bugün

ev gibi. şurada kızdığım şeyler oldu. burada eleştirdim, hatta bazen arkasından çekiştirdim. ama buranın havası hiçbir yerde yok.

hani sokakta yorulursun, eve gelirsin, çıkarırsın üzerindekileri, geçirirsin eşofmanı üzerine, bir sigara yakarsın; burası öyle. her şeyi tanıdık, her şeyi bilindik. sözlük yazarlığını burada öğrendim lan. kendi isteğimle gittim, 3. kez geldim. ilk sözlüğüm ulan burası.

ekşi sözlük filan diyoruz ya hani, uludağ sözlük'ün sıkı formatı olmasa, orada yazanlar zor tutunurdu. çoktan şutlanırdım oradan. evet, formatı en katı sözlük burası aslında. okul gibi. bazen çok kızıyorum ama yine de seviyorum. giden, geri geliyor zaten.
online kişi sayısı/entry sayısı oranının olması gerekenden yüksek olması dolayısıyla online kişilerin çoğunun yanızca okur olarak yer aldığını gördüğümüz, ancak hiç mi hiç okumadan yalnızca arada bir yazdığım sözlüktür.
giderek daha abazan bir sözlük olmaya başladı.
sol frame'de seks, karı/kız başlıklarından geçilmiyor. sanırım bunun yaş ortalaması ile de ilgisi var. sözlüğe ilk kez giren birisi, bu sözlükteki yazar profili hakkında bir kaç saniyede fikir sahibi olur sanırım.

mesela şu an hiç arama yapmadan hemen sol frame'de gözüme çarpan başlıklardan bazıları:

(bkz: pijamalı kızların daha seksi olması)
(bkz: dexter dizisindeki muhabir hatun)
(bkz: çıplak sevişmek)
(bkz: kızların dar kot giymesi)
(bkz: sigara içen kızların daha seksi olması)
(bkz: kızların evlenmek için bakir erkek istememesi)
(bkz: bekaret spermini kayınvalidesine gösteren damat)
(bkz: grup seks pornosu oyuncusu kadın)
(bkz: porno filmde oynayan kızın hamile kalması)
gri tonları ile insanın gözünü yormayan sözlüktür.
uzun yazıcam ama okunmuyor amk, aslında uludağ sözlük hakkında o kadar çok yazılacak şey var ki, o kadar çok yavşaklıkla karşılaşıyorum ki hergün. ondan sonra yazıyorum da yazıyorum, yazıyorum da yazıyorum. sonra bakıyorum yazdıklarıma. "ulan haytta okumam ben bu kadar, millet niye okusun?" diyorum.

bak heralde bu yazı da uzayacak, bi çözüm bulmam gerek... bu anlattıklarım diyorum, bu kızgınlıklarım, artık tahammül edemediğim yaltaklıklar, yavşaklıklar, uzun zamandır bunlarla savaşıyorum sözlük içinde, facebook iletileri, yaran twitter iletileri, "deprem oluyor şuan da, çok korkuyorum sözlük", girileri... "dayım göçük altında", "amcama aannn itibari ile kalleşler ateş açmış şimdi sizle paylaşayım sonra hemen gidip dua edicemciler." entrysi eksilendikten sonra editleyip, kendilerine kalsa ayar veren, kımıl zararlısı, amip beyinliler.

bilmiyorum da herhalde bırakma zamanı geldi? sözlükte en fazla oylamayı yapan adamlardanım diye düşünüyorum. yani okuyarak oylayanlar arasında...

fakat kimseye düzgün artı oy verdiğim olmuyor. ha yok mu beğendiğim sade ama sağlam yazan adamlar, herşeyden uzak antipopülist ruhla yazan ama güncel konulara da duyarsız kalmayan, üslubu tarzı beğenilir, yaratıcı, adap erkan bilen insanlar? tabi ki var. var ama işte...

belki de sadece ben sinir oluyorumdur bu olanlara. belki de benim gerçekten artık sözlüklerde geçirecek zamanım kalmamıştır? tahammül sınırlarımın zirvelerindeyimdir belkide?

bakacağız artık, orta yaş bunalımı mıdır, antropoz mudur? nedir anlamadım, yaşım 27 lan bi terslik var.

bu sözlüğe ne zaman girsem üstümde bi asabiyet arkadaş. ben ilk başlarda sözlükleri zaman geçirip eğlenmek, keyif almak için kullanıyordum şimdi şu halime bak her sayfada farklı küfürler uyduruyorum yaratıcılığım arttı.

bakalım çözeceğiz...
güzel bir yolculuğa çıktığımızı düşündüğüm, yeni yoldaş..
abartıldığı kadar kötü olmayan sözlük. tamam sol frame günün büyük bir bölümünde trolllerin işgali altında. belirli bir görüşe ait yazarlar da yığılmış durumda. sözlük yönetiminin buna tepkisiz kalması da biraz yazarları umursamadığı anlamına geliyor.

ben uludağ' ın mevcut şartlar içinde en iyisi olduğunu düşünüyorum. üstelik sorunları aşılamayacak gibi de değil. trolllerin arkası bugün yarın kesilecek zaten, dönem dönem bir şeyler moda oluyor, şimdinin modası da bu demek ki... yoksa insan ömrüne acır, sürekli gereksiz ve zaman kaybı şeyler yazmanın kime ne faydası var. yeni yazarlar zaten siyasi görüş dağılımındaki dengesizliği nötrleyecektir. kaldı ki herkesin aynı şekilde düşündüğü bir ortam kimsenin işine yaramaz, zevk almazsın, gelişemezsin o ortamda.

bu benim 1345. entry' im. içlerinde kısaları yok mu, var tabi. birkaç kelimelik sabun köpüğünden birçok entry'im var. günübirlik konular hakkında yazdıklarım bunlar, bir anlam da ifade etmeyecekler üç beş sene sonra. ama ben sözlük yazarlığı işimi elimden geldiğince iyi yaptığımı düşünüyorum. aklıma geldikçe okuduğum bir kitabı, izlediğim bir filmi yazıyorum, az buz değil iyice uzun uzun yazıyorum. gittiğim bir mekanı, bir şehri ya da yaşadığım bir olayı, edindiğim deneyimleri anlatıyorum. işin doğrusu da bu, öbür türlüsünü de elimden geldiğince yapmamaya çalışıyorum. x yapan y nin z olması tarzında başlıklar siteye yük olmak dışında hiçbir fayda sağlamıyorlar. evet, uludağ sözlük ekşi kadar oturmuş değil ve insanın sabrını gerçekten çok zorlayabiliyor çoğu kez.ama düzelmeyecek diye bir düşünceye kapılmamak lazım, sonuçta bu yıllara yayılacak türden bir şey. kaldı ki, uludağ' da bir arşiv oluşmaya başladı. evet, ekşi sözlük tarihi bir belge niteliğinde, son on iki yılda ne yaşandıysa orada var ve eminim bu süreç için hiçbir gazetede öyle bir arşiv yok. ama ekşi' nin asıl sorunu şu, kapısında yetmiş seksen bin kişi sıra olmuş yazar olmayı bekliyor. kaç tane yazarı var ekşinin bilmiyorum ama, toplamda ekşide yazar olan veya olması söz konusu olan kişiler orta büyüklükte bir şehir merkezinde yaşayan insanlar kadar. böyle olunca bir kişi eksikmiş, iki kişi eksikmiş çok önemli olmuyor ekşi sözlük için. kolayca çözebilecekleri bir sorunken çaylak problemini çözmüyorlar. ya da zihniyet öyle bir hale gelmiş ki yazarların çoğu burnu kalkık (öyle ya onların yerinde olmaya can atan yüz bin kişi var), her konuda istedikleri ahkam kesebileceklerini düşünüyorlar. düşünsenize, siz bir sene iki sene çalışıyorsunuz. bir senaryo yazıyorsunuz, bunun filmini çekiyorsunuz. iyi ya da kötü, önemli değil. tutup da adamın biri bunun hakkında iğrenç diyebiliyor. emeğe saygı diye bir şey de yok. iki senelik emeğinin karşılığı tek kelime iğrenç. sonuçta ama az ama çok herkes bir şeylere emek veriyor ve özellikle film, kitap, dizi vb sanat eserlerine karşı tutumlarında böyle bir aşağılama hali var ekşi yazarının. ya da ne bileyim, pankartları önünde planking yapan kıza karaya vurmuş balina demek hakkını kendilerinde görebiliyorlar. oturduğu yerden onlar herkes hakkında her yorumu yapabiliyorlar, sonra bu yorumlara konu olan kişiler bunu eleştirince pişkinleşip prim yapmaya çalışıyor, bize bunu diyemez vs diyebiliyorlar. niye bunları anlatıyorum, çünkü uludağ böyle olmak zorunda değil. yazarları bunun aksi yönde bir tavır takınabilirler. çizgisini farklı bir şekilde çizebilir, bu da onu ekşinin gölgesi olmaktan kurtarır ki bu da, aslında, uludağ sözlük' ün kurtuluşu olabilir diye düşünüyorum.

ben çaba gösteriyorum, pes etmek niyetinde de değilim... umarım her şey çok güzel olacak.
..öldürmez,süründürür...
(bkz: uludağ sözlük)
bir metin içerisindeki cümlelerin tanım içerip içermediğini anlayamayan veya illa ki tanım içeren cümlenin ayrı bir biçimde paragraf olarak tek başına yazılması gerektiğini savunan yada aksi durumda hiç birşey anlayamayarak "ona buna aykırı silik" diye ibare koyup bize geri gönderen ve bu anlatımlardan birşey anlamayacak kadar edebi açıdan yoksun moderasyona sahip bir sözlüktür.
çaylakken girdiğim entrylerin daha sonra görünüp görünmeyeceğine dair içimde derin kuşkular uyandıran sözlük oluşumu.

edit:hehe görünüyormuş, mutlu oldum.
sürekli tek cümlelik tanımlarla doludur başlıkları. tamam kendini tek cümle ile anlatabilmek belkide en güzeli ama tercih edilme sebebi tamamen siklememektir.
"amaaan ne uzun yazacam yeaaa" modunda insanlarla doludur efenim. çünkü yazsa da okunmamaktadır. zaten haftanın veya günün en iyi entryleri genelde tek cümlelik ve inci jargonuyla "@2" olanlar..
Hakikaten anlamıyorum ben bunu..

O değil yaş ortalaması da fena düşmüş. bu yaşıma gelene dek hep benden büyükler vardır. bu yaşıma geldim herkes 16-17-18 taş çatlasa 19.
forum olmuş iyiden iyiye burası. çogüzülüyyorum ben bu zallın verdiği emeklere. o geliştirmeye çalıştıkça kötüye gitti sözlük.
gerçekten okunması gereken içerisinde yazarlar barındıran sözlüktür. piyasada ki en iyi sözlüklerden bir tanesidir.
çoğu yazarı oy verme özürlü oluşum.
ayrıca futbol hakkında yazılan yazıların yüzde doksanı bir şey anlatabilme amaçlı değil rakibi kızdırma ve taşşak geçme amaçlıdır.
bugün yazarlığa kabul olduğum,hiç bir kıllık çıkarmayan efendi sözlük.mucks
diğer sözlükler gibi burdaki ergenler de hatunla kafayı bozmuş. eli çükünde gezen bu tipler böyle hatunlu başlıklarla deşarj oluyorlar burda bir sürü örneği mevcut.
başlık için karakter sınırının az olmasına tahammül edemediğim sözlük. yetmiyor. olmuyor, kısaltamıyorum da, kalıyor öyle.

kel kafandan sen suçlusun sözlük.
nicklerine yazıp polemik yaratmayım diye buraya yazıyorum. "ayar vermeye" ve "ayar almaya" endeksli yazarlar var burada. laf söylersin "ayar vermeye çalışıyor." der, laf söyler "ayar verdim." der. insan bu kadar mı sığ, bu kadar mı sığır olur amk?
söyleyebileceğim en iyi şey yazarlara reklamları göstermiyor olması. ziyaretçiler görüyor olsun.
hatalı entryleri sildirmeye çalışanları cezalandıran bir moderasyona sahip olması dolayısıyla bu günden sonra b.k götürsün umrumda değil dediğim sözlüktür.
yeni üyesi olmaya çalıştığım ama girilen entrler ve açılan başlıkların niceliğine baktığımda kolay alışabileceğimi düşündüğüm sözlük.
içerisinde o kadar çok gerizekalı insancık barındırır ki, ortalamaya vursanız türkiye nin gerizekalı yoğunluğu en yüksek olan platformu haline gelir.
gerizekalı olduğu halde diğer insanlara gerizekalı diyebilen yazar topluluğuna sahiptir.
sil, kaydet gibi türkçe kelimeler kullanırken neden ''edit'' i kullandığını merak ettiğimdir. hayatımıza o kadar girmişki artık bu edit dikkat etmeme rağmen bende defalarca kullanmışımdır.
yazarlardan az çok bilgili olanlarının kendisine hayran kitlesi aradığı, kiminin ilişki yaşamak için ortalarda avcılık yaptığı, bazılarının yanlışlıkla düştüğü, seçmece 5-10 yazarında entel takılıp cakasını sattığı yerdir. kısacası her sözlük gibidir. yazarlar kendini göstermeye, görünmeden sosyalleşmeye gelmiştir. ama artık eleme yapmanın zamanı gelmştir. yoksa sözlük muhabbet alanı olacak, zaten düşük olan seviye dahada düşecek, aklı başında insanlarda kaçacaktır.

edıt: çok bilmiş ukalalarda bu entrye ''beğenmiyorsan git'' diyecektir. sizene kardeşim!
3 aylık kafa iznimden sonra döndüm, olumlu anlamda bişey değişmemiş. ölüyor bu sözlük, ağlayanı yok.