bugün
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek46
- nervio9
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay8
- iğrenç bir his tarif et29
- icardi190510
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz16
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız8
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi14
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi25
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- emar11
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
entry'ler (180)
bence aşk.
türk edebiyatının ismi en çok yaygınlaşmış şairlerinden. şiirlerinde konu ettiği romantizm ve erotizm günümüzde birçok kişiye keyif vermekte ve birçok insan cemal süreya'nın şiirlerini çok sevmektedir.
kabaran muhalif damarımdan dolayı değil ama ben bir türlü sevemedim bu adamı da şiirlerini de. adamı niye sevmiyorsun diye sorarsanız eğer, şiirleri ve hakkında yazılmış onca şey beni duyguya rahatlıkla götürebiliyor. şiirlerinin oldukça zorlama ve varolmamış ulvi aşklara yazılmış olduğunu hissediyorum.
iki çay söylemiştik orda, biri açık,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni
bu dizeler bana oldukça zorlama geliyor. buradaki çay imgesi samimiyeti sağlamak için mi? ayrıca niye insan bunun için sevilsin ki? hayır odun değilim. realist gözükmeye çalışan duygusuz adamlardan da değilim. sadece bir türlü oturtamıyorum kafamda bu saçma dizeleri.
aşk şiirinin son iki mısrasını ele alayım bir de;
''memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
sonrası iyilik güzellik. ''
bu ne lan? şiirin sonu resmen aceleye gelmiş gibi. tam yazarken kapı çalmış apar topar kalemi kağıdı kaldırmadan önce şiiri tamamlamış gibi.
trollük yapmıyorum gerçekten sevemiyorum bu adamın şiirlerini.
kabaran muhalif damarımdan dolayı değil ama ben bir türlü sevemedim bu adamı da şiirlerini de. adamı niye sevmiyorsun diye sorarsanız eğer, şiirleri ve hakkında yazılmış onca şey beni duyguya rahatlıkla götürebiliyor. şiirlerinin oldukça zorlama ve varolmamış ulvi aşklara yazılmış olduğunu hissediyorum.
iki çay söylemiştik orda, biri açık,
keşke yalnız bunun için sevseydim seni
bu dizeler bana oldukça zorlama geliyor. buradaki çay imgesi samimiyeti sağlamak için mi? ayrıca niye insan bunun için sevilsin ki? hayır odun değilim. realist gözükmeye çalışan duygusuz adamlardan da değilim. sadece bir türlü oturtamıyorum kafamda bu saçma dizeleri.
aşk şiirinin son iki mısrasını ele alayım bir de;
''memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
sonrası iyilik güzellik. ''
bu ne lan? şiirin sonu resmen aceleye gelmiş gibi. tam yazarken kapı çalmış apar topar kalemi kağıdı kaldırmadan önce şiiri tamamlamış gibi.
trollük yapmıyorum gerçekten sevemiyorum bu adamın şiirlerini.
ne yazsam buraya kendimi affettirebilirim diye hakkında düşündüğüm yazar. bana 12 kasımda nickaltı yazıyor, okuyup birşeyler yazacağımı söylüyorum. bi aksilik oluyor aceleyle çıkıyorum internetten ve hop bi anda aklımdan uçup gidiyor. ta ki bugüne dek. oha hayvan herif 3 ay geçmiş neredeyse dediğinizi duyar gibiyim. evet efendim salağım ben. evet aynen öyle. salağım ben. böylesine on numara bir insanı, arkadaşı bu kadar süre boşlar mı bir insan? boşlarsa salaktır. e tamam işte ben de oyum. her neyse nickaltımda bahsettiği her şeyi kabul ediyorum eğer hala geçerliyse. istediği gün istediği saat. onu gerçekten ama gerçekten çok özledim. beni affet bulimiarexia.. *
sigara tabii.
özlediğim yazar.
insan yapılması için nasıl sperm lazımsa ve ilk sperm kim tarafıldan attırıldıysa, bu teoremin de cevabı aynıdır.
http://ruyalarinyapildigimadde.tumblr.com
olm içimi dökeceğim adam gibi yer buldum, tutup da kadın vücudu şöyle şukeladır böyle bilmemnedir falan yazmıyorum.
ha bi de çok dehşet tespit sıçıyorum, evet.
olm içimi dökeceğim adam gibi yer buldum, tutup da kadın vücudu şöyle şukeladır böyle bilmemnedir falan yazmıyorum.
ha bi de çok dehşet tespit sıçıyorum, evet.
owencan hepsinin özetidir.
hayatımın en zorlu günlerinden birinde bana eşlik ederek, inanılmaz destek olmuş yazar. ne diyebilirim, ne kadar teşekkür edebilirim bilmiyorum. tek söyleyebileceğim iyi ki varsın bulimiarexia, güzelim benim.
badi listeme en son eklediğim nesildaşım. kendisi çok hoş sohbet ve eğlenceli bir yazardır efendim.
edit: aynı zamanda güzel arkadaşları da vardır. tamam ben dayak yemeden kaçayım. *
edit: aynı zamanda güzel arkadaşları da vardır. tamam ben dayak yemeden kaçayım. *
her zaman yaptığım eylem. diğer türlüsünü kahveden sayamıyorum ben.
sözlüğün inci sözlükten farkı olmadığını gösteren sigaradır. lan sol frameler o kadar benziyor ki artık, tek ayırt edebilme olanağım temaların farklılığı.
merhaba tuğba;
bu kadar sade başladığım bu mektubumu nasıl sonlandıracağımı inan ben de bilmiyorum. cnn türkt'en beridir seni takip ediyorum. gözlerim 7/24 ntvspor'da her an çıkacaksın diye. twitter hesabını sürekli takip ediyorum, yazdığın her tweete saçma sapan cevaplar veriyorum. beni bir duy, varlığımdan haberdar ol diye. ama ne çare. okuduğundan bile şüpheliyim. sözlüklerde seninle ilgili yazılan her şeye sinirleniyorum ve basıyorum eksiyi. başka kimse izlemesin, takip etmesin istiyorum belki de.
bir yerlerde sana ciddi ciddi hayran olan bir hayranın var bunu bil. mektubumu sonlandırırken sana tek söyleyeceğim şunlar, olur da bir gün yolum istanbula düşer ise -ki mutlaka düşer istanbul sonuçta- o stüdyoya gelip seninle tanışma isteğimi geri çevirme, beni kırma ne olur.
spor dünyasının gördüğü en güzel spikere sevgilerle.
stillnotsatisfied.
bu kadar sade başladığım bu mektubumu nasıl sonlandıracağımı inan ben de bilmiyorum. cnn türkt'en beridir seni takip ediyorum. gözlerim 7/24 ntvspor'da her an çıkacaksın diye. twitter hesabını sürekli takip ediyorum, yazdığın her tweete saçma sapan cevaplar veriyorum. beni bir duy, varlığımdan haberdar ol diye. ama ne çare. okuduğundan bile şüpheliyim. sözlüklerde seninle ilgili yazılan her şeye sinirleniyorum ve basıyorum eksiyi. başka kimse izlemesin, takip etmesin istiyorum belki de.
bir yerlerde sana ciddi ciddi hayran olan bir hayranın var bunu bil. mektubumu sonlandırırken sana tek söyleyeceğim şunlar, olur da bir gün yolum istanbula düşer ise -ki mutlaka düşer istanbul sonuçta- o stüdyoya gelip seninle tanışma isteğimi geri çevirme, beni kırma ne olur.
spor dünyasının gördüğü en güzel spikere sevgilerle.
stillnotsatisfied.
lost'un 5.sezon 8.bölümünün kilit cümlelerinden biridir. nerden aklıma esti de neden bunun için bir şeyler yazma gereği duydum bilmiyorum ama bir şekilde açıklamaya çalışayım.
5x08 bir james sawyer ford bölümüdür. olaylar onun etrafında döner ve adada geçirdiği üç yılı ve bu üç yıldaki liderlik vasıflarını nasıl gösterdiğini anlatır bu bölüm.
bölümün 37.dakikası sanıyorum, evet işte o dakikasından sonra sawyer ile horace arasında geçen konuşmada sawyer'ın tiradının can alıcı cümlesi budur. tiradı hatırlamak gerekirse;
--spoiler--
- i had a thing for a girl once. ( bir zamanlar bir kıza aşıktım. )
- and i had a shot at her... ( birlikte olma fırsatım vardı... )
- ...but i didn't take it. ( ...ama bunu kullanmadım. )
- for a little while , ( kısa bir zamana kadar , )
- i'd lay in bed every night... ( her gece yatağa uzandığımda... )
- ...wondering if it was a mistake. ( ...bu hata mıydı diye düşündüm. )
- wondering if... ( onu düşünmekten... )
- ...i'd ever stop thinking about her. ( ...vazgeçebilecek miyim merak ediyordum. )
- and now i can barely remember what she looks like. ( ama şimdi neye benzediğinibile zar zor hatırlıyorum. )
- i mean, her face... it's... ( yani, yüzü... )
- she's just gone,... ( ...öylece gitti... )
- ...and she ain't never coming back. ( ...ve bir daha asla dönmeyecek. )
- so,... ( peki... )
-...is three years long enough to get over someone? ( ...üç yıl birini unutmak için yeterli bir süre mi?)
-absolutely. ( kesinlikle.)
--spoiler--
şimdi tutup sorabilirsiniz ulan lost aşkın bugün bu saatte mi depreşti diye. lost aşkından çok monoloğun güzelliği aklıma geldi. bugünlerde 3 yıl kadar olmasa yine de belli bir süredir hayatımdan çıkarmaya çalıştığım biri var. belki de onun şeysidir bu yakarış.
amaan her neyse. bilemedim ben onu. güzel monologtur velhasıl.
(bkz: çok mutsuzum be sözlük)
5x08 bir james sawyer ford bölümüdür. olaylar onun etrafında döner ve adada geçirdiği üç yılı ve bu üç yıldaki liderlik vasıflarını nasıl gösterdiğini anlatır bu bölüm.
bölümün 37.dakikası sanıyorum, evet işte o dakikasından sonra sawyer ile horace arasında geçen konuşmada sawyer'ın tiradının can alıcı cümlesi budur. tiradı hatırlamak gerekirse;
--spoiler--
- i had a thing for a girl once. ( bir zamanlar bir kıza aşıktım. )
- and i had a shot at her... ( birlikte olma fırsatım vardı... )
- ...but i didn't take it. ( ...ama bunu kullanmadım. )
- for a little while , ( kısa bir zamana kadar , )
- i'd lay in bed every night... ( her gece yatağa uzandığımda... )
- ...wondering if it was a mistake. ( ...bu hata mıydı diye düşündüm. )
- wondering if... ( onu düşünmekten... )
- ...i'd ever stop thinking about her. ( ...vazgeçebilecek miyim merak ediyordum. )
- and now i can barely remember what she looks like. ( ama şimdi neye benzediğinibile zar zor hatırlıyorum. )
- i mean, her face... it's... ( yani, yüzü... )
- she's just gone,... ( ...öylece gitti... )
- ...and she ain't never coming back. ( ...ve bir daha asla dönmeyecek. )
- so,... ( peki... )
-...is three years long enough to get over someone? ( ...üç yıl birini unutmak için yeterli bir süre mi?)
-absolutely. ( kesinlikle.)
--spoiler--
şimdi tutup sorabilirsiniz ulan lost aşkın bugün bu saatte mi depreşti diye. lost aşkından çok monoloğun güzelliği aklıma geldi. bugünlerde 3 yıl kadar olmasa yine de belli bir süredir hayatımdan çıkarmaya çalıştığım biri var. belki de onun şeysidir bu yakarış.
amaan her neyse. bilemedim ben onu. güzel monologtur velhasıl.
(bkz: çok mutsuzum be sözlük)
bence anlatılmak istenen şey şuymuş; bir deyişimiz vardır bizim bilen bilir ''gökten am yağsa başıma yarak düşer, o da yerden sekip götüme girer.'' bu özdeyişi bence iş yerindeki yabancı patronuna, şansız geçirdiği bir günün ardından söylemek istemiş veya söylemiş. bunu sözlükte söylemek isteyince de olanlar olmuş. her sözlükte bulunan, başlık açarken ki karakter sınırına takılmış. ancak başlıktan sonraki ilk giriyi yazarken bu karakter sınırına takılma durumunu unutmuş. böylelikle derdinin tamamını başlıkta açıkladığını zannedip 'ebe sikertme şart oldu' olarak girmiş ilk giriyi.
şimdi bu konuyu bu kadar umursayıp da kurcalamanın ne manası var, 'ana ne kadar salakça ehehe' diye güldüğüm günleri özledim lan. keşke aklıma bu teori gelmeseydi.
şimdi bu konuyu bu kadar umursayıp da kurcalamanın ne manası var, 'ana ne kadar salakça ehehe' diye güldüğüm günleri özledim lan. keşke aklıma bu teori gelmeseydi.
almayan insan küçükken inşaata topu kaçması sonucu onu eğilip alırken yaşadığı hadiseler onu bu hale getirmiştir. sakin olsun.
onun dışında alsın diğerleri.
onun dışında alsın diğerleri.
barcelona kafa göz kopartacaktır. iş nou camp'a bile kalmaz.