bugün
- gelmiş geçmiş en depresif şarkı9
- sik beni tonu12
- anın görüntüsü13
- balıkçı klitoris11
- masklavi devlet memuruysa niye her an burada17
- pardonadinizasizmi15
- tüm müslümanlar kur an'ı okusa8
- iktidar değişirse yaşanacak rezillikler11
- abdülkerim bardakçı32
- ibneler sabah uyanınca ne yapıyor sorunsalı9
- kur an da mehdi diye bir şey geçmemesi13
- mustafa kemalin askerleriyiz sözünden ötürü ihraç23
- simite zam yapanlara soruşturma başlatmak11
- galatasaraylıların tutuşması17
- sevgilisi için yanında ped taşıyan erkek23
- türkiye'nin en kötü şarkıları11
- 30 yaş sendromu12
- karınızı başınızda taç yapar mısınız12
- erdoğan'in ülkeye verdiği derin zarar13
- one day monday wet day sex day12
- kur an'ın yarattığı devrimler14
- bir lahmacunla doyan erkek9
- 22 yaş sendromu9
- vücudunuz ne kadar esnek22
- insan olmaya ceyrek kala12
- türkiye ye gelmiş en iyi yabancı golcü11
- mudanyada karşılaşılacak sözlük yazarları10
- 5 teğmenin silahlı kuvvetlerden ihraç edilmesi9
- kendisini ilk önce mesleğiyle tanıtan kişi20
- yangında hayat kurtaran itfaiyecileri tutuklamak9
- sözlük yazarlarının penis boyu ölçüleri10
- beklenen büyük istanbul depremi20
- erdoğan'in yeniden başkan olma formülü12
- 28 şubat ta zulme uğrayanlar halka zulmediyor13
- 3 şubat 2025 gaziantep fk galatasaray maçı40
- arabayı yokuşta 2 yle kaldıran kız10
- 1 şubat 2025 akdeniz depremleri52
- mel mel bakan gibson vs masklavi10
- regl temalı başlığa samimiyetle yaklaşan kız8
- genç göstermek13
- 3 milyon lira ile yapılacak en mantıklı yatırım11
- şu an nerede olmak isterdiniz8
- akp'lilerin her şeyi yapıp sorumlu olmama isteği20
- ressamlık mesleği ölmüştür26
- doğum oranı düşüşüne çözüm önerileri14
- türkiye sadece tr de yaşayanların ülkesi değildir8
- boy abdesti almak size zor mu geliyor15
- kripto para piyasası12
- lalettayin biriyle içki içmek9
- miss universe ulusal güzellik yarışmaları11
entry'ler (10)
Adını yazmayı unuttukları ilandır.
Başka da diyecek bir şey bulamıyorum.
Seni bekliyorlar harry
--spoiler--
B. BURO iŞÇiSi BAŞVURUSU iÇiN iSTENECEK BELGELER
1)Kimlik (T.C.Numarası Yazılı)
2)2014 Yılı KPSS Sınav Sonuç Belgesi(En Az 60 puan almış olmak).
3)Diploma.
4-Bilgisayar Destekli Muhasebe 320 saat
5-Web Tasarımcısı 192 saat
6-Bilgisayar Operatör işletmenliği 180 saat
7-Çocuk Gelişimi 100 saat
8-Etkili iletişim Becerileri 30 saat
9-ingilizce 100 saat
10-Ön lisans (Dış Ticadet ) Diploması
--spoiler--
(bkz: ) http://euygulama.dpb.gov....ee-4ff0-978f-989dba874789
Başka da diyecek bir şey bulamıyorum.
Seni bekliyorlar harry
--spoiler--
B. BURO iŞÇiSi BAŞVURUSU iÇiN iSTENECEK BELGELER
1)Kimlik (T.C.Numarası Yazılı)
2)2014 Yılı KPSS Sınav Sonuç Belgesi(En Az 60 puan almış olmak).
3)Diploma.
4-Bilgisayar Destekli Muhasebe 320 saat
5-Web Tasarımcısı 192 saat
6-Bilgisayar Operatör işletmenliği 180 saat
7-Çocuk Gelişimi 100 saat
8-Etkili iletişim Becerileri 30 saat
9-ingilizce 100 saat
10-Ön lisans (Dış Ticadet ) Diploması
--spoiler--
(bkz: ) http://euygulama.dpb.gov....ee-4ff0-978f-989dba874789
Çevremden gözlemlediğim kadarıyla güzeller arasında bir çekişme, kıskançlık mevcut.
Yani güzelliğin göreceli olduğuna katılıyorum ama güzeller arasında.
Çirkinlik ise kesin bir gerçek. içi güzeldir faydalıdır vs. olabilir. Sureti kastetmekteyim.
Örnek => https://www.youtube.com/watch?v=tEnO0Uh2XFs
Işık ve karanlık, siyah ve beyazın varlığı gibi..
Eğer güzelliğin zıttını inkar edersek güzellik kavramı anlamsız kalacaktır.
Kavramları tanımladık, sadede gelelim.
Kitaplarda, filmlerde çirkinlerin güzelleri kıskandığı yazılır çizilir.
Çirkinlik abidesi cadılar hep prensesleri öldürmeye çalışır.
Peki gerçekten öyle mi? Alakası yok. Çirkinler güzellerin hayranıdır.
Milletçe bu kadar çok tv izlememizin bir sebebi de budur.
Çirkinlerin güzellerle arkadaşlığı daha doğrusu fedailiğini de unutmayalım.
Bu yazımı da güzelliğe olan hayranlığımdan yazdım.
Biraz çirkinliğimden bulaşmış olabilir o güzel gözlerinizden özür diliyorum.
Yani güzelliğin göreceli olduğuna katılıyorum ama güzeller arasında.
Çirkinlik ise kesin bir gerçek. içi güzeldir faydalıdır vs. olabilir. Sureti kastetmekteyim.
Örnek => https://www.youtube.com/watch?v=tEnO0Uh2XFs
Işık ve karanlık, siyah ve beyazın varlığı gibi..
Eğer güzelliğin zıttını inkar edersek güzellik kavramı anlamsız kalacaktır.
Kavramları tanımladık, sadede gelelim.
Kitaplarda, filmlerde çirkinlerin güzelleri kıskandığı yazılır çizilir.
Çirkinlik abidesi cadılar hep prensesleri öldürmeye çalışır.
Peki gerçekten öyle mi? Alakası yok. Çirkinler güzellerin hayranıdır.
Milletçe bu kadar çok tv izlememizin bir sebebi de budur.
Çirkinlerin güzellerle arkadaşlığı daha doğrusu fedailiğini de unutmayalım.
Bu yazımı da güzelliğe olan hayranlığımdan yazdım.
Biraz çirkinliğimden bulaşmış olabilir o güzel gözlerinizden özür diliyorum.
Malum justin trudeau modasından dolayı berat albayrak olsun. Madem yapacak işi yok, imaj yapsın.
bizimkiler şimdi damat olduğu için hoş karşılamazlar ama trudeau da eski başbakanın oğlu imiş.
bizimkiler şimdi damat olduğu için hoş karşılamazlar ama trudeau da eski başbakanın oğlu imiş.
Arkadaşlar; ben Kürtçe konuşan bir annenin evladıyım.
Türkler benim en gurur duyduğum millettir ki bütün islam âleminin de öyle.
Türk, Kürt vs. gibi kavramlar benim için kültürel bir tanımlamadan ibaret.
Bölücü olan milliyetçiliği sevmiyorum. Aslında sarf ırk olmadığından, bu hdp mhp pkk vs. oluşumlar saçma geliyor.
Türklerin vergisini al ama Kürt milliyetçiliği yap ya da tam tersi; buna izin verilmemeli.
Eskiden dini yaymak için savaşmış atalarımız. Ne sivilleri hedef almışlar ne sömürgecilik yapmışlar. O zamanlar tv pc vs. olmadığından savaşla yayılma politikasını anlayabiliyorsun. Şimdi ise dini yaymak için maddi savaş devri bitti. Teknoloji ve bilimi kullanarak üstün olabiliriz, ülküsü bu olanlara başka yol yok.
Milliyetçilere gelince; milliyetçi bölünmenin ne faydası var, sömürgeci devletlerin lokması olmaktan başka? Kürtlere bu silahları verenlerin elbet alacakları olacaktır. Yıllarca beraber yaşamış kardeşleriz ve çoğunlukla aynı inanca sahibiz. Hadi kültürümüzün iç içe olması yetmedi, islam’da milliyetçilik var mı?
“Hâlıkımız bir, Mâlikimiz bir, Mâbudumuz bir,Râzıkımız bir bir, bir, bine kadar bir, bir. Hem Peygamberimiz bir, dinimiz bir, kıblemiz bir, bir, bir, yüze kadar bir, bir. Sonra köyümüz bir, devletimiz bir, memleketimiz bir, ona kadar bir, bir. Bu kadar bir birler vahdet ve tevhidi, vifak ve ittifakı, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiği ve kâinatı ve küreleri birbirine bağlayacak mânevî zincirler bulundukları halde, şikak ve nifâka, kin ve adâvete sebebiyet veren örümcek ağı gibi ehemmiyetsiz ve sebatsız şeyleri tercih edip mü’mine karşı hakikî adâvet etmek ve kin bağlamak, ne kadar o rabıta-i vahdete bir hürmetsizlik ve o esbab-ı muhabbete karşı bir istihfaf ve o münasebât-ı uhuvvete karşı ne derece bir zulüm ve i’tisaf olduğunu, kalbin ölmemişse, aklın sönmemişse anlarsın.”
Yukarıdaki sözlerin sahibi Kürt âlim olarak tanınan Bedîüzzaman Hazretlerinin 1921 yılında sunmuş olduğu çözüm önerisini sizlerle paylaşacağım:
<Bedîüzzaman Hazretleri 1921 yılında Ankara’da, Millet Meclisi’nde, doğuda kurmayı planladığı, fen bilimlerinin din ilimleri ile birlikte okutulacağı Medresetü’z-Zehra adındaki üniversitesi için milletvekilleri ile görüşmüş ve onların imzaları ile kendisine bu iş için maddî destek sözü verilmişti. Bu toplantı esnasında batı taraftarı bazı vekillerin sorularına verdiği cevab, Üstad’ın doğu meselesine nasıl baktığını ve çözüm önerilerini göstermektedir.
Onların; “Yalnız; sen, medrese usulüyle, sırf islâmiyet noktasında gidiyorsun; hâlbuki şimdi batılılara benzemek lâzım.” demeleri üzerine Bedîüzzaman; “Doğu vilayetleri, Âlem-i islam’ın bir nevi merkezi hükmündedir. Fen bilimleri yanında, din ilimleri de lâzım ve çok gereklidir. Çünkü: peygamberlerin çoğunun doğuda, felsefecilerin çoğunun batıda gelmesi gösteriyor ki; doğunun yükselmesi dine bağlıdır. Başka vilâyetlerde sırf fen bilimleri okuttursanız da, Şarkta her halde; millet, vatan menfaati için, din ilimleri esas olmalıdır. Yoksa Türk olmayan müslümanlar, Türk’e hakikî kardeşliğini hissedemeyecek. Şimdi, bu kadar düşmanlara karşı yardımlaşma ve dayanışmaya muhtacız.”
Ne yazık ki, Üstad’ın yaptığı bu teklif, sonraki yıllarda toplumda yaşanan büyük çalkantılar sonucunda hayata geçirilmemiş ve onun ikaz etmiş olduğu gibi, kardeşlik duygusunda büyük yaralar açılmıştır.
Aynı konuşmasının devamında milliyetçi yaklaşımların bu vatandaki diğer islam milletlerine mensup kimselerde birlik beraberlik duygusunu nasıl yaraladığına kendi başından geçen bir hadiseyle örnek verir:
“Eskiden, Türk olmayan bir talebem vardı. Eski medresemde, fedakâr ve gayet zeki o talebem, dinî ilimlerden aldığı hamiyet dersi ile her vakit derdi: "Dindar bir Türk, elbette fâsık (din ve ahlakı bozuk) kardeşimden ve babamdan bana daha ziyade kardeştir ve akrabadır." Sonra aynı talebe, talihsizliğinden, sadece maddî fen bilimleri okumuş (istanbul’da). Sonra ben -dört sene sonra- (Rusya’daki) esaretten dönünce onunla konuştum.
Milliyetçilik bahsi oldu. O dedi ki:
- Ben şimdi, inançlı ve yaşayışı bozuk da olsa bir Kürdü, dindar bir Türk hocasına tercih ederim. Ben de:
- Eyvah! Ne kadar bozulmuşsun dedim. Bir hafta çalıştım, onu kurtardım. Eski hakikatlı hamiyete (islam kardeşliği fikrine) çevirdim.
işte ey mebuslar (milletvekilleri)! O talebenin evvelki hali, Türk Milletine ne kadar lüzumu var. ikinci hali, ne kadar vatan menfaatine uygun olmadığını fikrinize havâle ediyorum. Demek -farz-ı muhal olarak- siz başka yerde dünyayı dine tercih edip, siyasetçe dine ehemmiyet vermeseniz de; her halde Şark vilâyetlerinde din eğitimine azamî ehemmiyet vermeniz lâzım.”>
Ben de çözüm olarak sürekli bir din eğitiminden yanayım. Adam üniversiteye gidiyor terörist olup çıkıyor.
Nasıl üniversitelerde Türk Dili ve Atatürk ilkeleri ve inkılap Tarihi dersleri zorunlu olarak okutulduysa, islam da; inanan inanmayan, bu ülkede olan herkesin bağını koparmaması gereken bir unsuru olarak hayat boyu eğitim kapsamında zorunlu ders olmalı. Tabi bu din eğitimi diyanetin fikriyatında olmalı ki işide dönüşmesin. O yüzden eğitim çok önemli.
Eğer islam doğru yaşanırsa bu tür sorunlardan kurtulabileceğimizi düşünüyorum.
Işid bkz vereceklere:
Bkz1 https://www.youtube.com/w...o-mQ6cK4o24F&index=25
Bkz2 https://www.youtube.com/watch?v=l4XyPiC_80k
Bkz3 http://www.sorularlaislam...ayisina-bir-aciklama.html
Bkz4 http://www.sorularlaislam...ldigini-iddia-ediyor.html
*Umarım hakaretten öteye geçip bir çözüm yolu sunabilirsiniz.
Türkler benim en gurur duyduğum millettir ki bütün islam âleminin de öyle.
Türk, Kürt vs. gibi kavramlar benim için kültürel bir tanımlamadan ibaret.
Bölücü olan milliyetçiliği sevmiyorum. Aslında sarf ırk olmadığından, bu hdp mhp pkk vs. oluşumlar saçma geliyor.
Türklerin vergisini al ama Kürt milliyetçiliği yap ya da tam tersi; buna izin verilmemeli.
Eskiden dini yaymak için savaşmış atalarımız. Ne sivilleri hedef almışlar ne sömürgecilik yapmışlar. O zamanlar tv pc vs. olmadığından savaşla yayılma politikasını anlayabiliyorsun. Şimdi ise dini yaymak için maddi savaş devri bitti. Teknoloji ve bilimi kullanarak üstün olabiliriz, ülküsü bu olanlara başka yol yok.
Milliyetçilere gelince; milliyetçi bölünmenin ne faydası var, sömürgeci devletlerin lokması olmaktan başka? Kürtlere bu silahları verenlerin elbet alacakları olacaktır. Yıllarca beraber yaşamış kardeşleriz ve çoğunlukla aynı inanca sahibiz. Hadi kültürümüzün iç içe olması yetmedi, islam’da milliyetçilik var mı?
“Hâlıkımız bir, Mâlikimiz bir, Mâbudumuz bir,Râzıkımız bir bir, bir, bine kadar bir, bir. Hem Peygamberimiz bir, dinimiz bir, kıblemiz bir, bir, bir, yüze kadar bir, bir. Sonra köyümüz bir, devletimiz bir, memleketimiz bir, ona kadar bir, bir. Bu kadar bir birler vahdet ve tevhidi, vifak ve ittifakı, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiği ve kâinatı ve küreleri birbirine bağlayacak mânevî zincirler bulundukları halde, şikak ve nifâka, kin ve adâvete sebebiyet veren örümcek ağı gibi ehemmiyetsiz ve sebatsız şeyleri tercih edip mü’mine karşı hakikî adâvet etmek ve kin bağlamak, ne kadar o rabıta-i vahdete bir hürmetsizlik ve o esbab-ı muhabbete karşı bir istihfaf ve o münasebât-ı uhuvvete karşı ne derece bir zulüm ve i’tisaf olduğunu, kalbin ölmemişse, aklın sönmemişse anlarsın.”
Yukarıdaki sözlerin sahibi Kürt âlim olarak tanınan Bedîüzzaman Hazretlerinin 1921 yılında sunmuş olduğu çözüm önerisini sizlerle paylaşacağım:
<Bedîüzzaman Hazretleri 1921 yılında Ankara’da, Millet Meclisi’nde, doğuda kurmayı planladığı, fen bilimlerinin din ilimleri ile birlikte okutulacağı Medresetü’z-Zehra adındaki üniversitesi için milletvekilleri ile görüşmüş ve onların imzaları ile kendisine bu iş için maddî destek sözü verilmişti. Bu toplantı esnasında batı taraftarı bazı vekillerin sorularına verdiği cevab, Üstad’ın doğu meselesine nasıl baktığını ve çözüm önerilerini göstermektedir.
Onların; “Yalnız; sen, medrese usulüyle, sırf islâmiyet noktasında gidiyorsun; hâlbuki şimdi batılılara benzemek lâzım.” demeleri üzerine Bedîüzzaman; “Doğu vilayetleri, Âlem-i islam’ın bir nevi merkezi hükmündedir. Fen bilimleri yanında, din ilimleri de lâzım ve çok gereklidir. Çünkü: peygamberlerin çoğunun doğuda, felsefecilerin çoğunun batıda gelmesi gösteriyor ki; doğunun yükselmesi dine bağlıdır. Başka vilâyetlerde sırf fen bilimleri okuttursanız da, Şarkta her halde; millet, vatan menfaati için, din ilimleri esas olmalıdır. Yoksa Türk olmayan müslümanlar, Türk’e hakikî kardeşliğini hissedemeyecek. Şimdi, bu kadar düşmanlara karşı yardımlaşma ve dayanışmaya muhtacız.”
Ne yazık ki, Üstad’ın yaptığı bu teklif, sonraki yıllarda toplumda yaşanan büyük çalkantılar sonucunda hayata geçirilmemiş ve onun ikaz etmiş olduğu gibi, kardeşlik duygusunda büyük yaralar açılmıştır.
Aynı konuşmasının devamında milliyetçi yaklaşımların bu vatandaki diğer islam milletlerine mensup kimselerde birlik beraberlik duygusunu nasıl yaraladığına kendi başından geçen bir hadiseyle örnek verir:
“Eskiden, Türk olmayan bir talebem vardı. Eski medresemde, fedakâr ve gayet zeki o talebem, dinî ilimlerden aldığı hamiyet dersi ile her vakit derdi: "Dindar bir Türk, elbette fâsık (din ve ahlakı bozuk) kardeşimden ve babamdan bana daha ziyade kardeştir ve akrabadır." Sonra aynı talebe, talihsizliğinden, sadece maddî fen bilimleri okumuş (istanbul’da). Sonra ben -dört sene sonra- (Rusya’daki) esaretten dönünce onunla konuştum.
Milliyetçilik bahsi oldu. O dedi ki:
- Ben şimdi, inançlı ve yaşayışı bozuk da olsa bir Kürdü, dindar bir Türk hocasına tercih ederim. Ben de:
- Eyvah! Ne kadar bozulmuşsun dedim. Bir hafta çalıştım, onu kurtardım. Eski hakikatlı hamiyete (islam kardeşliği fikrine) çevirdim.
işte ey mebuslar (milletvekilleri)! O talebenin evvelki hali, Türk Milletine ne kadar lüzumu var. ikinci hali, ne kadar vatan menfaatine uygun olmadığını fikrinize havâle ediyorum. Demek -farz-ı muhal olarak- siz başka yerde dünyayı dine tercih edip, siyasetçe dine ehemmiyet vermeseniz de; her halde Şark vilâyetlerinde din eğitimine azamî ehemmiyet vermeniz lâzım.”>
Ben de çözüm olarak sürekli bir din eğitiminden yanayım. Adam üniversiteye gidiyor terörist olup çıkıyor.
Nasıl üniversitelerde Türk Dili ve Atatürk ilkeleri ve inkılap Tarihi dersleri zorunlu olarak okutulduysa, islam da; inanan inanmayan, bu ülkede olan herkesin bağını koparmaması gereken bir unsuru olarak hayat boyu eğitim kapsamında zorunlu ders olmalı. Tabi bu din eğitimi diyanetin fikriyatında olmalı ki işide dönüşmesin. O yüzden eğitim çok önemli.
Eğer islam doğru yaşanırsa bu tür sorunlardan kurtulabileceğimizi düşünüyorum.
Işid bkz vereceklere:
Bkz1 https://www.youtube.com/w...o-mQ6cK4o24F&index=25
Bkz2 https://www.youtube.com/watch?v=l4XyPiC_80k
Bkz3 http://www.sorularlaislam...ayisina-bir-aciklama.html
Bkz4 http://www.sorularlaislam...ldigini-iddia-ediyor.html
*Umarım hakaretten öteye geçip bir çözüm yolu sunabilirsiniz.
her şeyden ve özellikle de kendimden kaçıp gidebilmek istiyorum. Ama dünya hapis, beden hapis, akıl hapis..
artık çok geç demek için bile çok geç...
bende de olan durum. fotoğraf çekinmekten hoşlanmazsınız bu yüzden.
Aslen doğulu biri olarak bu Karadenizlilere hayranım.
Doğuya atanırsam silah kullanmayı öğrenip mahallemi teröristlerden temizleme hayalleri kuruyorum bu aralar.
Doğuya atanırsam silah kullanmayı öğrenip mahallemi teröristlerden temizleme hayalleri kuruyorum bu aralar.
Onun kızının ne suçu var.
Suçsuz birine beddua edersen sana geri döner derler.
"Allah düşmanımın başına vermesin" var bunu kullanın efenim.
Suçsuz birine beddua edersen sana geri döner derler.
"Allah düşmanımın başına vermesin" var bunu kullanın efenim.
"Şu hercü merc âlemde ve rüzgâr deverânında hiçbir şey kararında kalmadığından bîçare kalb-i insan, her vakit yaralanıyor. Elleri yapıştığı şeylerle, o şeyler gidip ellerini paralıyor, belki koparıyor. Dâimâ ıztırap içinde kalır, yahut gaflet ile sarhoş olur."-RNK-
işte insan bu ızdıraptan kurtulmak için aklını uyuşturmak zorunda kalıyor. Bu alkol, hap vs. ile olabildiği gibi dizi, internet, alışveriş bağımlılığı vs. ile de olabilir.
işte insan bu ızdıraptan kurtulmak için aklını uyuşturmak zorunda kalıyor. Bu alkol, hap vs. ile olabildiği gibi dizi, internet, alışveriş bağımlılığı vs. ile de olabilir.