bugün

karanlıkla örtülmüş insanların kötülemeye yıldırmaya çalıştığı güzel insan.

http://www.habervaktim.co...sonunda_muhtac_kaldi.html

siz anca bu kadarsınız... kokuşmuşlığunuz içinde yaşayıp gidin.
fethullah gülen denen sürelki ağlayan varlıktan daha az zararlı olan ideolojisini( ki o ideoloji atatürkçülüktür)yaymaya çalışan insandır. ve tabi ki ideolojisi dışındaki insanlara yardım etmek zorunda olmayan insandır. ne o yani aferim kızları okutmuyorsunuz ama size yardım edicem mi diyecekti? mesela ben atatürkçüyüm ama fethullah bana yardım etmiyor? neden acaba? yemin ediyom bambaşkasınız!

zehrini yani atatürkçülüğü, kızları okutmayı, eğitimi, çağdaşlığı türkiye ye yaymaya çalışan ve maalesef ağlak hoca efendi kadar yayamayan kadındır. ne de olsa arkasında abd yok.

ama biz varız kardeşim biizzzz. milyonlar var. yeminlen bak! biz daha kokuşmadık.
binlerce kızın okumasını sağlamış, binlerce öğrenciye burs vermiş, yaşamını eğitime harcamış bir kadın.
ama sonucta;
(bkz: türkiye de hicbir iyilik cezasız kalmaz)
işte ergenekon operasyonlarının hedefindeki o ideoloji

http://www.radikal.com.tr...04.2009&CategoryID=77
--spoiler--
yarına kalmaz ''azize'' ilan edilecek sahış.
ne melekmiş amq yav
--spoiler--

--spoiler--
türkiyeyi temsil etmiş birisi suç isnadına tabi tutulabilir mi. çok üzgünüm sözlük çok. bir de şey iyi insan be. geçmiş olsun. belki iyileşir. fişini çekmezlerse tabi. önce fiş sonra alışveriş. yoksa tersi mi.
--spoiler--

bu gibi salak saçma yaklaşımlara maruz kalmış insan gibi insandır.
türkiye'de ne kadar özgürlükçüyüm ben diye geçinen varsa hepsi için turnusol kağıdıdır. hakkında suçlamalar var deniliyor, bu kadın için hakkında ne gibi bi suçlama olabilir? hala ergenekonun çalışma prensibini anlayamamış kafalar söylüyor bunu, farkında mısınız bir tane vakit gazetesi, zaman gazetesi onun gibileri ergenekonla ilişkilendirilmedi. sanki atatürkçü ve cumhuriyetçi olan herkes ergenekoncuymuş gibi gösteriliyor.

onu geçtim, intikam mı alıyorsunuz siz kadından? doğuda kendi ideolojisini yayıyor, başkalarına yaşama hakkı vermiyor falan diye. bu söylediklerinizle şu anda tutuklu bulunmasının ne gibi bir bağlantısı var? işte bu değerli insanın şu anda asıl tutuklu bulunmasının altındaki mantığı kendiniz çözüyorsunuz! esas amacınız bu, kadın zamanında tek tek kuyruğunuza bastı hepinizin, şimdi bahane buldunuz seviniyorsunuz. fetullah gülen nasıl ki kendi ideolojisini yaymak için (kesin artık bu fetullah gülen okullarında hiçbir şey dönmüyor demeyi) nasıl ki eğitim veriyorsa, y tarafıda bu ülkenin üstünde kurulduğu değeri yaymak için eğitim veriyor olabilir. eğer bu suçsa, bu suçtan yargılansın. suçu a ise a dan yargılansın, suçu b ise b den yargılansın. ama suçu a ise gidip x den yargılanmasın. bu haksızlıktır, bu adaletsizliktir.

özgürlük diye yırtınıp, çok ama çok büyük bi adaletsizliğe çanak tutmaktır. ohh iyi oldu işte demektir. bugün bunu yapan zihniyet yarın aynısını size yapar. yapmayın çanak tutmayın buna. bu yanlış. yanlışın yanlış olduğunu söyleyin.

böyle insanlık, böyle demokrasi anlayışına sokayım ben. insanım diye geziniyor musunuz birde yolda sokakta?

kendi gibi olmayanların yaşama hakkını ne yaparak ellerinden almış türkan saylan? burda "kendi gibi olmayanların" derken kastedilen türban olduğunu ben dahil 7 düvel biliyor. türban ve kamusal alan mevzusunun türkan saylan'la ne gibi bi alakası olabilir? bu bir hukuk konusudur, elbette birileri çıkıp türban takmayı ister, birileri de buna çeşitli gerekçelerle karşı çıkar. ama son sözü mahkemeler söyler. yargının bu konu da tavrı çok açıktır, çünkü ortada söz konusu bir ilke vardır. siz kalkıp laiklik ilkesini koyup sonra da nur suresini yasalarla koruma altına alamazsınız. bütün dinlere eşit mesafede durmanın en kolay yolu hiç bu işleri yasalara bulaştırmamaktır, şu bulaşsın, şu ayrı kalsın, şu da şöyle olsun derseniz o iş yamalı bohçaya döner.

atatürkçü olduğumuzu söylemeye korkar hale geldik. ne ulan bu? atatürkçülük hastalık sıfatına büründü. kendinize gelin. her ülke farklı değerlerle yönetilir, cumhuriyet bi yönetim biçimidir ama yönetimin dayanağı farklı kaynaklar olabilir. iran'da cumhuriyettir ama şeriatla yönetilir, ssbc de cumhuriyetti ama komunizmle yönetiliyordu. türkiye'de cumhuriyettir ve kemalist ilkelerle yönetilir (lafta tabi, uygulamada kalmadı). önce bunu hazmedin artık.
kimsesizlerin kimsesi olan, bir atatürk kızı.
"zannederim çevresindeki kişiler zamanında bazı haltlar yediler, kabak bu kadının başına patladı" diye yorumladığım şahıs.

bu kadıncağızı değil bu kadının çevreside olan, dernek üyesi, kraldan fazla kralcı, "çağdaş yaşamı derneği üyesiyim, çağdş yaşayacaksınız uleeen, atatürk, laiklik, vatan, millet, sakarya ulaaan..." şeklinde davranan kişiler sorgulanmalı.

yoksa bu kadıncağız ne yapmış olabilir ki?
"atatürk kızı", "cumhuriyet kadını", bilmem ne insanı vb. tarzda tanımlamalarla reytingi arttırılmış kişidir. Bu ülkede binlerce burs veren kurum,dernek, şahıs vs. varken tek bir kadının, nasıl işe geliyorsa o şekilde idolleştirilmesinin, kahramanlaştırılmasının da ispatıdır. Gerçi diğer bütün ergenekon şüphelileri gibi türkan saylan da "milli kahraman" haline getirilmiştir. Kimse kusura bakmasın, bu ülkede kimse dokunulmaz değildir, olmamalıdır. Yok efendim sabah vakti ev basılır mıymış, türkan saylan'ın evi ne hakla aranırmış? Evi de aranır, ifadesine de başvurulur gerekirse, ne olmuş yani? Başka zaman -özellikle akp'nin kapatılması davasında- imalı bir şekilde, dakika başı "yargıya güveniyoruz" laf-ı güzafı ,şimdi neden aynı ağızlardan söylenmemektedir? Namlunun ucu, vakt-i zamanında silahı tutanlara çevrildiğinde mi hak-adalet-demokrasi üçlüsü akıllara gelmektedir? neden çekinilmektedir? Varsa bir durum, çıkarsın yargı önüne ifadeni verirsin, sonra yargı merciileri de gerekeni yapar.

türkan saylan dünyaca ünlü bilim insanıymış, cüzzam hastalığı hakkında araştırmalarda bulunmuş vs. gibi oyalayıcı taktikleri bu millet artık yutmamaktadır efendim. Kendisi bir bilim insanı olabilir, çok da yararlı araştırmalar da yapmış olabilir. Fakat bütün bunlar, türkan saylan'ın evinin aranamamazlığına mazeret değildir. Kendisi dilerse sayısız araştırma yapabilir bundan sonra da, fakat "kızlarımız namaz kılacağına bale yapsın" diyen ve "namaz kılan öğrencilerin bursunu kesen" bir zihniyet bu ülkenin geleceği için bu topraklara zarar vermektedir. Statükocu kafalar, sınıfsal değişimlere -kendi geleneksel politik duruşları zedelenecek diye- ayak uyduramayıp, artık zenginleşen bu kişileri de dışlamaya çalışanların artık elinde fazla bir argüman kalmamıştır, bunu kendileri de bilmektedirler.

"iddianamaesiz tutuluyor bu insanlar" diye feryat figan edilmektedir. Bu ülkede 40 yılı aşkın bir süredir siyasal eylemlere veya öğrenci hareketlerine katılan insnalarımız iddianamesiz içerde tutulmuşlardır. Haklarındaki suç ispatlanmadan yargısız infazlara maruz kalmışlardır. Bunlar Adnan Menderes'ten tut 12 eylül'e kadar böyledir. o dönemde bütün bu hukuk dışı durumlar yaşanırken, bugünki statükocu sınıfın sesi çıkmış mıdır? yüksek sesli Bir itirazı olmuş mudur? Maalesef. Aksine yine bu statükocu zihniyetten olan ilhan selçuk'un 12 mart ara döneminde, bazı kişilerin ismini orduya verdiği bile konuşulmaktadır.
`

Çağdaş yaşamı destekleme derneği sadece burs vermekten ibaret bir eğitim kurumu mudur? yoksa altında başka bir niyet var mıdır? e-muhtıra'ya destek veren öğretim üyelerinin (ki bunu kendileri de hiç çekinmeden, açıkça belirtmektedir) çydd ile aynı anda soruşturma kapsamına alınması bir tesadüf müdür? türkan saylan'ın "bale-namaz" korelasyonunu kurduğu anlayış, bu ülkede "cami-kışla" korelasyonunu da kurup, öteden beri bir polarizasyon yaratmamış mıdır? Şimdi kalkıp cumhuriyet miyingleriydi, bilmem neydi deyu deyu ortalıkta dolaşmaktadırlar. Eh dolaşsınlar, ne yapalım. Zaten bir türk bayrağı, bir de atatürk posterini eline alıp sokağa çıkan herkes propaganda yapabiliyor ülkemizde. Cumhuriyet mitingleri'ne bindirilmiş kıtaları getiren çydd, sonra kalkıp bunun nasıl da "politik bir eylem olmadığını" söyleyebilmektedir? O eylemler alenen akp karşıtlığı üzerine kurulmuştur. Olabilir, demokratik bir ortamda bunu tabii ki dile getirebilirler. Fakat adının "cumhuriyet mitingleri" olarak konması son derece manidardır. bundan daha iyi bir kalkan olamazdır. Aynı mitingler için üniversitelerde dersler tatil edilirken, öğrenciler bu eylemlere katılmaya teşvik edilirken, bu kesimin demokrasi,eğitim önceliği, politik tarafsızlık vs. gibi değerleri nerede unutulmuştu? daha öncelerinde ise yine bu anlayışa sahip öğretim üyeleri "ordu göreve" diye pankart da açmamış mıdır? Sonra kalkıp "ne şeriat ne darbe diye bağırdık biz" edebiyatını yapmak ne derece inandırıcıdır?

hanımefendinin hasta olduğu bilinen bir gerçektir. tabii ki tıbbi müdahelelerinin yapılması için ayrıcalıklı bir statü kendisine tanınmalıdır. fakat bunun dışında kimsenin bir imtiyaz sahibi olması söz konusu olmamalıdır.

Hülasa işin özeti olarak bütün bu soruların sorulması gerekmektedir. Ha ama ben şimdi tabii ki -oy vermemiş olsam dahi- akp'li de olmuş olurum, şeriatçı da derler, atatürk düşmanı diye de damgalarlar. Olsun, umrumda değil. Birilerinin işine gelmese de bu realiteleri açıklamak, ortaya koymak bir vicdan meselesidir.
-14 yaşında evlendirilmeyip liseye yollanandığı,
-17 yaşında tıp fakultesini kazandığı üstüne utanmadan akademik kariyer yaptığı,
-23 yaşında evlenip 2 çocuk doğurmasına rağmen evinin kadını olmak yerine köy köy gezip cüzzam la savaştığı,
-evde oturmazsan seni boşarım diyen kocasına boşarsan boşa ben mesleğime devam edicem diyebildiği,
-önce doçent sonra profesör ve sonra deri hastalıkları otoritesi olduğu,
-yerli yabancı yüzlerce ödül aldığı,
-kurduğu çağdaş yaşamı destekleme vakfıyla 70 bin kız öğrenciye karşılıksız eğitim bursu verdiği,
-hemen hemen hepsi doğu da olmak üzere onlarca yurt ve okul yaptırdığı,
-karanlığa ,töreye, kızları okutmayan erken yaşta evlendirilen vahabi geleneklerine (ki islamiyet bu değildir, bu kadın düşmanlığı islamiyete sızmış vahabi geleneğidir.) karşı savaştığı,
-koç vakfının kendine verdiği 100 milyar ödülü yine kız çocuklarının eğitimine bağışladığı,
-en acısı da bazı 'lady' ler gibi 1000 dolara türban, 60 milyara yüzük takmadığı için:

din düşmanı, ateist, misyoner ilan edilen kanser hastası kadın. bu ülkeye böyle misyonerler lazım.
35 bin burslu ogrencinin simdi yaninda olmasi gereken,konusmalariyla beni kendine hayran birakan profesor.. boyle insanlar lazim bu ulkeye
türkiyenin yetiştirdiği nadide insanlardan biri.öğretim üyesi olmasının yanısıra eğitime verdiği destekle de tarihe adını altın harflerle yaşarken yazdırmış olan, yaptıkları, söyledikleri ve eserleriyle türkiyeyi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmayı hayat felsefesi haline getirmiş saygın kişidir.ülkemizde binlerce insanın okumasını sağlamakla birlikte, öğrencilere burslar verip okullar açtıran, kız çocukların okuması için çalışmalar yapan yardımsever çağdaş türk kadınıdır.
bu ilkeye okumayıp 15 yaşında evlenmiş "first lady" gibileri lazım. Türkan saylan gibileri bu ülkeye fazla geliyor, sindiremiyor insanlarımız. sataşacak bir eksik bulamadılar, kadıncağızın baş örtüsüne taktılar en sonunda, acımasızlığın hangi boyutlara gelebildiği, insanların ne denli korkunç olabileceği bir kez daha gözümüze sokulmuş oldu. yazık... ama türkan saylan'a değil, onun da içinde bulunduğu aydın kesimi susturup sindirmeye çalışanlara...
git gide salaklaşıyorum sevgili yazarlar. yaş oldu 27... zihin, fikir, zikir, düşünce adına ne varsa normal şartlar altında zirvede olması gereken naçizane beynim durdu. çalışmıyor. idiot gibi hissediyorum kendimi bir süredir. ergenekon davası, içeri alınanlar, dışarı çıkanlar, hükümet, irtica, laiklik, atatürkçülük, dincilik, şeriatçılık...vs derken...durdu gayrı. hakikaten durdu, çalışmıyor.

hiçbir zaman birilerinin hazırlamış bulunduğu reçetelere, doktrinlere körü körüne biat etmeyen bendeniz, "acaba yanlış mı yaptım?" diye sormaya başladım ilk defa. okuyorum, dinliyorum. birileri "melek" yapıyor, "kimsesizlerin kimi" diyor; birileri de "misyoner" diyor, "atatürkçü kisvesi altında zehirli fikirlerini yayıyor." eee?? dostum söyler misin bu kadın hangisi? ya da biraz ondan biraz bundan mı? yoksa kendi fikirlerinizin aynasında yansıyan kadını mı anlatıyorsunuz bana? hiçbir şeyi analiz edemiyorum artık! siyahla beyazı dinleye dinleye grilerimi de kaybettim. ama yine de bu "felç" olmuş beynimin derinliklerinde yavaş yavaş, yeni birşey beliriyor. diyor ki; "sktir et sen onu bunu. herkes seni kendine benzetmeye çalışıyor. herkes demokrat, herkes her fikre, her yaşam biçimine saygılı! koca bir yalan! ellerinden gelse giydiğin çoraba kadar herşeyi senin için seçecekler. sakın ama sakın ola ki, hiçbir şeyinle onlardan başkasına benzemeyesin. tek istedikleri bu. iktidarı, muhalefeti, ocusu, bucusu... hepsi senin yaşam alanını daraltmak için habersiz bir işbirliği içindeler"

hiçbir zaman birilerinin hazırlamış bulunduğu reçetelere, doktrinlere körü körüne biat etmeyen bendeniz, artık bir "reçete" arıyor huzura kavuşmak için.

tanım: ergenekon soruşturması kapsamında göz altına alınmış, çydd kurucusu kadın profesör. daha fazlasını bilmiyorum, bilmek de istemiyorum.
"benden değilsen düşmansın" operasyonunun 12. dalga hedeflerinden birisi olan kişidir.
muhtemelen vefatından sonra cenaze töreninde bale yapılacaktır. *
cüzzam ile ilgili araştırmaları vardır, doğrudur. binlerce öğrenciye burs veriyormuş, doğrudur. sezen aksu'nun da içinde olduğu kız çocuklarımızı okula gönderme amaçlı projelerde yer almıştır doğrudur. hepsi doğrudur ve yararlı işlerdir ama...

evet bir ama sözkonusu burda. ne kadar toplumsal yaşama yararlı çalışmalar yapmış olursa olsun türkan saylan darbeci bir zihniyettir. 1-2 sene oldu sanırım söylediği bazı sözler sözlükte olay olmuştu. tam hatırlayamıyorum ama çocuk korosunu yöneten çocuğun adının muhammed olmasına takmıştı. bir de namaz-bale durumu var. yaptığı açıklamalarla 1923-1945 arası demokrasinin olmadığı*türkiye'nin özlemini duyduğu açıktır. insanların inançlarını iç dünyalarında yaşamalarını savunur, inançları doğrultusunda yaşayabilme özgürlüklerinden hiç bahsetmez*. suçu ispatlanana kadar tabi ki her zanlı suçsuzdur ama ben türkan saylan'ın görüşlerine şöyle bir baktığımda klasik chp çizgisinden, boş ulusalcılıktan başka bir şey göremiyorum. türkan saylan'ın sürekli propagandasını yaptığı siyasi görüşleriyle bu ülke insanına ne özgürlük alanında, ne demokrasi alanında, ne de ekonomik olarak bir şey katamayacağına inanıyorum. 74 yaşında olmasından, kanser hastası olmasınden dem vuruluyor da bu kadın herhalde silahlanıp meclisi basmayacak. ergenekonla ancak fikir ve belki propaganda bazında bir ortaklığı olabileceği çok açık. boş konuşup laf heba etmeyelim. bekleyip göreceğiz neler olacağını.
"ne şeriat, ne darbe" diyen, "ordu göreve" pankartlarını protesto eden, konuşmasında "ordu göreve" diyenleri eleştireceği için izmir'deki cumhuriyet mitingi'nde bazıları tarafından konuşturulmayan kadın.

bazılarına göre akp hükümete karşı olmak tek başına darbecilik zaten anasını satayım. ulan 1980 döneminde en büyük tokadı solcular yedi, türkan hocalar, erol hocalar yedi! onların darbelendiği yerde bugünün tayyip efendileri, fethullah efendileri yeşerdiler. darbeden zarar görenler darbeci, darbenin nimetlerinden faydalananlar darbe karşıtı vay anasını sayın seyirciler.
vakit gazetesi tarafından "Hayatını din düşmanlığına adadı. Ömrünün son döneminde başörtüsü takmaya mecbur kaldı. Allah'ım sen herşeye kadirsin" şeklinde şerefsizce saldırdığı saygıdeğer insan. aynı zamanda bu çevre tarafından darbeci ve terör örgütü üyesi olmakla da suçlanmaktadır. hesabı sorulmalıdır.
hakkında yazılan bir yazı için:

(bkz: http://www.samanyoluhaber.com/haber-146081.html)
burs verdiği kızlara çağdaş yaşamak adına, bekaretlerinizden kurtulun tavsiyesinde bulunan,çağdaşlığı böylesine enteresan bir şeye bağlayan,herkesin kendi düşünce dünyasına mebni çağdaşlık tanımı olabileceği gerçeğine karşın kendi tapınağının yıkılmaz sütunlarının gölgesindeki çağdaşlık öngörüsünü evrensel çağdaşlık olarak gören bir kurumun başkanı ve ergenekon zanlısıdır.

bilimkadınlığı noktasında cüzzamla ilgili yaptığı araştırmaları,bilimsel yayın organlarında yayınlanan makaleleri başla göz üstüne de neden benim hayat felsefem çağdaşlığın diğer adıdıdır ve insanlar ancak benim gibi düşünürse çağdaşlaşabilir gibi oldukça ilkel bir maratonun birinciliğine oynar anlamıyorum.çağdaşlaşmak istemeyen(onların hayatları çağdaşlığın diğer adı ya) insanların hayat tarzlarına saygı duymaktan evla çağdaşlık olabilir mi acep?
hastalığı ve son dalga geçme operasyonuyla vakit nakit türevi gazete ve medya kuruluşlarının yüklendiği, hakaret ettiği, bel altı vurduğu kişidir.

Kendisinin türk bilim dünyasına ve türk modern yaşamına olan katkılarını daha önce yazıldığı için yazmayacağım. doğuda kızların okula gitmesi için mücadele veren biri tabii ki bu tür gazetelerin hışmına uğrar ! çünkü bu dincilerin işine gelmiyor kızların okula gitmesi, öğrenmesi, bilgilenmesi. Onlar ister ki kadın dizinin dibinde otursun... Pardon bir kaç kadın dizinin dibinde otursun ! buna karşı çıkıp kızların okula gitmesi için kampanya düzenlediği için misyoner olmuştur, hristiyan olmuştur.

asılsız belgeler hala vakit nakit türevi gazetelerde yayınlanmaktadır.

Hele bir e-posta var evlere şenlik. türkan saylan'ın adı bile geçmiyor, ne e-posta içinde ne e-posta adresinde. Sahte mit raporları havada uçuşuyor.

çağdaşlaşmak istemeyen, doğuyu aç bırakmak isteyen zihniyetlere karşı geldiği, ülkenin bölünmesine karşı çıktığı için dalga geçme operasyonuna kurban edilmeye çalışılmaktadır.
kanser hastası 74 yaşında bir kadın için "yüzünde nur kalmamış" diyebilecek kadar alçalabilenlerin, stv nin tüm laiklerin su katılmamış şerefsiz olarak gösterildiği skindirik tv filmlerine bağımlı yaşadığı için kendisiyle ilgili "bekaretlerinizden kurtulun dedi" iftiraları atabilenlerin sevmediği kadın. bunlar sevseydi ben şüpheye düşerdim kendisinden zaten. isabet olmuş.
küçük beyinlerin, manipüle olmuş zihinlerin ve at gözlüğünden asla vazgeçemeyen organizmaların,sormadan, merak etmeden, bilmeden-bilemeden ne yazık ki tanıyamayacağı, istese de anlayamayacağı muhteremlerden kendisi.

ama gene de siz bu yolda karalamaya, inkara, pislik atmaya devam edin.
gene "ilgisi olmasa onu neden soruştursunlar, bak bana beni soran var mı?" türünden laflar edin.

masal bu ya, yarın öbür gün, tıpkı bundan çok kısa bir süre babalarınızın, analarınızın başına geldiği gibi, kiranızı ödeyemediğiniz ev sahibiniz hakkınızda suç duyurusunda bulunur ve bir bakmışsınız altınızda kola şişesi ağzınızda bakır çubuk.

ama sahi bunlar çarpıtılmış gerçeklerdi, bizim mazimizde bunlar yatmıyor.kahramanlık yiğitlik destanlarıyla büyütüldük biz.

o yüzden devam edin siz en iyisi, kapatın gözlerinizi, tıkayın kulaklarınızı. hiç sormayın, merak etmeyin. iyisi mi siz uyuyun.

zira bizler artık utancımızdan uyuyamıyoruz.
namaz da neymiş bale yapın bale diyen ajan provakatör görevi üstlenen sözüm ona darbe karşıtı bir nevi sahsiyet işte.hastalık sebebiyle kodesten yırtmıştır.