bugün

türkler tenis maçına giderse, polis zoru ile tribünden kovulur.
neden herkesin "kezban paris'te" algısı ile davrandığını anlamadığım durum.
türkler tenis maçına gider. nokta. gidiyor da zaten. çok da gittiler zaten. bu spor yeni çıkmadı piyasaya. yıllardır var. yıllardır türkler de var. yeni ve değişik bir şey yok yani.

birincisi tenis zengin sporudur. birikim zenginliğinin, algı ve çeşitlilik zenginliğinin sporudur. sporun sadece futboldan ibaret olmayanların, spor haberlerinin sadece futbol haberlerinden ibaret olmadığının bilincinde olan insanların sporudur.

ayrıca bu aşağılama, kendini küçük görme merakı nedir ben anlamam. her ulustan herkes taşkınlık yapabilir. yapıyor da. üstelik senin tenis maçına gidecek olan vatandaşın sokaktan-ordan burdan ipini koparan görgüsüz belki de senin gibi ön yargılı birisi olmayacak hiç kuşkusuz. spor denen şeyin ne olduğunu bilecek.

evet içimizdeki ateş akdenizlilik bir ingilizvari asillik taşımayabilir ama benzer coğrafyalarda yaşayan taraftarları da görüyoruz.

ya bi de, tenisten anlayan adamlar-kadınlar konuşsa gam yemeyeceğim de, raketi görse balta sanacak insanlar ötmüyor mu, deliriyorum.

kompleks sen nelere hacetsin...
küfür eden bi topluluk olur.
durağan tenis izleyicisine hareketlilik gelir. bence bu tenis izlenme oranını ülkemizde arttırır. gecenin bir yarısı us open finali için uykusunu bölen biri olarak bu durumu desteklerim.
- Kortta Türklerin en çok bilindik tezahüratları ( bir baba hindi, laylaylayla... ) yankılanır.
- Maçtan önce tenişçi mutlaka tribüne çağırılıp alkışlanır, destek ve moral verilir.
- Rakip oyuncu servis atarken ya gözüne lazer tutulur yada yuhhhh diye bağırılır.
- Tribünden bir amigo seçilir. Korta arkası dönük bir şekilde taraftarı ateşlemeye çalışır.
- Amigonun önünde müzik kulağından noksan bir grup genç davullara kendinden geçercesine vurur.
- Rakip tribüne veya rakip oyuncuya çakmak, bozuk para, davul tokmağı, 70 cl' lik rakı şişesi atılır.
- Maç kazanıldıktan sonra mutlaka tenisçiye kortun ortasında üçlü çektirilir.
rezil olurlar ve alayimizi rezil ederler.

(bkz: evrimini tamamlamadan tenis macina gitme yavrum)