bugün

yaşam biçimidir.
öküzlük değildir. *

http://www.stargazete.com/index.asp?haberID=56258
türk olmanın gereğidir.
öncelikle atatürkçülük nedir, ne değildir? doktrinleşmiş bir atatürkçülük yokken atatürkçülüğe neler atfettiğimizin farkında mısınız?

ahlaklı olmak atatürkçülüğün gereğidir bazılarına göre, halbuki atatürk bu dünyaya yeni bir ahlak anlayışı getirmemiştir. atatürkün ahlak yolu diyebileceğimiz birşey yoktur ve hatta atatürk ahlak anlayışına göre ters düşebilecek aşklar yaşamış da olabilir. bir devlet adamı ve askerin özel hayatı bizi bağlamıyorsa ahlak anlayışı da bizi bağlamaz. dolayısıyla atatürkçülükle ahlaki değerleri bağdaştırmak yanlış olacaktır.

atatürkçülüğün tam bir tanımı olmamasından dolayı biliyoruz heryere uzuyor lastik gibi ancak atatürkçülüğün tam bir tanımının olmaması da aslında rektörlerin bile atatürkçü olarak seçildiği bir ülkenin durumunun ne kadar "tanımsız" olduğunu ortaya koymuyor mu?
anlamıyoruz milletçe, inatla anlamıyoruz. aptalca yakıştırmalar yapıyoruz atatürkçülüğe. atatürkçülük, atatürk'ü savunmak değildir. onun düşüncelerini savunmaktır. bu düşünceler de, asalım keselim, asmayalım da besleyelim mi? değildir. aksine; bilimi, düşünmeyi, çağdaşlığı işaret eden bir takım düşüncelerdir. bu bilim, çağdaşlık düşüncesini türk toplumuna yayma düşüncesi, atatürk tarafından ortaya atıldığı için, düşünce sisteminin adı atatürkçülük'tür.
bu düşünce biçimini destekleyenler günümüzde iki gruba ayrılıyorlar;*

1.atatürk'e laf söyletmeyen, söyleyinin ebesini siken, kendisi gibi düşünmeyenlere kin besleyen kişilerdir.

2.atatürk'ün nutuk kitabını okumuş, onu anlamaya çalışmış, sadece duyduklarıyla değil bizzat araştırdıklarıyla kendisini atatürkçü ilan etmiş kişiler.

iki grupta birden olmak imkansızdır. olunsa bile atatürkçü olmaz.

not: kişisel bir görüşe dayalı bakış açısıdır.
Diğer bir avrupai adıyla kemalizm'dir.
Kimisine göre ideoloji, kimisine göre ise değildir...

ideoloji olmadığını savunanların tezi, ideolojilerin sabit olduğu, yeniliğe açık olmadığıdır. Lakin Atatürkçü düşüncenin her tür yenilenmeye açık olduğunu savunurlar.

ideoloji olduğunu savunanlar ise, daha çok ideolojilerin arasında kendisine yer bulabilmiş olduğunun kabul edilmesiyle alakalıdır. Aynı zamanda diğer bir bakış açısıyıla, her ideoloji ister istemez çağa ayak uydurur, yeniliklerle bütünleşip farklılaşır. Bütün dünyada örnekleri bulunmaktadır. Yani iki bakış açısıyla da farklı tartışma ortamlarına konu olabilmektedir...

Fakat önemli olan tartışma ortamına konu olması değildir! Emperyalizme karşı kurtuluş mücadelesi veren önderin düşünce sistemidir bu bahsettiğimiz! Zorluklardan özgürlüğe adım atmamızı sağlayan fikirler topluluğudur, yaşam tarzıdır... Ülkemizi şu anda dahi kendisini farkettirmek istemeyen dış güçlere karşı oluşturacağımız kalkanın kaynağı olması gereken düşünceler birliğidir Atatürkçülük.
(bkz: kadro dergisi)
(bkz: kadrocular)
gerçekten atatürkü seven ve anlayan, yolundan gitmeyi ülkü edinen insanları, atatürkten ciddi ANLAMDA SOĞUTMAYA KADAR vardırabilecek, sonuna 'izm' eklenmiş her şey gibi zamanın dişlilerinde çürümeye mahkum bir ideolojinin başka bir söylenişi. Atatürkü sevmek demek kesinlikle kemalistlerin anladığı anlamda sevmekle eşdeğer değildir. Putlaştırmak, rozet popülizmine araç kılmak, suni dini gündemler yaratmak, sanki solcuymuş gibi göstermeye çabalamak üstüne üstlük militan demokrasiyi utanmadan savunup bunu da diğer tüm zehirli fikirleri gibi Atatürke atfetmek değildir atatürkçülük. Add zırvalarında söylenen o saçmalıklarsa hiç mi hiç değildir. Atatürk kemalistlerin 'zan' ettiği gibi kesinlikle kendilerinden değildir...

hadi biraz daha ileri gidelim ve özgür düşünen objektif beyinlere hitaben, pek değinilmemiş, bir atatürk çizelim;

oportünizmin son yüzyıldaki tartışmasız en büyük, pragmatizminse belki de fatihten beri yetiştirdiği en kayda değer tarihi kişilik diyelim atatürke; bunları kötü özellikler olarak addedecek insanları siyaset bilgisizliğinden ötürü hoşgörürken şunu belirtmeden de geçmeyelim; eğer bir kişilik tarihe damgasını vurmak istiyorsa, bu kim olursa olsun, güçten veya cesaretten evvel, bu iki özelliğe sahip olmalı, ve bu özelliklerini hitabeti ve şansıyla birleştirmelidir. Başarı ve büyüklük ancak ve sadece bunlar sayesinde gelir çünkü. Atatürk'ün de dehası işte burda; yani fırsatları değerlendirme becerisi ve her türlü kurum, kimse ve kavramdan maksimum ölçüde fayda sağlayabilmesinde yatar.

Heyhat fikrimizin temeline katacağımız harç da işte tam burada devreye girer:

'yukarıda saydığım iki olmazsa olmaz özellik -yani faydacılık ve fırsatçılık- sadece kişilere ait bir yetenek olup, haliyle kavramsal ve göreceli gerçeklikler olan hiçbir ideolojinin, izm'in vs.. temelini oluşturamazlar. işte bu sebeple, atatürkçü olmakla Atatürk olmak arasında doğuyla batı kadar fark, atatürkü anlamakla da atatürkçü olmak arasında kuzeyle güney kadar fark mevcuttur.

Anlayan anlar bunu anlamayanlaraysa (bkz: ismet inönü) veya (bkz: deniz baykal) demek düşer.
"Neredeyse düğünlerde bile istiklal Marşı öncesi o ve silah arkadaşları için durakaldığımız bir dakikaları biriktirip Anıtkabir'de sergilenen kütüphanesinin bir bölümünü gezip okuduğu kitaplara düştüğü notları algılamaya çalışarak, Atatürkçülük hakkında konuşma ehliyeti kazanılabilir"
dendiğinde, gerçek Atatürkçülerin, ideolojileri gereği saldırmalarını gerektirecek zihin yapısıdır.

Ama Atatürk'ün kütüphanesi yerine, Atatürk'ün zırvalaştırıldığı, Atatürk yaz tatillerinde tarlada karga kovalardı metinleri kimi zihinler için daha doyurucu olabilmektedir.
atatürkçülük; arsızlıkların namussuzlukların olduğu eski çin'de doğan budizm gibidir. yada arabistan'da çıkan insanlık dışı olayların üzerine çıkan müslümanlık gibidir. türkiye'nin o zaman ki politik konumu üzerine güneş gibi doğmuştur. ve asla değiştirilemez ve bırakıp gidilemez. gururla söyleyeceğim bunu hayat boyu haykıracağımdır. (bkz: atatürkçüyüm)
kesinlikle kemalizmle karıştırılmaması gereken olgudur.bir çok kişi bu hataya düşmektedir.kemalizm , ingilizlerin turklerı ve ataturk severleri asagılamak icin kullandıgı bir tabirdir.

yobazlık ve bağnazlık ataturk un ilkelerine ters ise kemalizm kelimeside ataturk un ilkelerine terstir.benım gozumde yobazlık ve şeriatçılık ne kadar sığ bir görüş ise kemalizm de bu derece sınırlandırılmış bir tabirdir.bunun yerine "ulu önder atatürk ün izinden giden insan" sıfatını almayı tercih ederim.
prof. Dr. Anıl Çeçen, Atatürkçülüğü, emperyalizm gerçeği karşısında az gelişmiş ülkelerin kurtuluş ve gelişme sürecinin ortaya çıkardığı bileşik yapılı bir eylem olarak tanımlarken,Attilâ ilhan ise Atatürkçülük, mazlum milletler'in Hristiyan, beyaz ve Batılı emperyalistlere ilk başkaldırış hareketidir. diye açıklamaktadır.
gerici, kafatasçı, ırkçı, şoven, bölücü ve yıkıcı tüm düşünce sistemlerinin karşısında duran atatürk ilkelerinin ve devrimlerin farkında olmaktır, kemalizm ve her anlamıyla bütün olarak ele alınması gereken bir olgudur. tabulaştırılmaması gereken bir düşünce sistemidir ve günümüz de en ciddi sorunu budur. kemalizmi yozlaştırma ve bir kalıba sokma çabalarıdır...bunun nedeni atatürk'ün tüm söylemlerini ezberleyip her yerde çıkarlarına göre yinelemelerini atatürkçülük zannetmeleridir.

ataol behramoğlu nun söylediği gibi "atatürkçülük donmuş kalıplar dizgesi değil, araştıran, kendini pratikte sınayan bir uygulamanın adıdır"...
günümüzde çok yanlış anlaşıldığını düşündüğüm düşünce sistemi. kişi, atatürkçüyüm diyor fenerbahçe'yi tutuyor, chp'yi destekliyor... atatürkçü olmak için chp'li olmak gerekmez, hatta belki de olunmamalıdır. chp onun bıraktığı gibi değil ki, hem en yakın arkadaşlarını rakip partiler kurmaları için kışkırtan da o değil miydi? tüm atatürkçüler chp'li olsa, çok partili sistem ne olacak? sadece ülkemiz için en iyi olanı düşünmek atatürkçülük... fenerbahçe'yi tutmamak atatürkçü değilim demek mi? bunları bırakıp önce ilkeleri eksiksiz -laiklik dahil- yerine getirlim biz. yaşarken hissedelim bunu. gün boyu atatürkçü olalım. yolda giderken de atatürkçü olalım, yürüyorken düşünerek* mesela. çünkü devam etmemizin tek yolu bu artık, kendisi olmadığı için.
aradan yarım yüzyıl gecmesine rağmen gecerliliğini koruyan ve türk ulusunu bir kask misali bunca yıldan sonra bile kötülüklerden koruyabilen yeryüzünün gördüğü en mükemmel vede her gecen yıl gecerliliğini kaybedeceğine daha fazla güç kazanan düşünce sistemi.
duragan degildir, degi$en zamana paralel geli$ir.
konu tarihe mal olmuş/mal edilmiş bir lider olduğunda; birilerinin kayıtsız şartsız teslimiyetle isim sahibi üzerinden taassup ve bağnazlığa kolayca geçiş yapabileceğinin ispatı terim. ci-cü-cülük-çülük ekli bir farklı güzergah daha. askerde erlere zorla öğretilir: "atatürk kimdir say! sayamadın! yat, 20 şınav! yaz, tuvalet nöbeti!" oysa, görüş ismi kullanılan kişinin kendi ağzı der ki, "vicdanda hakimiyet kurmak yasaktır" atatürkçü düşüncenin; ekonomik, eğitim, sağlık planı yoktur. gelişmiş medeniyetler seviyesini yakalamak tabiriyle geniş bir anlam yükler varlığına. nasıl yapılacağı, metodolojisi, analizleri, hesaplamaları, öngörüleri, son görüleri yoktur.

muasır medeniyetleri yakala, her alanda terakki kaydet, koş! da, nerede, nereden nereye, nasıl, ne şekilde, ne ile, kiminle?

mao'nun sanayi devrimi atağı var, castro'nun şeker kamışı rüyası, chavez'in petrolü-abd'ye satsa da önemli değil- birilenin tarım endustrisindeki buluşları-hollanda olabilir- israil'in ve diğerlerinin savunma sanayii,-ithal gübre de var-...hangisini kopyalayalım paşam? petrol desen yok, şeker kamışı ona keza, tarım toplumu olduğumuzdan %40 gibi bir üretimde fazlalığımız var. savunma sanayii desen tanklarımızı 60 milyon dolar verip israil'e bakıma gönderiyoruz.

bu noktadan hareketle kemal unakıtan işi çözmüş satıp duruyor. "gece gelsinler iner pijamayla satarım arkadaş" demiş. eh gayet normal...ürettiğin bir şey olmayınca eldekileri satıyorsun. bahsi geçen alanlarda modellemeyle de ilerleme kaydedemiyorsun. yıllar önce belirlenmiş dünya bankası ekonomik programına saplanıp kalmışsın ve hala cilik, cülük, çülük-lerle uğraşıyorsun. şu işleri düzeltecek bir reçetesi yok mu atatürkçlüğün?
meşruiyet kazandırır herkese ve dahi her şeye. iyidir.
atatürkçülük; tam bağımsızlık, anti emperyalizm, özgürlükçülük, cumhuriyetçilik, miliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik, devrimcilik, akılcılık ve bilimsellik, çağdaşlık ve barışcılık ilklerinden oluşan, bu ilkelerden kaynaklanan kendine özgü bir dünya görüşüdür, bir ideolojidir.

her görüşteki kişi; atatürkçülüğü kendi eğilimine göre yorumlamakta ve bunun sonucunda karşıt; birbirleriyle taban taban zıt atatürkçülük görüşleri, yorumları ortaya çıkmaktadır.

atatürkçülüğün yorumu elbette yapılacaktır. atatürkçülük, değişik görüşteki kişilerce elbette yorumlanacaktır, yorumlanmaldırda. ancak; atatürkçülüğü yorumunu yaparken gerçekçi, nesnel ve bilimsel olmak gerekiyor. bazı zoralmalarla, atatürkçülükte olmayan bazı şeyleri atatürkçülüğe katmamalı ve atatürkçülükte olanlarıda çıkarılmamalıdır.
atatürkçülük ilkelerini bir bütün olarak değerlendirmeliyiz. atatürkçülük ilkelerinden işimize geleni kabul edip işimize gelmeyeni reddetmekle inkar etmekle atatürkçü olunmaz...

atatürkçülüğün ilkeleri, bir bütündür. bu ilkeler, birbirlerinden güç alıp birbirlerini tamamlar, birbirleriyle uyumlu bir denge oluştururlar. bu yüzden tek tek değerlendirmeye girişmek, ilkeleri birbirinden soyutlamak yanlış bir tutumdur. devrimcilik ilkesi soyutlanmış bir atatürkçülük nasıl söz konusu olur? yada miliyeçilik ilkesi soyutlanmış bir atatürkçülük nasıl yorumlanabilir?

atatürkçülüğü doğru yorumlamak için dayandığı ilkeleri iyi bir şekilde özümsemek ve tümünü birden ele almak lazım.

atatürkçülük, tabulaştırılmamalı, dogmalaştırılmamalı, kalıplaştırılmamalı, doldurulmamalıdır. atatürkçülük, cağdaş bilimin, cağdaş düşüncesi ışığı altında sürekli yenilenmeli ve bulunduğu yerden daha ileriye götürülmelidir.
günümüzde en çok sömürülen kavramdır, öyle içi boşaltılmış öyle anlamsızlaştırılmıştır ki gençlerimizin atatürkü yanlış tanıması kaçınılmaz olmuştur. öyle bir duruma gelinmiştir ki atatürkçülük dinsizlikle aynı anlama gelir olmuştur.

laik insan artık müslüman sayılmamaktadır...
falih rifki atay in yazdigi, pozitif yayinciliktan cikan kitap. f. rifki atay saoyle demis kitap icin:

ataturkculuk gitgide sag ve sol fikir akimlari arasinda kendi gerceck kimliginden uzaklasmaktadir.
1923 ten beri olunceye kadar kendisi ile birlikte bulundum. gazetesinde yillarca basyazari idim. genclige gercek ataturkculugu kavrayabildigim kadar anlatmak icin bir denemede bulunmak istedim.
bugün yeni bir tarafını öğrendiğim.

meğer birisinin evli olduğunu unutarak başkasına aşık olması, yatması, çiftleşmesi de bu ilkelere aykırıymış. ulan o zaman ben baya bi atatürk düşmanı oluyorum *. bu kadar götünden nasıl anlaşılabilir hayret.

kaynak entry:

(#2650264)

demek ki neymiş;

okumak cehaleti almazmış, abazanlik erkek / dişi tanımazmış.
atatürkçülük hayatın her alanına etki edecek bir düşünce sistemi değildir, yani yaşam tarzı olarak algılanması yanlış olur. atatürkçülük belli bir doktrinleşmeye maruz kalmadığı için herkes bir tarafa çekmeye çalışmaktadır. bu durum ise en baştan her türkiye cumhuriyeti vatandaşının atatürkçü olması gerektiği savından kaynaklanmaktadır. bu sebeple ben şöyle yapıyorum ama atatürkçüyüm şeklinde kullanımlar çıkmaktadır ortaya. refah partisi çıkıp atatürk yaşasa refah partili olurdu gibi gubik bir açıklama yapmaktadır örneğin. bunun yanında atatürkçü olmamak bir kişinin bütün başka erdemlerini ortadan kaldırmaya yeterken, atatürkçü olmaksa pek çok eksikliğin bir anda gözardı edilebilmesine olanak vermektedir.
kendini beynine başka kültürleri empoze edip de atatürkçülüğü küçümseyen,tarihten yoksun, bağnaz düşüncelerin asla sahip olamayacağı, aslında okuyup anlamak yerine eleştirmeyi yada yermeyi kendine hobi haline getirmiş,bu konu üzerinden prim yapmaya çalışan kimselerin malzemesi olamayacak kadar yüce bir düşünce sistemidir.