bugün

camdan kafayı uzatıp 'la bi gidin apartmanın altından' diye bağırılası arabalardır. çaldığı müzikler iğrenç müzik zevklerini; bağırışları 'pazarcı politikacı' kimliklerini gözler önüne serer.
içinde travesti ile ilişkiye girilecek bir araba türüdür.
bugünlerde yine piyasa çıkan arabalardır. her gün türküler eşliğinde bizim sokaktan geçmektedirler koskocaman ''hayır'' yazan arabayla. aklımız yerinde sağlıklı düşünebiliyoruz tabii ki ''hayır''.
ikinci eli pek bulunmayan genelde mercedes marka otobüslerdir.
bu aralar çok sık rastladığım bir seçim arabası var. "hayır" oyu verecek olmama rağmen şoförünü tanıyorum. kim koydu bu antipatik gergedanı o arabaya ya. kendimi bilmesem kararımı değiştirirdim bu tosbaa yüzünden.
"kılıçtaaar kılıçtaaaar kılıçtaroğlu hem temiz hemde dürüst bir insan oğlu" eşliğinde sokaklarda gezen iğren ses sistemine sahip araçlardır.referandumla kılıçdaroğlunun ne alakası vardır bilinmez.kendi reklamını yapmaktadır.
çok partili dönemde epey popüler olan bir seçim unsuruydu.
Vızır vızır kafa s*ken araç. Ulan bi tanesi var zaten rap yapıyor hangisi olduğunu bilmiyorum ama mhp bile olsa gece bulup çizecem yeter lan yeter.
Gürültü kirliliginden başka birşey değildir. Sanıyorlar ki kimin şarkısı güzelse oyu ona vericez.
gürültü yapıp milletin kafasini şişirler anca..sanki seçim şarkılari milletin fikrini değiştireçekmis gibi ortalıkta dolanıyorlar.
kim bunu akıl ettiyse tarafımdan kendisine güzel cümleler gönderiyorum bugünlerde.
Kafa şişirme dışında bir işe yaramaz.
Allah razı olsun bir kere çok işime yaramıştı.
Yukarıdaki köylerden birinde festival var, konserle birlikte.

Saatlik otobüs kalkıyor.
Ben otobüsü kaçırdım, napim napim derken seçim otobüsleri gidiyordu yukarıya festivale doğru.

Nasılsa zaten gidecek.
El kaldırdım, rica ettim. Beni festival alanına kadar götürmüştü.

CHP Adana'ya selamlar. *
kafa miker. gereksiz bir gürültü üreticisidir.
1960 lı 70li ve 80li yıllarda eğitim seviyesinin daha düşük olduğu bir Türkiye de işlevseliği daha fazlaydı. Günümüzde ise iletişim olanaklarının da artmasıyla birlikte, parti bayraklarının, seçim bürolarının ve seçim otobüslernin etkisinde bir azalma olduğu bilinmektedir. Zaten kurumsal, ekonomik ve sistemsel krizin yanında partilere güvensizlikten kaynaklanan bir krizden de söz edebiliriz.
(bkz: dündar dinç)