bugün

elektrikli otobüs
i.e.t.t nin iki t sinden birisidir istanbul elektrikli tren troleybüs olarak uzatılabilir. çocukluğumun hız yapamayan ama sakin gürültüsüz araçlarıdır. galata taraflarında dönerken muhakkak anteni tellerden ayrılır şoförü tarafından tekrar ayarlanırdı... tabi istanbulun eski kısımlarında mevcuttu. bomboştu o zamanlar yollar, otobüsler, trenler, troleybüsler. ne istediler bilmemki memleketimden...
boynuzlu tramvay gibi birşeydir.ismi hoştur.günümüzde kalmamıştır fazla*
iyi bir işletmecilik sergilenemediği için istanbul halkının gözünde "işe yaramaz" damgası yemiş, bahtsız araç.

elektrik kesilmeleri ve bakımsızlıktan sık sık arşelerinin cıkması ve eski araçlar kullanılması halka gına getirmiş ve kaldırılmışlardır.

aslında tramvaylara dökülen milyonlarca dolarının bir kısmı bunlara ayrılsaydı çok daha faydalı olabileceklerdi.

çevreye hiç bir zararları yoktu. havai hatları da çok ucuz maliyetlere kurulabilmekte idi.
maalesef izmir'de de istanbul'dakiyle ayni akibete maruz kalmis olan, cevre dostu ulasim aracidir. elektrikler kesilince kapilari acmaya calisan amcalariyla, tepesinden cikan zimbirtilariyla, o izmir sicaginda tingir mingir gitmesiyle unutulmayan ama sonucta trafikte beklemeden gideceginiz yere gitmenizi saglayan muzelik alet.
istanbul'da 1983 yılına kadar kullanılan elektrikli otobüs şeklindeki ulaşım aracıdır.
san francisco`da halen otobus yerine kullanilmakta olan tasitlardir. ulasim buyuk oranda troleybuslerle saglandigindan tum sokaklar tellerle kaplidir.
ceyeranlar gidince yalan olan toplu taşıma aracıdır.
lastik tekerlekli olması sebebiyle devre tamamlansın diye çift boynuzu bulunur bu araçların. avrupada gayet gelişmiş modelleri halen kullanıldığı gibi eski yugoslavya ülkelerinde müzelik modellerine de rastlanabilir.
çok küçükken annemle bindiğimizi hayal meyal hatırladığım ulaşım aracı. pek bi sevimliydi. elektrikler kesilince zınk diye kalırdınız falan. ama gene de güzeldi.
bir otobüs dolusu sözlük troll ü.
kaldırılmaları doğru gibi gözükse de hataydı. ama kullanılan güzergahlar bunda etkili oldu.
normal otobüs gibi her yere döner, girer, çıkar diye düşünülmüş buda sonlarını getirdi.
halbuki bol bol 90 derece dönüşlerin olduğu hatlar yerine bugünkü metrobüs hatları gibi daha az dönüşlerin olduğu hatlarda kullanılsaydı. daha uzun kullanılabilirlerdi.

hemen bir cin fikir ekleyelim.
bugünkü metrobüs hattına çok kolay adapte edilir, bunlar.
ileri düzey trol. piçliğin her levelini hem de hakkını vere vere geçmiş usta trol.

(bkz: nirvana)
telli otobüs.
Altan öymen in öfkeli yillar kitabinda gecen, ne cesit oldugunu bilemeyip sozlukten ve daha sonra babamdan ogrendigim arac. vay be.
boynuzları vasıtası ile yukarıdan elektrik alan elektrikli otobüs. sovyetlerin zamanında toplu taşımada efektif kullandığı, şuan ki rusya federasyonununda kullanmayı tercih ettiği toplu taşıma aracı.

Eskiler bilir istanbulda da kullanıldığı zaman kurtuluşta vs. yokuş çıkarken boynuzlar tellerden kurtulur çıkarmış. görevli de her seferinde iner iplerle yerine oturturmuş.

Saratov oblast da hala kullanılan nostaljik toplu taşıma aracı.
içinde telefonla teyple müzik dinlenilen evsizlerin kaldığı amerikan ulaşım aracı.
Sözlüğün demirbaslari.
eshot: elektrik, su, hava gazı,otobüs,troleybüs
kendileri eskiden izmirde kullanılan tramvay benzeri ulaşım aracı olur.
anneannem sayesinde öğrendiğim ve ilk kez kullanma fırsatı bulduğum bilgidir. mutluyum gururluyum.
Tramvay benzeri üstten elektrik akımının sağlandığı genellikle eski sosyalist ülkelerde kullanılan toplu ulaşım aracı.
troleybüs ne diye soran genç
Memlekette kalan son örneği izmir Alsancak havagazı fabrikasında sergilenen pek orjinali ile alakası kalmamış ansaldo san giorgio dur.
Yeniden denenmesi gerekir.
istanbul un o güzelim espri anlaşıyışının nereden geldiğini buraya bakarak anlayabiliriz.
keşke zamanında daha çok binemişim dediğim araç.
çok gördük, çok yanımızdan geçti ama toplasan 2-3 kere binmişimdir.
bi bindiğimde dolmabahçe den taksim e çıkıyordu. yanlış aklımda kalmadıysa şöfor o kadar gergindi ki sanki koca ağırlığı kendisi çekiyordu.
elektrikle haşır neşir biri olarak şöforun sık sık dirençleri devreye sokup çıkardığını gördüm. sağda vites gibi bir anahtar vardı sanırım ama emin de değilim.
o yokuşu çıkarken bi kaç kez durur gibi olduğunu da gördüm. sonra sarsılarak yoluna devam etmişti.