bugün

genelde şoför ve müşteriler arasında geçen diyaloglardan ibaret durumlardır.

müşteri kadın; başıbüyük mü şoför bey?
şoför; başıbüyük abla..
müşteri kadın; hemen kalkar mı?
şoför; hemen kalkar abla...
saatler itibariyle çanakkalede yaşanan garip ama herkesi gülümseten muhabbettir.
şoför: ''büyük şeherlerdeki gibi sırtsırta durunuz.'' der. * *
"Orta taraf arkaya doğru ilerlerlesin" bir metre karelik alan içinde ön orta arka ayrımı yapıyor ya helal olsun.
- kaçta kalkıyo?
+ şimdi kalkıyo hemen, geç abi geç sen yaa.
(10 dakka sonra)
- hay senin babanın şarap çanağına...
teyze:b bandierra rossa :b

t:yavrum okuyomusun?
b:evet teyzeciğim.
t:ayy canım ya.ne okuyosun bakalım?
b:(özel hayata ilişkin soruları sevmediğinden hiç alakası olmadığı halde) tıp okuyorum ben
t:ayy seni bana allah göndertti.evladım şu bacağımın bi kısmında bi ağrı vargeçmiyorda nedendir sence?geldiniz mi o konulara ihihhi
b:teyzeceğim bi yere falan vurmuşsun belki ondandır.
t:ay yok yavrum vursam bilmezmiyim.dur bi açayımda göstereyeim.(bileğine kadar olan eteğini birden dizinin üstüne kadar sıvamaya başlar)
b:teyze napıyon yaa?şöför beey.dur abii dur inecek vaar!
adanada bir dolmuşta yaşanmıştır:
-ananı sikiiiimmm.geçen bu yokuştan bir kaptırdım ibne*verdikçe yiyor, verdikçe yiyor gazı.
allahına gurban.
-lan birden bire önüme bir garı çıktı.şu zengin orospulardan.amını skm düşündüm taşındım en sonunda frene bastım, polis götümü sikti.

edit:o değilde polis götümü sikti de neyin nesi.
(bkz: minibüs diyalogları)
-gözlüklü!
+buyur abi...
-uzatsana şunu öne
+tamam abi...

Gözlüklü demeyin yeter lan!
yer kütahya, dumlupınar üniversitesinde okuyan dost ziyaret edilmiştir. hafta sonu şehir merkezine inilecek ve oradan döner gazinoya çıkılacak, sonra kırlarda piknik yapılacaktır.

gün gelir çatar, minübüse binilir.

bizim binmemizle birlikte minübüste 2 kişilik boş yer kalmıştır. biri benim yanım, diğeri hemen ön koltukta bir başka bayan yanı.

minibüs durur ve içeriye kara çarşafli yaşlı bir teyze, kucağında bir bebek ve halinden gelini olduğu anlaşılan genç ama türbanlı bir hanım binerler. kara çarşaflı teyze önümdeki bayanın yanına kurulur ve çocu kucusuna alır. minübüs bir süre ilerledikten sonra kara çarşaflı teyze, gelini olduğunu düşündüğüm türbanlı hanıma,

- gızıııımm, aaakada ye va. geç otu gari.

gelin hanımdan gelen cevapla dumur olunur..

- nası oturem ana, eekeklee * vaaa...
Şöför arkadaşın hafiften başlayan ve gitgide yükselen sesle 'bir kişi ücterini vermedi'
demesi ve akabinde tüm yolculardaki kendini aklama durumları
aslında sadece şoför yolcu muhabetleri değildir, yolcular da kendi aralarında arada esprileşirler..

Kız:pardooon, uzatırmısınız..
Erkek:nereye
Kız:şoför beye..
Erkek:oraya kadar uzatamayabilirim. *
şöförün kaptan mertebesine terfi ettiği andır.
* Işıklarda indir kaptan.
- Niye karanlıktan mı korkuyon gerizekalı?
minübüs söförüne 5 tl veriyorum, iki kişi diyorum, söför;
- ayrı ayrı mı alayım abla. diye soruyo....
minübüslerde yaşanan muhebbetlerdendir. ankaranın oran semtine giden dolmuşun kalkıp kalkmadığını sormak işkencedir. örneğin; oran kalktı mı?