bugün
- 7 kasım 2024 galatasaray tottenham maçı48
- mala benzeyip profile fotoğraf koymak10
- hristiyan ilahileri16
- dinde zorlama yoktur17
- rte'nin trump'a dostum demesi28
- patlıcan yemeyen insan21
- maymundan geldiğimiz gerçeği21
- 30 yaşından sonra penis uzar mı14
- şeriat allah'ın değil insanların kanunudur27
- yazarların bir ilişkiden beklentileri21
- sen ne kadar edersin diyen kadın10
- yeni inşaat ev planlarının kullanışsızlığı17
- bu akşam viski içecek olmam17
- anın görüntüsü17
- realite manipülasyonu11
- true yetkili olmazsa sözlüğü bırakacak yazarlar9
- true'nun seçilmiş kişi olması8
- 165 boy 85 kilo balık etliyim diyen kız11
- ben albay kemal sorularınızı cevaplıyorum23
- arkadaşlar birazdan sözlüğe meme atacağım12
- bekaret nerede olmalı10
- 190'dan kısa erkeklerin yaşama amacı8
- bakir erkek istiyoruz21
- balık kuyruklu kolye takan erkek9
- türkiye'nin en kötü cumhurbaşkanı8
- sözlük yazarlarının bugünkü kıyafetleri10
- judas'ın düğün şarkıcısı gibi giyinmesi9
- seksten sonra türbanlının alnından öpmek10
- bu entry 10 artı oy alsın koala'ya veriyorum17
- kilot mu külot mu9
- ferhat ın şirin için dağları delmesi20
- bilinmeyen eski türkçe şarkılar11
- gecenin şarkısı15
- ilk defa mahkeme duruşmasına çıkmak10
- sözlük yazarlarının sıçma anıları11
- koalanın bacaklarının çarpık ve kıllı olması10
- herkes mericini açıklasın19
- gavat olmak istemek10
- arkadaşlar sizce ben sapık mıyım9
- kemalistlerin israili destekleme sebebi12
- hatay usulü soslu döner19
- ahmet sezer bey9
- 5 kasım 2024 abd başkanlık seçimleri48
- dinci sermaye baronlarına karşı tek çare tkp9
- ahmet sezer bey ahmet sezer bey ameliyathaneye9
- din dersinin zorunlu olması15
- akşam yemeği9
- tembel avrat tenceresi10
- en sevdiği meyve çilek olan erkek16
- günün şarkısı11
entry'ler (165)
Arapçanın tarihi seyrine dair hazırlanmış derli toplu bir yazı.
https://www.kelambaz.com/...i-arapcanin-tarihi-seyri/
https://www.kelambaz.com/...i-arapcanin-tarihi-seyri/
israil'de mecelle tatbik edilmektedir.
Yakın zamanda Prof.Dr.Ekrem Buğra Ekinci tarafından "Ebedi Seadet Yolunda Bir Ömür" isimli biyografisi kaleme alınmış son devir islam alimi. Kitaba dair röportaj için: https://www.kelambaz.com/...r-omur-huseyn-hilmi-isik/
Sabahattin Ali, Türkiye’nin önde gelen sol zihniyetli edebiyatçı ve şairlerinden birisidir. Bunun haricinde müdafaa ettiği sosyalist fikirlerine uymadığı için Tek Parti devrinin de en hızlı ve mühim muhaliflerinden birisidir.
Dizginlenemeyen ve önüne konulan manilere aldırmayan Sabahattin Ali’nin, Mustafa Kemal, ismet inönü ve tek parti rejimi ile ilgili yayınlarına mani olmak mümkün olamamıştır. Yasaklanmıştır, hapse atılmıştır, kitapları toplatılmıştır ama her seferinde bir fırsatını bulup sıkı muhalefetini sürdürmekten geri kalmamıştır.
Kendisi Türkiye’de yaşananları ve kendisinin ortaya koymuş olduğu sert muhalefeti, şu hüzün ve şikâyet dolu sözlerle satırlara dökmüştür.
“Çalmadan, çırpmadan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi?”
Sabahattin Ali'nin CHP muhalefeti: http://www.kelambaz.com/s...lan-tek-parti-muhalefeti/
Sabahattin Ali'yi kim öldürdü: http://www.kelambaz.com/s...hattin-aliyi-kim-oldurdu/
Dizginlenemeyen ve önüne konulan manilere aldırmayan Sabahattin Ali’nin, Mustafa Kemal, ismet inönü ve tek parti rejimi ile ilgili yayınlarına mani olmak mümkün olamamıştır. Yasaklanmıştır, hapse atılmıştır, kitapları toplatılmıştır ama her seferinde bir fırsatını bulup sıkı muhalefetini sürdürmekten geri kalmamıştır.
Kendisi Türkiye’de yaşananları ve kendisinin ortaya koymuş olduğu sert muhalefeti, şu hüzün ve şikâyet dolu sözlerle satırlara dökmüştür.
“Çalmadan, çırpmadan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri donsuz bırakmadan yaşamak istemek bu kadar güç, bu kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi olmalı idi?”
Sabahattin Ali'nin CHP muhalefeti: http://www.kelambaz.com/s...lan-tek-parti-muhalefeti/
Sabahattin Ali'yi kim öldürdü: http://www.kelambaz.com/s...hattin-aliyi-kim-oldurdu/
Son dönemlerde ismi çevresinde çok tartışmanın döndüğü Cemalettin Afgani ile ilgili bir çalışma da Doç.Dr. Yılmaz Karadeniz tarafından hazırlandı. Osmanlı'nın ve iran'ın ingiliz Paraleli, Cemalettin Afgani isimli kitabı okudum; Afgani'nin hayatı, modernist dini fikirleri, bağlantıları vs tafsilatlı şekilde ortaya konulmuş. Kitaba dair Yılmaz hocayla yapılan röportaj için: http://www.kelambaz.com/r...maleddin-afgani-hakkinda/
Avengers Infinity War basın gösteriminden sonra yazılmış kısa bir inceleme yazısı.
https://www.kelambaz.com/...spoilersiz-degerlendirme/
https://www.kelambaz.com/...spoilersiz-degerlendirme/
Black Panther filmine ve hikayenin arka planına dair ilginç bilgiler yer alan bir inceleme yazısı
https://www.kelambaz.com/...ather-in-dusundurdukleri/
https://www.kelambaz.com/...ather-in-dusundurdukleri/
Anadolu Nere, Birmanya Nere
Birinci Cihan Harbinde yedi cephede düşmanla kahramanca savaşan Osmanlı askerlerinin pek çoğu şehid olmuştu. Esir düşen bir kısım Osmanlı askerlerini de Ruslar Sibirya’ya, ingilizler uzak – doğu’ya kadar götürmüşlerdi. Buralardan ve diğer esir kamplarından kurtularak on – onbeş sene sonra vatanlarına, ailelerine kavuşanlar yanında, binlercesi de bu uzak diyarlarda zor iklim ve tabiat şartlarından ve muhtelif hastalıklarından dolayı şehid olmuşlardı. ingilizler Birinci Cihan Savaş esnasında 1916 yılında Filistin Cephesinde esir aldıkları 12 bin Türk askerini Hindistan’nın doğusundaki Birmanya’ya sevk etmişlerdi. Araştırmacı yazar Dr. Emel Esin, Birmanya’daki Türk şehitliklerinin yerini tespit etmek için yaptıkları çalışma ile ilgili olarak özetle şöyle diyor:
1964 yılında zevcim Seyfullah Esin Hindistan ve çevresindeki memleketlerde, Türkiye’yi temsil ediyordu. Bu memleketler arasında bulunan Birmanya’ya itimâdnâmesini (güven mektubu) vermesi münasebetiyle, ben’de Ocak 1964’de Birmanya’yı ziyaret ettim. Ocak 1964’te Birmanya Cumhurbaşkanına itimâdnâmesini takdim eden Seyfullah’ın, bu memlekette bir hazin vazifesi de vardı: Türk şehidliklerinin yerini tesbit etmek.
1916 yılında, Filistin cephesinde ingilizlere esir düşen onikibin kadar Türk, Birmanya’ya getirilmiş ve binden fazlası esarette ölmüştü. Yarım yüzyıl (şimdi 90 yıl) evvelki bu şehitliklerimizin yeri ancak tahmini olarak biliniyordu. Şehitliklerin yerleri tespit olunca, ilgili Türk makamları hazirelerin imarını ve âbideler yapılmasını istemekte idi.
Şehitliklerin Yerini Tespitte Birmanya Hükümeti isteksiz
Seyfullah, ilk önce, Birmanya Hükümetinin yardımını rica etti. Fakat, muharebeler, dahilî çarpışmalar olan ve kabilelerin o yıllarda bazan isyan halinde bulunduğu Şan ve Kaçin bölgelerindeki şehitlikler hakkında Birmanya Hükümetinin kati bilgisi yoktu. Üstelik, sümürgelikten yeni çıkan, evvelden ingiliz ve Japon askerî âbidelerinin bulunduğu Birmanya, topraklarında yeni yabancı âbideler yapılmasını artık istemiyordu.
Seyfullah, kendilerine, şehitlerimizin Birmanya’ya müstevli olarak değil, esir bulunarak geldiğini ve mazlum olarak öldüğünü söyledi. Yine de, başka memleketlere misâl teşkil edebilecek bir izini vermek istemediler.
Eğer şehidlerimizin kemiklerini Türkiye’ye taşırsak, bize yardımcı olacaklarını söylediler. Seyfullah bu durumu Dışişleri Bakanlığımıza bir taraftan bildirirken, diğer taraftan da, şehidliklerin yerini tesbit ve durumlarını tetkik ile neticeyi bağlı bulunduğu Bakanlığa bildirmek üzere araştırma yapmağa karar verdi.
Rangoon Şehri Müslümanları imdada Yetişti
O zaman, Rangoon Müslümanları, imdadına yetiştiler ve şehitliklerin yerlerini bildiklerini söylediler. Temas edebildiğimiz Birman Müslümanlarından öğrendiğimize göre, 1916 yılında Rangoon’a getirilen Türk esirleri muhtelif kamplara yerleştirilmiş. Başlıca kamp, Mandalay’ın yakınında Meiktila’da bulunuyordu. Burası, Onyedinci yüzyıldan beri Müslümanlarla meskûn bir yerdi. 1909 yılında Bengalli Müslümanlardan müteşekkil Doksanbirinci ingiliz Alayı için Meiktila kasabası güneyinde, bir de cami yapılmıştı. Bine yakın şehitimiz bu câmi’nin yanında medfûndur.
Meiktila’ın ve Mandalay’ın kuzeyinde, Kaçin eyaletinde bir diğer eski Müslüman ili olan Schwebo’da 100 kadar şehit varmış.
Meiktila Güneyinde, Irrawady nehri üstünde, Thayetmgo şehrinin Kuzey-batısında, Borstal Enstitüsü Çarşısı yanında bulunan bu kamptan bazı Türk esirleri kaçabilmiş. Müslüman aileler onları saklamış. Hatta Türk esirlerinden bir kaçı Birman hanımlarla evlenmişler. O havalide yaşayan torunları bazen açık renk gözlü imiş.
https://www.kelambaz.com/...re-birmanya-myanmar-nere/
Birinci Cihan Harbinde yedi cephede düşmanla kahramanca savaşan Osmanlı askerlerinin pek çoğu şehid olmuştu. Esir düşen bir kısım Osmanlı askerlerini de Ruslar Sibirya’ya, ingilizler uzak – doğu’ya kadar götürmüşlerdi. Buralardan ve diğer esir kamplarından kurtularak on – onbeş sene sonra vatanlarına, ailelerine kavuşanlar yanında, binlercesi de bu uzak diyarlarda zor iklim ve tabiat şartlarından ve muhtelif hastalıklarından dolayı şehid olmuşlardı. ingilizler Birinci Cihan Savaş esnasında 1916 yılında Filistin Cephesinde esir aldıkları 12 bin Türk askerini Hindistan’nın doğusundaki Birmanya’ya sevk etmişlerdi. Araştırmacı yazar Dr. Emel Esin, Birmanya’daki Türk şehitliklerinin yerini tespit etmek için yaptıkları çalışma ile ilgili olarak özetle şöyle diyor:
1964 yılında zevcim Seyfullah Esin Hindistan ve çevresindeki memleketlerde, Türkiye’yi temsil ediyordu. Bu memleketler arasında bulunan Birmanya’ya itimâdnâmesini (güven mektubu) vermesi münasebetiyle, ben’de Ocak 1964’de Birmanya’yı ziyaret ettim. Ocak 1964’te Birmanya Cumhurbaşkanına itimâdnâmesini takdim eden Seyfullah’ın, bu memlekette bir hazin vazifesi de vardı: Türk şehidliklerinin yerini tesbit etmek.
1916 yılında, Filistin cephesinde ingilizlere esir düşen onikibin kadar Türk, Birmanya’ya getirilmiş ve binden fazlası esarette ölmüştü. Yarım yüzyıl (şimdi 90 yıl) evvelki bu şehitliklerimizin yeri ancak tahmini olarak biliniyordu. Şehitliklerin yerleri tespit olunca, ilgili Türk makamları hazirelerin imarını ve âbideler yapılmasını istemekte idi.
Şehitliklerin Yerini Tespitte Birmanya Hükümeti isteksiz
Seyfullah, ilk önce, Birmanya Hükümetinin yardımını rica etti. Fakat, muharebeler, dahilî çarpışmalar olan ve kabilelerin o yıllarda bazan isyan halinde bulunduğu Şan ve Kaçin bölgelerindeki şehitlikler hakkında Birmanya Hükümetinin kati bilgisi yoktu. Üstelik, sümürgelikten yeni çıkan, evvelden ingiliz ve Japon askerî âbidelerinin bulunduğu Birmanya, topraklarında yeni yabancı âbideler yapılmasını artık istemiyordu.
Seyfullah, kendilerine, şehitlerimizin Birmanya’ya müstevli olarak değil, esir bulunarak geldiğini ve mazlum olarak öldüğünü söyledi. Yine de, başka memleketlere misâl teşkil edebilecek bir izini vermek istemediler.
Eğer şehidlerimizin kemiklerini Türkiye’ye taşırsak, bize yardımcı olacaklarını söylediler. Seyfullah bu durumu Dışişleri Bakanlığımıza bir taraftan bildirirken, diğer taraftan da, şehidliklerin yerini tesbit ve durumlarını tetkik ile neticeyi bağlı bulunduğu Bakanlığa bildirmek üzere araştırma yapmağa karar verdi.
Rangoon Şehri Müslümanları imdada Yetişti
O zaman, Rangoon Müslümanları, imdadına yetiştiler ve şehitliklerin yerlerini bildiklerini söylediler. Temas edebildiğimiz Birman Müslümanlarından öğrendiğimize göre, 1916 yılında Rangoon’a getirilen Türk esirleri muhtelif kamplara yerleştirilmiş. Başlıca kamp, Mandalay’ın yakınında Meiktila’da bulunuyordu. Burası, Onyedinci yüzyıldan beri Müslümanlarla meskûn bir yerdi. 1909 yılında Bengalli Müslümanlardan müteşekkil Doksanbirinci ingiliz Alayı için Meiktila kasabası güneyinde, bir de cami yapılmıştı. Bine yakın şehitimiz bu câmi’nin yanında medfûndur.
Meiktila’ın ve Mandalay’ın kuzeyinde, Kaçin eyaletinde bir diğer eski Müslüman ili olan Schwebo’da 100 kadar şehit varmış.
Meiktila Güneyinde, Irrawady nehri üstünde, Thayetmgo şehrinin Kuzey-batısında, Borstal Enstitüsü Çarşısı yanında bulunan bu kamptan bazı Türk esirleri kaçabilmiş. Müslüman aileler onları saklamış. Hatta Türk esirlerinden bir kaçı Birman hanımlarla evlenmişler. O havalide yaşayan torunları bazen açık renk gözlü imiş.
https://www.kelambaz.com/...re-birmanya-myanmar-nere/
Umberto Eco ve Gülün Adı adlı eseri üzerine müthiş bir deneme:
http://www.kelambaz.com/g...o-eco-uzerine-bir-deneme/
http://www.kelambaz.com/g...o-eco-uzerine-bir-deneme/
Umberto Eco ve Gülün Adı adı üzerine en az eserler kadar kaliteli bir yazı tavsiyesi.
http://www.kelambaz.com/g...o-eco-uzerine-bir-deneme/
http://www.kelambaz.com/g...o-eco-uzerine-bir-deneme/
Son dönemde yine gündeme gelen Mustafa Sabri Efendi hakkında tartışmalı mevzulara dair hoş bir yazı
http://www.kelambaz.com/k...i-yanlislar-ve-gercekler/
http://www.kelambaz.com/k...i-yanlislar-ve-gercekler/
Piyasadaki lugatlar hakkında bilgi veren, okunası çok hoş bir yazı.
http://www.kelambaz.com/b...munevverin-parcasi-lugat/
http://www.kelambaz.com/b...munevverin-parcasi-lugat/
Kardeşi Sultan Abdülaziz han için aşağıdaki şiiri yazan Sultan
Nasıl yanmam kime oldu olanlar şâh-ı devrâna
Bilinmez oldu hâli kıydılar ol zıll-ı Yezdân’a
O gitdi mülk-i ukbâya firâkı geçdî tâ câna
Saraya velvele saldı cihanı koydu efgâna
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Hilâfet mesnedinde olmuş iken bir muazzam Şah
Dayanıp Hakk’a din ü milleti eyler idi âgah
Hulûs ile öpenler pâyini yüz döndürüp nâgâh
Meded-kâr olmadı hiç kimseler ahvâline eyvâh
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Buna kim yanmaz, etdi terk-i cân nâmus u gayretle
Bilinmezdi yazıklar ola kadri hakk u nisfetle
Âmân bulmadı, zâlim elinde kaldı hayretle
Fedâ etdi âlemi nihâyet kasd ü irâdetle
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Duyup bu hâl-i cân-sûzı dedim yâ Rab muîn ol sen
Refîki hûr-i ‘ayn olsun dahi cennet ona mesken
Edip hem nûr-ı Fahr-ı ‘âlem ile kabrini rûşen
Firâkı kaldı canlarda cihânı etdi pür-şîven
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Şecî’ vü hem halîm ü pâk-niyet şâh idi hayfâ
Muvaffak olmadı bir yâr u sâdık bendeye zirâ
Figân ü âh geçmez mi sanırsın bî-vefâ dünyâ
Yerini âhı buldu Hak adâlet eyledi amma
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Nasıl hemşiresi bu ‘Âdile yanmaz o Hâkân’a
Ki kıydı bunca zâlimler karındaşı cihân-bâna
Rızâ vermezdi ‘adl ü şefkati zulm-i müşirâna
Bütün nâr-ı firâkı şaldı kalb-i ehl-i imâna
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
http://www.kelambaz.com/adile-sultanin-goz-yaslari/
Nasıl yanmam kime oldu olanlar şâh-ı devrâna
Bilinmez oldu hâli kıydılar ol zıll-ı Yezdân’a
O gitdi mülk-i ukbâya firâkı geçdî tâ câna
Saraya velvele saldı cihanı koydu efgâna
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Hilâfet mesnedinde olmuş iken bir muazzam Şah
Dayanıp Hakk’a din ü milleti eyler idi âgah
Hulûs ile öpenler pâyini yüz döndürüp nâgâh
Meded-kâr olmadı hiç kimseler ahvâline eyvâh
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Buna kim yanmaz, etdi terk-i cân nâmus u gayretle
Bilinmezdi yazıklar ola kadri hakk u nisfetle
Âmân bulmadı, zâlim elinde kaldı hayretle
Fedâ etdi âlemi nihâyet kasd ü irâdetle
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Duyup bu hâl-i cân-sûzı dedim yâ Rab muîn ol sen
Refîki hûr-i ‘ayn olsun dahi cennet ona mesken
Edip hem nûr-ı Fahr-ı ‘âlem ile kabrini rûşen
Firâkı kaldı canlarda cihânı etdi pür-şîven
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Şecî’ vü hem halîm ü pâk-niyet şâh idi hayfâ
Muvaffak olmadı bir yâr u sâdık bendeye zirâ
Figân ü âh geçmez mi sanırsın bî-vefâ dünyâ
Yerini âhı buldu Hak adâlet eyledi amma
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
**
Nasıl hemşiresi bu ‘Âdile yanmaz o Hâkân’a
Ki kıydı bunca zâlimler karındaşı cihân-bâna
Rızâ vermezdi ‘adl ü şefkati zulm-i müşirâna
Bütün nâr-ı firâkı şaldı kalb-i ehl-i imâna
Cihan mâtem tutup kan ağlasın Abdülaziz Hân’a
Meded Allah mübarek cismi ki boyandı al kana
http://www.kelambaz.com/adile-sultanin-goz-yaslari/
Yerli otomobil projesinin artıları ve eksilerine dair okuyabileceğiniz en kaliteli yazılardan biri
http://www.kelambaz.com/y...mobil-hakkinda-gercekler/
http://www.kelambaz.com/y...mobil-hakkinda-gercekler/
Bu yazıyı okursanız Süleymaniye cami'nin inceliklerine daha iyi vakıf olursunuz. Camideki kitabelerdeki ayeti kerimelerin seçimi, şadırvanındaki sistem vs. çok hoşunuza gidecek.
http://www.kelambaz.com/suleymaniyeyi-okumak-1/
http://www.kelambaz.com/suleymaniyeyi-okumak-1/
“Eğer Anadolu’da halkın Amerikalıları herkese tercih ettikleri zemininde Amerika milletine müracaat edilse pek ziyade faydası olacaktır deniliyor ki, ben de tamamıyla bu kanaatteyim. Bütün memleketi parçalamadan bir Amerika’nın murakebesine tevdi (kontrolüne emanet) etmek, yaşayabilmek için yegâne ehven çare gibidir.” sözleriyle Amerikan mandasını savunan bugünün kahramanı. Detaylı bilgi için http://www.kelambaz.com/mandaci-ismet-pasa/
*Sabahattin Ali’nin Mustafa Kemal’e hakaret ettiği gerekçesiyle hapse atılmasına sebep olan şiir:
Memleketten Haber
Hey anavatandan ayrılmayanlar
Bulanık dereler durulmuş mudur?
Dinmiş mi olukla akan o kanlar?
Büyük hedeflere varılmış mıdır?
Asarlar mı hâlâ hakka tapanı?
Mebus yaparlar mı her şaklabanı?
Köylünün elinde var mı sabanı?
Sıska öküzleri dirilmiş midir?
Cümlesi belî der Enelhak dese,
Hâlâ taparlar mı koca terese?
ismet girmedi mi hâlâ kodese?
Kel Ali’nin boynu vurulmuş mudur?
Koca teres kafayı bir çekince
………………..
iskendere bile dudak bükünce
Hicabından yerler yarılmış mıdır?”
**Memuriyetinin iade edilmesi için, Milli Eğitim Bakanı Hikmet Bayur tarafından bağlılığının ispatlanmasının istenmesi sonrasında yazdığı şiir. 15 Ocak 1934 tarihli Varlık’ta (13. Sayı) yayınlanmıştır.
Benim Aşkım
Bir kalemin ucundan hislerimiz akınca
Bir ince yol onları sıkıyor, daraltıyor;
Beni anlayamazsan gözlerime bakınca
Göğsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor.
Daha pek doymamışken yaşamın tadına
Gönül bağlanmaz oldu ne kıza, ne kadına
Gönlüm yüz sürmek ister yalnız senin katına
Senden başka her şeyi bir mangıra satıyor.
Sensin, kalbim değildir, böyle göğsüme vuran,
Sensin Ülkü adıyla beynimde dimdik duran
Sensin çeyrek asırlık günlerimi dolduran;
Seni çıkarsam, ömrüm başlamadan bitiyor.
Hem bunları ne çıkar anlatsam bir dizeye?
Hisler kambur oluyor dökülünce yazıya
Kısacası gönlümü verdim Ulu Gazi’ye
Göğsümde şimdi yalnız onun aşkı yatıyor.
http://www.kelambaz.com/s...lan-tek-parti-muhalefeti/
Sabahattin Ali'nin öldürülmesine dair insanı dehşete düşüren ayrıntılar da yazarın bu yazısında:
http://www.kelambaz.com/s...hattin-aliyi-kim-oldurdu/
Memleketten Haber
Hey anavatandan ayrılmayanlar
Bulanık dereler durulmuş mudur?
Dinmiş mi olukla akan o kanlar?
Büyük hedeflere varılmış mıdır?
Asarlar mı hâlâ hakka tapanı?
Mebus yaparlar mı her şaklabanı?
Köylünün elinde var mı sabanı?
Sıska öküzleri dirilmiş midir?
Cümlesi belî der Enelhak dese,
Hâlâ taparlar mı koca terese?
ismet girmedi mi hâlâ kodese?
Kel Ali’nin boynu vurulmuş mudur?
Koca teres kafayı bir çekince
………………..
iskendere bile dudak bükünce
Hicabından yerler yarılmış mıdır?”
**Memuriyetinin iade edilmesi için, Milli Eğitim Bakanı Hikmet Bayur tarafından bağlılığının ispatlanmasının istenmesi sonrasında yazdığı şiir. 15 Ocak 1934 tarihli Varlık’ta (13. Sayı) yayınlanmıştır.
Benim Aşkım
Bir kalemin ucundan hislerimiz akınca
Bir ince yol onları sıkıyor, daraltıyor;
Beni anlayamazsan gözlerime bakınca
Göğsümü parçala bak kalbim nasıl atıyor.
Daha pek doymamışken yaşamın tadına
Gönül bağlanmaz oldu ne kıza, ne kadına
Gönlüm yüz sürmek ister yalnız senin katına
Senden başka her şeyi bir mangıra satıyor.
Sensin, kalbim değildir, böyle göğsüme vuran,
Sensin Ülkü adıyla beynimde dimdik duran
Sensin çeyrek asırlık günlerimi dolduran;
Seni çıkarsam, ömrüm başlamadan bitiyor.
Hem bunları ne çıkar anlatsam bir dizeye?
Hisler kambur oluyor dökülünce yazıya
Kısacası gönlümü verdim Ulu Gazi’ye
Göğsümde şimdi yalnız onun aşkı yatıyor.
http://www.kelambaz.com/s...lan-tek-parti-muhalefeti/
Sabahattin Ali'nin öldürülmesine dair insanı dehşete düşüren ayrıntılar da yazarın bu yazısında:
http://www.kelambaz.com/s...hattin-aliyi-kim-oldurdu/
ilk Müslüman olan Türk hükümdarı olarak bilinen Abdülkerim Satuk Buğra Han’dan yüz yıl kadar önce Müslüman olup, dönemin halifesinin adını kendine de koyarak Cafer adını alan Volga Bulgarlarının hükümdarı, idil Bulgar Devleti reisi, ilteper Almış Han için Kıbrıslı Mustafa(Taner Kervancıoğlu)’nın yazdığı destandır.
islâmın haberin Harzem elinden
Varıp gelenlerden almış, Almış Han
Hidâyet bağının akçe gülünden
Derip erenlerden olmuş, Almış Han
Dua etsin diye Türk’ün boyuna
Elçiler göndermiş ABBAS soyuna
Evvel yola giren HAK kervanına
Coşup girenlerden olmuş Almış Han
idil Volga nere, Bağdad’ım nere
Arada nice dağ aşılmaz dere
Âşıklara nasib olan habere
Hakk’ın lutfu ile ermiş, Almış Han
Bağdad’da devletli halife varmış
Nice kâmil âlim, bir nice ermiş
Her tarafa iman nuru yayarmış
Bu nurun kadrini bilmiş, Almış Han
Görülmemiş çadır bin kişi alır
Bağdad’dan devletli konuklar gelir
Türk islâm’a, islâm Türk’e yar olur
Vuslâtın toyunu kurmuş, Almış Han
Hak yoluna nice sohbetler olmuş
iman nuru ile kalpler nurlanmış
Türk elleri bu nur ile şenlenmiş
Bunu görüp şükr eylemiş Almış Han
ibn Fadlan gezip gördüğün yazmış
Kervancım da size nazmını düzmüş
Türk hanlarından ilk Müslüman olmuş
Bolkar ellerinde beymiş, Almış Han
Kervancıoğlu Kıbrıslı Mustafa
http://www.kelambaz.com/almis-han-destani/
islâmın haberin Harzem elinden
Varıp gelenlerden almış, Almış Han
Hidâyet bağının akçe gülünden
Derip erenlerden olmuş, Almış Han
Dua etsin diye Türk’ün boyuna
Elçiler göndermiş ABBAS soyuna
Evvel yola giren HAK kervanına
Coşup girenlerden olmuş Almış Han
idil Volga nere, Bağdad’ım nere
Arada nice dağ aşılmaz dere
Âşıklara nasib olan habere
Hakk’ın lutfu ile ermiş, Almış Han
Bağdad’da devletli halife varmış
Nice kâmil âlim, bir nice ermiş
Her tarafa iman nuru yayarmış
Bu nurun kadrini bilmiş, Almış Han
Görülmemiş çadır bin kişi alır
Bağdad’dan devletli konuklar gelir
Türk islâm’a, islâm Türk’e yar olur
Vuslâtın toyunu kurmuş, Almış Han
Hak yoluna nice sohbetler olmuş
iman nuru ile kalpler nurlanmış
Türk elleri bu nur ile şenlenmiş
Bunu görüp şükr eylemiş Almış Han
ibn Fadlan gezip gördüğün yazmış
Kervancım da size nazmını düzmüş
Türk hanlarından ilk Müslüman olmuş
Bolkar ellerinde beymiş, Almış Han
Kervancıoğlu Kıbrıslı Mustafa
http://www.kelambaz.com/almis-han-destani/
Peyami Safa'nın kendi ismini yazmayı layık görmeyip Server Bedi ismiyle neşrettiği eseri. Şimdi Peyami Safa'nın eseri diye lanse etmek bu edebiyat üstadına haksızlık oluyor. Daha detaylı bilgi için:
http://www.kelambaz.com/c...nenin-donusu-kimin-eseri/
http://www.kelambaz.com/c...nenin-donusu-kimin-eseri/
Modernistlerin orta asya ayağı olarak görülebilecek şahsiyet. Hakkında en teferruatlı bilgiyi bulabileceğiniz siteyi de paylaşalım:
http://www.kelambaz.com/h...le-musa-carullah-bigiyef/
http://www.kelambaz.com/o...nin-musa-carullah-raporu/
http://www.kelambaz.com/h...le-musa-carullah-bigiyef/
http://www.kelambaz.com/o...nin-musa-carullah-raporu/