bugün

şu an trt 1 de candan erçetin'in sunduğu programda konuk olan türk popunun divası.
aşk ve sanatın sırlarını görebilmiş ve anlayabilmiş nadide insanlardan biri.
aşk şarkılarının mükemmelliğini uzay hepari'den aldığı ilhamlara borçlu olan; ortalama düzeyde vokal yapabilmesine rağmen mükemmel bir söz yazma ve beste yapma kabiliyeti olan mükemmel müzisyen.
uzay hepari yokken de olan, uzay hepari'den sonra da olacak olan...

Saatler geçmek bilmiyor önce, garip bir heyecan bu her zamankinden daha farklı, daha bir ürkeklik var içinde. Ya diyorum... Ya bir şey olursa...
Çok üstüne gidiyorlar, çok yaralamaya çalışıyorlar, zehirlerini çok akıtıyorlar üstüne.
Sonra o saat geliyor. Program başlıyor, toplar uçuşuyor, bir kadın geliyor, gelinlik giymiş gibi, seviyorum o kadını da ama bugün dokunmuyor, bugün işlemiyor hiçbir şeyi, sonra o şarkı da bitiyor...
Heyecan had safhada. Anons ediyor, fazla gösterişli laflar etmeden. Gösterişe ihtiyacı yok gelen kadının.
Zaten tüm gösterişi üstünde, masmavi, geceyi aydınlatan yıldızlar, gündüzleri üstümüze düşen gökyüzü gibi, masmavi...
inadına tertemiz...
inadına masum...
inadına her şey o.
Geliyor, gülümsüyor, gülümse diyor... Tüm asaletiyle merdivenlerden inerken, mikrofonun başında, ayaklı mikrofonu bir eliyle tutmuş o en sevdiğim haliyle...
Gülümse, hadi gülümse...
Ya bana öyle geliyor, ya da bir gerginlik de onda var. O da daralmış sanki, o da sıkılmış bu oyunlardan, gücün tüm yollarını geçmişken, yeni yollarla karşılaşmaktan...
Zaten henüz etmiyor o lafı, "ben almayayım" diyor ilerleyen saatlerde "aşkı."
Gülümse bitiyor, tatlı sert, "bu mikrofonu ayarlasınlar, bu kadar da değil" diyor.
El gibi durma diyor... "Safoş" kaldım demiyor, ama içinden geçiyor sanki gülümsüyor oraya gelince çünkü, biraz önce gülümse diyen kadın, gülümsüyor.
Sonra çaktırmadan yapışıp kalmış, gitmeyen, bitmeyen şarkılardan biri, Haydi Gel Benimle Ol diyor, en muzip haliyle. Bir anda...
Provaları görüyoruz, yüz bininci kez giydiği kıyafeti var üstünde. O kadar bizden, o kadar gerçek bu kadın.
Koltukta otururken o sohbette güldürüyor bizi. Bugün çok güldürüyor, ya son günleri gerçekten umursamıyor, ya da savunma mekanizması...
Çok güldürüyor, çok gülüyor, çok eğleniyor, çok eğlendiriyor...
Vazgeçtim'i de söylüyor araya sıkıştırıyor.
Orkestra bir coşuyor, yüreğimi delip geçiyor.
Sonra "çok kayıp verdim" diyor ya, ben orada bitiyorum işte. Neden bilmem içimden bir şey akıyor, sanki tüm sakladıklarım, tüm belli etmemeye çalıştıklarım dökülüyor. Bir şeyler oluyor, ne oluyor bilmiyorum. Söylediği her kelime, bir kurşun gibi gelip yüreğime işliyor.
Yalan'ı söylüyorlar beraber, ölümlerin en acılarını yaşayan insanlardan biri diyor, "dünyada ölümden başkası yalan" diyor.
Bir de dosya var, kadın dalga geçiyor "kurtaramıcam bu dosyalardan kendimi" diyerek... O beyaz elbiseli kadın da, dosya da dosya diye tutturuyor. iyi niyetli mi kötü niyetli mi bilemiyorum, sonra Nilüfer şarkısıyla açtığı programda, istek şarkılar adı altında, Nilüfer şarkısı söylüyor. Bir mesaj mı vermeye çalışıyor, ben çok fesatım, sevdiğim başka bir insanın fesatlık yapacağını düşünüyorum, ama korkuyorum işte, dosyalardan, başkalarından, güvenim kalmadı ki kimseye...
Gene bir ara...
Sonra beraber şarkılar söylüyorlar. 70'ler potpurisi bile batmıyor bana, Sezen iyi geliyor... Çok iyi geliyor Sezen'i öyle gülerken görmek, mutlu görmek, Sezen'i en azından ayakta görmek, tüm her şeye kapalı görmek...
Sezen'i görmek iyi geliyor çok.
Acıtıyorlar diye düşünüyordum onu, iyi geliyor...
Bu yüzden iyi geliyor...
Yaşanmamış Yıllar, Kaybolan Yıllar inadına iyi geliyor.
Sonra Beni Al Onu Alma...
Her Şeyi Yak...
Ve Keskin Bıçak...
"Ben bu dünyayı anlayamadım..." diye bağırırken, gözyaşlarım akmak istiyor, daha daha daha çok dokunuyor şarkılar bugün. Ağlamak istiyorum her zamankinden daha fazla...
Elbette başlıyor... Bu kulaklarım Sezen'in dilinden Elbette duyuyorlar, Sezen'den Elbette dinliyorlar. Sezen Elbette'yi söylüyor... Çok iyi geliyor... Çok iyi...
Severim Candan'ın sesini...
Ama bugün sevmiyorum. Her sese kapalıyım, orkestranın çıkardığı garip polifonik telefon tadında melodilere bile kapalıyım. Onlarda da bir şey var sanki bugün.
Ben sadece Sezen'e açığım. Başka seslerin etrafından aradan sıyrılıp yukarılara çıkarken o ses, bana daha bir işliyor, daha bir dokunuyor, daha çok biliyorum kıymetini o sesin. Dokunduğu her şarkıya verdiği o anlamı daha çok anlıyorum. Daha çok seviyorum.
Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam geliyor sonra... Kızıyorum yine, Aysel Gürel'e kızıyorum...
Ama Sezen çok muzip...
Sezen çok komik...
iki arada bir derede yine birilerini övüyor...
Aşkı almayayım diyor, kapatmış aşka kapılarını...
Başkasına övgü düzmeyi seviyor, aldığı onca övgüyü, kendisinden alıp başkasına veriyor. Kim bilir kaçıncı kez...
Gidiyor sonra...
Gidiyor...
iyi geliyor bana, her zamankinden çok daha fazla iyi geliyor onu duymak, onu görmek, onu sevmek...
Çok çok çok iyi geliyor...
Çok da ağlayasım geliyor...
Çok işte...
Her şey çok bugün.
Sezen'i bitirmeye çalışanlara tokat gibi bir cevapla karşılık vermiştir kendisi. Bilinçli yapmamıştır bu cevabı. Fakat daha önceki programları, totalde geçtiğimiz hafta 77. olan candan erçetin, bu hafta total'de 26. sıraya kadar yükselmiştir. Sezen sayesinde tabii ki.
Ab grubunda ise daha büyük bir sıçrama yaparak 6. sıraya oturmuştur, hatta öyle ki, şans topu çekilişi bile 7.sıraya yerleşmiştir.
Burhan Ayeri yarın vatanını sevenler çoğaldı, o yüzden Sezen izlenmiyor gibi gubidik bir teşhiste bulunamayacak doğal olarak.
Sezen, dün bir kez daha kraliçeliğini gösterdi...
şarkılarını deli gibi sürekli dinlediğim,konserlerini kaçırmadığım,hatta zaman zaman annemden çok sevdiğimi düşündüğüm,şarkıları ölümsüz olan,tartışmasız pop müziğin kraliçesi büyük sanatçı.
dinlemeye doyamadığım güzel insan. deli kızın türküsü albümüyle bir gün ereceğinin * sinyallerini veren, ışık doğudan yükselir albümüyle eren ve deliveren albümüyle yüzünün makyajını silerek beni benden alan minik serçe.
cuma gecesi * harbiye açıkhava tiyatrosunda gene seyreden herkesi kendinden geçirmiştir. özellikle yazdığı mehmet şiiri tüyleri diken diken etmiş, gözlerin dolmasına neden olmuştur.
mücize insan. bütün şakıları birbirinden orjinal. türkiye' ye bir daha asla bir benzerinin geleceğine inanmadığım deha beyin.
özellikle son dönemde yaptığı şarkılarla türk müziğini biraz daha uçuruma sürüklemiş, aslında hepimizi bir şekilde bilinçaltıyla uyutan, ve bütün bunlardan dolayı eskilerdeki şarkılarının hoşluğundan bile bahsetmek istemediğim, saçmalamış şahsiyet.
(bkz: cakkıdı)
(bkz: komple)
(bkz: evlenilecek kızlar eğlenilecek kızlar)
bu aralar powerturk de sürekli klibi dönen parçasının adını bir türlü hatırlayamadığım sanatçı kişilik.
not: bu entry sorunun cevabı bulununca kendi kendini imha edecektir. *
Şu an açıklanan konser programı şimdilik şöyledir;

30 Haziran-Harbiye Açıkhava
1 Temmuz-Harbiye Açıkhava
5 Temmuz-izmir Fuar Açıkhava'da TSM Korosu konseri konuk sanatçısı (davetiyeler fuar açıkhava gişesinde, konser ücretsiz)
6 Temmuz-Çeşme Açıkhava
14 Temmuz-Bodrum Antik Tiyatro
27 Temmuz-Harbiye Açıkhava
28 Temmuz-Harbiye Açıkhava
4 Ağustos-Bodrum Antik Tiyatro

Ayrıca kesin tarihleri belli olmamakla birlikte; 7 Ağustos tarihinden itibaren turneye çıkıyor Sezen Aksu. Bu sene turne Gaziantep'ten başlıyor. Sonrasında çok büyük bir ihtimalle Kars Kalesi'nde ücretsiz halk konseri...
Turnede uğranacak tüm iller şöyle;
Gaziantep-Kars-Adana-Bursa-izmir-Samsun/Trabzon-Antalya-Ankara(2) ve kapanış istanbul.

Çok yoğun bu yaz kraliçe. Geçen seneden daha fazla. Tek temennimiz bu yıl Sezen Aksu yanına kim olursa olsun kimseyi almasın... Tek başına çıksın turneye. Ön grup, alt grup, istemiyoruz. Bir tek Sezen yeter...
yarin ki konserine bilet var mi acaba diye dusunmeme sebep olmus minik serce.
nasi yapsak...
lisedeyken şarkılarını çok sevdiğim ama şimdi bana bir mana sunmayan şarkıcı, koca götü, göbeği, alkole olan düşkünlüğü ve millete tepeden bakmasıylada ünlüdür aynı zamanda.
tüm türkiye ye hitap ettigini dün aksamki konserinde birkez daha ispatlayan yüce insan. kapalisi, acigi, genci yaslisi...iyi ki varsin sezen, iyi ki varsin askin sesi, tanri seni korusun.
Türkiye' nin gelmiş geçmiş ve gelecek en iyi, en yetenekli, en komik, en iyi şarkıların sahibi, en kısa, en hint kumaşı sanatçısı.
beste fabrikasi. popüler anlamda -sadece pop müziği kastetmiyorum- türk müzik camiasi için bir duayendir.
Son yıllarda eskisi gibi şarkılar üretemiyor diyenlere konserlerindeki muhteşem yeni şarkılarla cevap vermiş yüce insan.Hele ki (bkz: yol arkadaşım) (bkz: güvercin) (bkz: izmir yanıyor) (bkz: benim yerime de sev) (bkz: aykırı çiçek) Bu lafları söyleyenler gidemem,lale devri,kaçak gibi hitleri de çok severler orası ayrı bi konu
yine mi çiçek?

kur masayi madam despina,
kirli beyaz musamba örtüleri ser,
çek sediri asmanin altina,
yaninda bir ince müzeyyen abla

yine mi güzeliz,yine mi çiçek?
hamd olsun,
taze mi bitti topik
canin sagolsun
amanin,
yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
hamd olsun,
altinbas kadehe yag gibi dolsun.

gece çok geç,arzular selale,
haber etsek o yare,
gelse bomanti`den,
sereflendirse biz,
olsak teyyare

yine mi güzeliz, yine mi çiçek?
hamd olsun,
altinbas kadehe yag gibi dolsun.. * *
kendisi ne hikmetle kabul etmek istemese de o bir şair.Hem de en hasından
Allahın onu bu dünyaya gönderme neden şarkı sözü yazmasını insanların dile getiremediği tüm duygularını o muhteşem şarkılarında dile getirmesini istemesidir.*
kendisini sevmeyen insanlara uzaylı muamelesi yapılan, özellikle son dönemde ben yazdım oldu zihniyetine bürünen kişi.bunun rock müzik piyasasındaki karşılığı için (bkz: şebnem ferah)
katışıksız bir populist.
"allah korusun başına bişey geldiğinde onunla birlikte pop da ölür" denilebilecek kişi!
ayrıca her yazdığı şarkı "bu kadar mı duruma uygun olur canım, kadında bir telepatik güç mü var ne?!" dedirten kişi.
ayrıca sanatçı duyarlılığı taşıyan kişi. (zamanında kimse ağzına alamazken,cumartesi anneleri için kaset çıkarmıştı!).
1 ağustos'ta kemer'de konser verecek kraliçe. ayrıca 3 ağustos'ta emma shaplin ile birlikte çeşme'de sahne alacak, 4 ağustos'ta ise bodrum antik tiyatro'da sahneye çıkacak sezen aksu.
sonrasında turne başlıyor.
27-28 temmuz konseri biletleri tükenmiş sanatçı, kraliçe.