bugün

bu ne len, neydi o favorisi uzun vampir aynı Haluk Levent, anadolu rockçı, topuklu ayakkabı, iğrenç favoriler, dar kesim pantol, o başroldeki histerik kızı naapmalı, "kimse beni anlamıyor..." ulen türkiye liselisi olmuş, berbat iğrenç, immature
ilk filmden daha başarılı denilen bir devam filmi. görsel efektlerde sınırları zorlayan bir filmdir de aynı zamanda. **
2009 yılının en iyi filmidir kanımca, jacob a da senaryoda haksızlık yapıldığını düşünüyorum, hatta şerefsizlik lan bu jacob'a yapılmazdı bu, adamımsın jacob.
http://www.imdb.com/title/tt1259571/ratings

iyi bir filmde kadın-erkek arası oylamalar bu kadar farklı olmaz.

Örnek vermek gerekirse Tamamen erkek filmi olan, ve 4 saate yakın zamanıyla kimi zaman sıkan once upon a time in america filminde bile bu uzunluğuna rağmen bayanlardan düşük not almamıştır.

http://www.imdb.com/title/tt0087843/ratings

bu da populer kültür içerisinden beslenen yeni neslin sinema sanatından ne kadar uzak ve boş bir nesil olduğunu göstermektedir.
filmi izlemedim ama imdb'deki oyunu bile haketmediğini tahmin ettiğim filmdir. kitaptan yola çıkacak olursam serinin en kötü kitabı da zaten ikinci kitaptı. ayrıca diğer kitaplar ve ilk film de çok kötüydü. yani söyleyecek pek fazla bir şey yok aslında. hangi yaş grubundan olursa olsun bu filmi beğenenleri anlamak mümkün değil.
Alacakaranlık'ın devamı. Bir zamanlar bunalıma girmeme sebep olan film ve aynı zamanda kitap. (bkz: alacakaranlık)
hakkındaki kötü yorumlerın beni etkilemediği film.çünkü beğenmeyenler hep kitabı okuyanlar.kitabı okusam ben de beğenmezdim büyük ihtimal ama şimdi gittiğimde kesin hoşuma gider diyorum.
sözlükteki tüm olumsuz yorumlara rağmen kaşındım gittim arkadaş. önceden gitmeyin ulen diye uyaran yazarların alınlarından öpüyorum. filmi bırakıp salondaki izleyicileri izledim resmen. en çok merak ettiğim sahne burda çok bahsedilen ormanda koşma sahnesiydi gerçektende salon o anda koptu. vampir filmine girdim ama aşk filminden çıktım. ayrıca la başka kız mı kalmadı herkes bu kıza aşık kurtlar kuzular vampirler maşallah allah arttırsın. ama beni en çok etkileyen bölüm en son evlenme teklifiydi ve tüm salon bunu dakikalarca alkışladı. evet bunu ben bugün gördüm. yaş ortalamasının on yedi civarında olduğunu söylememe gerek bile yok sanırım.*
çok yakın bi arkadaşım ın(bunu yazarken bile bi tuhaf oluyorum arkadaşlığımızı düşünerek) hayran olması bütün hayatını bu ve bunun türevleri roman,film,dizi vs. şeylere yöneltmesine sebep olan ve ısrarları sonucu katlandığım film.filmden keyif almamı sağlayan tek şey filmden sonra tiyatroya gidecek olmamdı onun hayali ile filmin sonunu getirdim. gitmek isteyen arkadaşlar hiç para vermeyin fragmanda ne görüyorsanız o.onun dışında bella nın rüyaları,yatak içinde bağırışları bu kadar.başka bişey yok.ha bi de şu tırt bella nın hayvanlar ve vampirler alemini birbirine düşürmesi bunu dedim ve güldüm.yani ztn 4.4 almış bi filmede para verip gidilmez arkadaş sözlüğe inamıyorsanız bize itimadınız yoksa alın imdb yani.arkadaşımla da yavaşştan arkadaşlığımı sonlandırıyorum.
ilk filmden daha kötü bir devam filmi. istisnalar hariç her devam filmi kötüdür zaten. ilk filme oranla aksiyon sahnelerinin dozajı artar, ilk filmde varolan her şey biraz daha abartılır ve dolayısıyla ilk filmin büyüsü bozulur. ilk film için en azından evde sevgilinize sarılarak izleyebileceğiniz güzel bir eğlencelik demiştim bu film için onu bile diyemiyorum. görsel efekleri övenler varsa 1991' de o imkanlarla yapılmış terminatör' ü bir izlesinler sonra karar versinler.

--spoiler--
filmin bence tek artıcı alice denen dünya harikası.

bir de jakob' un kaslarını sergilediği sahneler var ki erkekliğimden utandım lan.*
--spoiler--

edit: neden gittin diyenlere cevabım: hatun istedi be abi * hem titanic vardı da biz mi gitmedik.
oynatıldığı salona bazooka ile dalmak istediğim film.
filmi the twilight saga new moon adıyla yayınlanan, alacakaranlık serisinin ikinci kitabı.
bir boka benzemeyen genç kız filmi...
çok heveslenip sevgili ile gidlir.
oturup beklenilir, film başlar, iki götveren vampir koşar zıplar, kurt ile cebelleşir.
bir anda türk filmi gibi yanyana çayırlarda koşarlar edvırd ile bella.
sonra ''evlen lan benle'' der evırd kişisi, ve pat! film biter.
ayrıca ne çirkin bir vücudu vardır edvırd insanının. diğer kurt çocuk daha karizmadır.
filmde öpüşme bile yoktur son dakika olur gibi olur.
öpüşmesiz film mi olur?
serinin en iyisi! twilight filmini wampir gibi b movie motiflerini seven biri olarak hemen izlemiştim lakin film oldukça ortalamaydı, ne artı, ne eksi. the twilight saga new moon'a büyük şüpheyle gitmeme rağmen, ilk filmden çok daha olmuş diyebileceğim bir film oldu. jacob'u karakter olarak ilk filmde çok itici bulan ben, bella'nın jacob ta karar kılmasını diledim film boyunca, bir nevi jacop la özdeşleştim. edward'a daha bir kıl oldum ama bir dakika, edward'ı anladım ben! hayatı , tutunacak biri olmadığı zaman, sevecek biri bulunamadığı zaman, 150 yaşına kadar yaşamak anlamsız gelmişti ona. efektler gayet güzeldi, yönetmen aksiyon sahnelerini; özellikle ormanda geçen kovalamacayı oldukça başarılı bir şekilde kotarmıştı ve kullanılan kadrajlar, müzikler oldukça keyifli bir uyum yaratmıştı. bir erkek gözünden yorumlayacaksam bella gerçekten çok güzeldi, Kristen Stewart'dan bile güzel! yer yer oyunculuklar sırıttı, ilk yarı daha derli toplu olabilirdi, bazı sahneler kitapta güzel dursa da, filmde duruşu komikti ama artıları eksilerle aynı hanede topladığımızda kesinlikle iyi bir film the twilight saga new moon. üçüncüyü de merakla bekliyorum şimdi, filmin imdb oylamasında ise filmin fanlarının filmi beğenmeyenlere gereksiz saldırılarda bulunması ve filmi tüm zamanların en iyi filmi ilan etmelerine karşı olan bir egemen tavır olarak görüyorum, lakin umrumda da değil, ben filmi tarafsız gözle izledim ve beğendim, karar size kalmış. 10/7
bayramın 3.günü kuzenlerle yapacak bişey bulamadık "sinemaya gidelim" dedik. "kipa'da sinema açılmış oarayı deneyelim" dedi sivri zekanın biri. neyse gittik, biletlerimizi aldık, salona giriyorz ama kimse durdurup da "sizin biletiniz nerde arkadaş" demiyo. içimnden "allaaah milyonlarca filme kaçak girilir burda bee" nidaları atıyorum. tam yerimize oturcaktık ki adamın biri elinde beyaz ışıklı, acayip göz alan bi el feneriyle biletleri tek tek kontol edio. evet tüm salon gezip kontol etti. o feneri alıp götüne sokmamak için hiç bi sebep yoktu aslında. adam bütün biletleri kontrol ettikten sonra film başladı. "allaaah ses sistemi güzelmiş" filan diyorum yanımdaki kuzene. o kadar çoluk çocuk arasında kendimi yaşlı hissetmeme rağmen görmezlikten geldim bu durumu ve filme odaklandım. ama biraz ilerleyince kulğıma yandaki salonların sesi de geliyo, yalıtım berbat! nefes oynuyo yan tarafta galiba çünkü taramalı sesleri filan gelio. hay dedim amk, bu kadar şanssızlık olur. neyse bin bir zorluk altında filmi seyrettim ama pek bi tat alamadım açıkcası. ben bunun kitaplarını da okumuştum. gayet güzel aktarılmış, makyajlar filan güzel olmuş. italya sahnesi biraz az tutulmuş, jacob'la motor tamiri baya uzatılmış olmasına rağmen beklentimin üstünde bi filmdi. ha ben ergenmiyim? hayır. sadece centilmen erkek seviyorum o kadar.
herşey bir yana, sırf bünyesinde muse'tan i belong to you gibi şukela bir soundtrack bulundurduğu için bile sevilip sayılması gereken film.
twilight'taki supermassive black hole ve new moon'daki i belong to you'nun ardından, serinin 3. filminde de bir muse bekleriz artık.
Gıcık filmdir vesselam. O kız yok mu başroldeki. Ne adi ne nankör bir kız öyle ? Ulan dağın başında elin vampiri yiyecekti senide kalktı o beğenmediğin kurtlar kurtardı seni. Hadi onu geçtim sırf senin o vampir aşkını görebilmek için yaptığın adrenalin çılgınlıklarına ne demeli ha zilli kızım ? Beni alakadar etmez istersen Eyfel kulesinin üstünden at kendini ama sırf motorla heyecan yaşayacam diye gidip kendi halinde takılan elin garibanının kanına neden giriyorsun ? Millet senin uşağın mı ? Sonra yok efendim senin yanında kendimi daha iyi hissediyorum, seninle birlikte kalmak istiyorum. Sonra çocuk kaçıp gidincede kıllık olsun diye peşinden gidiyorsun. Yav çocuk seni uyardı bak ben sinirlendimmi kötü olurum, tersim pistir oynama benle diye, sen hala yok ben seni yatıştırırım da senin çok iyi biri olduğunu söylerim. Yalancı seni ! Zaten gönlünün o vampirde olduğu belli yazık değil mi o çocuğa ? Zaten daha ilk filmden belli bu kızın vampir meraklısı olduğu yok benide dönüştürün nolur dönüştürün. Bu kadar soyundan utanmak, bu kadar vampir özentiliği görülmemiş be ! O seni büyüten anana babana yazık hiç düşünmüyorsun onlar ne yapar ne eder diye. Birde filmin sonlarına doğru o kurtun yüzüne baka baka ben vampiri seviyom ona zarar vereceksen önce bana zarar ver dedi ya içim yandı o kurt için. Yazık günah be oynadın çocuğun duygularıyla onca ümit verdin ama yine insaflı merhatmetliymiş bişey yapmadı çekti gitti garibim. Ben olacaktım yedi sülalesini yer bitirirdim o kızında vampirinde !
kız arkadaşımın zoruyla gitmek zorunda kaldığım film. ayıp olmasın diye birinci filmini bir gece önceden bulup izledim. ilk filminden çok daha kötü bir film olmuştu. aksiyon yok denecek kadar azdı, ilk filmi iyiki izlemişim, pek bir şey anlamazlar ilk filmi izlemeden gidenler. bu yüzden puanım 2... * (bkz: bu yüzden puanım x)
2. haftasıyla birlikte, toplamda 716.460 kişi tarafından izlenmiş, haftaya 1 milyon kişi sınırını aşacak gibi gözüken film.
ülkücü gençliğin amerikan filmlerinde boy gösterdiği film.
(bkz: jacop)
kötü bir film.
Sinemasına gittiğim sonradan ise aman allahım ben nereye düştüm böyle dediğim bir filmdir. Sonradan ise nefretimi kazanmışlardır kendileri.
filmi izlemedim. izlemeyeceğim. yurdumdaki özenti dişi kitlesine yeni bir isim sunmaktan başka birşey yaptığını da zannetmiyorum.

1997 - jack aşkıaaaam.*
2001 - legolas aşkıaaaam.
2003 - legolas devam.
2005 - sawyer aşkıaaam.
2008 - edward aşkıaaam.
2009 - alexander aşkıaaam.*
2010 - jacob aşkıaaam. *soon*

hani bugün nerde o legolas fotoğraflarına sarılıp uyuyanlar? sawyer'ın hastasıyım diyenler? geçen sene facebook'ta profiline "aşkımmm" diye albüm açıp içini edward ile dolduranlar? telefonları fairytale çalanlar? onlar demode oldu gayrı değil mi? sizin sadakatiniz yalan, sizin matematiğiniz yalan. üstelik bi partı* iki kere yapıyosunuz. size puanım 2.
beklenmedik anlarda güldüren filmdir.
--spoiler--
bella için cullen'ların evinde düzenlenen doğum günü partisinde sakar kızımız kağıt ile elini kestikten sonra kanı gören jasper hayvanı kendini kaybedip bella'ya saldırmaya çalışır ve edward bellayı göğüslerinden iterek birkaç metre ötedeki duvara yapıştırır.jasper'i da carlisle, emmet ve alice güçlükle sakinleştirir.
--spoiler--

vampirin biri insan olan sevgilisini diğer vampirden korumak için itmek sureti ile duvara yapıştırıyor ki ne yapıştırmak. neredeyse öldürecek kızı. tabi suç saf bella'nın insan mı kalmadı kardeşim forks'ta, gittin vampirin birine, adamı korurken yapıştırırlar duvara..