez salladı fakat kombinelerini isabetli ve hızlı çıkaramadığı için nakavta gidemedi.

neticede galibiyet serisine eklenen bir maç ve 10 rauntluk bir dövüş tecrübesi ekledi avni kariyerine. nakavt ile bitirebilse daha sükseli olurdu. zirve yürüyüşüne devam ediyor, bakalım sonu nereye varacak.

ilginizi çekiyor ise https://twitter.com/cem_aksoy_35 adresinden boks ile ilgili paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.

avni yıldırım

gerek light heavyweight sıkletini domine eden andre ward, adonis stevenson ve sergey kovalev in bir süre daha bu sıkletin en üst seviyelerinde yer alacak olmaları, gerek de geriden gelen eleider alvarez, artur beterbiev, oleksandr gvozdyk ve joe smith jr. gibi boksörlerin varlığı nedeni ile kendisine unvan maçı sırasının geç gelebileceğini öngörüp bence şu anki yetenek havuzu itibari ile en makul ve yarışılabilir sıklet olan super middleweight e antrenör ve promotörü ahmet öner in de yönlendirmesi ile iniş yapmıştır. ardından da bu sıklete alışmak için yaptığı 2 maçı da kazanmıştır. şu anda 12-0-0 (8 KO) istatistiğine sahiptir vewbc 5. sırasına yükselmiştir.

27 ağustos'ta Aaron Pryor Jr ile bir maça daha çıkacak olan avni'nin mu maçı da kazanması durumunda 2017 yılı içinde bir unvan maçı veya unvan maçı elemesine çıkacağını öngörmek zor olmayacaktır. fakat o maçlar gelene kadar kazanmaya devam etmesi halinde alttaki ilk 15'den veya ilk 40'dan bir kaç boksörle daha karşılaşması gerekecektir.

C- Badou Jack
1 - Callum Smith (GB)
2 - George Groves (GB)
3 - Anthony Dirrell (US)
4 - Andre Dirrell (US)
5 - Avni Yildirim (Turkey)
6 - Alexander Brand (Colombia)
7 - Zac Dunn (Australia)
8 - Schiller Hyppolite (Haiti/Canada)
9 - Lucian Bute (Canada)
10 - Arthur Abraham (Germany)
11 - Rogelio Medina (Mexico)
12 - Patrick Nielsen (Denmark)
13 - Fedor Chudinov (Russia)
14 - Martin Murray (GB)
15 - Rocky Fielding (GB)

yukarıdaki gruptan rocky fielding ve rogelio medina ilk aşamada uygun rakipler gibi görünüyor. zate eğer tablo değişmezse ileride callum smith, dirrell kardeşler veya george groves ile maç yapması çok olası.

bunlar dışında da kendisini yine hadillah Mohoumadi, almanya çapında büyük bir maç olarak lanse edilebileceğinden vincent feigenbutz, blake caparello, jose uzcategui veya christopher rebrasse ile de test edebilir.

bakalım avni süper orta sıklete inerek verdiği doğru kararın meyvelerini toplayabilecek mi? umarım ahmet öner çok acele etmez ve çabuk bir şekilde bu parlayan yıldızın sönmesini sağlamaz. büyük maçlar öncesi ve aron Pryor Jr sonrası en az 3 maç yapmasının doğru olacağını düşünüyorum. 2017 sonu veya 2018 başı hedeflenmeli bence. çünkü halen bazı temel eksikleri var avni'nin, özellikle savunma ve haraketlilik noktasında !

ben avni yıldırım'dan ciddi başarılar bekliyorum, sıkletinin üstünde bir yumruk gücüne ve sertliğe sahip, çenesi sağlam. umarım sinan şamil sam ve selçuk aydın sonrası hepimizii heyecanlandıran bir boksörümüz daha olur. benim öngörüm; bahsettiğim iki boksörü da başarı anlamında geçebileceği yönünde.

sergey kovalev

1983 doğumlu; rus vatandaşı, hafif ağır sıkletin (bkz: light heavyweight) an itibari ile 3 kemerli ve en önemli boksörüdür. 183 cm boya ve 184 cm'lik uzanma mesafesine sahiptir. 2013 yılında ingiliz namağlup boksör nathan celeverly 'i yenerek 23. maçında WBOkemerini kazanarak dünya şampiyonu sıfatını kazanmış ve o günden bu yana yapmış olduğu 8 unvan ve şampiyonluk maçını da kazanarak (7'si nakavt ile) harika bir istatistiğe ulaşmıştır. bu 8 maç içinde eski ünlü şampiyon bernard hopkinsile yaptığı unification maçının ardından da ibf ve wba kemerlerine ulaşmıştır. şu anda profesyonel boksta 3 kemer sahibi iki boksörden biridir; diğeri (bkz: gennady golovkin) fakat undisputed şampiyon olması için gereken wbckemeri için adonis stevenson ile dövüşü çeşitli sebeplerle ayarlanamadığından şu anda bu ünvana ulaşması pek mümkün görünmemektedir.

26 yaşında geçtiği profesyonel boksta yaptığı 30 maçın 29'unu kazanmış, 1 maçı beraberlikle bitmiştir ve kazandığı maçlarda %87'lik bir nakavt oranı ile sıkletindeki hakimiyetini perçinlemiştir. amatör kariyerini uzun tutmasa çok daha tanınan bir boksör olabileceği hep söylenir fakat o amatörde geçirdiği yılların tekniğine kattıkları da azımsanamaz. boks tekniği anlamındaki en önemli özelliği, sıkletinin çok üstündeki yumruk gücü ve bu yumrukları atış sıklığıdır. şu ana kadar 5 dünya şampiyonu ile karşılaşmış ve hepsini yenmeyi başarmış ve 3 yenilgisiz boksörün de namağlup ünvanlarını sökmüştür.

kovalev bu parlak kariyeri içinde boks tarihine geçen üzücü bir olay da yaşamıştır. 5 aralık 2011'de rusya'da roman simakov ile yaptığı maçta rakibini nakavt etmiş fakat simakov bu maçta aldığı darbelerden ötürü 3 gün komada kalıp vefat etmiştir. bu olay ardından boksu bırakma kararı alan kovalev; simakov'un kendi ailesinin desteği ile boksa devam etmiş ve o günden sonra da kemerlere ambargo koymaya başlamıştır.

önümüzdeki hafta 11 temmuz'da yine rusya'da kariyerinin 8. unvan koruma maçında isaac chilemba ile karşılaşacak olup eğer bu maçı kazanırsa eski süper orta sıklet şampiyonu, yenilgisiz andre ward ile bu yılın en büyük maçına çıkacaktır.

delibal

2015 yılının en underrated filmlerinden. 1.5 milyonluk bir gişe yaptığını görünce sevindim açıkçası. bu tarz psikoloji temelli filmleri çok göremiyoruz sinemalarda ve çağımızın artık en önemli problemlerinden olan ruhsal hastalıkların irdelendiği filmlerin az olduğunu düşünüyorum. sırf bu durumu ile bile ilgiliyi hak ediyor. beğendim, öneririm.

mike tyson

Boks severlerin sıklıkla yaptığı şeylerden biri her yeni çıkan kaliteli bir boksörü eskileri ile karşılaştırmaktır. böylece dönemleri nedeni ile birbirleri ile hiç karşılaşmamış / karşılaşamayacak boksörlerin eğer ringe çıksalardı ne olacağına dair fikirler öne sürülür, yargılar oluşturulur. Hatta sırf bu tarz karşılaştırmaları içeren bilgisayar oyunları vs. mevcuttur, en azından gerçekte karşılaşmamış boksörlerin özellikleri sistemlere yüklenerek karşılaşmaları sağlanır, sonuçları merakla beklenir.

Tüm bunlara ek olarak; bu konu bazen karşılaşmanın olmasına rağmen maçın yapıldığı şartlarda bir boksörün inişte bir boksörün çıkışta olması gibi sebeplerle yine tartışılabilir. Örneğin; Tyson maç yapıldığında inişte idi, aslında Lennox Lewis 'ı yenerdi denmesi ya da muhammed alinin özellikle kariyerinin sonundaki iki maçı gibi.

Ben ise bu karşılaştırmaların sağlıklı olması için hangisi daha iyi boksördü tartışmalarının, boksörlerin kariyerlerinin en iyi dönemlerindeki halleri üzerinden yapılması gerektiğini savunurum. Bu şekilde bakınca da rahatlıkla dünyanın gelmiş geçmiş en iyi ağır sıkletininMike Tyson olduğunu düşünürüm. Onun en iyi dönemi olan 21-14 yaş arasını düşünüyorum da; o zamanki hali ile kiminle dövüşüyor olsaydı da fark etmezdi. Korkunç bir patlayıcı gücü, harika bir savunması vardı ve olağanüstü hareketli idi. Ben izlediğim herhangi bir boksörün bu zamana kadar Demir Mike'ın ulaştığı o seviyeye çıktığını görmedim. Bu nedenle gözümde gerek ağır sıkletin gerek de tüm boks dünyasının ürettiği gelmiş geçmiş en büyük yıldızdır.

25 haziran 2016 joshua breazeale maçı

(bkz: karakter sınırı)

ingilizlerin ağır sıkletteki altın çocuğu anthony joshua nın (#32000161) 9 nisan 2016'da charles martini adeta parçalayarak 2.roundda kazandığı ibfkemerini abd'li yenilgisiz boksör trouble lakaplı dominic breazealeye karşı savunacağı maçtır. maç joshua'nın evi londra o2 arenada yapılacak ve ntvspor tarafından naklen yayınlanacaktır.

daha önce bu iki boksörün yolu amatör yıllarında kesişmiş, karşılaşmamış olsalar dahi 2012 londra olimpiyatlarında süper ağır sıklette anthony joshua şampiyon olurken, dominic breazeale ise çeyrek finale çıkabilmişti.

ibf sıralamasında 9. sırada bulunan breazeale şu ana kadar 17 maçında da kazanmayı başardı ve %88'lik bir nakavt oranına sahip. fakat kendisi 30 yaşına gelmiş ve yaptığı 17 maçta amir mansour ve fred kassidışında ciddi bir rakiple dövüşmemiş durumda ki bu iki boksör de dominic ile maça çıktıklarında kariyerlerinin en iyi dönemlerinde değillerdi.

bu nedenle her ne kadar iki boksörün ortak özellikleri; namağlup olmaları ve kazandıkları maçlardaki yüksek nakavt oranları olsa da joshua; gary cornish , dillian whyte, denis bakhtov, kevin johnson, charles martinnin de içlerinde olduğu daha iyi boksörlerle dövüşmüş ve 16 maçının hepsini nakavtla ve sadece 34 round içinde bitirmiş halde. buna karşın; breazeale'nin 57 round ringde kalması gerekti rakiplerini yenmek için.

maçın psikolojik ve taktiksel yanına bakacak olursak; joshua'nın şu ana kadar hep kemer kovalayan taraf olmaktan dolayı saldırgan dövüştüğünü biliyoruz. genelde boksörler kemeri aldıktan sonra biraz defansifleşirler ve savunma pozisyonuna geçerler. joshua ilk kez bu durumda iken dövüşecek hayatında, bu nedenle onun için önemli bir sınav olacak. eğer savunma psikolojisine girmez ise; seyircisi önünde erken bir nakavt ile maçı bitirebileceğini düşünüyorum. buna karşın trouble breazeale mümkün olduğunca roundları uzatmak ve kontra yumruk bulmak için kendisine şans yaratmaya çalışacaktır. ayrıca her ne kadar yakın uzanma mesafelerine sahip olsa da joshua'yı kendisine yaklaştırmamaya çalışmalı.

neticede; aj'nin kendi evindeki ilk kemer savunma müsabakasında bir sürprize izin vermeyeceğini ve trouble ın seviyesini de düşünerek onun için çok büyük bir sorun oluşturamayacağını düşünüyorum. ilk 5 rauntta bir nakavt şaşırtıcı olmayacaktır.

bu maçın ardından da diğer kemerleri toplamak için unification maçlarını hedefine alacaktır.

ayrıca ilginizi çekiyor ise https://twitter.com/cem_aksoy_35 adresinden boks ile ilgili paylaşımlarımı takip edebilirsiniz.