bugün

" Vakit geçmek bilmezdi oysa
Hangi ara koptu yaprak yaprak takvimler?
Akarken biriktir derler ya
Kasam boş, kalbim kırık, elde yine hüzünler..."
bugünlerde dinlemekten sıkılmadığım; ilk duyduğumdan beri vurulduğum şarkıdır. ama şu sıralar en çok bu kısmı beni acıtıyor. özellikle son haftalarda, özelde zaman hiç geçmiyor gibi gelirken, genelde nasıl geçtiğini anlayamamışım. hadi geçti diyelim bu kadar çabuk kabul de; bari kasam boş, kalbim kırık, elde yine hüzünler demeseydim.
sezen aksu nun iyiden iyiye insan olmadığını düşünmeye başlatan, mükemmel şarkı.
"Pişman çok pişmanım esasen
Ama çok korkuyorum ya reddersen
Gururdan mı nedendir artık
E sen gel kendini alt edersen "

sezen başka bir söze ihtiyaç bırakmadan korkularımı(zı) anlatmış. hani başka bir söz deseler yok lan yeter bana bu dörtlük derim.
her dinleyişte, sanırım herkese aynı yerinde derin of'lar çektiren şarkı..

Pişman çok pişmanım esasen
Ama çok korkuyorum ya reddedersen
Gururdan mı nedendir artık
E sen gel kendini alt edersen
fotomaç' ın amcaoğlu. kolpalık ırsi sanırım bunlarda.
ülkedeki aktif ve hevesli fb taraftarından en çok yararlanan üçüncü sınıf gazete. bir fenerbahçe taraftarı olarak bile hiç hoşlanmam. transfer sezonu açıldığında uzaktan bile bakılmamalı.
bugün renklerini belli etmiştir dilerim en yakın zamanda formasını da giyer armasını da takar bu rezil adamlar.
en ideal hal, kivam manasina da gelir.
dinlerken "kesin sezen yazmış bunu" denilebilen, öyle olduğu anlaşılınca da şaşırılmayan şarkı.
daha dün gibi derler ya hani..
meğer herkes kurarmış böyle cümleler..

her cümlesinde, hecesinde ayrı birşey olan şarkı..
off be sezen aksu..of.
Takvim, zamanı günlere, aylara, yıllara bölme metodudur.

insanlar zamanı ölçerken, ölçü aracı olarak güneşi ve ayı kullanmışlardır.
Güneşi kullananlar, dünyanın güneş etrafındaki bir tam dönüşünü esas almışlardır. 365 gün 6 saat.
Bu şekilde oluşturulan takvimlere "güneş takvimi" diyoruz.

Ay'ı kullananlar ise ayın dünya etrafında 12 kez dönmesini, 12 x 29.5 = 354 günü esas almışlardır.
Bu şekilde oluşturulan takvimlere "ay takvimi" diyoruz.

ilk güneş takvimini Mısırlılar, ay takvimini ise Sümerler oluşturmuşlardır.

Her toplum kendi takvimini oluştururken, kendileri için önemli saydıkları bir günü başlangıç olarak almışlardır.
Romalılar, Roma'nın kuruluşunu, Hıristiyanlar, Hz. isa (a.s.)'ın doğumunu tarih başlangıcı olarak kabul etmişlerdir.
Hz. isâ'nın doğumunu tarih başlangıcı olarak kabul eden Milâdî Takvim, temeli Mısırlılar'dan gelen, güneş hareketlerini esâs alan takvimdir, iyon ve Yunanlılar kanalıyla Batıya aktarılmıştır. Romalılar, Sezar zamanında, "Jülyen Takvimi" olarak düzenlemiş ve kullanmıştır.

Yeni çağda Papa XII. Gregor tarafından düzenlenerek "Gregoryen Takvimi" olarak anılmıştır.
Gregoryen Takvimi, 1926 yılından itibaren Türkiye'de kullanılmaya başlayan ve Batı dünyasında en yaygın kullanılan takvimdir.

Artık-yılhesaplamasındaki ufak bir fark dışında Jülyen Takvimi ile aynıdır. Jülyen takvimi 'artık-yıl' hesaplamasında, her 128 yılda bir günlük kayma oluşturduğundan Gregoryen Takvimi kullanımına 16. yüzyıldan itibaren geçilmiştir.

Yani bugün kullandığımız, Miladi Takvim diye bildiğimiz takvim, "Gregoryen Takvimi" diye anılıyor. Eski Mısırlılardan gelme bir takvim. Batı dünyası 16. yüzyıldan itibaren Jülyen Takvimini biraz değiştirerek kullanmaya başlamış. Jülyen Takvimi ile bunun arasındaki fark, artık-yıl hesaplamasında her 128 yılda bir günlük kayma oluşuyor, Jülyen Takviminde.

Papa XII. Gregor tarafından bu değiştirilmiş, 16. yüzyıldan itibaren Gregoryen Takvimi olarak Miladi Takvim kullanımı Batı dünyasında devam etmiştir. Biz de 1926 yılındaki kanun değişikliğiyle bu takvimi kabul edip bu takvimi uyguluyoruz, Türkiye olarak.

Hicrî takvim ise Ayın hareketlerine göre zamanı hesaplayan ve 622 milâdi yılında, Server-i Ser Efendimiz (s.a.s.)'in Medîneye hicretini târihin başlangıcı olarak kabul eden takvimdir.

Kur'ân-ı Kerim, mesajının tamamını ay takvimi esâsına göre indirmiştir. Hicri Takvim ay takvimidir. Kur'an-ı Kerim'in içindeki açıklamalar Hicri Takvim düzenine göre, aylara göre düzenlenmiştir. Biz, içinden aldığımız bilgileri, uygulamaları ay takvimine göre yapıyoruz. Mesela, içinde bin aydan hayırlı bir gece olan, Kur'ân-ı Kerîm'in de indirilişinin tamamlandığı gece, yine ay hareketlerine göre hesaplanmıştır, Miladi Takvime göre hesaplanmamıştır. Ramazan ayının son 10 gününde aranması Peygamber Efendimiz tarafından bize tavsiye edilmiştir.

Haccın ne zaman başlayacağı, temel ibadetlerimizden orucun ne zaman başlayacağı, hangi gece veya gündüzlerin diğer gecelerden üstün olduğu veya feyiz ve bereket açısından daha önemli olduğu hep Hicrî Takvim esâsına göre belirlenmiştir.

Her ayın eyyamı bîyd denilen 13,14,15'i Hicri Takvime göre hesaplanır, Miladi Takvime göre değil. O günlerde oruç tutmak çok sevaplıdır.

Ramazan ayının başlangıcı, Hicri Takvime göre hesaplanır, Miladi Takvimde yoktur. Her sene değişir.

Haccın başlangıcı Zilhicce ayı yine Miladi Takvimde yoktur. Hicri Takvime göre hesaplanır. Bütün Kur'an-ı Kerim mesajları Hicri Takvime göre düzenlenmiştir
sedat umran şiiri;

kat kat giyinisim üsüdüğümden değil
gizlemek isterim icimin bosluğunu
yolunan kanatlarımla zaman-kuşuyum
duvarın bir köşesinde sessiz tüneyen
bir yılın 365 odalı sahipsiz konağı
iclerinde hepinizin eğreti oturduğu

yine de kolay kolay bırakıp gitmediğiniz
satın alıp bir başkasına veremediğiniz
ölüm sonunda kira diye ödediğiniz
zaman-kuşuyum sacılan tüylerimi
doldurarak bir avuntunun kılıfına
yastık diye başınızın altına koyduğunuz
yaşarım zorunluluğun altın kafesinde
bakışlarınızın kabından alırım yemimi
bekleyişlerinizden dindiririm susuzluğumu
ben de bilmiyorum neden sesim kısık
sizler gibi eksile eksile yaşamaya alışık
gizli durur bende en ummadığınız şarkı
dökülen tüylerimin avuclarınızda kaldığı
melodisi kadar sözleri de güzel olan bir ferhat göçer yorumu.
zaman tanelerinin gövdesiz salkımı.
carlosun fenere geleceğini 3 yıl önceden duyuran gazete *
jose feliciano'nun The Windmills Of Your Mind şarkısından araklanan ve erol evgin'in erol evgin 84 albümünde yer alan şarkı. sözlerini yazayım da tam olsun:

seherde yeryüzünü ağartırken yedi renk
her günün eşiğine birakırım bir çiçek
ve aksam süslenince ufuklar, solgun aylar
her günün kapısını orterim bir duayla

takvimden yaprak yaprak kopardığım ne varsa
bulur takvimde gonlüm, candan ararsa
ondandır dost akraba, sevgili her kim varsa

hayatim bir mersiye, yazılmış satır satır
her gün baska bir aşkı gönlüme hatırlatır
kiminde tatlı rüya, kiminde sonsuz arzu
bir avuç toprak olmuş, kiminde bir içim su

takvimden yaprak yaprak kopardığım ne varsa
bulur takvimde gonlüm, candan ararsa
ondandır dost akraba, sevgili her kim varsa

niçin kat kat bulutlar sarmasın her günümü ?
her günüm, bir mukaddes sevginin yil dönümü
hayatim bir mersiye, yazılmış satır satır
her gün baska bir aşkı gönlüme hatırlatır
kiminde tatlı rüya, kiminde sonsuz arzu

takvimden yaprak yaprak kopardığım ne varsa
bulur takvimde gonlüm, candan ararsa
ondandır dost akraba, sevgili her kim varsa

sevilmiş her kim varsa,

bir avuc toprak olmuş, kiminde bir içim su
Çok güzel bir aranjman erol evgin parçası. Orjinaline oranla biraz daha yavaş ve yumuşak seslendirilmiş erol evgin ve albümün * aranjörü tarafından. Bu sayede orjinalinden daha başarılı olmuş diyebilirim.

(bkz: takvim/#4620530)

http://www.dailymotion.co...video/x894qo_takvim_music
bir sezen aksu konserinde mustafa ceceliden dinlediğim ve ferhat göçeri yerin dibine göçürecek kadar güzel söylediğine kanaat getirdiğim şarkıdır.

ferhat göçer yorumu da güzeldir tabii. hatta ferhat göçer yorumuyla güzel dediğim tek şarkı. sezen aksu faktörü de olabilir tabii. bilemiyorum.
hoşgelmiş yedinci nesil yazar. coştursun efenim sözlüğü. *
bircok insan icin sadece üc bes kagit parcasindan ibaret olmayan üc bes kagit parcasidir. zamani belirtir.
gecenin bu vakti kendini dinleten, sezen aksu'yu daha çok sevme nedeni.

(bkz: efkarlıyım sözlük)
bir gazete adıdır.
--spoiler--
evimi ocagımı
yuvamin sicagini
yarimin kucagini biraktim
her günahın tadına
dünyanın batağına
batacağım kadar battım
--spoiler--
zaman dilimini gösteren kağıt parçası. eğer baktığınızda anlam veremiyorsanız, onun adı umutsuzluktur.
http://www.takvim.com.tr/...11/28/belgeli_cirkinleaks