bugün

az önce uyurken kabusumsu bir rüya gördüm. katliamlar, trafik kazaları falan oluyordu işte. iki gece önce de paranormal activity'i izlemiştim. (korku filmi olmadığını, saçma bir film olduğunu biliyorum) ama bu filmin korkutma kısmı yalnızken ve karanlıkta ortaya çıkıyormuş. şimdi götüm tutuşuyor, evdeki bütün ışıklar açık, biriyle konuşayım diye interneti açtım, facebookta falan online adam yok bu saatte. birde bunları buraya yazıyorum şimdi. vay arkadaş, ne hallere düştük ya!
itiraf ediyorum ki altı yıldır birine aşık olan yazarımızın durumuna çok üzüldüm.. nedeni aynı şeyleri bir zamanlar yaşamış olmam da olabilir bilemiyorum. ama o kadar güzel anlatmış ki valla duygulandım, her zaman dediğimi bir kez de sözlüğe yazmaktan bir zarar gelmez diyerekten ''allah herkesin gönlüne göre versin inşallah'' diyorum..

bu entrynin altına saçmasapan bkz.lar vererek espri yaptığını zanneden bünyeler embesildirler. * * *
itiraf ediyorum sevgili sözlük , yaşlanmışım.
aştım artık sözluk, hiç uyumadan yaşayacağım nerdeyse.
itiraf ediyorum:
stajın ilk günü yanımda oturan cici grafikerimizin kola bardağını benimki sanıp içtim. biraz içtikten sonra önümdeki bardağı görerek gerçeği anladım ve hiç bişey olmamış gibi o bardağı yerine koyup, kadının o bardağı kullanmasına izin verdim.
(bkz: çok pişmanım hakim bey)
o kadar sinirlendim ki sözlük, biraz saygım olmasa bilgisayarı kafasında parçalardım, kimin olduğu umrumda değil.
beni tanıyanlar ya da tipimi görenler hiç ihtimal vermiyor; nerden esti bilmiyorum ama resmen şemmame oynamayı öğreniyorum. şaka gibiyim valla, görmeniz lazım * .
hiçmişim gözunde sözluk, yıktı beni resmen... hep olduğunu sanıp hiç olmak karın boşluğuna sağlam bir yumruk yemek gibiymiş....
radiohead i kısa bir zaman öncesine kadar radyo kanalı zannediyordum.
hiç bir zaman düşündüklerimi, hissettiklerimi insanlara doğru aktaramıyorum galiba. saçma sapan şeyler yapıp çevremdekilerden oluyorum bir bir. içimde kötülük yok aslında mutlu, huzurlu bi hayat istiyorum ben de herkes gibi. ama patavatsızlıklarımla hayatımı mahvediyorum. çok yoruldum ben de artık. ne biçim bi kişiliğim var diyerek çıldırıyorum çoğu zaman. ben de büyücem elbet diyip avutuyorum kendimi. yıllar sonra bu entryye bakıp küçükken neler yapmışım be demek istiyorum. ama umarım ozaman kadar değer verdiklerimden olmam be sözlük... hep istediğim o mutlu, huzurlu ortamı sağlarım.
sözlük o kadar hızlı ilerliyor ki yazılan enrtlerin çoğunu okuyamıyorum. uzunca olan enrtylere pozitif oy veriyorum. emeğe saygı bağbında!
uçağın kapısını her kapatışımda içimden ''ya allah bismillah'' diyorum ama müslümanlığımdan falan değil dilime dolandığından.
suraya her seferinde sevgilimle kavga ettikten sonra giriyorum. bir suru sey yazıyorum. sonra durup diyorum ki'' ulan ya okursa!?'' diyip yolluyorum taslaklara. mesela bu entry i yazmadan hemen once bi tane daha yolladım taslakalara. ama itiraf ediyim mi sozluk... neyse bosver okur falan şimdi.. *

düdüt:okudu lan. yemin ediyorum bugun okudu.
Bunlar çok acı verici.
itiraftan ziyade içimi dökmek istediğim konu sevdiğim kız! Evet onu sevdiğime eminim ve o şuan hastanede yatıyor. Öncelerde rutin karın ağrıları vardı bu ağrılar artınca çabalarımla doktora gitmeye ikna ettim.ufak tefek ağrı kesicilerle savuşturulan durum ilerleyen günlerde pek bir değişme göstermeyip devam ediyordu.üç gece önce acil durumundan hastaneye kaldırıldığını o gecenin sabahında öğrendim. Çekilen filmler ve bilimum tahlilden sonra yumurtalık denilen kısımda kist'e rastlanıyor.Ufak bir operasyonla alınacağı söylensede onu halen hastanede tutmaları ve hiçbir düzgün açıklama yapmadan gözetim altında tutulacağını söylemeleri beni tedirgin ediyor. Özlüyorum onu çünki yanında değilim onun Hollanda'da olması sebebiyle herşeye sonradan ekleniyorum. Ama onu kaybetmek istemiyorum, iyi olsun istiyorum ve yanında olayım istiyorum sadece.
itiraf ediyorum aslında onu unutmak için yapıyorum otobüs yolculuklarını...
bugün yine ders çalışmak için kitabımı aldım bilgisayarın başına oturdum. 45 dakika ya çalıştım ya çalışmadım. son 3 saattir de işime yarayan tüm web siteleri açık olmasına rağmen işime yaramayan facebookta takılıyorum. an itibariyle sözlüğede bulaştık, kim çalışcaksa artık bu dersi ! tüm konuları sınav gecesi öğrenen zeki öğrenci yalanına kendimi inandırmaya devam...
girdiğim her tuvalette acaba gizli kamera var mıdır diye düşünüyorum, paranoya yaptım sanırım, sonra da görüntüyü izleyecek olanlara üzülüyorum.
Hayatta kendime dair bıktığım birçok huyum var. Bunlardan biride "ben demiştim". Buraya yazıyorum ama kimse okuyup oy vermede bulunmucak bak.!
matematikten nefret ediyorum.
sözlük de dahil olmak üzere tüm sanal alemden çok sıkıldım, ama yine eve gelir gelmez üstümü değiştirmeden ilk yaptığım iş bu bilgisayarın düğmesine basmak.
of kendimden de sıkıldım.
kalbim acıyor ..en içimde biyerlerde boşluk hissi canımı çok yakıyor en kötüsü değer vermek bağlanmak yıllarını vermek sonunda inanamadıkılarının başına gelmesi başkalarından koruyan kahramanının önünden çekilip seni öylece bırakması. en çok canını onun yakması değişime inanamamak olamıycakların birbiri ardna gerçekleşmesi. sanırım buda benim sınavım diye düşünmeme neden oluyor. öyle bişey ki içimde biyer gülümsemelere ragmen acıyor. zaman diyorlar ya palavra zaman hiçbirşeye iyi gelmiyor değiştirdiği şey sadece acıya alışmışlıktan ibaret..bu kadar içim acımamıştı ...bu kadar şaşırmamştım hayata...bukadar yıkılmamıştım...
bir sürü hayalim var ama gerçekleştirmek için ufacık bir adım bile atmıyorum. bazen kendime kızıyorum ama sonra yine eski halime dönüyorum.
babamın mesleğini ingilizce çeviremedeğim için ingilizce kursunda değişen her kur için babama yeni meslekler veriyorum. kimi zaman teacher oluyor kimi zaman lawyer. ingilizce yalanlar söylüyorum sözlük. utandım şimdi.
hayvanlara insanlık dışı davranışlarla yaklaşan insan görünümlü ciğeri beş para etmez yaratıkların ölmesini istiyorum.
bugün buraya bir şeyler itiraf edecek olsam sözlük patlar...