bugün

Mey biter saki kalır, Her renk solar haki kalır. Diploma insanın cehlini alsa da, Hamurunda varsa eşeklik; baki kalır...
duysun isterdim..

--
karşımdasın işte..
bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
tıkandığım o an,
elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi..

köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
bakış açım belli oldu yine.
geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
dağlara çarptım her esişimde.
yollara küfrettim her gidişinde.

demiştim sana hatırlarsan:
önemli olan zamana bırakmak değil,
zamanla bırakmamaktir..
şimdi bana, geçen o zamanın
unutulmaz sancısı kalır

gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim..
--
tanıdığımı sandığım, güvendiğim, sevdiğim, uğruna herkesi kırdığım insan... aslında hiç tanımamışım, gerçekten niyetin görememişim yazık onunla geçen günlere... yazık anneciğime çektirdiklerime... ne kadar da vurdumduymaz, ne kadar kinci ve yalancıymış çok iyi anladım. en acısı da söylediklerinin hiç birinin doğru olmaması. geldi, hayatımı mahvetti ve gitti... çok kolay değil mi?

anladım artık. kimseyi sevmeyip, değer vermeyeceksin... o zaman en değerli sen olursun. aldatsan bile değerli olursun, unutulamazsın asla. acı çektirceksin ki değer göresin bu işler böyleymiş. iyi olmak, dürüst olmak, sevmek kimseye yaramıyor.

hayatına giren diğer şerefsizler gibi değilim ben derler, sonra en kötü şerefsizliği yapar giderler...
daha büyük acıyla, kimsenin sana yaşatmadığı bir acıyla bırakırlar.

kolaydır telefonlara cevap vermemek, bir yerlerden engellemek ama vicdan rahat edecek mi bakalım? eğer bir vicdan varsa!!!
normalde buradaki mutsuz itiraflara yanıt verir dertlerini dinleyebilecek biri olduğunu söyler onları rahatlatmaya çalışırdım ama farkettim ki ne yaparsam yapayım aslında bir hiç kimseyim ve hep öyle kalacağım. iyi günler sözlük.
insanlar girdiğim entrylere eksi oy vermekle kalmayıp kınayıcı mesajlar atıyorlar. hayırlara vesile olsun bari.
bayağı zamandır farkında değildim ama aslında epey zamandır stresli olduğumu anladım. sürekli bozulan moralimi sürekli düzeltiyorum ama yoruyor abi bir süre sonra.
alkol tüketmeden 3 günden fazla duramıyorum. sanıyorum alkol bağımlısı olma yolunda ilerliyorum.
türk'üm, doğruyum ve fenerbahçeli'yim .
donduran duygusuzluğun ardında eksilen duygularım olmuş. hayat zemheri ayazında bırakırken beni, telaştan kalbimi sokakta unutmuşum. kalbimin duygu lobu donmuş. yoksay butonu takılı kalmış. aşk ihtimali...yoksay. sevgi kırıntısı... yoksay.
hissettiğim bir lokma güzellikleri kar bilip ardına bakmadan gitmeyi şiar edinmişim. hem de yüreğim köpek gibi sevgiye açken.

tüm bunların sebebi de sensin ey hayat, insanlara inancımı köreltmişsin benim. ben bir çocuk saflığında kaybettiğim duyguların farkına bile varmamışım. cesaretimi topladığımda tutunduğum dal benden de zayıf olunca, duygusallığımı her fırsatta hançerleyip yüreğimi kan kaybından öldürmeye and içmişim sanki.

böyle zamanlarda yaradana bakıyorum başımı gökyüzüne çevirip, beni görürken yüreğimin halinden haberdar mısın diyorum. umarım hissettiğim duyguları anlıyordur.

herkes yaralı sözlük. herkes yaralı. yüreğindekine merhem arıyor kimi, kimi sonu çabuklaştıracak zehir. en azılı hançerin ucundaki acımasız zebani, sevdim dediği.

yarasına çözüm sandığına tutunmaya çalışırken, o çözüm sanılanın da yaralı olabileceği ihtimalini yok sayıp, kendini kurtarma derdinde herkes. ne etmeli bu soğukta? var mıdır duygularıyla mantığını dengeleyebilen biri?

tadı yok hayatın. hayattan bir bok anlamadan yaşayıp giden boş beleş biri olup da mutlu olaydım ne vardı? didikledikçe hayatın boku çıkıyor. geriye sifonu çekmek kalıyor. ne olurdu giden ben olaydım.

bugün sevmiyorum seni hayat. kendimi kandırmaktan yoruldum. görünme bugün gözüme, tüm günahların belleğimde. donan yüreciğimi ısıtmadan, yoksaydırdıklarını düzeltmeden görünme gözüme.
şu sözlüğe her girişimde ya şifremiz ya da nickimi yalnış yazıyorum. bir kere bile bir de bir giremedim...
Henüz çok genç yaşta evlenip sadece bir yıl evli kalan bir dostum var ve karısı onu kanserken terk etti, bu yüzden birine aşık olmaktan hep çekindim ve herkes bana duygusuz mal diyor dışardan sert gözüksemde içimde fırtınalar kopuyor be sözlük...
Şimdiye dek hiç "etajer" demedim ve bunun eksikliğini hissetmiyorum."Komodin" daha samimi, daha halktan.
arkamdan kapatmak istediğim bütün kapıları hızlı çarparak kapattım. bugüne kadar hiç o kapılara geri dönme ihtiyacı hissetmedim. dilerim önümdeki basit hayatımda da hissetmem.
az önce köpekler havlıyordu. e bu itiraf değil ki demeyin hemen bekleyin. toplam 5-6 köpek falan vardı dışarıda. sonra bir tane küçük köpek bağırmaya başladı. evet havlamadı bağırdı. kuyruğu koparılmış gibi mi desem, bacakları kırılmış gibi mi desem bayağı acı çektiği anlaşılıyordu bağırmasından. pencereden baktım. büyük köpekler hemen uzaklaştı hepsi ayrı bir yere dağıldı. küçük köpek bağırmaya devam ediyordu. tamamını göremedim ama yatıyordu sanırım. oturup ağlamaya başladım. cidden ağladım. n'aptınız lan dedim. ben sizden umutluydum. siz de iyice insanlaştınız.
Büyümekten çok korkuyorum. Hep böyle 27 yaşındaki eşek kadar çocuk kalmak istiyorum. Acılar insanı olgunlaştırır denir ya hani. Ben olgunlaşmak istemiyorum işte. Gökteki uçurtma gibi olmak istiyorum öylesine özgür. Ama bu acılar dolu dünyada zor. uçurtmamın ipini kestiler.
ben bir itirafçıyım. *
itiraf ediyorum ak partiye ve bdp ye eski sempatimle bakmıyorum. ikiside çok şımardılar.
lan anasını satayım yıllar sonra eski arkadaşlar toplandık bugün, bazı konularda ne kadar haksız olduğumu anladım bugün, hiç hak etmediği halde nasıl ona kötü davrandığımı, bildiğim halde tekrar yüzüme vuruldu bugün sözlük. hiç açılmasın istedim o konu eğlenirken ama muhakkak açılacağı belliydi sonunda ve sonunda yemeye başladık lafları. ben zaten uzun zaman çektim cezamı bundan sonra ne hacet. ama bana bir ders de oldu aslında. bazı şeyler kendimden kaynaklı umrumda değil artık. bunlar eski ya da yeni olsun. sonuçta herşey benim etrafımda dönüyor ve ben merkezde durduğum sürece ve etrafımda dönenlerinde pek önemi yok aslında. sonuçta dönenlerin umumiyeti benim durduğum yere bağlıysa zaten pek de benim için önemli olmayan insanlardır bunlar.
çok yakın bir arkadaşım bu hafta hiç okula gelmeyince en sonunda akıl edip başka bir arkadaşa sordum onu. nedendir bilinmez ama aramak falan hiç gelmedi aklıma, derslere zaten normalde de gelmediğinden belki de arama ihtiyacı duymadım. dün oda arkadaşına sordum 'çağatay nerde ya öldü mü ?' dedim ve aldığım cevap içimi acıttı. kuzeni vefat etmiş ve bir hafta önce memlekete gitmiş. bundan neden benim haberim olmazdı,çağatay nasıldı ? ve ölüm.. bu durumda ne denirdi ki. bir süre bekledim öylece ve nihayetinde aramayı akıl edebildim ama telefonu kapalıydı. gün boyu aradım ve hep kapalıydı. neyse ki gece yarısına doğru açtı telefonunu ve konuşabildim. başın sağolsun diyebildim ne denir ki başka.. ama dediği bir söz var ki içime dert oldu. 'betül bir haftadır okulda yokum yeni mi aklına geldim de sordun ölsem haberin olmayacak' içime oturdu o sözü resmen. sonuna kadar haklıydı çünkü. en değer verdiğim insanlardan biriydi ve benim olanlardan en son haberim oluyordu. 'beni sen anlarsın gelince uzun uzun anlatcam konuşcam' dedi. çok doluydu ve konuşmaya ihtiyacı vardı ama ben ise en son yanında olan kişiler arasında oldum belkide. bu olay bir şey, farketmeme sebep oldu. bir tek benim canım yanmıyordu, gencecik başka bir hayatın daha son bulmasıyla benimle aynı acıları yaşayan başka birileri daha vardı ama ben kendimle, kendi acımla o kadar duyarsızlaşmıştım ki etrafıma karşı en yakın arkadaşımı bile bir hafta boyunca aramayı hiç akıl edememiştim. kendime ilk defa bu kadar çok kızdım.
Hayatım darmadağınık.Kimse toplayamıyor.Ve böyle zamanlarda keşke annemi sevseydim diyorum.
göbeklerini kamufle etmek, masum göstermek için, "yok onu ben yapmadım biradan oldu" diyen adamları çok seviyorum. niye yalan konuşuyosunuz olum, bildiğin göbek o işte, niye biranın arkasına saklanıyorsunuz. biz götümüze "pizza götü" diyor muyuz. çok ayıp valla.
inci sözlük'ten uçurulabilmeyi becermiş bir yazarım.
' acının renginin reyhan olduğunu varsayarsak, aşkın rengi nedir' ? dedim.

' gri ' dedi.

' o zaman sen beyaz ol , bende siyah. karışalım iç içe, ama benden başka kimse çevirmesin beyazımı griye..
itiraf ediyorum seviyorum aslında onu ben.
işe gitmekten nefret ediyorum.