bugün

otobüse binen birinin sekiz durak sonra aynı otobüse binecek olan arkadaşına yer ayırması.yetmezmiş gibi siz oturmaya çalıştığınızda da orası arkadaşımın yeri demesi.(sanki ssk hastanesi sırası gibi.)
ücretin sonradan toplandığı muavinli halk otobüslerinde muavinin sürekli "evet burdan başka ücret vermeyen varmı" diye bağırması.

yine aynı tip otobüslerde önden yolcu alıp arkaya ilerleyin, arkadan yolcu alıp öne ilerleyin denmesi.
yanınıza oturan kişinin koltuğunuzun yarısını kaplaması, üstelik bangır bangır müzik dinlemesi, osurması ya da horlaması..
günden gelen 'yaşlı, hamile, hasta olmayan' kadınlara yer verilmediği takdirde 'bunlar hiç aile terbiyesi almamış ceplerine para doldurmakla eğitim olmaz, bu ne saygısızlık' gibi konuşmalara maruz kalınması. bu konuşmalar sonucu sinirin bozulması fakat hiç bozuntuya vermeden kulaklıktan müzik dinlemeye devam edilmesi. böyle hakarete böyle umursamazlık yaraşır napalım.
emonun birinin gelip yanınıza oturması.
sen böyle otobüste ayakta durmak için çırpınırken,denge oyunları oynarken,kadrajında birbirine yardımcı olanları görürsün ya hani,öyle işte.

(bkz: çikçakları yak kaptan)
(bkz: bir star wars serisi olarak akbil savaşları)
- sarhoşlar
- trafik
- atışmaya yer arayanlar.
oturduğun koltuğun senden önceki oturan kişi sebebiyle sıcak olması.
koridor tarafında oturuyorsanız tam yanınızda ayakta duran kişinin kafanızın üstünde sms atması.
-atma kardeşim ya zararlı dalgaları beynime gönderiyosun
-abicim hem oturuyosun hemde telefon kullanmama bile kızıyosun
-arkadaşım telefon zarar veriyo kaldır şunu tel kullanmak yasak otobüste.
-konuşmak da yasak susar mısın??
-mmm mmm mmmm sikim.
çocukların salyalı elleriyle demirlere on parmak yapışmaları.
kalabalık bir halk otobüsündeyseniz eğer, yere bozuk paranızın düşmesi.
sabahın kör karanlığında sıcak yatağından çıkıp da onca saatten sonra işten, dersaneden, okuldan, hastaneden çıkmış evine dönmek için can atan, beyinleri ve vücutları pestil olmuş, tek istediği sessiz bir şekilde yolculuk etmek isteyen insanların bu haklarını umarsızca elinden alan, hiç bir uyarıyı dikkate almadan umarsızlıklarına devam eden, car car car car konuşan, gülen, kahkahalar atan ve hatta tepinen insan güruhudur benim için en sinir bozucu olay.

tabi bunun yanı sıra, arkadan, sağdan, soldan ve çaprazdan dayamaya çalışan çük kafalıları söylemiyorum bile artık.

tüm bunların dışında bir de tam mesai çıkışı saatinde, aynı perişan vaziyette işten dönen ve zar zor yer bulmuş bitkin insanlardan yer isteyen, günden veya gezmeden, alışverişten dönen teyzeler de sinir bozar bazen. çünkü yarım saat önce rahat rahat yer bulabilecekken otobüste yok o illa o saatte binicek.
otobüste seyehat ediyor olmak.
hiçbir şey olmasa da bu yeterli sinir olmak için.
Üstüne sigara kokusu sinmiş adamın gelip yanıma oturması/yanımda durması.
(bkz: #10139247)
varan1- Otobüs tıka basa doludur, sarmısak, soğan, sucuk, ter kokularının buluştuğu o havasız ve dar alanda ayakta durmakta zorluk çekiyorsunuzdur.

varan2- Eğer mevsimlerde kış ise;sıcak ve havasız ortamdan bunalırsınız ancak montunuzu çıkaramazsınız çünkü hareket edemiyorsunuzdur.

varan3- üstüne üstlü 20 dakikada gitmeniz gereken yolu istanbul trafiği sayesinde 1 saatte gitmek zorunda kalırsınız ve otobüs her durakta durur,yer olmamasına rağmen akın akın yolcular biner orta kapıdan ve arka kapıdan,Yer yok bu insanlar nere biniyor diye bir de aklınızı zorlardınız.

varan4- ve tüm bu olan bitene rağmen, mavin sürekli arkaya doğru yanaşın diye azarlar tonda bağırmaktadır,biyerden sonra ne dediğini anlamamakla beraber sesin kulaklarınızda çınladığını hissedersiniz.

varan5- daha önce yüzünü bile görmediğiniz insanlarla tamemen akraba olmuş,kadın-erkek farketmeden çeşitli tacizlere uğrarsınız.

varan6- inmeniz gereken durağa geldiğinizde otobüsten inemezsiniz lanetlenmiş gibi bir türlü ilerleyemezsiniz,kaptana bağırırsınız sesinizi duyan olmaz...
karşınızda veya yanınızda oturan kişinin cak cak sakız çiğnemesi.
şehirlerarası otobüslerde önünüzde çocuklu birinin oturması ve o çocuğun koca kafası yüzünden ekranın görünmemesi. neymiş, bildiğin firmadan şaşmayacaksın.
durmadan arkayı kontrol etmek.
dolu otobüsden inmeye çalışmak.
uzun yolculukta öndekinin koltuğu yatırması akabinde benim iki büklüm oturmam ve öndekinin bütün gece kulağı çınlaması.
Sen ortada bir yerlerde dururken inmeyeceği halde inatla arka tarafa doğru gitmeye çalışan, amacına ulaşmak için o koridorda herşeyi göze alan, götlerin birbirine paralel olarak yapıştığı anı yaşatan insanlar başı çeker.
okuyor musun yavrum sen ? diye olaya direk dalan daha sonra gereksiz yere hastalıklarını torunlarını anlatan evlenme çağı gelmiş çocuklarının biyografisini yanından eksik etmeyen izdivaç delisi otobüs teyzesi.
bir üst seviyesi nedensiz ağlayan şımarık bebe ve umursamaz anne ikilisi.
o otobüste birinin çaktırmadan salması ve otobüsü keskin bir kokunun sarması.
akşama kadar ders işlemiş yorgun genç otobüste zar zor bir yer bulur ve oturur. arkadaşları ile günden dönen pasta börekleri götürmüş ve yorgunluğunu atmış kadın otobüse biner ve gencin başında dikilir ve şunu der:
- şimdiki gençler ne saygısız, büyüklerine yer vermiyorlar.
genç sinir olur, kulaklığını takar ve ruhunu olay mahalinden uzaklaştırır.