bugün

thomas more'un aynı adlı kitabından dünya insanlarına kazandırılan kavramdır.
gerçekleştirilmesi olanaksız tasarı ya da düşünce.
ideal ya da yetkin toplum. ideal bir toplum düzeni ya da yönetim biçimi ortaya koyan tasarım.

Bilinen ilk ütopya örneği, Platonun Devleti ve Yasalarıdır. Platonun bu eserlerinde olduğu gibi, bazı düşünürler, uygulamadaki düzeni anlamında ütopyalar geliştirmişlerdir. Bu düşünürler, içinde yaşadıkları toplumsal düzenin iyileştirilemeyeceği ne inandıkları için, gerçekleşme şansı çok fazla olmayan, ideal hatta düşsel bir toplum düzeni tasarlamışlardır. Bu çerçeve içinde düşünür, insanlar için her bakımdan ideal olduğuna inandığı, yetkin bir toplumsal düzen tasarlar ve insanın, dolayısıyla da toplumun kurtuluşunun, ancak bu ideal düzen yaşama geçirildiği takdirde mümkün olduğunu savunur. Başka bir deyişle, uygulamadaki toplum düzeni, bu ideal ve yetkin toplum düzenine göre şekillenmelidir. Ne var ki, söz konusu ideal ve yetkin toplum düzeninin hayata geçirilme şansı pek fazla olmadığı için. o bir ütopya olarak kalır.

Buradan da anlaşılacağı üzere, bir Ütopya karşısında, şu tavırlardan biri ya diğeri sergilenebilir: 1- Bir ütopyanın, ideal bir toplum düzeni ortaya koyduğu için, gerçek bir değeri vardır ve tanı olarak hayata geçirilemese bile, ona bir şekilde yaklaşmak mümkündür. 2- Bir ütopyanın, ideal bir toplum düzeni oluşturduğu ve varolan toplum düzenlerine değer biçerken kullanılacak bir standart sağladığı için, gerçek bir değeri vardır, bununla birlikte, bu ideal düzeni tam olarak hayata geçirmek bir yana, gerçekte ona yaklaşabilmek bile söz konusu olamaz. 3- Ütopyalar, gerçekleşme şansı hiç olmayan, gerçekdışı, idealist ve bundan dolayı da değersiz şemalardır.
(bkz: etiyopya)*
hayalin limit aşımı, uçlarda dolaşan hayali düşünce, gerçeklik payının es geçilmesiyle oluşan hayal.
thomas more'dan başlayarak, ütopya, tam dört yüzyıl batı'da gözde bir düşünce ve yazın türü oldu. hepsinde de, zamandan ve mekandan soyutlanmış bir yerde, genellikle bir adada, ideal bir toplum tasarlanıyor; ve var olan düzen eleştirilerek, değiştirilmesi olanaksız da görülünce düşe sığınılıyordu. reformculuğun, giderek devrimciliğin bir yolu da bu olmuştur.
ideal toplumuamaçlayan, lakin ideal!, ülkü!, yani belki de hiç ulaşılamayacak olan şey. mevcut olmayan yer...
kelime anlamıyla gerçekleşmesi imkansız olan ve cümle içine kullandığım zaman arkdaşlarımdan türkçe konuş bi a.q. diye tepkiler aldığım yazın türü...
iyi bir örnek için;
(bkz: uludağ sözlüğün parti kurması)
fenerbahçe'nin şampiyonlar ligişampiyonu olması yada uefa.
Ütopya (Utopia), genellikle olumlu anlamda kullanılan, mükemmel veya sadece daha iyi bir toplum yaratmak için verilen çabaları tanımlamak için kullanılan bir terim olup hayali bir ülkeyi temsil eder. Olumsuz anlamıyla fazla hayali, gerçekleşemeyecek kadar iyimser düşünceleri nitelendirmek için de kullanılır. Ütopya'nın tersi olarak kötümser bir bakışla hayal edilen veya tasarlanan toplum düzenlerine ise Distopya (Dystopia) denir.
ütopya=hiçbiryer
"Yaz tatiliniz bilim ve sanat şölenine dönüşsün!" sloganıyla izmir, Ürkmez bulunan tatil köyü. herkesin katılımına açık tiyatro, dans ve fotoğraf atölyeleri, gösteriler ve dinletiler gerçekleştirilir. Bilim ve Ütopya dergisi yazarları yazın kavurucu sıcağında bulabildikleri serin ve gölgeli mekanlarda ateşli tartışmalar yaparlar. Ustalar satranç ve briç dersleri verir, öğrenilenler turnuvalarda denenmeye çalışılır. iyice kızışan havayı soğutmak için Ege'nin güzel koylarında tekne gezileri düzenlenir.

(bkz: ütopya tatil köyü)
ufukta gök ile yerin birleştiği yerdir. uzanmak için adım attığınızda ütopya da adım atar, yani ulaşılmazdır. peki ne işe yarar ütopya? yürümeye, yol almaya.
herkesin düşlediği ama asla öyle bir yerin mümkün olmayacağı/olamayacağı mekan.* ayrıca hayal edilen anlamına da gelmektedir.
(bkz: utopia)
manisa merkez'de ptt şubesinin arkasında bulunan nezih cafe. aslında ütopya bir ev şeklindedir. salonunda 2'li ve 4'lü masalar bulunur. orada az kişiyle gelmiş müşteriler oturur. 4 tane odası bulunan ütopya'da her oda tek bir müşteri grubu oturur. yumuşacık yastıklarıyla, kanepeleriyle ve geniş odasıyla beğendiğim mekandır.
kelime anlamı, evrende bulunmayan yerdir. fakat siyasi anlamı ''gerçekleşmesi mümkün olmayan yada gerçekleşmemiş olan''dır.
(bkz: 1984)
cem uzan in yeniden kaleme almis bulundugu 'cem uzan in sacmaliklari' alt baslikli hikaye...
(bkz: cem uzan ve sir thomas more)
kronolojik olarak kaydedilmis 7 adedi bulunan ve thomas more dan sonra edebi bir tarz haline donusen yunanca kokenli (oueutopos) yazin tarzi...

ou: sonsuz (eternal)
eu: mukemmel (excellent)
topos: toprak, vatan (land, territory)

sirasiyla; plato, farabi, thomas more, tommasso campanella ve francis bacon tarafindan kaleme alinmis eser turu...

her durum icin soz konusu oldugu uzere utopya meselesinde de daha sonra bir kac insan evladinin cikip anti - tez one surdugu yapitlar: - dystopia (negative utopia) - huxley ve (bkz: 1984) george orwel gibi...
ütopya, aslında olmayan, tasarlanmış olan ideal toplum ve devlet şekli anlamı taşır. yunanca bir kelimedir.
herkesin kendine göre bir ütopyası vardır.bazen geçilir yanan bir ateşin karşısına eldeki son kadeh içkiyle gözlerin dalar ateşin içine o ütopyayı,yaşamını canlandırırsın gözünde.

kendine geldiğinde ütopyaların gerçektende ulaşılamıyacağını anlarsın.budur tüm olay...
(bkz: utopik dusunceler)
siyaset felsefesinin şekillenmesini sağlayan hayali devlet kurma konusunda göze çarpar.