bugün

komünist hocamdan ayşe hocadan dinlediğimiz nazım hikmet şiirleri.
Cevdetin dersinde şişe çevirmece oyunu.
beş hececiler.
aklımda lale devri dönemini yansıtan bir şiir kalmıştır. paylaşmak istiyorum sözlük;

HARUN

boru gibidir sesin
karı gibidir sözün
amcıklıktır özün
harun senin amına koyim

ulan aklın hep işte
karın mahallede sikişte
hayır yok senin bu gidişte
harun senin amına koyim

masanda oturursun
it gibi kudurursun
kapıcıya vurdurursun
harun senin amına koyim

gözün ferini sikim
saçının telini sikim
ayağını elinisikim
harun senin amına koyim

sürekli şikayet edersin
ipnelikte önde gidersin
bi de bana kin güdersin
harun senin amına koyim

her şeyde var gözün
boz ayı senin özün
amsın sen budur son sözüm
harun senin amına koyim

parayı götünle biçersin
elimden sik suyu içersin
dilerim dünyadan göçersin
harun senin amına koyim

sürekli hadi dersin
yemekte yarrak yersin
allah belanı versin
harun senin amına koyim

fatura yazdırırsın bana
mektupla yarrak yolladım sana
sapliim malafatı ta ananın amına
harun senin amına koyim

konuşursun herkes sözüne kanar
döl yemiş ibneyi harbi adam sanar
bir bilseler götünde ne ateşler yanar
harun senin amına koyim

orospu çocuu harun uğraşır mısın benimle
bil ki bu sik daima seninle
kapa gözlerini de verim bi eline
harun senin amına koyim

ibnesin harun yarrak deymiş tenine
sana giren bütün sikler hep enine
sen sus yarak olup girerim kefenine
harun senin amına koyim
'gökten nazire indi siham-ı kazasına
nefii diliyle uğradı hakkın belasına'

ulan nefii bi dilini tutamadın.
bu dersten kaldığım için sike sike sayısal bölüme girmek zorunda kalmam ve mühendis olmam. halbu ki mefülü mefailü.
alper tunga,
ahmet haşim ,
sodom ve gomore,
istiklal marşı,
Realizm,
romantizm,
naturalizm,
bilmemne gerçekçilik akımı,
a a b a uyak,
kaside,
mahlas.
2 sene hümanist, özgürlükçü ve çok anlayışlı bir kadın hoca; öteki iki sene ise kızların bacaklarına bakan, mastürbasyon için erkeklere tavsiyeler veren, aldığı kitabı okumadığı halde geri vermeyen ve çılgınlar gibi yalan hikayeler anlatan bir erkek hocayla aklımda kalan anılardır.
hocanın bağlaçları anlatırken verdiği örnek. " arkadaşlar fakatın bağlaç olup olmadığını anlamak için fakat yerine ama koyun."
(bkz: alp er tunga öldi mü ıssız ajun kaldı mu)
ilk köy romanı karabibik,
ilk realist roman araba sevdası
vb. buna benzer bir iki şey.
ilk tiyaro eseri-> Şair evlenmesi-şinasi.
hocanın kolundaki kıl yumağını tayarak derslere geldiği aklımda kalmış.
Sone'ye roka deyip hoca tarafından fuzuli ve baki olayındaki köpeğin bir tarafına sokuluştum.*
kendi cevap anahtarına 53 veren sevgili edebiyat öğretmenimiz.
edebiyatçıyla müdür yardımcısı karı-kocaydı, biz de ne zaman edebiyatçı geç kalsa "yine m.y. ile masa altı yapıyodur" denirdi.
dışarıda lapa lapa kar yağarken c. şehabettin'in o güzel benzetmeleriyle işlediğimiz elhan-ı şita şiiri, sonra 'garipciler'o. veli, m.c. anday, o. rifat ve onların birbirinden enfes şiirleri...
(bkz: bu paragrafta yazar ne anlatmak istemiştir)

edit: açılışı varmış ya la. (bkz: yazar burada ne anlatmak istemiştir)
kış geliyor ört hocam yorgan yorgan üstüne.
Ulak.

Bir de edebiyat hocamız biz yani sınıf yüzünden ağlayıp istifaya gitmişti. Anıya bak nasıl okumuşsak.
Salak sacma ders kitapları. Şu eser şunun bu eser de bunun diye ezber yaptik bol bol ve bu cok sacma. eserleri okut, elestirel bir bakis kazandır, uretici ol edebiyat dersleri böyle olsun canımı yesin.
Ağır ağır indim bu merdivenleri, bok vardı sanki.
Sınıfa girer girmez "hacı nabıonz" Diyen ankaralı bir hoca. Nüfus cüzdanı pembe ama hali hareketleri senden benden erkek. Değişik biriydi.
''Şimdi çocuklar ben küçükken büyüktüm.Kırşehirde böyle şeyler oluyordu. Nasııııl?'' Hamza hocamın kulakları çınlasın.
edebiyat dersi denilince aklıma hep bizim palavracı edebiyat hocası gelmiştir.

her hafta kompozisyon yazardık. ben 30'dan yukarı zor çıkardım, önümde oturan arkadaş hep 70 üzeri alırdı. kıllanmıştım bir kere. yine geldi çattı bir kompozisyon sınavı. önümde ki arkadaşı gazladım o benim ismimi yazdı ben onun ismini yazdım. döktürdük yine. arkadaşın yazdığı ismim bulunan kağıt yine 30 alırken, benim yazdığım arkadaşımın ismi bulunan kağıt 70 aldı. anlaşılan boşa yazıyormuşuz isimler kazanıyormuş. doğal olarak itirazda edemedik.