bugün

patlicanli etli bir yemektir. patlicanlar alacali soyulur, uzunlamasina dorde bolunur. acisinin yok olmasi icin bir sure * tuzlu suda bekletilir. etler haslanirken bir yandan yag sogan ikilisi hazirlanir. * etler, salca ve tuz soganla karistirilir. bunlar pisirilmeye birakilir * *. bu esnada patlicanlar kizartilir. borcama kizartilmis patlicanlar, sivribiber ve pisen karisim eklenir. orta isida isitilmis firina konarak pisirilir *.
patlıcanın ne kadar mucizevi bir sebze olduğunun bir başka kanıtıdır efendim...
kebapçıda yediğiniz zaman etle beraber şişe geçmiş bir şekilde domates biber eşliğinde gelir,güzel kebaptır hakikaten ama sonunda soda içmek şarttır.
(bkz: balcan kebabı)
birecik patlıcanıyla yapıldığında oldukça lezzetli olur.patlıcan kebapı hazırlanışı ve pişirilişi dışında yemesi bile başlı başına bir sanattır.*
"ağam, alası antep'te birecik balcanıynan olur. şeyle bi balcan bi et dizicin şişe, bişiricin onu, gabuunu soyucun, acı duz garabiber ekeliycin, kübban ekmeğinen de yidiyn kimi... abbauuv." şeklinde tanımlamak mümkündür.

(bkz: entryden memleket tahlili)
Arkadaş tavsiyesiyle yediğim daha doğrusu yemeye çalıştığım yemek. Eğer ilk defa yiyorsanız kız arkadaşmız vb. rezil olacağınız insanların yanınızda olmaması tavsiyemdir. Yemesi gerçekten yetenek ve tecrube ister. Ama lezzetlidir. Yemeyi beceremezseniz ali nazik kebabına bile dönüştürebilirsiniz.
pişip masaya geldiğin önce patlıcaların yanık kabuğu soyulur. antep yöresinde balcan kebebı olarak bilinir
şavak ustada gidilip yenilesi kebap türü.
antepte açlık sınırında olanların bile bi yolunu bulup yediği, antep dilinde 'balcan kebabı' olan bir yemek çeşidi.
değişik bi şekilde yenen, böyle patlıcanların arasında köftenin olduğu, onu lavaşa sarıp yemeniz gerekli olan... ama hiçbi zaman iskenderin efendime söyliyim adananın yerini tutmayan...
orjinali 4 patlıcana 3 köfte şeklinde olanıdır. patlıcanlar ve köfteler tek seferde geçirilir. eğer geçirilemezse tekrar denenmez. yoksa közün üstünde çevirirken şişi çevirince patlıcanlar ve köfteler de döner ve bir tarafı yanarken bir tarafı hiç pişmez ki bir sanat eseri olan bu kebap çeşidine yazık olur.
gaziantep'teki versiyonu; tepsiye dizilen ve odun fırınında pişirilendir. tepsinin etrafına sırasıyla, bir et ve bir patlıcan dilimi dizildikten sonra, tepsinin ortasına domates, biber ve soğan söğüşlenerek fırına verilir ve bir saat kadar pişirilir.
görsel
yazın güzelliklerinden hoş bir kebap türü.

(bkz: olsa da yesek)
antakya da pek güzel yapılan kebaptır.yiyiniz, yediriniz.
ayranla beraber tüketilir. ve inanılmaz lezzetlidir.*
urfa yöresinde tepsi kebabı adıyla bilinir.
yemesi ayrı bir sanat olan kebap türüdür. en çok bilinen ve kullanılan, iki farklı yeme şeklini paylaşmayı isterim.

birincisi, en klasik yöntem olan dürümdür. patlıcanları(aslında patlıcan değil, batlıcandır bu antep dilinde ama o farklı bir konu) kabuklarından sıyırmakla başlanır. bu sıyırılmış patlıcanlar lavaşın içine uzunlamasına yayılır. kıyma ise ufak ufak bölünür ve bu patlıcanların üzerine, herhangi bir noktada yoğunlaşmayacak şekilde, homojen biçimde dizilir. bu noktadan sonra hızlı olmak gerekir. eğer ağırdan alırsanız, lavaş kurumaya başlayacak, patlıcan ve kıyma soğuyacaktır. hemen domates ve biberler doğranır, dürümün içine yerleştirilir. kıyma, kara biber ve kırmızı biber damak zevkine göre içine koyulur. bu anda ki karar kritiktir. eğer koyduğunuz malzemenin ağırlığını ve hacmini tek lavaş tutamazsa, ikinci bir lavaş ile desteklemeniz gerekebilir. * midenizi birazcık yakabilir, hatta gecenin geri kalanında geviş getiren büyük baş gibi kalabilirsiniz ama tam en keyifli anında, orasından burasından pörtleyen dürüme tercih edilir. dikkat diyorum.

ikincisi ise çok fazla kişinin bilmediği, kendinizi köy ortamında hissetmenizi sağlayacak bir tekniktir. toplum içinde uygulamaya kalkarsanız, muhtemelen doğduğunuz memleketi ele verme durumu söz konusu olacaktır. fakat şunu söylemem gerekir; inanılmaz keyifli ve lezzetli bir yöntemdir. derincene yayvan bir tabak gerekir. öncelikle domatesler, biberler, soğanlar vs. ince ince bu tabağın içine doğranır. bunun sebebi, tüketimi dürümden daha uzun süreceği için, soğumanın engellenmesi ve tadın maksimize edilme çabasıdır. bunların üzerine yine patlıcan ve kıyma koyulur ve karıştırılır. üzerine yine zevk ve renk tercihine göre kırmızı veya kara biber koyulur. o kaşık ve çatalı kenara koy evladım. bu sistemde, o objelere kesinlikle yer yoktur. lavaşı koparıp, bu yaptığınız karışımın içine daldırıp, -bakınız bu konu çok önemli- ağzınıza sığacak kadar kısmı alırsınız. sonrasını anlatmama gerek olmadığını düşünüyorum.

yanında ayran, yedikten sonra ise eğer midenize güveniyorsanız künefe tavsiye edilir.

afiyet olsun efendim.
oruçlu oruçlu açılmaması gereken bir başlık.
yeni dünyanın bile kebabını yapmış memleketimin patlıcanı es geçmeyeceği gerçeği ile gaziantep yöresine ait her hafta yenilesi kebap.
adana yöresine aittir. patlıcanı bolca olur öyle işte.*
http://3.bp.blogspot.com/...%B6r%C3%BCnt%C3%BC018.jpg
(bkz: 12 eylül 2010 anayasa değişikliği referandumu)
kuzu etiyle yapılanı daha makbul olan kebap.
nefis bir yemeğimizdir. adana yöresine ait olup, gaziantepte aynı şeye testi kebabı derler.
ayrıca 'beli bükük' patlıcan kebabı diye de bir versiyonunu duymuştum, isteyenler internet üzerinden araştırma yapabilir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar