bugün

her şeyin bitmesi ifadesi: hayır, o sadece dünya hayatının sona ermesidir. insanı esas yaşatan ve hayat kaynağı olan ilahi cevher, yani ruh, biyolojik bedenden ayrılır. naaş yani ceset yani beden ölür. tüm fonksiyonlarını yitirir. halbuki ruh, yaşamaya devam eder. kendisine belirlenen konumda, boyutunu dünya bilinciyle idrak edemediğimiz bir zaman ve mekânda.

zaten din ve inanç kavramı da burada yakalar insanı esas. bilinmezlik, yokluk, korku, yalnızlık, çaresizlik v.s. olgular sayesinde belkide kimi insanları dine ve inanca sevk eder. öteden beri ölüm insanı korkutur.

halbuki Nasrettin hoca merhum meseleyi kazan fıkrasında basitçe ifade etmiştir. "doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne neden inanmıyorsun" der. gariptir, insanoğlu, yaşadığını bilir görür idrak eder ama ölümü bir türlü kabullenmek istemez. halbuki yaşam gibi ölüm de gerçektir. aklı ve mantığı çalışan iyi bir muhakeme kabiliyeti olan yani düşünen bir insan söyle demesi gerekir: yaşam gerçek, ölüm de öyle. o halde bu yaşam bize lotodan çıkmadı. bizi kim bu dünyaya gönderdi ve niçin. neden doğduk, neden yaşadık neden öldük. nerden geldik, nereye gidiyoruz. "sadece yaşar ve ölürüz" diyenlere inat, sadece yaşamak varsa ölüm niye var o zaman? öyle ya yaşayıp dursalar ya, niye ölüyorlar? ölmesinler. içlerindeki o ölmeme isteği nereden geliyor? kim vermiş kim koymuş o arzuyu oraya? madem öyle niye ölümsüzlüğü istiyorlar? söyleyin söyleyin, korkmayın, çekinmeyin, içinizdekini saklasanız da gizleseniz de açığa hiç çıkartmasanız da o istek var orada. var. çünkü o istek ruhtan geliyor. ruh ise Allah'tan. Allah tır esas ölümsüz. ama hikmet ya işte, ruhun cevherinde de ölümsüzlük arzusu gizli. sanki menşeine çekmiş.

ruh sanki rabbi haykıyor, feryatta, sen ey insan bunun farkında değilsin. içindeki sesi nefsinle bastıramaz hakikati yok sayamazsın gerçekleri örtbas edemezsin. sen istediğin kadar inkar et, ruhun haykırıyor;

allahı
kainatı
dini
ahireti
kıyameti
hesabı
kitabı
mizanı
sıratı
mahşeri
cenneti
cehennemi

var bunlar var. o binlerce masum çocuk hunharca katlediliyorsa eğer, bilki cehennem var. vallahi de var, billahi de var, tillahi de var. cehennemi yaradan Allah'a hamdolsun hamd.....zalimler, bekleyin........

bu dünyanın bir geçici menzil olduğunu, boş olduğunu, kalıcı olmadığı, bir yaradan olduğunu, kainatı alemi, tıpkı senin gibi herşeyi yoktan var ettiğini, ruhun haykırıyor ruhun. sen bunu içten içe duyuyorsun, ama duymak istemiyorsun. anlıyorsun, ama anlamak istemiyorsun. biliyorsun, ama bilmek istemiyorsun. ne farkeder ki, yakında sen de öğreneceksin, biz de, hep birlikte göreceğiz...
Evrenin hiç de umrunda olmayan hadisedir. Döngünün bir parçası ne de olsa.
Kimilerine göre evet bitiyor ama elhamdülillah müslümanız yeni baslıyor diye umut ediyoruz da pamuk işi benim çok canımı sıkıyor.
bitse de gitsek...
ölmek sorun değil de asıl dert etmemiz düşünmemiz gereken nasıl yaşayıp, nasıl ve ne için öleceğimiz önemli.
neyse, her canlı ölümü tadacak, başka bir evrene, boyuta, ahirete, öte dünyaya, başka bir yaşama (neye inanıyor-inanmıyorsanız) canlılar-insanlar evrilecek ya da sadece yok olacağız.
Kim bilir ne olacağımızı, yakında göreceğiz...
Ölüm varsa ben yokum, ben varsam ölüm yok.