bugün

cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası bok yemiş yanlarında. onlarınki uyum mu lan? ha? çeşit çeşit müzk aletiyle sanat yapmak kolay anasını satiim, sadece çay kaşığı ile icra edebilirler mi aynı eserleri? edemezler aybalam, edemezler goncagülüm..

ama bildiğin çekirdek aile bunu başarıyor.. önce babayla başlıyor; "cın cın!". sonra anne katılıyor ona; "cın cın cın cın!" ve sonra kardeşler... pazar sabahı biraz daha geç uyanmak, kahvaltısını yayıla yayıla 2 saate yapmak isteyen bünyenin kafası sikiliyor haliyle.. niye bu eziyet? amaç ne? yavaş yavaş karıştırınsana şunları.. yok, yapmıyorlar.. illaki hep birlikte ve aynı anda yapacaklar. zevk alıyorlar zaar..

o değil giderek psikopatlaşıyorum.. "cinnet geçiren genç, çay kaşığıyla tüm ailesini yok etti! sonra da yemek kaşığıyla intihar etti!" diye gazetelere, televizyonlara haber olucam sanırım yakında..
tam tersi güzel bir sabaha uyanmaktır.
çay kağığı sesi ile gözlerinizi açarsınız,
hemen ardından çayın kokusu gelir burnunuza.
hele birde mevsimlerden kışsa *
aynı vakı'âların aranjmanını, lokantaların drum kit tadındaki çatal, kaşık ve tabak sesleri yapar.
Cumartesileri de olası durumdur. Genel anlamda çay kaşığı hafta sonu düşmanıdır.
(bkz: sanarsın ki sürü geliyor)