bugün

Bir genç çiftin evinde yaşadıkları paranormal* olayları konu alan korku filmi. Çok korkunç diyorlar*.

http://paranormalactivity-movie.com/
son zamanların en çok merak edilen filmi.

--spoiler--
Benim için, Paranormal Activity, salt bu mantıkla, izleyicinin gerçeklikle arasındaki duvarları yıkıp, ona becerebildiği en somut ve yalın şekilde bilinmeyeni sergilediği için takdire şayan bir film. Bu sene en sevdiğim ilk 30 film arasına bile girmese de, bana 10 senedir (Blair Cadısı'ndan beri) yaşamadığım bir korku duygusunu yaşattığı için Paranormal Activity'e şapka çıkarıyorum.
--spoiler--
*
metafizik oluşum.
bir çift evlerindeki metafizik oluşumdan kuşkulanarak, evlerini kamera ile donatırlar. film ise bu görüntülerden oluşur.

http://us.imdb.com/title/tt1179904/
http://www.blogcdn.com/ww...1/paranormal-activity.jpg
http://www.youtube.com/watch?v=M2AiZKPeoJs&fmt=
bu haftasonu abd box office listelerinde ikinci sirayi alabilmis korku filmi.33 milyon dolar hasilat elde etmistir bugune kadar.
fragmanı komple rec'in fragmanından araktır.
sabırsızlıkla gişeye girmesi beklenen filmdir. türkiyede bile iyi hasılat getireceğine inandıklarımızdan.
hem çok başarılı bir korku filmi hem de bir pazarlama harikasıdır. 2007 ve 2008'de çeşitli festivallerde gösterilmiş, 9 ekim 2009'da amerika da sınırlı sayıda sinemada gösterime girmiş, ama hemen 1 hafta sonra ülke genelinde izleyici karşısına çıkarılmış film. 15.000 dolar gibi çok küçük bir bütçeyle çekilmiş, şu ana kadar 30 milyon doların üzerinde hasılat yapmıştır ki henüz birkaç film festivali hariç, amerika dışında gösterime girmemiştir bile.

filme gelirsek, çekim tekniği blair cadısına benzemekle birlikte konusu the exorcist i andırıyor. şahsen blair cadısını hiç beğenmemiş birisi olarak söyleyebilirim ki, paranormal activity ondan çok daha fazla etkileyici bir film. sinemada saygılı bir seyirci kitlesiyle izlenirse eğer, birçok korku filmi hastasını tatmin edecektir. gece vakti tek başına* evde izlemek ise sağlam göt ister.
gelse de gitsek denilesi filmlerden. herkeste bi varyaaa feciii korkunç abiii lafı dolanmakta. korkmak için para vermeyi sevenlere müjdeler olsun.
sinemada gitmeye gerek olmayan film. mis gibi orjinal versiyonu dolaşıyor nette. sinema ortamından daha çok gerer bünyeyi gece karanlıkta, monitöre bakarken. bide sinemada insanın karizması bozuluyor, alone filmine gittiğimde hass*ktir diye yerimden sıçradım banyo sahnesinde mesela, evde rahat rahat kork ama her çok popülerleşen şey gibi midemi ekşittiğinide söyleyebilirim bu filme gösterilen ilginin. izlemek için alt yazı bekliyorum, dün indirirken yaptığım aptallık sonucu dowload bitmek üzereyken iptal oldu, evlat acısı gibi geldi ama yakındır, görelim bakalım bir dabbe kadar var mı?
the x files'ın açılış jeneriğinde görebileceğimiz terim.
son yedi dakikasi, yapim tarihindeki dvd versiyonu ve su anda sinemalarda oynayan versiyonunda farkli olan filmdir.

isteyene spoiler verilir.
Sinemadaysaniz ve de Amerikali insanlarla izliyorsaniz,metafiziki seylere inanmasaniz bile sizi korkutabilecek bir film. Blair Witch turunde amator cekimden olusuyor komple. Film, yeni evli bir ciftin evlerinde baslarinin belasini ararken meydana gelenleri gercekmiscesine gozler onune seriyor.

Eger metafiziksel ogeler hayatinizda buyuk bir soru isareti ise, cokca zaman sonra geceleri rahat rahat uyuyabilmeye alisabilmis iken, bu rahatinizi bozmamaninizi oneririm.Sayet o son sahnedeki ses ve goruntuyu halen daha unutabilmis degilim.
el kamerası ile rec havasında çekilmek istenen filmdir ama rec kadar başarılı degildir. öyle alta sıçartacak bir film degildir ayrıca. filmin sonu için izlenmez.
korkutma konusunda çok iddialı rec tadında film.çok merak ettim izlemem lazım.
sinema versiyonu ile internete düşen versiyonu arasında fark bulunan bir film imiş.
blair witch project ve REC filmlerinin bir başka versiyonu. üç film de farklı konular işlemesine rağmen bu film, konu ve işlenişi bakımından biraz daha blair witch project'e yakın. benim için Bu üç filmden en başarılısı ise REC.
gecenin köründe tek başıma izleyip ödümü bokuma karıştıran film. herkesin başına gelmiştir; gece yatarken ne idüğü belirsiz bir ses duymak, kapı gıcırtısına, ayak sesine, rüzgardan dolayı cama çarpan kabloya paranoyakça yapılan ürkütücü yorumlar vb. olaylar. bu nedenle paranormal olaylara inanmayan birini bile derinden etkileme kapasitesine sahip güzel bir film olmuş. filmi izlerken kaç dakikası kalmış diye düşünmeden izledim. ha bir an önce bitsin de kendime geleyim, bu çarpıntı nereye kadar dediğim de oldu tabi. oyuncuların tanınmamış olması daha da bir doğallık katmış filme. rec, the blair witch project tarzı filmlerde kullanılan kamerayı oyuncuya teslim etme*, özellikle korku filmlerinde bayağı işe yarıyor anlaşılan. şunu söyleyebilirim ki bana göre şu zamana kadar yapılmış en iyi korku filmlerinden birisidir. sinemada izleyip ziyan etmeyin derim bu filmi, gecenin 3 ünde kapatın ışıkları, girin yorganın altına, izleyin bu filmi.
çok fazla germeyen bir film. finaliyse tamamiyle hayal kırıklığı. filmin içine etmişler o derece.

pudra olayı tamamiyle vasattı. ne o öyle tavuk mu şimdi bu paranormal activity şeysi? insanı ürperten ayak sesleri, kapı gıcırtıları. kadının yataktan çekilip koridora götürüldüğü sahne adamı az da olsa dehşete sokar orası da ayrı. ayrıca sürekli yatak odasına nişanlanmaları da adamı geriyor. ama genel olarak vasat.
yatak odasindaki sabit kamera anlari ve son sahneler disinda germeyen, bele reality gibin belgesel gibin bir yapim. tek basina izlemekmis, gece yarisi izlemekmis falan olayi daha korkutucu yapmiyor yani.
tırstırmaya dayalı korku filmi. yaratık göstermeden korku filmi mi olur hacu? sorusuna cevap. bütçesi 15 bin dolar gişe hasılatı 65 milyon dolar. dreamworks filmi satın aldıktan sonra tablo bu.

blair witch veyahut rec'den haberi olmayan arkadaşlarınıza, bak ollum nette bir bant kaydı buldum, çok acayip lan deyip izlettirin. altlarına sıçıyorlar.
gece kulaklıkla izlendiğinde etkisini göstermiş filmdir. yalnız filmin sonu daha iyi olabilirdi, basit kaçmış.
---spoiler---

dün gece izlediğim çok başarılı bir korku gerilim filmidir. ilk olarak şunu söylemeliyim ki film blair cadısı-rec-cloverfield-x files-69.boyut karışımı bir yapım olmuş. blair cadısı kadar başarılı değil ama en az rec kadar başarılı. bunlarla olan benzerlikleri gizemi, cin mevzusu, bütün filmi tek bir kameradan takip etmemiz (yani mica kamerayı nereye koyarsa ordan izliyoruz filmi), cin ya da herneyse o şeyi hiç görmememiz.
film micah ve ketie adındaki çiftin evlerinde bulunan gizemli bir gücün varlığını farketmeleriyle başlıyor. bir uzmandan yardım alıp evlerine kameralar koymaya karar veriyorlar. ketie işi ciddiye alsa da micah olaya daha alaylı yaklaşır ama buna rağmen elinde sürekli kamerayla dolaşır ve biz de bu kamera sayesinde filmi ve çiftimizi izleriz. ilk başlarda bu varlık çifti çok rahatsız etmez. özellikle geceleri gelir ve her bir sonraki gece verdiği korku ve yaptığı şey daha ileriye gider. öyle ki filmin en sonları gerçekten de koltuktan sıçratıcı olur. özellikle cin'in ayak sesini duymamız, kadını ayağından çekerek sürüklediği sahneler ve elbette ki son sahne (sinema versiyonundaki) alta işettiriciydi. çiftimiz filmin iki farklı sonunda da mefta olur.
şunu söylemeliyim ki filmin en korkutucu öğesi geceleri sabit duran kameradır. micah onu öyle bir yere koyuyor ki hem çiftin göremediği koridoru, odaları, merdiven aralığını karanlıkken görebiliyoruz hem de sağ altta yer alan saat olayı buna tuz biber ekiyor. saatler 3 civarını gösterirken cinimiz damlıyor ve o gördüğümüz karanlık koridordan ayak sesleri geliyor. o geldikçe siz daha çok kıpraşıyorsunuz.
oyunculuklar fena değil. iki karakterin de ilk oyunculuk deneyimleri. zaten filmde amatör bir film. ama özellikle kadının (katie featherston) oyunculuğu çok iyiydi. yani korktuğunu gerçekten iyi yansıtabilmiş. sizinde onunla empati kurup korkmanızı kolaylaştırıyor (dolgun vücudu da ayrı bir konu) bu. micah (micah sloat) karakterinin ise hödük olmasının yanında kadın karakter katieden daha mantıklı hareket ediyor. tabii ki karanlık olan yerlere ışığı açmadan inmeye çalışması haricinde! yaptığı en doğru iş ise "bu evden gidelim" demesiydi ama nedense katie kabul etmedi. ondan sonra cinin kadının ikisinin de hakkın rahmetine kavuşacağını tahmin etmek zor değildi.
çok önemli bir şey daha var ki filmin iki farklı sonu var. sinema'da gösterilen son ile internette bulunan son farklı. sinema'da gösterilen son ayrıca torrent sitelerinde mecut. oradan ayrıca indirebilirsiniz ya da ikisinin birarada olduğu versiyonu da net'de var diye biliyorum.
bence filmi karanlıkta tek başınıza izlemeniz sakıncalı. mümkünse başka birileriyle ve karanlık olmayan ortamda izleyin. ha "benim amacım korkmak, korkudan altıma sıçmak istiyorum" derseniz orası ayrı tabi. o zaman tek başınıza karanlıkta izleyin ve korkudan ölün diyorum son söz olarak.

"mica's body was discovered by police on october 11th, 2006"
"katie's whereabouts remain unknown"

---spoiler---
the x files
eğer ''korku filmi'' düşüncesiyle giderseniz, hayal kırıklığına uğrayacağınız yapımdır. bal gibi de gerilim filmi işte, insanı da baya baya geriyor. ''yok ben gerilmedim, yok ben hiç heyecan yapmadım'' diyen varsa, bilin ki sinirlerini aldırmıştır. ufak tefek mantık hataları dışında izlemesi keyifliydi en çok; geceleri her seste yataktan fırlayan micah'ın, karanlığın ortasına el kamerası ile dalması beni şaşırttı. ''ışıkları yak be adam!'' diye bağırdım monitörün başında. bir de o ayak izleri olmamış be. resmen pati gibi birşey yapmışlar.
hayvani derecede korkutucu bir film. bundan önce yapılmış korku filmleri beni germediği için lan kapatayım ışıkları tek başıma izleyeyim şu filmi diyerekten filme başladım. kısaca şunu söyleyeyim abi tek izlemeyin bu filmi. hani azıcık böyle paranormal şeylere inancınız varsa sıçarsınız valla. şu an film yeni bitti ve su içmeye içeri gidemiyorum.

ayrıca ne blair witch ne de rec bu filmin yanından geçebilir. her şey bir yana film sonunda sanki gerçekte böyle bir çift varmış gibi dedicated to kylie and micah yazıyordu. sahiden based on a true story mi lan acaba bu.