bugün

Az önce babam aradı, diyor ki "Şimdi sen 2018i kendi başına mı geçireceksin?". Umarım öyle olmaz baba ne diyebilirim ki.
Sözlük yazarlarının sesli söyleyemedikleri içine dert olmasın diye de buraya yazdıklarıdır.

O kadar yalnızız ki birine anlatamıyor burada anonim yazıyoruz.
2018'in ilk saati ama oturdum sessizce ağlıyorum. Değecek bir şey için olmadığı kesin. Bir şeyler anlatasım var ama bir o kadar da anlatmak istemiyorum. Sadece bitsin istiyorum zaman aksın geçsin gitsin.
birkaç gün önce hocama telefonda "naber?" dedim. bunu yaptım evet. çok utanıyorum sözlük. allah'tan beni iyi tanır da, bozmadı. gayet sevimli konuştu. niye o an öyle dedim acaba diye düşünüyorum. herhalde samimiyetten ve sevgiden. ağabeyim olsa bu kadar severim sanırım. sonradan yerin dibine girdim ama bozuntuya da vermeyip devam ettim. gerçi suratı kösele gibi olmuş terbiyesizlerin yanında esamesi okunmaz ama münasebetsizlik etmiş gibi oldum sanki. günlerdir içim içimi yiyor ama bir sorun olmadı şükür.

ikinci itirafım: aşırı detaycılık, mükemmeliyetçilik ve her ihtimali hesaplayıp en kötüsüne kendimi hazırlama huyum yani anksiyetem yüzünden kendimi hırpalayıp duruyorum. kafamın içindeki sesler azıcık sussa keşke.
sözlükte mutsuzum.
Kafam güzeldi, sosyal medyada gezinirken herifin birinin yeni yıl yorumunu okuyunca yeniden niye gerildiğimi anımsadım. Bu beyinsizler insanı mahvediyor aq. Demiş ki 2018 ya da yeni yıl kendisinden istediğimi bana verebilecek kudrete sahip değil. Ben yaradanımdan isterim verirse yüceliği vermezse sınavıdır.
Vallah hayattan soğudum. La biz 2018i tanrı mı sanıyoruz embik? Yeni yılda yaşamayı Umut ettiğin şeylerden bahsetmek onu tanrı bilip tapınmak değildir demek istedim sonra vazgeçtim. Daha dün biriyle papaz oldum. Neyle beslenir bunlar merak ediyorum.
27 yaşındayım annem hala sigara içtiğimi bilmiyor.
Keşke birini çok sevebilsem sarılırken ruhum dinlense demekten alıkoyamıyorum kendimi.
özel bir yilbasi tebrigi almadim. girdigim en sap yilbasi helal ve yaziklar olsun.
bunalmışlığımı bohem feysbuk sayfalarındaki geri zekalı ergenler gibi yansıtmaktan tiksiniyorum. olum ben neden buradayım? neden birilerine bir şeyler anlatmaya çalışıyorum? neden benim için hala birileri var?

çünkü hala hayatında başka kavramı olan bir eziğim amk, içten içe bunu hissetmek de koyuyor. bütün bunları söylerken bir anda "olum iki dakika beni dinleyin lan" diyesim geliyor, işte o zaman kendi bitikliğim için üzülüyorum.

alakası yok ama, allah'ım çok perişanım.
kafam karışık ve aynı anda birden fazla kişiyi sevebiliyorum (icraat yok sadece seviyorum).
edit: arkadaşlar bipolarlık belirtisi bu olay net.
varlığımı defalarca sorgulamama rağmen hala bir şeyler oluyor, bir şeyler okuyorum, izliyorum, görüyorum ve tekrar sorgulamam gerekiyor. sorguluyorum. huzursuzluğun kitabını okurken "omnia fui, nihil expedit" dizeleri beni yine bu süreçteyken çok etkiledi. roma imparatoru septimius severus tarafından söylenmiş dahiyane bir söz. anlamı da şu: her şey idim, hiçbir şeye değmezmiş.

bir imparatorken böyle kanlı bir çıkarım yapan severus mu haklı çıkar yoksa benim toy hayallerim, yettiğini sandığım bilgilerim mi bilmiyorum. ama elbette o ağır siklet bir karakter, bense yüzyıllar geçmesine rağmen bir üniversite öğrencisi. yine de dedim ya hayallerim çok toydur benim diye, ondan mütevellit direneceğim, belki ölürken ben de hiçbir şeye değmediğini söylerim ama o zamana dek virgüle kadar kılıç tutacağım.
Baktım bu akşam şöyle.
Kaç yıldır babam yok, evin her şeyi biziz, tüm aile bizden ibaret, yapayalnızız.
Bazen unutuyorum.
Bir yilbasina da yalniz girmis bulundum. Hayirli ugurlu bir yil olsun hepimize.
Kadın olduğuma kimse inanmıyor. ):
Arkadaşlar beni dertlendirdiniz üzüldüm valla bazen size, bazen bahsettiğiniz kişilere.

Çok yoruldum ben üç gündür. Atmıyorum bak, cidden 90 bin adım falan atmışımdır üç günde. Ctesi 31 bin, dün 34 bin, bugün ikisinden de fazla olduğuna eminim çünkü daha yoğundu işyeri ve daha az çalışandık ama bilekliğimin şarjı bitti şansa. 40 bini geçtiğime eminim.

Annem hasta kaç gündür ev rezil halde, bu erkekler ne işe yarar allah aşkına, biz söylemeden hiçbir şeyi yapmayı akıl edemiyorlar. Çok gaddar ve duyarsızlar. Tamam yine söyleyince yapıyorlar ama evde hasta insan var, yapılmamış işler birikmiş, ben mecburen işe gitmek zorundayım. Bunlar oturuyorlar yerlerinden kalkmak için talimat bekliyorlar işe girişmek yerine. işi yapınca da zaten bir şeye benzemiyor elleri alışmamış ki, analarının paşası hepsi. Anneme de kızıyorum bu yüzden ama yapacak bir şey yok. Annemin dilinde tüy bitti, bunlar değişmiyor. Allahtan bi ara teyzem uğramış yardım etmiş biraz.

Bi de babamın her fırsatta senden hiçbir şey olmaz, senden adam olmaz, sen beş para etmezsin demesinden çok sıkıldım. Fikrini değiştiremeyeceğimi kabullendiğimden istediğini düşün ama her fırsatta bunu söylemenden sıkıldım fikrini kendine sakla dedim. Ama daha çok duyucam biliyorum.

Her şey bir yana bu yoğunluktan sonra bi de yarın listening ve reading quizim var. Zerre çalışmadım. ikinci dönem bölümüme geçebilmem için Bu kuru geçmem lazım artık diplomamı almak istiyorum yeter artık ya zaman kaybetmek istemiyorum artık.

2018 den umutluyum ben bu arada. içimden bi ses güzel şeyler olacağını söylüyor, buna inanıyorum. Öpüyorum hepinizi.
buzdolabında yemek olduğunu unutuyor ve " ne yesem ki ? " diye düşünüyorum hep.
Gecenin akışına ket vuran benim tembel hislerimden başka bir şey değil.
Bu açıdan özür dilerim bütün dünyadan.
Dünden beri içimde bir boşluk hissi var. Özellikle 31 aralık sabahi uyanır uyanmaz bu his içime oturdu. "Bu 2017 yılının son sabahı" dedim kendime kendime. Bir daha 2017 yılına asla dönemeyecek olma fikri içimi buz gibi Soğuttu. Zaman denilen olguyu ilk defa bu kadar somut hissettim ve korkarım ki yılana temas etmiş gibi irkildim. Sanırım bu benim ilk yaşlanma belirtimdi.
içimde bir cahit sıtkı var. bazen yüksek sesle konuşuyor. ölümden konuşuyor. çok fazla konuşuyor. susturamıyorum.
Bütün gün uyusam da düzelmeyecek kadar yorgun, istediğim her şeyi yapsam da mutlu olamayacak kadar tükenmişim.
Birine o kadar ısrar etseydim dişlerini bile söküp verirdi herhalde, oysa çok şey de istemedim.
"Eşek Arısı ve Kara Akrebin Cam Kab içerisinde Kavgası" adlı videoyu izliyorum.

niye böyle?
Sadece ailesinin bildiği, lanetli gün dediği doğum gününün tarihini bilmeyi çok isterdim. Belki de, içimdeki sevgiyi o kızda tükettim dediği kıza söylemiştir. Belki de o kız olmayı çok isterdim.
Yarın işe geç kalıcam. Patron sorarsa komşunun oğlu hastalanmış.