bugün

anlatılanları dinlemeyen kişilere sorulan "ne dedim ben?" sorusuna verdikleri uydurma cevaplara karşılık olarak söylenen söz.
... söz söyler saç yoldurur.
(bkz: sağır duymazsa normaldir) (bkz: duyarsa problem var demektir)
iki arkadaş arasında geçen diyalog buna iyi bir örnek teşkil ediyor;
+len musti ne oldu seninki?? *
-sorma olm yaaa, beni görünce yolunu değiştiriyoo.
+ * nee donunu mu değiştiriyo. *

yine aynı şahıs başka biriyle diyaloğa girmiştir, konu metabolizmadır;
+ olm yaa ne kadar yesen yine zayıfsın sen.
x: dopamin hormonu fazla salgılanıyodur, metabolizması hızlı çocuunn.
+ * hormonları çay mı içiyo???*
toplum: eh yuh abi yaaaa...
yaşlılarda iyide bunun bir de genç versiyonları vardır. (bkz: bezgin ve sağır bekirler)
(bkz: sığır duymaz uydurur)
bir arkadaşın amcasıyla telefon konuşması;

+amca nereye geleyim ben?
-hastanenin önüne gel, ben ordan alırım seni.
+orada pastane mi vardı?
-kızım postane değil hastane, hastane..

Arkadaş yerlerde tabii..
sizin söylemlerinizden sonra asla "Ne dedin?" demeyen bilgiçtir.
Yaşı dolayısıyla, kulaklarında iştme kaybı olan dede ve nineler, yanında konuşlan sözleri yanlış anladığında, çevresindekiler tarafından tiye alınca, sık başvurdukları züğürt tesellisidir. Muhakkak her yaşlı bu bahanenin arkasına sığınmıştır ve yaşlanan herkes yine bu bahaneye sığınacaktır.
-bu tiple cemaat yurduna almazlar beni lan!
-ne? bu tiple cem adriana mı almazlar seni?
-aşkım seni klonlatıcam..
+nee!?!?! beni kullanıp atıcak mısın!?!?!?
(bkz: saati kurmazsan durur)
saati kurmazsan duru şeklinde devam eder.*
beni sevdiğini duymuşlar;sağır duymaz uydurur işte...
(bkz: saati kurmazsan durur)
dün gece bir diyalog olamayan diyalog; sağır rolünde pek tabii ki ben, şöyle gelişir:

- öznur 'un abisini tanıyor musun?
- anlamadım?
- öznur 'un abisini tanıyor musun diyorum?
- üsküdar valisini hatırlıyor muyum?
- (bkz: error)
- üsküdar 'da vali ne alaka ya?
- (bkz: 404 not found)
(bkz: Sığır duymaz uydurur)

(bkz: Sağır duymaz osurur)

Bunu diyenleri de duyduk. Komik mi amuğagoduum diyince düzeliyorlar.
abimiz genç yaşına rağmen yaşar bu sıkıntıyı, ama katiyen kabul etmez durumu.

"ben doktora sordum kulaklarım normalden fazla kirleniyormuş, bu yüzden böyle" der.
Yaşlı bir babaannem var, bir de bunun aynı kendisi gibi yaşlı bir çocukluk arkadaşı var.

Bunlar bir araya geldikleri zaman başkalarından duyup yanlış anladıkları haberleri birbirlerine anlatıyorlar, haliyle gene yanlış anlıyorlar, haber oluyor sana duble yanlış.

Bugün öğlen okuldan gelince babaannem haberi patlattı gene;

-ya bizim arka tarafta oturan komşu ölmüş.
(Öldü dediği adamı on dakika önce gördüm halbuki)
+fikriye nene mi geldi sabahleyin?
-evet.
+boşver sen bunları, gel yemek yiyelim.
"Kaşar durmaz vurdurur." şeklinde devam eden söz.