bugün

şehiriçi dolmuşta yaşandığında komik ve rezil bir durumdur.

paleface durakta beklemektedir, durakta paleface ile birlikte 5 tane (tabir-i caizse kitap gibi) hatun ve bir yaşlı teyze bulunmaktadır. bir er kişi durağa telefonla konuşur halde gelir. aradan 30 saniye geçmeden paleface, 5 hatun ve er kişi gelen dolmuşa biner. elemanın telefon da piyasadaki en pahalı telefonlardandır. telefonda konuşurken caka satmaktadır etrafa bu bariz bellidir. eleman karşısındaki (olmayan) kişiye fırçayı basmaktadır. "bitti kızım bu ilişki bırak artık peşimi, istemiyorum anlasana ne arayıp duruyorsun bak senin iyi olman için 2 saattir dil döküyorum (duygusal da)" vs şeklinde konuşmaktadır. bu konuşma dolmuşun içinde 15 dakika kadar devam eder ve birden * telefondan gerçek ses "hekimoğlu" melodisi (o dönem çok revaçtaydı) çalmaya başlar. o anda fark edilir ki tüm dolmuş elemanı dinlemektedir ve kafalar bir anda elemana çevrilir, paleface tutamaz kendisini gülmeye başlar, arkasından kızlar, arkasından şoför dahil dolmuş ahalisi. eleman kıpkırmızı olur, telefona bakar, olduğu yerde yerin dibine girmiştir ve ilk durakta iner. elemandan o günden beri haber alınamamaktadır. intihar olasılığı hiç de uzak değildir.
telefon makinasını karşısına oturtup halini hatırını soruyormuş gibi... durun. vurmayın...
bayanların ıssız bir yolda gece vakti tek başına yürürken icra etmesi hayati önem taşıyan saçma eylem ;

-tamam sevgilim/babacığım şimdi geliorum..
-...
-ne yolun sonunda mı bekliyosun,tamam geliorum.
-...
-2 dk içinde gelmezsem bütün emniyet birimlerini ayağa kaldırıp şu an bulunduğum sokak ve çevresine akın etmelerini ve beni bulmalarını mı sağlarsın?!!!

(bkz: korkunun insana yaptırabilecekleri)
bunu yapmanıza sebep olan karşınızda size bakıp kapatmanızı bekliyorsa "onunda çok selamı var hahaha" diyerek karşında sana bakmakta olan kişiye top atılabilir. böylece eğer karşındaki sana öfkeli birisi ise ister istemez "kimdi o yaeaea ihihii" diye yumuşar. bir daşla iki kuş.

(bkz: kuntizlikte bugün)
bok gibi bir ortamdaysanız çok güzel bir kaçış aracıdır. telefonun, konuşurmuş gibi yaparken çalmamasına dikkat edin.

çok kaçtım ben bu şekilde. örneğin sıkıcı ve protokol bir arkadaş grubu doğum günü partisi olabilir buluşma olabilir, büyük ısrarlarla gelmişin ortam sıkıntılı hatta sik gibi. kalkayım ben desen olmaz içinizden yeni başladığınız dizinin son bölümleri ve iple çektiğiniz izlemediğiniz bölümler gelir. birde dizinin yanında soslu fıstık ve bira hayali beyninizi daha çok çeler ve hemen telefon çalarmış gibi yapılır, ortamdan uzağa gidilir hafif sesli bir ses tonuyla gidilmesi gerektiğini belirten bir konuşma yapılır, ortamdakilerden özür dilenip kaçılır. şimdi dizi keyfi başlasın mk. yemişim sizin popüler kültür ortamlarınızı kafelerinizi.
telefon zil ses modu sessize alınmalı, yoksa mahcubiyet kaçınılmazdır, aranınca.
telefon kulaktayken, çalmasının , hemen öncesindeki eylem.
olayı gerçekleştirmeden önce telefonun sesinin kısılmasının farz olduğu hadise
evet küçükken başıma gelen hadiseye direk balıklama giriyorum *
eski sevgilimle çok gereksiz bi ortamda karşı karşıya geldik ** ortam buram buram ter kokuyor, kimisi burnunda maden arıyor, nere gidiyon abi boş yerimiz var diyen lavukların sesleri *, beyaz spor ayakkabılarımı boyamaya çalışan boyacı çocuklar her neyse ve en nihayetinde eski sevgilimle karşı karşıya geldiğimiz o ana geçelim.Ne yapacağımı bilemedim ilk anda, gereksiz bi panik oldu. * Elimi cebime attım telefon denk geldi direk elime, bir kaç saniye içinde aslında çalmayan telefonumu biri arıyormuş gibi kulağıma dayadım.Bir iki dakika kendimle muhabbet ettim telefonda. sonra büyük an geldi çattı. Ne mi oldu? Ne olcak başbakan alkışlar eşliğinden otobüsünden inmedi, telefonum çalmaya başladı amq, o saniye ekranlar maviyi, yüzüm kırmızıyı gösteriyordu hemen kendimi toparladım sayfayı yeniledim (bkz: f5) * karşımda olmayan kardeşime: kardeşim kapatıyorum kendine iyi bak görüşürüz başka arkadşım arıyor, arayı soğutmayalım dedim. * o an telefon halen kulağımda ve bangır bangır 50 cent in the clup çalıyor.Hiç bakmadan meşgule verdim arayan münasebetsizi.
siktiğimin boyacılardan en kara kuru olanıda
-abe bende o telefonun aynısı var, aynı abi aynı vallah billah aynı* konuşurken nasıl çalıyor?
-Benimki avrupadan geldi diye adamım diye cool bi cevap vereyim dedim.
-haa almancımısın abe diye karşılık verdi
- he alman satıyoz lazım mı la diyerekten, cevabı beklemeyerekten ve kafamı kaldırmayaraktan oradan usulca sıvıştım (bkz: arazi olmak)
eski sevgilim beni o mavi ekranımla birlikte gördü mü bilemiyorum kafamı pek kaldırıp etrafa bakmaya fırsat bulamadım.***
telefonunun fazla yazmasini istemeyip aynı zamanda telefonla konuşarak can sıkıntısını giderme paradoksuna düşmüş zatların masturbasyon yöntemi.
Lise zamanlarımda okula giderken veya eve dönerken yaptığımdır.

Hani öyle engebeli yollardan dağlar taşlar aşıp okumaya giden gençlik vardı ya? Hah ben de onlardandım. O ıssız orman kenarı yolunda yanıma araba yanaşınca çaresizce telefonla konuşuyormuş gibi yapıp:

-tamam baba bana doğru gel,
Yaklaştım,
Tamam birkaç adım sonra beni göreceksin.

Diyordum yüksek sesle.

Şimdi onlar benden korksun.
samsunglarda bulunan sahte arama yöntemi yardımcı olur.
tiyatroda birkaç kez gerçekleştirdiğim bir performans. sabit telefonla da, cep telefonuyla da oynadım, ama ne kadar gerçekçi olabildi, merak ediyorum.
kasıldıgı bir ortamda zaman kazanmaya calısan bir insanın yapacagı davranıs.
ama telefon sessiz modundayken yapılması mantıklıdır.
yolda yürürken o an için konuşmak istemediğiniz birinin karşıdan geldiğini görünce de yapılabilir. böylece sadece bir baş hareketiyle slm verip yanından geçip gidebilirsiniz. telefonun çalmasını önlemek için de kontor yükleme/sorma servislerini aramak yeterlidir. *