tüketim işgalinin korkunç bir şey olması

öncelikle nedir bu tüketim işgali?

tüketim işgali: batı tipi tüketim kalıplarının batı olmayan medenniyetlerin toplumlarına benimsetilmeleridir..

peki ama nasıl oluşur bu tüketim işgali?

1- yerel elitler: halkın devamlı gözünün önünde olan kesimlerin bu mallardan kullanmasıyla başlayan halkın bu malları kullanma arzusu..
2- multimedya araçları: televizyon, gazete, dergi gibi geniş kitlelere hitap eden multimedya araçlarıyla bu malların reklamını yapıp halkın bilinçaltına kazımak
3- mağazaların yaygınlaşması: bu malları satan mağazaların çoğalması ile halkı indirimlerle cazibesine katıp bu malları normalleştirmek..

peki bunun sonucu nedir?

üretmeden tüketme;
bu malların cazibesine kapılan kişiler bir süre sonra düşünmeden tüketim eğilimi gösterirler buda kazanmadan harcamayı öğretir bunun sonucunda ise borçlanma ortaya çıkar..
kişi olarak borçlanma ülke olarak borçlanma ..

bunun kaymağını kim yer?

bu yeni dünya düzeninin yayılmasında imf ve dünya bankası politikaları ile devreye girer. bunların yönetimi hep abd yönetiminin belirlediği kişilerdir. bunlar küresel kapitalizmin elindedirler..

ellerinde büyük kredi olanağı olan imf ve dünya bankası bolca kredi vermeye başlarlar..
kredileri alan ülkeler de vatandaşlarına bolca kredi vermeye başlarlar
kredileri gören vatandaşlarda hergün yeni bir kredi kartı yeni bir kredi başvurusunda bulunurlar..

bedeli nedir kredilerin?
ülke bazında kredi gücünü elinde tutan ülkelerin öngördüğü politikaları uygulamadır aksi takdirde nakit akışı kesilir ülke krize girer.

vatandaş bazında ödenemeyen kredi kartları, intiharlar, dağılan aileler, yozlaşan bir kültür ve geriden gelen bilinçsizce yetişen sorgulamadan yoksun bir nesil...

nasıl korkunç birşey olduğunu gösterebildiysem ne mutlu bana..

Tüketim işgaline uğrayan bir memleketin esirleri 7 den 70 e insanlar, zincirleri kredi kartları, mabedleri alış merkezleri, gardiyanları bankalardır. Tüketim işgaline uğrayan bir memleketin mezarlıklarında, insanlardan çok, çöp ve teknolojik atıklar vardır.

bizim yavaşça kandırılmak isteniyor olmamız. ve gözümüzün açılması gerektiği...

halka daha çok anlatılması gereken konu.