bugün

sigara ve kavga tiryakisiyim. kendime engel olamıyorum. ha bir de yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim.
Cok fena kafam bozuk. Iciyim falan desem ise gec kalcam. Kafa goz dalcagim biri lazim.
bu entry yazarin keyfi istekleri doğrultusunda girilmiştir.

artık gerçekten konuşmak içimi dökmek istiyorum ama yapamıyorum bi türlü olmuyor. bunların hepsi "o"nun yüzünden oluyor. hayatımı mahvetti. kendim bile düştüğüm rezilliğe utanamıyorum artık. alıştım artık ama biliyorum sona erecek bu günler. yakındır gülümseyeceğim beni seven aşağılamayan birine rastlayacağım. o gün gelene kadar hadi iyi bakın kendinize iyi geceler.
Artık evimde sıçmak istiyorum.
Hoş dedigim çocuk eşcinsel çıktı.
Biraz yavaş ol dedigim şahsiyet üniversite hocası çıktı.

Daha yüzünü bile görmeden merak ettigim ne bok çıkacak ilginç!
eylül bitti, sıra ekimde..
ayları günah keçisi yapmanın mevsimidir şimdi..
Bir gün Ankara oyun havaları çalan bir mekanı kapattırıp, diğer kutumdaki bütün tanışmak için atılan mesaj sahiplerine aynı gün aynı saate randevu vereceğim. Oynasın dursun pezevenkler kendi başlarına.
normalde hiç arayıp sormadığım bazı insanları arayıp da "hayırdır inşallah, bu beni hiç aramazdı ama. n'oldu ki lan acaba?" dedirtmeyi seviyorum.
eskiden hiç olmazdı, hatta bununla övünürdüm fakat bu aralar neredeyse attığım her adımdan pişman olur gibiyim, diğer türlü olsaydı ne olacaktı diye düşünmelere doyamadım, kafayı yiyeceğim.
bahisten içeri bir girdim, kurtarayım derken manchester city'i satın alacak kadar para kaybettim. david silva'yla işkembe içiyordum şu an aq!
sevmediğimi teselli edemiyorum. sevmediklerim acı çekmesin lütfen. sevdiklerim zaten çekmesin.
Küsmeseydin iyidi ama ben senin bana küsmüş halini bile seviyorum.
- kendini başkalarından akıllı zanneden ve başkalarıyla dalga geçen şımarık insanları sevmiyorum.
- uzun süre evden çıkmadan kitap okuyup dizi seyredeceğim bir gün.
- anladım ki aramaktan çok yaşamak, yaşamdan tat almak gerekiyor.
eski sevgili kaşınıyor.
konuşcak bişey kalmiyor konuşmaktan hala konuşmak istiyorum.
lisedeyken sevgilimin adını jiletle koluma yazmıştım. ama izi kalmasın bi de canım çok acımasın diye fazla derin yazmamıştım. o da bu olayın üstüne adımı koluna dövme olarak yapmıştı ve bunu kutsal damacana 2 itmene giderek kutlamıştık. valla yapraam bizde ilişki böyle. *
incir çekirdeğini doldurmayan sikko tırıvırılar.
bir çok erkek üniversitelinin arayıp da bulamadığı şey benim ayağıma gelirken ben elimin tersiyle itiyorum. neden? mal mıyım? ileride pişman olacağımı düşündüğüm şeyleri yapmamaya özen gösterirken ipin ucunu kaçırıyormuşum gibi geliyor. insanlara genel olarak pek bir şey anlatmamama rağmen, eğer ki şu 4 sene içinde olanları anlatsam ağzıma sıçacaklar diye korkuyorum. Millet üniversiteyi sağmal inek gibi görüyor. Bünyevi zevklerini tatmin ettiği sürece yapılan/yapılacak her şey mübah kafasıyla hareket ediyorlar. ulan istediğim eften püften bir şey olmuyor ama onun dışında her bir bok oluyor. sikeyim mi sabaha mı bırakayım böyle işi acaba? istediğim sonra diyorum ki: ulan tamam çizgimizi bozmadık da, ya yapmadıklarım için pişman olursam ya da değmezse ilerde? düşüncelerim ve hislerim yapmamamı söylerken, istediklerimin olmaması ve istemediklerimin sağdan soldan fırlaması beni inanılmaz deli ediyor.
ulan üniversitenin ilk senesi erkek bir hoca asıldı. kendimi nasıl tanıttıysam artık, yarra yiyorduk zor kurtuldum. çok ilginç şeyler oluyor, çok. daha ne kadar ekstrem bir şey olabilir ki benim istediklerim niye olmuyor? en iyisi sabretmek...
26 yıldır gerizekalısın lan sen diye diye, gerizekalı oldum..
buraya bile yazdım lan sonunda, 5 yıldır bu başlıkla daşak geçen ben..
sikmeseler bari.. sonum çok kötü.
içim yanıyor, mutsuz olduğum halde mutluymuş gibi davranmaktan yoruldum. geçmişe dönmek istiyorum 23 yıl öncesine...
Tek gecelik ilişkim oldu sözlük bu saatte kaçtım yanından aslında kaçtığım pişmanlık duygusu değilde bilmiyorum, daha önce bu kadar takmazdım hatta epey kaşarlaşmıstım, bu sefer niye farklı hissediyorum ki belkide büyüyorum artık.
Bu hayatta başıma zuhal Olcaydan canım senle olmak istiyor dinleyerek uyuyakaldığım gecenin sabahında terkedilmek gibi bir olay da geldi.
sitemkarlığım başıma bela oluyor hep..

sitem ederken farkında olmadan kırıcı oluyorum anlaşılan.. sitem sevgiden doğar derler, aşkla, dostca veya arkadaşca farketmez.. ki ben aynı durumla karşı karşıya kaldığımda hep anlayış göstermişimdir.. çünkü bilirim, yaşarım, anlarım, anlamaya çalırışım en azından..

velhasıl kelam üstüne düşmemek lazım çok da insanların.. kendi haline bırakmak lazım.. sitem mi? neden? niye yani? gerek var mı? başıma bela olan herşeyi bıraktım ben.. bunu da aşarız.
çok yorgunum .
günler çok sıkıcı.
bütün bunlar daha ne kadar sürebilir sözlük?

bayram geliyor. ben, 20-25 kişilik bir gruba kıbrıs casinolarında bakıcılık yapacağım. casinonun eşantiyonu 1000 dolarlık fişleri ile kazanabileceklerini zanneden, ücretsiz olduğu için içerideki her yemeği ve her içkiyi kusana kadar yiyip içmekten zevk alan bir gruba. blackjack masalarındaki krupyer kızlara kur yapacağım. onlar da beni bir halt zannedecekler.

istanbul'un hemen hemen yarısında adımın karışmadığı illegal dönen dolap yok gibi bir şey. korkuyor muyum? aslında hayır. duyguları ödünç alıp, kullanmak diye birşey var. uzun zamandır onu yapıyorum. herhangi bir olayda vermem gereken tepki bana ait değil aslında. öyle davranılması gerektiği için, öyle davranıyorum.

belki de nefes alabildiğim tek yer burası. burada 17 yaşıma geri dönüyorum. şımarıyorum. birileri ile tartışıyorum. birileri ile yakınlık kuruyorum. ama o insanlar bilmiyorlar sözlük, evlat olsam çift eldivenle bile sevmezler beni.

gölgem gövdemden büyük sözlük...
feyse mecburen girmekten tiskiniyorum sozluk, anliyor musun beni tis-kiii-ni-yo-rum !!!

hep evlenmek zorunda misiniz lan, seneye de bebişleri paylaşin, hic bitmesin bu.
Yolun sonu her zaman mutsuzluğa çıkar.