bugün

john lennon^ın imagine parçasının gerçek olabileceği bir dünya, ya da plasantville^e girebilecek olmak, hayatın ortasına bir mum yakıp da herkesi aydınlatmayı başarmak.. dünyadaki orospu çocuğu sayısından az orosğu olduğu bilincine varmak ya da ne bileyim anlamsızlığın ortasındaki kaostan kaçan küçük tavşanın deliğinde yeni bir hayata başlayabilmek.. ölü ozanlar derneğinin dirilebilceği ya da james gibi pink floyd^un da geri dönebileceği.. gitarların kendini çaldığı bir tim burton ülkesi, savaşın kanla değil de joystickle yapıldığı, herkesin robottan bozma mutfak yaşamlarıyla yetindiği, aç ve açıkta olanın dünyadaki kılıç sayısı bilmesi.. anlamak ya da anlatmak istenilmeyen tüm bilincin sümen altı ettiği şeylerin freud dallamasının beynini kurcalaması.. sorunsuz ve fazla sorunlu bir kız arkadaşın sessiz birlikteliği.. insan inanmak istedikçe ve yaşadıkça insan ya, işte bu ve benzeri şeylerdir yazarların aslında inanmak istedikleri ya da sildim yazarları benim dedim..
denizde bir gerizekalının öldürmeyi denediği sik kafalı japon balıkçısı, aslında nazım^ın şiirinde bir noktaydı, dünyanın sonuna koyulmuş bir nokta.. insan nesli tükeniyor bilmem anladınız mı ama biz uzatmaları oynuyoruz.. dua edin de bitiş düdüğünü israfil çalsın yoksa bu uzatmadan sonra seyirci sahaya inecek, işte kandan adam nasıl yapılır, götüne nasıl havuç sokulur göreceğiz..
biraz sert kelimeler oldu, sevdik seviştik.. kusura bakılmasın, cidden berbat bir durumdayız ve berbatlık pislikle açıklanacak kadar uyuşuktur..
(bkz: aramak) *
(bkz: hümanizm)
ajdar ın olmaması.
rte aslinda bir saka oyla biri yok.
bir gün "ben butonu"na tıkladığında nickinin altında "sen eşi bulunmaz birisin" şeklinde bir iltifat ile karşılaşmak.
örnek teşkil etmesi amacı ile;

iceri terligi
(sen eşi bulunmaz birisin)
üçüncü nesil yazarsın
(iyi yazarsın, canımsın) *