muhtira verebilen ama irak a giremeyen asker

hükümete muhtıra verebilme gücünü kendinde bulduğu halde, ıraka girmek için siyasi direktif gerektiğini söyleyen askerin samimi olmadığını ifade eden cümle.

ha deyince başka bir ülkeye asker çıkartılabileceğini sanan insan cümlesi...

kolpa siyaset sonucudur.
bazi kesimlerin savunma mekanizmasini tetiklemesi sonucu ortaya attiklari gudik sacmalik.
(bkz: polim yapma lan)

darbeleri ve muhtıraları gayet doğal bulan, demokrasiden nasibini alamamış insanların, içindeki ironiyi anlayamacakları cümle.

türk silahlı kuvvetlerini küçültmek farklıdır, eleştirmek farklıdır. biz tabiki tsk' nın arkasında yer alacağız. sonuçta bu ülkede yaşayan her insanın borcudur bu. fakat tsknın başındaki şahıs sırf siyasi menfaat uğruna belli cümleler sarfedebiliyorsa bunu eleştirmekte bu memlekette yaşayan her vatandaşın hakkıdır, bunun adı vatan hainliği değildir. vatan haini arıyorsanız eğer, onlar daha dün polisle askerle çatışan deniz gezmişleri kendilerine rehber edinmiş, bugün atatürk gençliği göreve- ordu göreve diye bağıranlardır.

muhtıra vermek askerin hakkıdır. sınırın dışına çıkmaksa meclisden gelen kararla mümkündür. asker korktuğundan mı giremiyor yani ?

(bkz: saçma başlık açan yazarlara yol verilsin kampanyası)
(bkz: iq su düşük yazarlar)
(bkz: uludağ sözlük ten soğuma nedenleri)

ananıda al git diyen ama sınır otesı operasyon kararı cıkrtamayan basbakan

bu önermeyi ileri süren arkadaşlar neden sınır ötesi harekatının tsk'nın kafasına göre yapılamadığını anlamışlardır umarım.

siyaset ve bürokrasiden nasibini almamış kapak heveslisi kişilerin son hezeyanları.

Ordu bu milletin ordusudur ve bu milletin seçtiği meclis tarafından görevlendirilir. Nota verirken sormamalarının nedeni bunun onların asli görev olması ancak bir ülke sınırlarını ihlal etmek uluslararası bir diploması gerektirir aksi halde diğer ülkelerlede savaşarak bir çok cephe açmakta gerekebilir ki bunu önlemek için hükümetin girişimi ve diploması akışkanlığını sağlaması gerekir a benim akılsız yavrucuklarım.

Ulan hiç mi aklını çalışnıyor bu başlıkları açarken.

Madem bu başlığı açıyorsunuz şunuda yazsanıza. Neden başbakan tırsıp askerden yazılı istek bekliyor?

Ben size söyliyim neden olduğunu çünkü bir ülkeni kaderini belirleyecek kudrete sahip br beyni ve yüreği yok. Korkuyor. Yarın şehit cenazeleri gelmey başladığında ben yapmadım asker yaptı diyecek ama asker zaten o mesuliyeti ustuna 12 mayısta genel kurmay başkanının yaptığı açıklamada ustune aldı. Hala korkuyor bu başbakan.

Haydı şimdi güdün su katım kum katın bok katın parti lideri yapın.

belki de ırak'a girme meselesinin yapabilir misin yapamaz mısın sorunsalından çok hadi aslanım gir ırak'a gazıyla ne kadar pis iş varsa üzerine bırakılmaya çalışıldığını düşünen askerdir.
durduk yere ''evet girsin bizce de'' gibisinden laflar eden amerikan hükümeti temsilcilerinin aslında bir ard niyet taşıdığını düşünmek için deha olmaya gerek yoktur.

otuz yıldır yapmadıklarını neden şimdi yapmak istiyorlar? yeni mi kan dökülmeye başladı?
ordu bilmiyormu iç savaş olan ve kontrol edilemeyen bir yere müdahele yapmanın ne kadar zararlı olacağını ama olmaz hedef pkk değil ki hedef belli, her naneyi kafasına göre yiyen ordu bir teskere tutturmuş gidiyor, bir şey mi yapmak istiyorsunuz siyesetten elinizi çekin, adaletden elinizi çekin, çocuklarımızı ölüme göndermek yerine cesaretiniz varsa adını üst düzey askeri ajan dediklerinizi gizlice gönderin bitirin, biz de helal olsun diyelim, siyasi yaklaşmayın.

gerizekalı sensin, bu başlığı da ne yapacağını tahmin edersin

(bkz: gerizekalı başlıkların destekçisiyim bende gerizekalıyım)

lafa gelince dünyanın en büyük ordularından biriyiz, şöyle silahlarımız böyle tanklarımız var diyen otuz yıldır kan dökülmesine seyirci kalmış ordunun söz de savunucuları bir şeyi gözden kaçırmaktadırlar, apo yu getirdiklerinde bahsettikleri bordo berelileri özel kuvvetleri neden doğuda değildir de ankara dadır? libya dan köpeği getiren şanlı ordumuz kandil dağına sessiz sedası operasyon yapamıyormu da? televizyonlardan, internet sitelerinden reklam amaçlı siyasi amaçlı linç amaçlı açıklamalar yapıyor?

altı ay askerlik yapmaya benzemez bu işler...

ordu başbakanlığa bağlı resmi bir kurumdur. ama her zaman tehlikelerin öncelikli savunucusudur. askerin değeri çok önemlidir. öyle ha diyince oraya girilirse muhakkak bir başarı elde edilecektir ama asker ve hükümet doğru zamanı bekleyerek asker zaiyatını en aza indirme çabasındadır. ayrıca hiç bir türk erkeği askeriliği bittikten sonra bir daha asker dönmeyecek değildir. savaş anında seferberlikle bütün herkes silah altına sokulabilir. türkiye'de herkes asker doğup asker ölür. *. muhtıra denilince de; şimdi efendiler türkiye'nin en ufak tehlikesine karşılaşan türk askeri bunun karşıındadır. ama hiç bir tehlikeli hükümet ise gel de bana darbe yap devir demez..

insanların neden olaya siyasi yaklaştığı ise hiç manalı değildir, insanlarımız ölmesin şu an hazı değiliz bizim profesyonel bir ordumuz yok yazık olur savaş çıkma tehlikesi var diyoruz, konu hükümete hacılara hocalara gidiyor, sanırım istenilen pkk nın bitirilmesi değil!

(bkz: sözlükte ahkam kesip ortamda çekinen yazar)

ordun ne kadar güçlü olursa olsun diplomasi yürütme kabiliyetine sahip siyasetçilerin de olması gerekir.siyasi iradeyi beklemeden geniş çaplı bir sınır ötesi operasyonun darbeden farkı yoktur, bu da ülkeyi karanlığa iter.
ordunun beklediği meclisin, işin siyasi ayağını bitirip orduya yetki vermesidir, ordu nasıl girileceğini hangi taşların arkasına saklandıklarını hatta ne yiyip içtiklerini bile yıllar öncesinden biliyordur.
karalamaya çalıştığınız, hafife aldığınız türk silahlı kuvvetleri dünyadaki en güçlü ordulardan biridir, içinde bulunduğumuz coğrafyada büyük bir güç olarak gösterilmemizin asıl sebebi de budur.

ulan son günlerde bu da adet oldu, 300 spartalı'yı izleyen, rambo'yu izleyen adam gelip sözlükte savaş, ordu muhabbeti yapıyor.ordu gibi bir gücün nasıl yönetildiğinden habersiz hatta daha askere bile gitmemiş bünyeler kalkmış orduyu eleştirir oldu.yok mu hiç yakınında bir ordu mensubu?anlatsın sana da nasıl bir mekanizma olduğunu öğrenirsin biraz.savaşlar pc oyunlarında ya da filmlerde gördüğün görsellikten ve aksiyondan ibaret değildir.tüm ülkeyi etkileyecek stratejik planlarla yapılan bir harekattır gerçek hayatta...

ey sanal alemin kağıt delikanlısı! ordunun gücünü sen mi bileceksin, sen kimsin ki? sus ve otur aşağı! oyak kuzey ırak'a yatırımlar yaparken, incirlik üssü halen mevcudiyetini korurken, kuzey ırak'taki kürtleri pohpohlayan abd ile silah anlaşmaları yapılırken kimin dost kimin düşman olduğunu kestirmek çok zordur. bunu bilesin! karalamaya çalıştığınız, hafife aldığınız türk silahlı kuvvetleri dünyadaki en güçlü ordulardan biridir. ötesi fostur, göz boyamadır. aciz misiniz lan? özel kuvvetler hakkında ne biliyorsunuz ki? çıldırmamak elde değil ya!

selametle!

zorunlu edit: ironidir.

tırstıklarındandır. bakın tekrar söylüyorum tırstıklarındandır.

bir de bu bizim askerler çok ketum. dışarıdan yardım alsalar şu an tatilimizi basra körfezinde yapıyor olurduk.

elimizdeki kaynaklara bakalım, bir polat alemdar var, bir memati var, bir halo dayı var. var oğlu var, bana bunları saydırmayın.

bunların birikiminden yararlanmazsak kimin birikiminden yararlanacağız sorarım size? ve soruyorum şu an. kimin lan?

devletin izin vermesi gerekiyormuş önce. hadi lan ordan korkaklar. bir kere orduda tüfek var, daha önemlisi manda gibi tank var, hayvan gibi helikopter var.

tüfek dediğin alet tetiğe bastın mı karşıdaki adamı öldürüyor, olmadı götünü deliyor. tank desen gergedan gibi bir şey, adam tüfekle vursa bile sana işlemiyor sabahtan akşama kadar bombala adamları, sana bir şey olmaz. ya helikoptere ne demeli, adam istediği kadar zıplasın sana ulaşamaz, sen yukarıdan tepesine tepesine at bombişleri.

meclistekilerde ne var? ahahaha bi nunçaka bile yok olm onlarda. nuçakası olmayan adamdan izin mi istenir olm? ordu ırak'a girmek isteseydi şimdiye çoktan koyardı tüfeği masaya "ben giriyom tayyip, çemlek çömlek patladı olm" derdi.

ordu istemiyor kısacası. mesela ben ordu olsam 9 tane tüfeğim olsa (bakın 10 demiyorum) veririm birini mematiye, birini polat'a gerisini de belime takar girerim.

orada türkmenler filan var, bir akşam bir kazan kuru fasülye versem örgütlerim onları, zaten bizi seviyor onlar polat söyledi.

operasyon ise son derece basit, kafasında poşu olanları vurdum mu 100 puan, mekap giyen yeşil elbiseli hatun vurdun mu 80 puan. mekap giymeyen yeşil elbiseli vurursan friendly fire oluyor. yanıyorsun. dert etmek yok tabi. bir jeton atıp baştan başlıyorsun.

bu kadar netim bu konuda.

hayt huyt etmenin alemi yok.

erkek adam paşalar gibi girer, paşalar gibi çıkar. bitti.

bu sözlükte siyaset hakkında yazmayayım yazmayayım diyorum ama, askerliğin a'sını, siyasetin p'sini, stratejinin qwerty'sini bilmeyen dünkü ibişleri görünce dayanamıyorum yahu.

biraz okuyun, okuyamıyorsanız benim gibi dizi seyredin lan!

yanlış bir asker tanımıdır.

muhtıra vermek ve kuzey ırak'a girmek eylemleri hepimizin-hatta başlığı açan arkadaş dahil-bildiği gibi çok farklı eylemlerdir. sanmayın ki oralara hiç operasyon yapılmadı. çok yapıldı. daha sonra terör belası yine baş gösterdi. siyasi irade olmadan türk silahlı kuvvetleri'nin kuzey ırak'a girmesini beklemek angutluktur diyeceğim ama rtük var demiyorum.*

bir de tsk, kur'an, atatürk gibi kutsal değerler nedense bazı insanlarda kırmızı görmüş boğa etkisi yapıyor. sürekli saldırıyorlar geçenlerde kur'an hedefti bu aralar tsk. sonumuz hayır olur inşallah. kendimi tutamadan aşağıdaki diyaloğu huzurunuza sunuyorum efendim. yazmamak için çok uğraştım ama tutamadım kendimi.

-sayın başbakanım nasılsınız?
+hamdolsun iyiyiz paşam sizleri sormalı.
-biz de iyiyiz. bu aralar laik düzenle ilgili sorunlar ortada. biz bir muhtıra versek size diyoruz. siz uygun bulursanız tabi.
+ne demek paşam verin verin. çok ihtiyacımız vardı bu aralar.

(bkz: hükümete sorup muhtıra vermek)

kimi kendini bilmezler hatta ismini sorsan söyleyemecekler demişler ki; özel kuvvetlerin ne işi var ankara da?

ulan deyyus..
karargahı ankara da kışlası sınır da bir model olmaz. hepsi ankara da olmak zorun da lojman da oturmalı elbiseleri buruşmamalı.

askere giderken ağzınıza taktıkları emzikleri çıkarın, ağlama vaktidir.

şu aralar artan terör yoğunluğu seçimlere giden ülkemizde mevcut siyasi iktidarın canını sıkmaktadır. bir de yılan hikayesi olmuş kuzey ırak müdahalesi vardır ki, mevcut olumlu uluslararası ilişkileri! mi düşünesin, partizan işadamlarının iş bu yerdeki yatırımlarını mı düşünesin. sonra bir ara utah tandanslı bir fikir gelir ılımlı islamcı dimağlara, hükümete atılan iftirayı! tersyüz edip her işe karışan ordu bu işi niye kendi başına yapmıyor söylemi yayılır. bu arada en büyük özlem olan siyasi iktidara bağlı özel ordu fikri de pekiştirilmektedir, terörle mücadelede özel eğitimli prof. ordu gerekir ayağına, ki kaymaklı börektir, tabi yersen..

yine polemikle dolmuş formattan uzaklaşımş olan başlık. bu tip polemik başlıklar da hep olur bu. kimse kendi görüşünü yazıp kapatmaz. illa diğerininkine laf yetiştirir. ha bu arada embesilliği ortaya çıkmış filan hikaye neticesinde kendi düşüncesine yakın başka embesiller de bulunur.

ordu; olaylar karşısında kendi görüşünü belirtir. buna bazı medya organları post modern muhtıra demiş olabilirler. bana göre görüş bildirmedir. muhtıra ile uzaktan yakından alakası yoktur.

ayrıca eğer k. ırak a operasyonla bir başka şeyi karşılaştırmak gerekiyorsa bunun adı muhtıra değil darbedir. ikiside askeri müdaheledir ve silahla yapılır. lütfen ilişki kuracağınız iki nesnelin birbiri ile uyumlu olmasına dikkat ediniz. bu başlık örneği elma ile armutu geçmiş durumdadır.

ha şöyle diyebilirsiniz. ordu konuşmayı biliyor da neden icraata gelince sıfır. belki de insan oldukları içindir. insanlar konuşa konuşa anlaşır. haa buradan pkk nın insan olmadığı ortaya çıkmaktadır. bunuda benden öğrenin hadi bakalım.

polemik olmasın diye saçma salak yazılmış beyanların hiçbirisine cevap vermeden, başlıkla ilşkilı tanımımı noktalıyorum. bana da laf eden olursa, tabiki o zaman post modern bir muhtırayı haketmiş demektir. yalnız, benim sözlerim kanatır dübürü...

#1744364

laf la peynir gemisinin yürüyeceğini sanan insanın sözüdür.herhangi bir askeri müdahalede ülkenin ekonomik durumunu ve su anda askerde yakınları olan insanların durumunu **düşünmeden söylenmiştir.