bugün

15 yaşındayken 22 yaşındaki adama aşık olmuştum, ne ergen kafası yaşamışım demiyorum.
En büyük aşkımdı, hala öyle.

Silemiyorum bendeki yerleşmişliğini öyle içime işlemiş ki...
20 yaşındayım henüz sevgilim olmadı.
Cogu zaman "bigudi"nin adinin bigudi oldugu aklima gelmez, ben de ciguli derim ve insanlar hemen ne demek istedigimi anlar. I love people
Hi bi de kelebek diyemiyorum kebelek diye cikiyor cok denedim anasini satiyim ama anca hecelersem iste..
itiraf ediyorum aslında bu başlığa gireceğim entryi başka başlığa girmişim. yanlış yaptım sözlük.
(#14420973).
bugün hiç uyumadım sözlük. 4 gibi yattım. 7 gibi aynen kalktım.
uykum var, uyuyamıyorum.
derdim var, anlatamıyorum.

neyse lan yazsam çok uzun sürer de okumadan eksilersiniz, hiç yazmayayım en iyisi.
herşeye rağmen seni çok özlüyorum.

ps:eksie bakalım eline ne geçecek.
Bugün ilk defa hbbia için + oy verdim. içim bir garip oldu.
beynimi kullanmayı kısa süreliğine bıraktım, beyincikle idare edeceğim.
benim bulunduğum yerde kar yukarı doğru yağıyor lan.
yaş 13: diğerlerinden farklı bir kızla tanıştım. farklıydı ama aşk değildi. aynı yıl oks denen sınava girdim. benden beklenenin çok daha altı bir sonuç aldım. babamı ilk kez hayal kırıklığına uğrattığım andı.

yaş 14: ergen zekamla ilgi çekmeye çalıştım lisenin ilk zamanları. ne de olsa ergen bir liseliydim. bunun hakkını veriyordum. bahsettiğim kızla da ilişkimiz bitmişti. çöküş başladı. tek iyi yanı karnede 3'ün altında not olmamasıydı. babam şaşkındı.

yaş 15: bahsettiğim kızla tekrar birbirimizi bulmuştuk. ama bu sefer kısa sürdü, ayrıldık. okul hayatım ise kötüye gidiyordu. karnemde olan bir ve ikilerin sayısı az olsa da babam artık benden ümitli değildi.

yaş 16: ne şaşırtıcıdır ki aynı kızla tekrar denemeye karar verdik. birbirimiz olmadan eksik hissediyorduk ama birlikteyken de sürekli tartışıyorduk. ben kendimi şapşal bir aşık olarak buldum. sonra ayrıldık ve hayatımın en kötü döneminin başlangıcıydı. babamın ailevi sebepleri yüzünden oturduğumuz evden ayrılmak zorunda kaldık. ev kredisine girdik. artık babamın eline geçen para neredeyse sadece beni okutmaya yetiyordu. 5 alan dersiminin 3'ü 1, 2'si 2'ydi. babam artık tamamen yıkılmıştı. kendisinin bana yeteri olanakları veremediğini düşünüyordu.

yaş 17: kendin için çalışmalısın sözüne tamamen zıt olarak babam için ders çalışmaya başladım. derslerim iyiye gidiyordu. dershane parasını çıkarmak için annem çocuk bakmaya başlamıştı. başarısız olmam kabul edilemezdi artık benim için. ygs benden beklenenin çok üstünde bir puan alarak geçmişti. okulun en başarılı 5. öğrencisiydim. babamın ümitleri tekrar yeşermeye başladı. ygs sınavımdan sonra tekrar başlamıştık "O"nunla. lys sınavına girmeden 2 hafta önce ayrıldık tekrar. lys sınavının birine girip hiçbir şey çözmeden çıktım. hayatımın en büyük aptallığını yapmıştım.

yaş 18: babam bir daha denememi istedi. kendime söz verdim. bu sefer "O"nu uzak tutacaktım kendimden. Kendime benden son sınıf dışında beklenmeyen bir hedef koydum. Sene sonunda başarmıştım bunu. Ailem gururluydu. Babam tüm maddi zorluklara rağmen mutluydu.

yaş 19: üniversitenin ilk yılı, hazırlık sınıfında 98 ortalama ile birinciydim. "O"nu hayatıma tekrar sokabilmiştim. Amacıma da ulaşmıştım. az çok maddi gelirimiz de vardı. hayatımda mutlu olmam için gerekli olan herşeye sahiptim. ama hayat bu kadar basit olamazdı. önce annemin baktığı çocuk gitti. artık babamın eline geçen parayla ya babamlar geçinecekti ya da ben gurbette okumaya çalışacaktım. ancak bu bile gereğinden fazla iyimser bir durum olarak çıktı önümüze ilerki günlerde. hayat sen asla mutlu olamazsın dedi bana. babam işten çıkarıldı. emekli olmasına 5 yıl kala işsiz kaldı ve sözlük ben şuan ne yapacağımı bilmiyorum.

bu hayattan bu yaşta öğrendiğim tek şey var. hayat, hiçbir zaman rayında gitmeyecek olan bir tren.

babanın tanımı: ilkokuldan sonra okumak isteyip okuyamamış, 15 yaşından beri çeşitli işlerde en dipteki işci olarak çalışmış bir insan. bu yüzden de çocuğunun istediği bölümü okuyup, sıkıntı çekmemesini istiyor.

ben bu babayı hayal kırıklığına uğrattığım için pişmanım.

utanıyorum...
az önce entryleri pür dikkat okurken önümdeki çay baradağına şeker koymaya çalışıyordum. bilgisayara odaklanmış bir şekilde şeker paketini açınca bir anormallik hissettim. pakette bir değil iki kesme şeker varmış. bardağın dibine baktım baktım gülümsedim. hoş geldin dedim. bütün bu olaylar esnasında last night i dreamt that somebody loved me dinliyor olmak da ayrı bir durum. psikolojimle ilgili şüphelerim var sözlük.
ve günün, haftanın, hatta 2012 nin en güzel haberini aldım az önce. amca oluyorum. * *
hayatta maddi şeylere değer vermediğim için kendimden nefret ediyorum.

hayallerimin fizan kadar uzak olmasından bıktım.

yıkılmasını izlediğim hayaller kurmaktan bıktım.

ve beni bir allahın kulunun bile anlamamasından sıkıldım.

hukuk okuyan sevgilimin ders çalış demesinden sıkıldım.

ders çalışmaktan nefret etmekten sıkıldım.

babamı özlemekten ve gidişinden bu yana üzerime düşen sorumlulukların çokluğuyla yıkılmak üzere olma hissinden bıktım.

bunu kimseye anlatamamaktan bıktım.

ve son olarak hayatta kendim hariç diğer her şeyi düşünerek yaşamak zorunda olmaktan ölesiye nefret ediyorum.
ben aslında iyi bir yazardım ama itü sözlükten kovuldum sanırım.
umarım bunu dikkate almazsınız.
* 23 yıldır adımı ezberleyememiş bir babam var, bu güne kadar nurten de olduk, ayşegül de. ahmet olmuşluğumuz bile var...
* 2 yaşımdan beri tırnaklarımı yiyorum.
* 2 kedim var. biri diğerinin babası. babası yavruya sürekli dayıyor. ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
* 2 yaşındayken tavşanımı yanlışlıkla kapıya sıkıştırıp öldürmüştüm.
* 21 yıl oldu ve hala yanlışlıkla da olsa tavşan öldürdüğüm için vicdan azabı duyuyorum.
* 2 yıl önce izmirden istanbula taşındım, kar yağdığını görünce saat başı pencereden kar toplayıp yedim.
* tüm bu itirafların 2 ile başlaması gerektiğini düşündüm, bu yüzden bir kısmına daha sonra devam edebiliceğimi sanıyorum.
heyacanlıydım, ümitliydim, beklentim vardı, umutluydum, mutluydum, sabırsızdım sonrasında ise hayalkırıklığı, üzülme, hüzün, umutsuzluk, mutsuzluk, anlaşılmama hissi. bugün türkçedeki duygulara dair, çoğu olumlu ve olumsuz sıfatları hissettim. kısacası sözlük, bugün reddedildim...
Birine adanmış 3 yılımı trajikomik bir sonla adak olarak adadım.
kendimden küçük hemcinslerimle* cinsel ilişki yaşamaktan ayrı zevk alıyorum.
hayal ettiğimden çok daha fazla para kazandım. çok param olunca çok eğlenirim sanıyordum. şimdi ise sıkıntıdan ölmek üzereyim. amaçsızca yaşar gibi hissediyorum. eski günlerimi özledim.
yanımda ki kişi durmaksızın kendini övdüğünde, ben de ardına durmadan kendimi kötülüyorum. sonunda karşımdaki kişi '' sen aslında öyle birisi değilsin '' dediğinde ben de '' sende aslında bahsettiğin gibi birisi değilsin '' diyorum.
23 yaşıma geldim ve bu yaşıma kadar nasıl oldu da sözlük olaylarına girmedim şaşırıyorum. O kadar da vakit geçiriyorum internette halbuki. Ha daha önce böyle birşeyin varlığından bile haberdar değildim orası ayrı.
itiraf etmek gerekirse tarsuslu arkadaşımın kuyusunu kazmak üzere planlar yapmaktayım. gün gelecek sınav öncesi hesap makinesinin pilini ona belli etmeden çıkaracam, kaleminin yayını sökücem, silgisini ayakkabı boyasıyla boyuycam.**
(#14429921) bu entry me onay gelsin istiyorum ilk defa canlandır yaptım. şevkimi kırmayın...
uludağ sözlük galeri'ye nasıl resim yükleyeceğimi bir türlü bilemiyorum. hızlı ekle var tıklıyorum orada kalıyorum.. he yardımcı olacak olan varsa beklerim efenim.