bugün

mercan dede nin bir şarkısının adı ab-ı zen
creative in bir mp3 çalar modeli.
akla mistik kokular, yoga, uzakdoğu falan filan getiren, sanırım bir tür öğreti.
zen ve motorsiklet bakım sanatı diye bir kitap vardı bir aralar
bir budizm ogretisi.

ayni zamanda zen diamond diye bir mucevher markasi da vardir.
Zen çok özeldir, çünkü bilincin çok sıradan bir durumudur. Aslında sıradan zihinler sıradışı olmayı ister; sıradışı zihinler ise sıradanlığın içinde rahat eder. Yalnızca sıradışı insanlar rahatlamaya hazırdır ve sıradanlığın içinde dingin durumdadır. Sıradan olanlar ise aşağılık kompleksi hissederler ve bu aşağılık kompleksi nedeniyle özel olmaya çalışırlar. Özel olan kişi ise özel olmak için çaba sarfetmez. O herhangi bir boşluktan dolayı acı duymaz; o tamamen doludur, taşar, neyse odur.

Zen'in dünyasına hem çok özel, hem de çok sıradan denilebilir. Dışarıdan bakıldığında bu bir çelişki gibi görünür. Oysa bu çok basit bir olgudur. Bir gülün, bir lotusun, bir tutam çimenin özel olma çabası yoktur. Bir tutam çimenden, büyük bir yıldıza kadar her şey olduğu gibidir -neyse odur. Onlar varoluşlarından kesinlikle mutludurlar. Bu yüzden herhangi bir kıyas ya da herhangi bir rekabet yoktur. Herhangi bir hiyerarşik durum söz konusu değildir -kim alçakmış, kim yüksekmiş bunların önemi yoktur. Aslında kendinin üstün olduğunu kanıtlamaya çalışan kimse sıradandır.

Herşeyi kabul eden insan neşeli olur. Böyle birisi şükran dolu olur; varoluşa şükran duyar, bütünlüğe şükran duyar, bu kişi en üstündür.
halı markasıdır.
bir müzik grubudur aynı zamanda.. yaptıkları türü gulyabani müzik olarak nitelendirirler..
balıkesir merkezdeki nadir rock cafelerden birtanesi.
deneysel türk müziği icra eden grup elemanlarından birkaçı babazula yı oluşturdu..suda balık ve tanbul diye 2 albümlerini dinlemiştim
(bkz: deli bunlar)
zaten bakırköy ruh ve sinir hastalıları hastanesi nde bir konser vermişler bir de bu konseri albüm olarak yayınlamışlar*.*
zen bir uyanma, aydınlanma, batı dillerinde 'liberasyon' sözcüğüyle dile getirilen bir koşullanmalardan bağımsızlaşma, iç özgürlüğe ulaşma (moksha) yoludur.
zen hiçbir felsefe sisteminin içine konamaz.
öncelikle felsefe, mantığa ve analize dayalıdır.
zen ise bunlardan ikisine de karşıdır.
lafların, sözcüklerin mantık kırallarının gerçeğe ulaşmamızda
büyük engel olduğunu farketmiştir. düşüncenin sınırına varılıp,
düşüncenin sınırları aşılmadan, düşünce yerini 'yaşam'a bırakmadan içgörü,
sezgi, bilgelik düzeyine ulaşılamayacağını bilir.
mantık, ikici (dualist) düşünceye, zihnin akıl yanına dayalıdır.
oysa zen ikiliklerin ötesindeki tam, böünmez gerçeği kavramaya çalışır.
akıl kadar, akıldışını da içine alan zihnimizin bütününün
bizi gerçeğe ulaştırabileceğini farketmiştir.
akılla, akıldışını barıştırıp kaynaştırmak ister.
bunun yolu ise zihinsel ve duygusal aktiviteleri durdurmaktır, meditasyondur.
shiseido nun harkulade parfümüdür aynı zamanda.
japonca'da daha iyiye gitmek anlamına gelir.
zazen ve koan tekniklerini kullanarak satoriye erişmeyi hedefleyen bir öğretidir.
antalya lara da prestij sinemalarının tam karşısında bir mekan.
bir pirlanta markasidir. ici pirlanta taslari ile dolu bir kol saatini almisligim vardir. Defalarca yere düsürdüm lakin bir tane tas bile yerinden oynamadi.
Kaliteli markadar uzun lafin kisasi.
bir budizm mezhebi. kelime anlamının bire bir karşılığı olmasa da büyük vaizleri niciven'e göre düşünceye dalış anlamına gelir.
impulse adlı deodorantın en güzel olanı idi.
zenci olmayip ta zenciye çalan bir renkte olanlar icin kullanilan,yari zenci anlamina gelen terim.
japon ortaçağında tükenmez bir ışıktır zen. yaşamın ve doğanızın ta kendisini olduğu gibi görmenizdir. çünkü her şey olduğu gibidir. sadece sizin olanları anlamanız gerekir. anladıktan sonra yine olduğu gibi görürsünüz, ama bu sefer neyi gördüğünüzü bilerek. kavramlara takılmaz zen, pratiğin bilgisidir. hatta pratiğin pratiğinin.
3 bölümden oluşan bbc dizisi. romada geçen polisiyenin baş rolünde oliver zen karakterini canlandıran rufus sewell var. bir internet cafenin bilgisayarında amaçsızca gezinirken tesadüfen keşfettiğim ve oldukça hoşuma giden dizi. tadı damağımda kaldı kısa olduğu için ama yine de izlenmeye değer
creative zen stone. `http://www.google.com.tr/...&biw=1280&bih=525`
rufus sewell'ın soğuk ingiliz simasıyla italyan bir dedektifi canlandırdığı ve gâyet de başarılı olduğu dizi. her bir bölüm film gibi, ama yine de beklenileni veremiyor polisiye film/dizi açısından.
(bkz: zazen)
(bkz: meditasyon)
ms 500 yılında hintli budist rahip bodhidharma budizm in en büyük üstadlarından biri olarak namını dört bir yana yaymıştı.
zamanın çin imparatoru wu, bodhidharma yı nanking deki sarayına davet etti.
bodhidharma daveti kabul etti.
nanking e geldiğinde imparator wu kendisini görkemli bir şekilde karşıladı.
önceden konfuçyüsçü olan imparator, budist olduğunu, imparatorluğunda hayvan öldürülmediğini, idamında en kısa sürede kaldırılacağını, dharmanın yayılması için sanskritçe eserleri çinceye çevirttirdiğini, ülkesinde bir çok tapınak inşa ettirdiğini ve sarayında dharma yı bizzt kendisinin öğrettiğini anlattı ve sence ne kadar erdem kazanmışımdır, kötü karmamın ne kadarı temizlendi diye sordu.
bodhidharma son derece sakin bir şekilde imparatora hiç dedi.
imparator hiç mi? nasıl olur? diye sinirli bir şekilde karşılık verdi.
bodhisharma hiç erdem kazanmadığını yineledi.
imparator çıt çıkmayan kabul salonunda kendisini sakinleştirmeye çalışarak ve bodhidharma nın ne yaptığını anlamaya çalışarak peki budizm in kutsal öğretilerinin en önemlisi hangisi o halde? diye sordu.
bodhidharma engin boşluk ve hiçbir şeyin olmayışı diyerek soruyu yanıtladı.
imparator sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun dedi.
bodhidharma bilmiyorum diyerek sarayı terketmek üzere imparatorun huzurundan ayrıldı.
daha sonra yangtze nehrini geçti ve ücra bir mağara bularak bu mağarada dokuz yıl boyunca oturduğu yerden hiç kalkmadan meditasyon yaptı!!
işte zen(zazen) meditasyonunun doğuş öyküsü bundan ibarettir.
bir budist okulunun japonca' daki ismi.
ben buyum felsefesidir.