bugün

risale-i nur talebelerine verilen ad.
(bkz: şakirt)
şakirt'in yanlış yazılmış hali.

tabi ki "şakirt" kelimesi "-e", "-i" eklerini aldığında sonu yumuşayarak "d" olur.
barış müstecaplıoğlu nun metis yayınlarından 2005 de çıkan romanı. fetullah gülen cemaatinin iç yapısını içindeki insanların duygu , düşünce dünyalarını ve insan manzaralarını; murat, elif ve yusufcuk karakterleri vasıtasıyla anlatan, hizmete katılma ve kopma nedenlerini irdeleyen roman.kitabın yarısını kapsayan gereksiz betimlemeler can sıksada cemaatin az çok içinde bulunmuş veya tanıyanlar için dikkat çekici bir roman.

kitaptan bir bölüm:

--spoiler--
"ilk başta her şey harikaydı, son durağa geldiğimi sanmıştım. Huzurlu, iyi insanlardan kurulu bir toplum. Kimse kimseyi kırmıyordu, herkes neyi neden yaptığını biliyordu ve hepsinden önemlisi, ölümün bile bir anlamı vardı. ideallerden, hayallerden konuşabiliyordum, daha güzel bir dünya umudundan. Ama büyünün bozulması uzun sürmedi. Sadece birkaç basit soru, cevap bulmayan ve sorulmasından bile rahatsız olunan. Tüm bu görkemli yapı aslında iskambil kâğıtlarından kurulmuştu. Ancak hiç rüzgâr estirmezsen ayakta durabiliyordu. Beynini kilitlersen, inancın temel dayanaklarını asla sorgulamazsan, düşünmek yerine kabul etmeyi içine sindirebilirsen. Ben sindiremedim. Soruları sordum ve kâğıtlar yıkıldı."
--spoiler--
(bkz: universiteyi bakir bitirebilen erkek)
otuzbirci olduklarından dolayı yüzlerinde çıkan saf küçük irin dolmalarını isim belleyen said-i nursi'nin talebesi fethullah gülen tarikatı öğrenci ve mezunlarıdır. Meslek olarak internet kafe açmak ya da okumuş çocuklar olarak resmi ve özel eğitim kurumlarında akp'ye oy toplamak ve çocukların beyinlerini risale-i nur safsataları ile yıkamaktır.
-haydi şakird namaza kalk kime diyorum şakird.
+ amına koyayım şu şakird kimse kalksın namaza bizde rahat rahat uyuyalım.
gerçek hayattan alıntıdır. *
maklube + çay + ülker ikram bisküvisiyle beslenen , küfür etmeyen , kolormatik gözlük takan , büyüyünce badem bıyık bırakan , pek çok cümlesini 'ya' ile bitiren , espri kabiliyeti rezalet olan , kumaş veya keten pantolon giyen nur cemaatine takılan bünyelere verilen isim . bişey biliyoz da yazıyoruz .
farsça talebe,çırak manasına gelen, kuran talebeleri için söylenen söz.
"şagird" temelinden, yani orta farsçadan dilimize yuvarlanmış, "takip eden" manasındaki sözcük.
okuduğuma pişman olduğum ender kitaplardan. hatta belki de ilk kitap.

yazarın (barış müstecaplıoğlu) diğer kitaplarını okumadım; fakat bu roman gerçekten başarılı değil bana göre. cemaatin iç yüzü falan anlatılmıyor arkadaş kitapta. hepimizin bildiği şeyler. cemaat yurtları, evleri falan filan. bilindik kızlarla konuşmama, kumaş pantolon giyme, abiler bilmemneler.

tamam sonuçta bir roman ama, gerçeklik payı da yok değilmiş. yazar da bir dönem cemaatin içinde bulunmuş. anlatsana be kardeşim o zaman neler döndüğünü oralarda adam gibi. iki yüzlüleri, namussuzları, para havuzunda yüzenleri, aklı şeyinde gizli sapıkları. iki betimleme yaptın, cemaate katılan iki saf çocuğun duygularını mümkün olan en yüzeysel şekilde dile getirdin diye cemaatin iç yüzünü anlatan bi kitap yazdığını mı zannettin sen?

ha korkuyorsan, harcarlar beni diyorsan -ki yaparlar- hiç o zaman cemaatin iç yüzü dış yüzü muhabbetlerine girme arkadaşım. kitabın çok satar evet, ama beğenilmez. yemeyiz biz bunları.

olmamış, hem de hiç..

(bkz: sakin ol şampiyon)
öğrenci, talebe manasına geleni şakirt şeklinde yazılır. Risale kültüründe şakirt kur'an talebesi manasında kullanılır. Şakird ise barış müstecaplıoğlu'nun bilmemne tarihinde yazdığın fantastik-bilimkurguik romanımsı.

Cemaatten ayrılmış çok samimi, yüreği böyle ağzında, herkesi seven ama aradığını da bulamayan hafif tutunamayan bi elemanın hikayesi. Hikaye güzel değil, kurguda zaten iş yok, üslup desen o zaten kaymış...hiç almayın okumayın, zaten ayda yılda bir kitap okuyosunuz onun da bununla harcamayın bence. risale filan okuyun, arada anladığınız bikaç cümle bulursanız eleştiri filan yaparsınız en azından.
sahnı seman ve süleymaniye medreselerinde öğrencilere verilen addır.
Barış müstecaplıoğlu'nun cesaretini gösterdiği kitabı.kitap bu yıl elime geçti.ilk basımı 2005 ki o dönem fetö kimse tarafından eleştirilmiyor gayet saygı görüyordu.bu gün kitabı okurken uzun bir pişmanlık yaşadım.keşke daha erken tarihlerde elime alsaydım dedim.yaşanan rezilliklerin önüne belki daha erken geçilebilirdi.geç kalmış olsak bile, muhakkak okunması gereken, mükemmel kitap.
(bkz: ilahi kaaardes)
Sanki klonlanmis gibi olan her huylari ve tipleri ayni feto cemaati kisilikleri. insanlar nasil bu denli benzer olur arkadas. Koyun dolinin kemiklerini sizlattilar resmen.